• insanlığın bilinç altı.

    bütün anneler günahsız ve bakiredir. ve oğulları tanrıdır.

    edit: önce kadınların bilinç altı diye yazmıştım. sonra fark ettim ki aslında erkekler buna daha fazla inanmak istiyor. çünkü tanrı olmak iyidir, üstelik annenin günahsız bir bakire olduğunu sanmak da hoş. böyle daha doğru oldu.
  • hiristiyan dininin tanrılaştırdığı hz. insan. yaşlı ve hiristiyan olan bir madam ile konuşurken heyecanla keşfettiği şu cümleyi söylemişti; "biliyor musun kızım, meryem ana'da insanmış." (allah keşfini artırsın, bende çok güzel bir tebessüm bıraktı.)
  • meryem ana'nın hrıstiyan, daha doğrusu katolik kültürü üzerindeki ağırlığı, hatta kimi latin ülkelerindeki ezici üstünlüğü otisabi'nin bahsetmiş olduğu gibi avrupa pagan dinlerinin ana tanriça (bkz: modron) figürünün binlerce yıllık geleneğinden kaynaklanıyor olsa gerektir.

    son derece patriarchal bir yapı ile ortaya çıkan, baba-oğul-kutsal ruh üçlemesini merkez alan hrıstiyanlık (her ne kadar kutsal ruh musevi mistik* geleneğindeki shekhinah, yunan karşılığı olarak ise sophia'yı simgelese ve tanrı'nın dişi yanı olsa da) hem köklerinin (sümer, babil, mısır) hem de yayıldığı toprakların (roma imparatorluğu) etkisi ile zamanla kendi formatına uygun, yasal bir ana tanrıça figürünü ortaya çıkarmış, meryem ortodoks kilisesi tarafından milattan sonra 431 yılındaki efes konsülü'nde theotokos (tanrı'nın annesi, tanrı'yı doğuran) ünvanı ile onurlandırılmış, azizlikten yüksek, tanrıdan hallice bir karaktere bürünmüştür. latin katolik kilisesi de meryem'e saygıda ortodoks kilisesinden aşağı kalmamakta, roma gizem dinlerinin de etkisi ile meryem'i sadece yazılı kaynaklar hariç tamamen bir tanrı(ça) olarak kabul etmektedir.

    doğuda demeter ve pershephone kültünden etkilenen meryem figürü, batı roma imparatorluğunda ise, hrıstiyanlık öncesi roma kültürüne girmiş, önce orduda askerler arasında, daha sonra devlette bile yayılmış mısır'ın ana tanrıçası "star of the sea" (ki meryem köken olarak mare'den* gelir) isis kültü ile birebir benzerlik gösterir bir karakter almaya başlamıştır. bunu anlamak için isis'in isa'nın doğumundan yüzyıllar öncesinden kalma tahtta otururken kucağında çocuk horus'u (osiris'ten olma oğlu, güneş tanrısı, şahin başlı tanrı) emzirirken betimlenmiş figürlerine bakmak bile yeterli olacaktır diye düşünüyorum.
  • ortaçağ hrıstiyanlığında ise meryem teslis'e eş tutulmanın da ötesine geçmiş, avrupa kültüründeki ana tanrıça'nın karşı konulmaz üstünlüğüne sahip olmaya başlamıştır. bunun en açık örneği gotik dönemde meryem adına inşa edilmiş, notre dame (our lady) ön ekiyle anılan katedrallerdir. gotik'in (zannedildiğinin aksine norveç ile alakası yok) ilk ortaya çıktığı yer ve ana merkezi olan fransa'da katedrallerin dizilişi (#583737) numarali entry'de tarif edildiği üzere (baştan tarif etmeyeyim) başak takımyıldızının (bkz: virgo) yeryüzündeki yansıması gibidir, bu da occult düşüncenin ana fikri olan "as above, so below" u yansıtmaktadır.

