• milli irade mhp'ye yüzde kaç oy vermiştir : 17
    milli irade chp'ye yüzde kaç oy vermiştir : 25
    milli irade hdp'ye yüzde kaç oy vermiştir : 12

    al 17 yi, koy 25'in yanına ne etti : 17-25

    hdp 12 aldı. yılın 12. ayı hangisi : aralık.

    topla ikisini ne yaptı? 17-25 aralık.

    milli irade 17-25 aralık faillerini yargılayın demiştir.
    halk meclise yargılayın mesajı vermiştir.

    (bkz: yaşasın milli irade)
    (bkz: yüce divan is coming)
  • bu memleketin insanı, köyüne gelen hekime boş evini verir. öğretmeninin ağzının içine bakardı. şimdi doktoru dövüp öğretmeninin ağzına tükürüyor.

    gidiyor hastaneye, ateşten cayır cayır yanan çocuğun hemen üzerini çıkartan sağlıkçının kırıyor ağzını burnunu. "o öyle mi yapılır kadın! çocuğu hasta mı edeceksin!" sen hastaneye geldiğime bakma. ben de en az sen kadar hakimim tıp meselesine. senin okuyup okumamanın bir önemi yok. artık halka bir şey öğretemezsiniz. biz her şeyin en iyisini biliriz. milli irade diye bir şey var. eşitlik var yav. demokrasi var demokrasi.

    bu memleketin insanının tek bir hedefi vardı. evladını okutup "okumuş, büyük adam" yapmak.

    yeni hedef 2023.

    neye derman olduğunu bilmediğimiz 2023 denen zırvayı 100 senedir bir allah'ın kulu oturup hesaplamamıştı. ya da hesaplamaya koyulmuştu da, ne denli boş bir işle uğraştığını fark edip vazgeçmişti.

    memleket insanı seni gördü mü, hemen elini kaldırır avucunun içiyle bir selam verip, kalbine dayardı beş parmağını. şimdi rabiamız, iki komşuyu birbirine düşman eden dört parmağımız var.

    "içimizden" olduğunu iddia eden birileri çıktı sahneye. "iddia eden" diyorum. çünkü bizim mahallede okuyan insan, bilen insan, akil insan dinlenirdi.

    iki mahalle ağzı, iki laga luga, iki höt iki bismillah!

    ikametgah belgesi doldurmaktan aciz muhtarların fiyakası, o (eski) okumuş, doktorlar, avukatlar, öğretmenlerin ensesine birer "dört parmaklı osmanlı" tokadı artık.

    oysa güzel bir adam, güzel arkadaşları ve yüzyıllardır sarayın şımarık zevceleri ve onların şehzadelerinin kahrını çekmiş fakir ve gazi memleket insanı ile birlikte omuz omuza verip kırmızılarla beyazla renklensin, erkek çocuklarla kız çocuklar birlikte oynasınlar diye bir bahçe inşa etmişlerdi.

    sonra aynı güzel adam, arkadaşlarıyla birlikte belki de tarihte ilk defa bu fakir memleket insanına hak ettiği bir armağan vermişti.

    "hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir"

    armağanını, tarım reformuyla, eğitim reformuyla, bilime, ilime, sanata, hukuka işaret ederek öyle güzel ambalajlamıştı ki, kimse gelip de bu ambalajı yırtıp atamaz sanmıştık.

    geldiler, elimizden aldılar, ambalajını öfkeli bir hayvan gibi paramparça edip bu millete kainat yaratıldığından bu yana verilmiş en güzel hediyeyi saltanatlarının altınlarla zümrütlerle elmaslarla süslenmiş karun tahtlarına basamak yaptılar.

    memleket insanının ruhunu çaldılar. memleket insanının genlerini bozdular. insanların yüzleri kömür karası oldukça daha da hırslandılar. düşmanlıkla, kötülükle, öfkeyle, kavgayla beslendiler.. büyüdüler. asıl büyüğün kim olduğunu unuttular.

    alacağınız olsun.
  • beyefendinin dilinden hiç düşmeyen "irade" denilen şey doğuştan gelen bir yetenek değil. daha çok çevreden edindiğin bir kavram. şimdi çevreyi sansür ile baskı ile manipüle edersen insanların buna geri bildirimi (mesela oy olarak) irade kavramı ile açıklanamaz. olsa olsa kandırılmanın, baskının getirdiği bilinçsiz bir tercih olur. internetin sansürsüz, basının özgür, halkının konuşabildiği, "en iyi biz biliriz" denmediği bir ortamda seçim olursa ancak o zaman "milli irade"den bahsedebiliriz.

