• ingiltere'de ayıp bir hareket olarak telakki edilen iki parmak göstermenin kaynağı bu alettir. fransızlar bu okçuları esir aldıklarında yayı germek için kullandıkları iki parmaklarını keserlermiş. bu yüzden okçular savaş sırasında fransız süvarilerini gördüklerinde bu hareketi yapmaya başlamışlar; hani iki parmağım da yerinde allahıma şükür, birazdan götüne sokacağım bunları bu long bow vasıtasiyle deyu deyu.
  • kendisini tamamen gerdikten sonra -eğer omzunuz çıkmazsa- ne kadar fit olduğunuza göre 1 gün ila 1 hafta arası kolunuzu ağrıtabilen yay.

    sol kolunuzun yer olduğunu hayal edin, ve sağ kolunuzla 40-45 kilo kaldırdığınızı düşünün. aşağı yukarı öyle bir şey işte. bunu kullanabilen insan zaten öldürsün öldüreceğini ya...
  • bu yayı germesi sağlam kol kuvveti ister. ortaçağ'da bu yayı kullanan ingiliz okçularının omuz ve kol kaslarının aşırı geliştiği yapılan kemik analizleriyle de kanıtlanmıştır.
    bkz: perfect weapon, national geographic channel

    buna ilaveten, düzgün şemalara sahipseniz ve biraz da eliniz marangozluğa yatkınsa, kaliteli bir ağaç ve bol sabırla 1 haftalık bir sürede yapılabilecek bir silahtır (yaydan bahsediyorum, oklar apayrı bir konu).
  • muhafaza etmek, taşımak ve sahrada kullanmak için çok büyük ve hantal bir savaş aleti..
    aynı işi* daha iyi yapan türk yayları ile performans olarak kıyas kabul etmez..

    konu ile ilgili uygun düşecek bir örneği tarihe kaydeden kişi olan "mahmud efendi" hakkında ne yazık ki sözlükte yazılmış hiçbir şey yok. bir ara karalamak lazım..
    şimdilik şu alıntı ile idare edilsin:

    ---alıntı başlangıcı---
    ...ingiltere’de ok atış rekoru 310 metre iken londra’da yaşanan ilginç bir olay, türk okçuluğuna dikkat çekmişti. 1794 yılında osmanlı büyükelçilik sekreteri mahmud efendi, ingiltere okçuluk derneğinin üyeleri önünde 423 metrelik bir atış yapmıştı (bazı kaynaklara göre bu mesafe 440 metre idi). ingiliz okçular bu atışa şaşırdıkları hâlde mahmud efendi, kendisinin formda olmadığını, yayının kullanılmamaktan sertleştiğinin, ayrıca da kendisinin çok iyi bir okçu olmadığı için bunun olağandışı bir atış olmadığını söylemişti. mahmud efendinin yayını çekmeye çalışan ingiliz okçulardan hiçbiri onun kadar çekemediler.

    mahmud efendi, yayı ve aksamını (siperi ve okçu yüzüğü) ingiltere okçuluk derneğine (royal toxophilite society) bağışlamış fakat bunlar yüz yıl kadar saklandıktan sonra kaybolmuştu. ayrıca atışı ile ilgili olarak şahitlerin imzalarını taşıyan kayıt tutulmuştu, ancak bu kayıt da günümüze gelmedi. kaybolmadan önce mahmud efendinin yayını bir çok kez inceleyen okçu ingo simon yayın deri kaplı olduğunu söylüyor...
    ---alıntı sonu---

    *actaturca dergisi, ocak 2009: "türk kültüründe av"

    (bkz: geleneksel türk okçuluğu)
    kompozit türk yayı

    bonus: (bkz: mehmet gölhan)
  • (bkz: uzun yay)

    orta çağ ingiliz ordusunun vazgeçilmez silahlarındandır ama envantere kaydı i.edward * zamanında başlar. okla düşman saflarını dağıtıp süvari ile işi bitirme taktiğinin önemini çözen kral edward ilk defa orduda aktif olarak bu silahı kullanmıştır.

    asıl şanını yüzyıl savaşları sırasında fransız ordusuna karşı alınan zaferlerdeki* * etkin rolü ile kazanmıştır. etkilidir ama meydan savaşlarında ingiliz galibiyetlerinin başlı başına sebebi bu yay değil fransız asillerinin şan şöhret için salakça kara düzen saldırmasıdır. ne zaman ki devreye jean bureau gibi gerçek subaylar girmiştir o zaman fransızlar üstün gelmeye başlamıştır.

    iyi ve güçlü bir silahtır ama dünyanın en iyi yayı değildir. bu kadar ünlü olmasının sebebi tipik anglosakson kültürün günümüzdeki hakimiyetidir. daha güçlüsü ve kullanışlısı için;

    (bkz: kompozit yay)
  • ingilizlerin crossbow'a geçmeyip (bkz:tatar yayı) ateşli silahlar çıkana kadar ısrarla kullandığı, zamanında avrupa'nın anasını ağlattığı silah çeşitidir. aslında crossbow'da kullanılmıştır ama daha pratik olduğu için longbow grupları her zaman tercih edilmiştir. bu yaycılar küçük yaştan itibaren eğitilmeye başladıkları için bu konuda ingiliz uzun yaycı gruplarının üzerine yoktur.