    meryem'in fransa başta olmak üzere ortaçağ'da tüm avrupa'daki üstünlüğünü gözler önüne seren vierge ouvrante (açılan bakire) figürü, fransa'da 15. yy'da yapılmış tahta bir sunak heykelidir, kapalı iken meryem ve kucağında çocuk isa'yı isis-horus pozisyonunda betimleyen söz konusu figür açıldığında baba, oğul ve kutsal ruh'u sergilemektedir. meryem'in ana tanrıça konumunu, pagan geleneğine dayalı tüm kozmos'u kapsayan, tanrının da annesi mertebesini sembolize etmesi açısından da son derece önemli bir örnektir, üstelik kesinlikle tek değildir.
  • guy ritchienin snatch filminde ilginc bir atifta bulunulmustur kendisi hakkinda. franky four finger'in agzindan cikan kelimeleri aynen aktarıyorum.
    so the biblical scholars mis-translated the hebrew word for "young woman" into the greek word for "virgin," which was a pretty easy mistake to make, since there is only a subtle difference in the spelling. but back then it was the "virgin" that caught people's attention. it's not every day a virgin conceives and bears a son. so you keep that for a couple of hundred years, and the next thing you know, you have the roman catholic church.

    meali kisaca, ibranicedeki genc kadin ile yunancadaki bakire sozcugunun birbiri ile kolayca karistiralabilecek bir kelimedir. tabi bakire bir kadinin cocuk dogurmasi her zaman mumkun degildir ki bu da sizin bakire sozcugune dikkat cekmenizi saglar. bunu boyle yuzlerce yil insanlara aktarirsiniz. sonra da alin size katolik kilisesi.
  • raphael'in sanki aile albümünden alınmış, "haberi olmadan çekilmiş fotoğraflar" gibi duran iki tablosundaki halini pek sevdiğim. halesiz olmuyor tabi, yoksa sanırsın sıradan bir italyan ev hanımı. bu ve şu.

    beni en etkileyense pieata. mermere sanırsın can gelmiş, kalkıp yürüse şaşırmazsın yani, hadi tekniği mekniği geçtim; o evlat acısını, o çaresizliği tee kalbinde hissediyorsun, öyle güçlü bir ifade. meryem isa'nın annesi olamayacak kadar gençtir burada halbuki, o bile dikkatini dağıtamıyor insanın; sadece o ölüm anına odaklanıp kalıyorsun.
  • meryem ana, ibn arabi'ye göre adem'in mertebesindedir. nasıl ki havva, adem'in kaburga kemiklerinden (erkekten kadın olarak) yaratıldıysa; isa da meryem ana'dan aynı şekilde (kadından erkek olarak) yaratılmıştır. bu nedenle gerçek ana ve baba meryem ve adem iken, oğul ve kız isa ve havva olur.
  • hristiyan kulturune gore hz isa doğana kadar olan hayati ozetce soyledir:

    yoakim ve anna'nın çocuğu olmaz. yoakim bir bayram günü adak kesmek için tapınağa çıkar. rahip çocuksuz olduğu için onu tapınaktan kovar. bunun üzerine yoakim dağa çıkar, orada sürülerini otlatan çobanların yanına çekilerek 40 gün 40 gece dua eder. bayramın son günü cebrail anna'yı ziyaret ederek ona yakında bir çocuğu olacağını müjdeler, daha sonra bir kız çocukları olur ve adını meryem koyarlar. anne ve baba çocukları olduğu takdirde tapınağa takdim etmeye söz vermişlerdir. meryem biraz büyüyünce de onu tapınağa takdim ederler.

    tapınağa takdim edilen meryem, uzun bir zaman tapınakta kalır. rahipler meryem'in evlenme zamanının geldiğini düşünürler. taliplerin arasında bulunan yusuf seçilerek onunla nişanlandırılır. bir gün bir melek meryem'e tanrının isteğiyle isa isimli bir çocuğu olacağını söyler.

    meryem'e bir çocuğunun olacağı müjdelendikten sonra, doğudan gelen 3 kahin, kral herodos'e bir çocuk dünyaya gelecek ve senin tahtını devirecek derler. bunun üzerine kral, yeni doğan tüm çocukların katledilmesi emrini verir. bir melek, meryem'in nişanlısı yusuf'a buradan kaçmalarını öğütler. bu öğüdü tutan meryem ve yusuf evlerinden ayrılarak betlehem'e gidir ve meryem burada bir ahırda isa'yı doğurur. buna şahit olan çobanlar ve kahinler isa'ya ilk tapınanlar olmuştur.