    ayrıca freudçu politik psikoloji ustalarının (lacan, zizek vs) dediği gibi bir halkı yönetmek için iki şey çok gereklidir. birincisi "bizim sahip olduğumuz kutsal, hassas, çok kıymetli, mukaddes şeylere onlar sahip değiller" kavramı oluşturmak. ikincisi "bu sahip olduğumuz şeyleri bizim elimizden alacaklar" algısı yaratıp, korku ve öfkenin refleksini kullanmak. başbakan bu ikisini de politik seyri boyunca kullanmıştır. özelllikle gezi sürecinde "camide içki içtiler" lafını doğru olmasa dahi söylemiştir. bir açıklamasında iki kuralı birden yerine getirip halkı manipüle etmiştir. hatta bu yalan öyle tutmuştu ki gezi sürecinde katledilen kişiler için "dinsiz", "dine savaş açmış o yüzden öldürmek farzdır" gibi yorumlar yapanlar dahi peydah olmuştu.

    şimdi aynı yöntem internet yasakları için kullanıyor. itiraz edenler "pornocu", "şantajcı" vs diye etiketlendi mesela. kasetler, "tape"ler çıktıkça internet kanunu daha sert, daha sansürcü hale getirildi. başbakan "özel hayatın ihlali" konusunda önlem aldıklarını söylüyor. halbuki kendisinin böyle bir kaygısının olmadığı, deniz baykal'ın kaseti servis edildiğinde ortaya çıkmıştı. başbakan "özel hayat ihlali" eleştirilerine "ne özeli bunlar genel genel" diye cevap vermişti.

    özetle türkiye'de milli irade yoktur.
  • demokrat parti'yle birlikte türk siyasi literatürüne giren bir merkez sağ söylemi.
  • bireysel yapılan hatalara enayilik diyorlar / toplu yapılanına ise milli irade!

    metin üstündağ
  • tutturmuşlar bir milli irade, yok saygı duyacaksınız. sıçayım iradenize.

    20 tane hırsızla aynı ortamda bulununca hırsızlığa da mı saygı duyacaksınız amk.
  • pek önemsermiş havası takınmış politikacı lakırdısı.

    - milletin yarısının teveccühü bizden yana.
    + diğer yarısı? çitleyeceğin kabak çekirdeği mi?
    - bizdeki yarı yekpare, sizin tarafta kalan ise birkaç parça.
    + o zaman bu tarafta kalan yarının iradesi makbul olmuyor mu?
    - lafı çevirme, bu taraftaki millet “aziz”, sizin taraf ise özürlü kalıyor nezdimizde…
  • "türkiye bu çağ dışı koşullardan kurtarılmadıkça, süleymancılık, nurculuk, şeyhlik, derebeyi artığı toprak ağalığı ve işbirlikçi sermaye kurumları tasfiye edilmedikçe dp’ler, ap’ler hep iktidara geleceklerdir. ve hem de millî iradeyi temsil ettiklerini söyleyeceklerdir."

    deniz gezmiş ve arkadaşları 1.thko davası ortak savunmaları
  • son joker.

    mesela eski "jokerimiz" atatürk'tü. başı sıkışan, "ama atatürk... muasır medeniyet... ilkeler filan..." diyerek bi tarafını kurtarıyordu. bu kartı oynadığın zaman konu kapanmış oluyordu.

    şimdi ise, ne zaman kilitlensek milli iradeye koşar olduk. führer'imiz zaten başka laf söz bilmiyor, tüm söylemleri milli iradenin yedirildiği metinlerden ibaret. bu irade de zaten sadece sandıkla alakalı olduğu için sorun yok yani, çoğunluk oyunu kim aldıysa irade elbette onda cisimlenecek, di mi benjamin?

    neyse diğer tarafa gelelim. bir de diğer milli iradeciler var. bunlarda bir eşitlik, demokrasi, falan filan iddiası oluyor ama o kadar komikler ki, lan olm milli dediğin yerde demokrasi mi olur? kendilerine ulusalcı deniyor, ulusolcu diyen var, ben nasyonal sosyalist diyorum.

    aha buyrun mesela, sağ altta yazmış adam: milli irade şu kadar gündür tutuklu. http://www.haberler.com/cumhuriyet-gazetesi/
    öbür milli irade şu kadar yıldır iktidar.
    şuoradaki milli irade bir süredir metrobüs bekliyor.
    beri yandaki da karı kız peşinde filan zahir ne bileyim.

    zaten bi benim irademi ipleyen yok, milli değilsem demek ki.
  • akp'ye ve son dönemde bahçeli'ye oy veren kişilere denir.
    bunlar harici verilen oylar milli iradeden sayılmaz ve sayılması teklif dahi edilemez.
hesabın var mı? giriş yap