    (bkz: bernard cornwell)
    (bkz: harlequin)
    (bkz: vagabond)
    (bkz: heretic)
  • özellikle ingilizler tarafından kullanılmıştır, oku yerleştirdikten sonra yayı germek ciddi bir kuvvet gerektirmektedir. 240 metreye kadar öldürücü atışlar yapabilir. iyi bir atıcı için ilk atılan oku ikinci atılan okla ortadan ikiye bölmek gerçekten mümkündür bu bir efsane değildir.

    ingiltere'de long bow yapımını devam ettiren ustalar bulunmaktadır. kimilerine göre hikaye kimilerine göre gerçek bir kişi olan robin hood'un da bu yayı kullandığı söylenir. sayıları fazla olmamakla birlikte günümüzde bu yayla avlanan insanlar vardır.
  • sözlük ahalisi genel olarak yabancı hayranı olduğu için bu başlıkta da az-çok bir şeyler karalanmış ve fakat gel gelelim geleneksel osmanlı yayı hakkında 2 tanecik entry vardı, 3.'yü az önce ben doldurdum.

    buradaki entrylerin hepsini okudum, gece gece güldürdü, dostlar eksik olmasın.
    -en büyük yay, bizim yay!
    -çok sertmiş, öyle diyorlar... (sen bir de osmanlı yayını çek, çekebilirsen.)
    -yerden 40-45 kilo ağırlığında bir cismi kaldırmaktan beter oluyorsunuz, öyle hayal edin. (hmm 40-50 libre yay, 20-25 kiloya tekabül ediyor, 40-45 kilo nereden çıktı dostlar?)
    -en iyi okçular ingiltereden çıkmıştır (he canım he)

    ve daha neler neler... bilgi yok, fikir var ama işte ne kadar? saçma sapan.
    1-ingiliz yayları ortalama 45-50 libre civarındadır. taş çatlasın 60 libre. bunu nereden anlıyoruz? ben bugün 40 libre macar yayı ile, yani 20 kilo çekiş gücü istiyor, 200 metreye çok yakın menzili atışlar gerçekleştiriyorum. yani tam 200 metre değil ama, 190 küsür falan. ingilizler (yukarıda bir yazar arkadaş yazmış, ben burada aynısını yazmıyım, yukarı çıkıp okuyun) yaptıkları bir okçuluk turnuvasında en fazla 217 metre ok atabilmiştir. bakın en fazla bir de, ortalama daha da düşük yani. ben 40 libre yay ile 200 metre atabiliyorsam, demek ki bu adamlar da aşağı yukarı 40-50 libre kullanmışlar.
    2-ingilizler 3 parmak atışı yapıyorlar, bu yüzden okun menzili daha da kısalıyor. zihgir dediğimiz o özel yüzük yok adamlarda bi kere. onu nereden biliyoruz, şuraya buyrun: (bkz: #47369822)
    3-ingilizlerin bu uzun yayları dayanıksızdır. yani kesin konuşmak yanlış olur ama her gün düzenli olarak atış yapan bir okçu; 1 sene sonra yayı elinde kırılmış bulabilir. zira yekpare yapılıyor ingiliz yayları, yekpare olduğu için ömrü daha kısa.
    4-bu uzun ingiliz yayları daha kullanışsız, neden? uzun olmasından dolayı. insan boyunu bile geçen yay üretmiş adamlar, bazıları 2 metreyi geçiyor yahu... küçük yay her zaman daha iyidir, daha kullanışlıdır. yani tabi ki osmanlı yayları oldukça küçüktür ve at sırtında çok rahat kullanılabilir. sen ingiliz yayını normal yaya iken bile sağdan sola alırken zorlanırsın, yere sürter 1 kulağı.
    5-tüm bu sebeplerden dolayı ingiliz yayları oldukça kalitesiz ve dandiktir. kesinlikle ve kesinlikle osmanlı yayları ile kıyas kabul edilmez, kıyaslayanlar ya ingiliz hayranıdır, ya da değilse hiçbir şey bilmiyordur. komikliğin de bir sınırı var yani, lütfen.

    az çok osmanlı yayı ile alakalı bilgi için: (bkz: #47496284)

    ve son olarak... şunu da ekliyim: günümüzde işaret ve orta parmağı havaya kaldırarak zafer işareti (v) yapıyoruz ya, işte o işaret fransızlardan geçmiştir. fransızlar, esir aldıkları ingiliz okçuları göstererek ve 2 parmağını havaya kaldırarak ''v'' işareti yapar ve ''kirişi çeken en az 2 parmağı kesin'' derler askerlerine. buradaki amaç şudur: ingilizler serbest kalırsa eğer, bir daha ok atışı yapamaz. günümüzdeki zafer işareti buradan gelir.

    düzenleme: https://www.youtube.com/watch?v=g4dngjs7spo şu videoyu tavsiye ederim, çok güzel anlatıyor adam.
  • 100 yil savaslarinda ingilizlerin fransizlarin agir atli suvarilerine karsi ilk kez kullandiklari cok uzun menzilli yay.

    turkcesi uzun yay. olimpik yay'da aslinda bu yaylarin torunudur.
  • bunu bir de pratik sekli composit long bow vardir,o da faydali bir malzemedir.
hesabın var mı? giriş yap