    kaynak: kendim yazdim serefsizim...
  • meryem ana her ne kadar incilde pek sallanan bir figur degilse de(toplam 3 ya da dort kez geciyor diye biliyorum) kisa zaman icerisinde isanin insan ile olan tanrisal ucurumundan midir, ana tanricali pagan dinleriyle olan uyumundan midir bilinmez(dogrusunu cheja bilir) birden gozle gorulur bir yukselise gecmistir. oyledir ki bir cok kulturde isanin onune gecmis, daha populer olmustur.
  • hıristiyanlık ile islam arasındaki inanç ayrılıklarının temelde isa’nın kişiliği ve yaşamı üzerine kurulduğu, bu iki büyük dinin takipçileri tarafından çok iyi bilinen bir gerçektir; ancak bazı durumlarda bu inanç ayrılığı isa’yı aşıp son derece ilginç bir şekilde isa’nın annesi meryem’e kadar uzanır. meryem merkezli bu yeni ayrışma meryem’in babasının kim olduğu sorusuna verilen yanıtların farklılığından kaynaklanır. hıristiyanlığın kutsal metinlerinde (inciller ve diğer yeni ahit yazıları) meryem’in ailesi hakkında hiçbir bilgi verilmediği doğrudur; yine de hıristiyanlığın ikinci yüzyılından itibaren isa’nın annesi meryem hakkında havariler dönemi kilisesi tarafından gerçek incil olarak kabul edilmeyen bazı detaylı yazılar kaleme alınmıştır. bu yazılar genelde isa’nın doğum ve çocukluk dönemi üzerine yoğunlaşmışlar ve meryem’in ailesi hakkında da ayrıntılı bilgi vermişlerdir. işte tüm bu metinlerde2 aynı biçimde yer alan geleneksel öğretiye göre isa’nın annesi meryem, yohakim ve anna’nın kızıdır.

    meryem’in annesinin ismini belirtmeyen kur’an’a göre, meryem’in babasının adı imran’dır:

    allah, bir de iffetini sapasağlam koruyan ve bizim de kendisine ruhumuzdan üflediğimiz, rabbinin kelimelerini ve kitaplarını doğrulayan imran kızı meryem’i de (inananlara) örnek gösterdi. o itaat edenlerdendi. (tahrim 12)3

    dahası, kur’an’da meryem bir kez de “harun’un kız kardeşi” olarak tanıtılır:

    kucağında çocuğu ile halkının yanına geldi. onlar şöyle dediler: “ey meryem! çok çirkin bir şey yaptın! ey hârûn’un kız kardeşi! senin baban kötü bir kimse değildi. annen de iffetsiz değildi.” (meryem 27-28)

    hıristiyanlık ve islam’ın meryem’in babasının kimliğini farklı bir biçimde sunmaları ne müslüman ne de hıristiyan dünyası için büyük bir sorundur; çünkü zaten pek çok konuda görüş ayrılığı varken bunlara bir yenisi daha eklenmiştir. ancak kur’an’a inananlar için asıl büyük sorun yukarıda alıntıladığımız iki kur’an ayeti bir arada okunduğunda ve “imran kızı, harun’un kız kardeşi meryem” tanımlamasına ulaşıldığında başlar. bunun sebebi de yahudiliğin kutsal metinlerinde imran’ın kızı ve harun’un kızkardeşi başka bir meryem’in bulunuyor olmasıdır! eski ahit’teki verilere göre imran (ibranice’de amram) musa, harun ve meryem’in (ibranice’de miriam) babasıdır (1. tarihler 6:3). işte bazı islam ve kur’an eleştirmenleri, musa’nın kız kardeşi meryem ile ondan 1000 küsur sene sonra yaşamış olan isa’nın annesi meryem hakkında kur’an’da yazılı olan veriler arasındaki bu büyük benzerlikten (daha doğrusu benzerlik değil de özdeşlik söz konusudur) yola çıkarak kur’an’ı yazan kişilerin iki farklı meryem’i tek bir şahısmış gibi algılayıp çok belirgin bir tarihsel hataya imza attıklarını ileri sürerler.

