• adeta bir amına koduk bülent başkan adamıdır.
  • "sarı" denmeden "lacivert" dediği görülmüş. reaksiyon sürene kurban.
  • küfüre karşı anında ve büyük bir ciddiyetle verdiği küfür refleksi ne acayipmiş metin başkanın. meğer duble kalın kaşların, 90'larda kliplerinde hiç çıkarmadığı bahçıvan tulumunun altında böyle bir istidat yatıyormuş... söz konusu olayda resmen söz: ercan saatçi, aranje: metin özülkü olmuş...
  • parasızlık yüzünden hakan peker e istek üzerine hey corc versene borç şarkısını yazıp bestelediği için kendisinden utanan müzisyen.
    adam en azından delikanlı gibi utanabiliyor.
  • çok güzel küfür etmiş kişidir. böyle ağzına geldiği gibi.

    bir kısmımız sanatçının sürekli istanbul türkçesi ile konuştuğunu zannediyor. olmaz. olamaz. bu memeleketin insanı her kim olursa olsun küfreder. hele iki erkek bir araya gelmiş futbol muhabbeti çeviriyorsa ve ülkenin en önemli iki takımı hakkında konuşuyorsa küfür çıkar o ortamdan.

    metin özülkü'den sürekli romantik olmasını , elinde gitarı "seninle olmak var ya" diye dolaşmasını isteyemeyiz. istesek de olmaz. sürekli " seninle olmak var ya amına koyim" diye dolaşmasını da bekleyemeyiz.

    konuya sırf " sanatçı küfreder mi ? " diye bakacak olursak bu memelekette sanatçılar neler yapıyor. hiç olmadı bülent ersoy canlı yayında osurdu lan. sanatçı dediğin osurur mu ? metin özülkü ise bant yayınlanacağı kesin olan bir programda iyi ortaya kafa atmıştır. sonraki telaşı ise topa vurduğu süre ile topun kaleye ulaşacağı zaman dilimi içerisinde gol olup olmayacağını bekleyen futbolcunun heyacanıdır.

    demem o ki, cem yılmaz küfreder sanatçılığına bişey olmaz, nejat işler canlı yayına ayakta duramayacak kadar sarhoş çıkar sanatçılığına bişey olmaz, dediğim gibi bülent ersoy canlı yayında osurur sanatçılığına bişey olmaz. metin özülkü bi küfür edince "böyle sanatçılığın amına koyim" olur.

    şahsi kanaatime gelecek olursa. cem yılmazın daha çok küfür etmesinden yanayım. adam kendini kasmasın. hakikati var güzel küfür ediyor. nejat işler istediği gibi içsin. içmek güzel şeydir, güzelleştirir. bülent ersoy ise (ona biraz kılım) canlı yayında kokusuz olması kaydıyla sesli sessiz her türlü osurabilir ancak unutmasın "tıs osuruk pis osuruktur" , sesliye devam, zaten seside güzel. metün özülkü ise naif. utangaç küfredebilsin.
    velhasıl bunlarda insan lan, küfredecekler tabi.

    not: ben beşiktaşı tutuyorum, herkesin tuttuğu kendine.
  • malum video'nun ortaya çıkması kendisi için büyük bir talihsizlik olmuştur. sen o kadar sene boyunca seviyeli, romantik, duygusal, sanatçı bir bey'efendi' olarak bilin, elinde gitar çiçekler arasında bahçıvan tulumuyla klip çek, ondan sonra da ercan saatçi'ye standart bir kamyon şöforü gibi yanıt verdiğin görüntü kaydın ortaya çıksın...

    -ağına koduk valla... puğağağa:)

    ercan saatçi zaten adı üstünde ercan saatçi... orada: "mirim son müsabakada nasıl mağlup ettik ama galatasaray spor kulübünü, mücadele fevkaladeydi ama değil mi?" diyecek hali yoktu... tabii ki öyle diyecekti, ya da ne bileyim öyle bir şaka yapacaktı. günlük hayatında bu şekilde konuştuğu zaten kolaylıkla tahmin edebiliyorduk. ama sen metin, peki ya sen? ölüm ol da düş peşime, ecel ol da al başımı ama n'olursun yapma böyle metin...

    yakışmadı kendisine, keşke amigo ercan'ın gazına bu kadar kolay gelmeseydi. o 2-3 saniye boyunca biraz gerçek metin özülkü gibi olmayı başarabilseydi. hadi gaza geldi diyelim, böyle yine bi mahçup ifadeyle "bayanlar, bayanlarımız, kadınlar çiçektir, bunu keselim arkadaşlar" falan diye heyecan yapmasaydı, bari en azından o kadar komik olmasaydı, yaptığının arkasında dursaydı.

    eminim bu videonun ortalarda dolaştığını öğrenince, biraz utanacak, biraz üzülecek ve bir miktar da pişman olacak. neyse bu da kendisine ders olur, öyle bir anda gaza gelmenin işte böyle mahçup edici sonuçları olabiliyor. hayat zalim, yıllar sonunda elde ettiğin "çok efendi adam" imajını 2 saniyede kaybedersin valla...
  • küfür etmesini geçtim de, bir insan neden ercan saatçi gibi biriyle program yapar anlamak zor.
  • "şarkılarla a. kadir" albümü türk müzik tarihinin gördüğü en iyi albümlerden biri olan değerli müzisyen. ne var ki herkesin arabesk, taverna ya da aranjman dinlediği, plak satışlarının birdenbire düştüğü, türkiye cumhuriyeti'nde bugün hala süren cahiliye devrinin tam gaz başladığı o karanlık dönemde "şarkılarla a. kadir" hak ettiği ilgiyi görememiştir. dinlememiş olanlara çılgınca gelebilir ama o albüm layık olduğu ilgiyle ödüllendirilmiş olsaydı bir roger waters ya da brian eno gibi anacaktık metin özülkü'yü. benzer bir harcanmışlık hikayesi için ilhan irem ve senfonik şaheseri olanlar olmuş da örnek gösterilebilir.
hesabın var mı? giriş yap