    tahmin edileceği üzere, gerek müslüman ilahiyatçılar gerekse bazı ateşli kur’an savunucusu müslümanlar bu ağır suçlama karşısında sessiz kalmamışlar ve islam’ın kutsal metninin hatalı ve güvenilmez olduğu iddialarını çürütmeye çalışmışlardır. farklı süreçlerden geçen ve her defasında biraz daha gelişme gösteren savunma argümanlarından ilkine göre kur’an’daki meryem ile eski ahit’teki meryem’in aileleri hakkındaki verilerin şok edici özdeşliği basit bir tesadüfün ürünüdür! başka bir deyişle, bazı kur’an yorumcularına göre farklı zaman dilimlerinde yaşamış iki adaş kadının – üstelik ilahiyat açısından aralarında hiçbir bağ bulunmayan iki kadının – hem babalarının hem de erkek kardeşlerinin isimlerinin aynı olması son derece normal karşılanması gereken bir durumdur (!).oysa bir mucizeyi çağrıştıran bu özdeşlik niteliğindeki benzerliğin tesadüf olarak değerlendirilmesi pek mümkün değildir; zira kur’an’da musa’nın kız kardeşinin adı verilmediği gibi, iki farklı meryem’den ve bunlar arasındaki benzerlikten de söz edilmez. kısacası, musa’nın kız kardeşi ile isa’nın annesi arasında herhangi bir rastlantısal benzerlik olduğu iddiası kur’an tarafından en baştan reddedilmektedir. bazı islamcı ilahiyatçılara göre ise bu benzerlikler kasıtlı olarak vurgulanmıştır; ancak bu teoriyi ileri süren yorumcular iki farklı meryem’in kur’an’da niye aynı kişiymiş gibi gösterilmiş olduğu sorusuna tatmin edici bir yanıt veremezler; ayrıca iki meryem’in ilahi bilgelik uyarınca ve kasıtlı olarak tek bir kişiye indirgendiğini kanıtlayan veya destekleyen bir kur’an ayeti bulmak da imkansızdır.

    “tesadüf teorisi” ve esasında ondan türemiş olan “sembolik benzeştirme teorisi”nin kur’an’daki tarihsel hata savlarını ve eleştirilerini reddetmekte yetersiz kaldığını gören bazı yorumcular ise isa’nın annesi meryem’in, imran’ın kızı olarak tanıtılmasından yola çıkarak farklı bir okuma geliştirmeyi başarmışlardır ve bu alternatif okuma uyarınca imran’ın babalığı harfiyen değil de sembolik olarak yorumlanmaktadır. “sembolik babalık” olarak nitelendirilebilecek bu yeni teoriye göre kur’an’daki meryem, musa’nın soyundan gelen bir ibrani’dir; dolayısıyla imran da meryem’in atası, yani onun bağlı bulunduğu soyun babasıdır. “baba” kelimesinin daha kapsayıcı ölçüde “ata” kelimesi yerine de kullanıldığı gerçeğinden destek alan bu yorumcular sonuçta imran’ın meryem’in fiziksel babası değil de sadece atası olduğunu savunurlar.

    hemen belirtelim, bu “sembolizm” teorisi kur’an’ı aklamış gibi gözüktüğü için bazıları tarafından hala savunulsa bile, isa’nın annesi meryem’in doğumunu anlatan kur’an cümleleriyle açıkça çelişmektedir. kuran’ın üçüncü suresi olan al-i imran suresi’nin 33-34. ayetlerinde imran’ın büyük bir soyun babası (atası) olduğu vurgulanmaktadır:

    şüphesiz, allah, adem’i, nûh’u, ibrahim ailesini (soyunu) ve imran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı.allah her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. (al-i imran 33-34)

    bu ayetlerden iki ayet sonra imran’ın karısının hamileliğinden bahsedilmekte ve doğan kız çocuğuna “meryem” isminin verildiği söylenmektedir:

    hani, imran’ın karısı, “rabbim! karnımdaki çocuğu sırf sana hizmet etmek üzere adadım. benden kabul et. şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin” demişti. onu doğurunca, “rabbim!” dedi, “onu kız doğurdum.” -oysa allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilir “erkek, kız gibi değildir. ona meryem adını verdim. onu ve soyunu kovulmuş şeytandan senin korumana bırakıyorum.” (al-i imran 35-36)

    bu cümlelerden açıkça anlaşılacağı gibi, kur’an’a göre meryem, imran’ın karısından doğmuştur; yani imran’ın babalığını sırf kur’an’ı eleştirenlerin savlarını çürütebilmek için harfiyen değil de mecazi olarak yorumlamak kur’an’a aykırıdır.

    bu teorinin de kur’an’ı eleştirilerden koruyamadığını gören bazı çevreler ise bu sefer yöntemde köklü bir değişikliğe giderek, imran merkezli alternatif okumalar yerine, harun merkezli okumalar geliştirmeyi tercih etmişlerdir. bu yeni teorilerden pek yaygın olmayanına göre kur’an’ın 19. suresi’nde meryem’e “harun’un kız kardeşi” diye hitap eden kişiler, aslında musa’nın kardeşi harun’u değil de başka bir harun’u kastetmişlerdir! ismail hakkı izmirli’nin bir dönemler çok tutulan meal çalışmasında söz konusu ayete dipnot düşülerek bu ifadenin “harun adındaki kötü bir adamın kız kardeşi, yani fahişe” veya “harun adındaki doğru bir adamın kız kardeşi” anlamına geldiği iddia edilir (s. 308).4 daha detaylı olarak açıklamak gerekirse, bu “farklı harun” teorisine göre meryem’in isa’yı doğurduğunu gören yahudiler, meryem ile kötü bir nam sahibi harun isimli kişi arasında akrabalık bağı kurarak meryem’in iffetsizliğini dolaylı olarak dile getirmek istemişlerdir. bu teorinin zıt uçta bulunan ikinci versiyonuna göre ise harun aslında herkes tarafından iyi nam sahibi biri olarak tanınmaktadır ve isa’nın doğumuna kadar meryem de pek çok ibrani kadın gibi harun’un akrabası olan iffetli bir ibrani olarak görülmüştür.

    bir birine tamamen zıt iki seçeneği bulunan bu farklı harun teorisinin çok da güçlü bir savunma argümanı olmadığı açıktır; zira ayette adı geçen harun’un, musa’nın erkek kardeşi harun ile aynı kişi olmadığını kanıtlamak imkansız gözükmektedir. kaldı ki, meryem’in döneminde yaşadığı varsayılan harun’un dürüstlük veya ahlaksızlık timsali olduğunu bilmek de mümkün değildir. hepsinden önemlisi, iffetsizlik suçlaması için bir kadının meçhul harun’un kız kardeşi olarak tanıtılması yahudi kültüründe bulunmayan bir uygulama olup tamamen varsayımlara dayanmaktadır. gerçekten de, yahudi kültüründe ne musa’nın kardeşi harun’a ne de başka bir harun’a kadınların namuslu olup olmadıklarını dolaylı biçimde belirtme görevi yüklenmiştir.

    başvurulan bu yeni yorumların da tarihsel hata suçlamasıyla karşı karşıya bulunan kur’an’ı aklamakta yetersiz kaldığını gören bazı çevreler ise son bir çaba ile yeni bir teori geliştirmişlerdir. diğer tüm teorilerden daha etkileyici olduğu görülen bu yeni teoriye göre kur’an’ın üçüncü suresinde açıkça belirtildiği için imran’ın fiziksel babalığı gerçektir ve bu yüzden sembolik olarak yorumlanamaz; ancak bu imran ile musa peygamberin babası imran farklı kişilerdir. hata eleştirilerine yanıt vermek için yeniden yorumlanması gereken ayet ise meryem’i harun’un kız kardeşi olarak tanımlayan 19. sure’nin 28. ayetidir. bu yeni teori doğrultusunda bu ayet harfiyen değil de sembolik olarak yorumlanmakta ve “kız kardeş” kelimesiyle aslında meryem’in harun soyundan geldiğinin anlatılmaya çalışıldığı ileri sürülmektedir. daha detaylı olarak incelenirse, isa’nın annesi meryem, harun’un soyundan gelen ve kur’an’da peygamber olarak nitelenen zekeriya’nın ve onun karısının akrabasıdır. bu sayede meryem’in harun’un soyundan geldiği anlaşılmaktadır ve işte akrabalık ifade eden “kız kardeş” kelimesi esasında harun’un atalığına gönderme yapmaktadır.

    kulağa ne kadar mantıklı ve hatta inandırıcı gelirse gelsin, bu okumanın da diğer okumalar gibi eksik ve hatalı tarafları vardır. her şeyden önce, meryem’in harun’un soyundan geldiği bilgisi kesinlikle kuran kaynaklı değildir(!). dahası, kur’an’da meryem ile zekeriya ya da onun karısı arasında akrabalık bağı bulunduğunu söyleyen veya ima eden tek bir ayet yoktur. gerçi zekeriya’nın meryem’i korumakla görevlendirildiği kuran’da yazılıdır (3:37); ama bu ayetlerde akrabalığa atıfta bulunulmamaktadır. üstelik zekeriya’nın meryem’i tanıdığını anlatan kur’an ayetleri medine dönemine aittir ve meryem’in harun’un kız kardeşi olduğunu iddia eden ayetin yer aldığı mekke dönemine ait 19. sureye göre zekeriya ile meryem bir birlerini tanımamaktadırlar. meryem’in zekeriya’nın karısı ile akraba olup harun soyundan geldiği bilgisi ise son derece gizemli bir şekilde incil’den alınmıştır.5 bazı müslümanlar kendi bilecekleri nedenlerden dolayı, hıristiyanların eleştirilerine yanıt vermek ve kur’an’ı savunmak için “tahrif” olduğuna inandıkları ve güvenilmez buldukları hıristiyan kutsal metinlerinden medet ummuşlardır. tüm bu çabalara rağmen kur’an’ın tarihsel hata suçlamalarından aklanamayacağı ortadadır; çünkü meryem’in harun soyundan geldiğinin kur’an tarafından bilindiğini ama her ne hikmetse söylenmediğini varsaymak onun harun’un kız kardeşi olarak çağrılmasına mantıklı bir neden oluşturmaz. hepsinden önemlisi, yahudi kültürüne göre meryem’e sembolik anlamda bile ancak harun’un kızı denilebilir; çünkü meryem’den 1000 küsur yıl önce yaşamış olan harun, onun atası/babasıdır, erkek kardeşi değil!6

    19. sure’nin 28. ayetini okuyup yahudi kavmi ile meryem arasında geçen diyalogun gerçek bağlamını bilmek, meryem’e “harun’un kız kardeşi” diyen kur’an’ın bu ifade ile gerçekten neyi kastettiğini kavrayabilmek için zorunludur:

    kucağında çocuğu ile halkının yanına geldi. onlar şöyle dediler: “ey meryem! çok çirkin bir şey yaptın! ey hârûn’un kız kardeşi! senin baban kötü bir kimse değildi. annen de iffetsiz değildi.” (meryem 27-28)

    bu ayetlere göre, meryem’in kavmindeki bazı kişiler onu iffetsizlikle suçlarken anne ve babası hakkında olumlu tanıklıkta bulunmakta ama meryem’in babasının adını kullanmamaktadırlar. bunun sebebi ise meryem’in erkek kardeşinin adını söylemeleri ve harun ismi aracılığıyla meryem’in öz anne-babasını tanımlamayı tercih etmeleridir. ayette “imran” adının bulunmaması basit bir tesadüf değildir; çünkü meryem’in öz kardeşi harun’un anne ve babasının kim olduğu bilinmektedir. harun ismini kullanan kur’an, imran ismini kullanmayı gereksiz görmüştür. kur’an’daki bu bağlam kardeşlik bağının evlatlık bağını anlatmada araç olarak kullanılabileceği yolundaki görüşü desteklemesi gereği meryem ile harun’un öz kardeş olduklarına işaret etmektedir. meryem’in, harun’un kız kardeşi olduğu iddiasının sembolik olarak yorumlanması gerektiği yolundaki görüş ayette yakın akrabalık belirten kelimeler (kardeş-baba-anne) arasındaki belirgin bağlantıyı görmezden geldiği için hatalıdır. başka bir deyişle, meryem’e harun’un kız kardeşi denmesinden hemen sonra meryem’in öz anne ve babasından bahsedilmesi meryem ile harun arasındaki kardeşlik bağının da fiziksel olarak değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır.

    bazı kişiler akılcı bir soru sorarak kur’an’da meryem’in neden sadece harun’un kız kardeşi olarak tanımlandığını ve musa’nın kız kardeşi olarak tanımlanmadığını öğrenmek isteyebilirler. bu sorunun yanıtı öncelikle bir kişinin tanımlanmasında tüm kardeşlerin isminden yararlanılmasının gereksizliğidir. birden fazla kardeşi olan bir kişinin isminin, bu kardeşlerden sadece bir tanesinin ismiyle bağlantılı olarak anılması hiçbir sorun yaratmaz. üstelik eski ahit’teki meryem’in musa yerine harun’un kız kardeşi olarak tanıtılmasında başka kültürel ya da teolojik gerekçelerin etkisi söz konusudur. meryem, öncelikli olarak harun’un kız kardeşidir; çünkü harun, musa’dan yaşça büyüktür. dahası, eski ahit’te yer alan anlatımlara göre meryem ve harun bir keresinde musa’ya karşı birlikte hareket etmişler ve onu eleştirmişlerdir (sayılar 12:1).

    son olarak vurgulanması gereken konu, kur’an yazarlarının isa’nın annesi meryem’i “harun’un kız kardeşi” olarak tanımlarken eski ahit’teki bir ayetten yararlanmış olma ihtimallerinin yüksekliğidir. gerçekten, eski ahit’in çıkış kitabının 15. bölümünün 20 ayetinde imran kızı olan meryem “harun’un kız kardeşi” olarak tanıtılmaktadır. bunu duyan yazarlar çok büyük olasılıkla bu meryem’in aslında isa’nın annesi olduğu zannetmişler ve büyük bir tarihsel yanılgıya düşmüşlerdir. bu yanılgıda eski ahit’teki meryem’in ilgili ayette “peygamber” olarak tanıtılması da etkin olmuştur. kadın peygamber olamayacağını iddia eden kur’an yazarları, isa’nın annesi meryem ile ilgili bazı sözlü öğretilerin etkisiyle yine de peygamber olarak nitelendirilen bu meryem’in isa’nın annesinden başka bir meryem olamayacağı çıkarımına ulaşmışlardır.

    sonuçta, islamcı yazarların tüm çabalarına ve farklı teorilerine rağmen kur’an’daki bilgiler meryem’in kendisinden 1000 yıldan fazla süre önce yaşamış meryem ile aynı kişi olduğu yolundaki hatalı öğretiyi destekler niteliktedir.7

    dipnotlar
    1 bu makale masud masihiyyen isimli yazarın kur’an’ın 19. sure’si hakkında yazdığı yazının bazı bölümlerinin türkçe çevirisidir.
    2 bu yazıların en tanınmış olanları “sahte matta” ve “yakup’a göre çocukluk incili” isimlerini taşır.
    3 bu makaledeki tüm kur’an referansları diyanet işleri başkanlığının web sitesindeki mealden alınmıştır. (*)
    4 ismail hakkı izmirli kur’an-ı kerim ve türkçe anlamı, istanbul 1977.
    5 luka incilinde meryem’in zekeriya’nın karısı elizabet ile akraba olduğu yazılıdır (1:36).
    6 bu kullanıma paralel olarak, incil'de elizabet, "harun'un kızı" olarak tanımlanmaktadır (luka 1:5). aynı şekilde kur'an, ata yakup (israil) soyundan gelenleri, "israil oğulları" olarak tanımlar (örneğin, sure 2:40, 2:83), "israil'in kardeşleri" olarak değil!
    7 bazı ilahiyatçılar, kur'an'da, musa ile isa dönemleri arasında uzun zaman geçtiğine işaret eden ayetler bulunduğunu söylemekte ve hata iddiasını kabul etmemektedirler. oysa, bu iki kişi arasındaki tarihsel uçurumun farkında olunması, musa dönemindeki meryem'e ait tanımlamaların yanlışlıkla isa'nın annesi meryem'e atfedildiği ve böylece ilk meryem'in ikinci meryem'e asimile edildiği gerçeğini değiştirmez.
    © answering ıslam, 1999 - 2013. all rights reserved.
hesabın var mı? giriş yap