• bir yıldızın çevresinde gezegen olup olmadığını anlayabilmemizi sağlayan element.

    aslında ötegezegen arayışları içinde bu yeni bir keşif. bu sayede çevresinde gezegen barındıran yıldızları farketmek çok daha kolaylaştı:

    lityum, 1.5 milyon derecenin üzerindeki sıcaklıklarda var olamayan bir element. dolayısıyla, bir yıldızda var olan lityum hızla yok oluyor. fakat yıldızın çevresinde bir gezegen kuşağı mevcutsa, buradan gelip yıldıza düşen meteor, kuyrukluyıldız vs gibi cisimler sayesinde yıldızın üst katmanlarında lityum var olabiliyor. dolayısıyla bir yıldızın ışığında lityuma ait bir tayf görürseniz, bilin ki çevresinde bir gezegen kuşağı var. eğer lityum tayfına rastlamıyorsanız orada gezegen falan yoktur.

    (bkz: güneş sistemi dışındaki gezegenler)
  • manik depresif vakaların tedavisinde kullanılır..
  • evrende olması gerekenden daha az olmasının nedenini astro-fizikçiler halen araştırmaktadır.
  • elektrikli araçların piyasa paylarının hızla artması ve bu araçlarda lityum iyon bataryaların kullanılması nedeniyle önümüzdeki yıllarda önemli bir mücadele aracına dönüşecek olan maden.

    elektrikli araçlar, lityum piller ve geleceğin ortadoğu’su olarak latin amerika

    fosil yakıtların sınırlılığı, bu enerji kaynaklarının kontrolü için yaşanan şiddetli çatışmalar, bu enerji kaynaklarının yarattığı çevresel tahribatlar gibi bir dizi nedenden ötürü son yıllarda elektrikli araçlar giderek daha da popüler hale geliyor. elektrikli araçlar; sanılanın aksine modern zamanların icadı değil, mazisi bir hayli eskiye uzanıyor. buyurun öncelikle elektrikli araçların ortaya çıkışına ilişkin kısa bir tarihsel yolculuk yapalım:

    - elektrikli araçlara giden yoldaki ilk adım, 1828 yılında anyos jedlik tarafından ilk elektrikli motorun geliştirilmesi ile atıldı.
    - 1832-1839 yılları arasında, iskoç mucit robert anderson tarafından, daha büyük bir elektrikli motor geliştirildi ve taşıma/ulaşım alanında kullanıldı.
    - ilk elektrikli araç (ea) modeli profesör straitingh tarafından 1835 yılında hollanda’da geliştirildi.
    - aynı yıl abd’de, thomas davenport tarafından başka bir elektrikli araç üretildi.
    - bunu, fransız mucit gaston plante’ın geliştirdiği bir başka elektrikli araç izledi.
    - 1900’lü yılların başlarında, abd’de ve bir dizi avrupa ülkesinde ciddi miktarda elektrikli araç, yollarda yerini almıştı. bunlar, daha çok kısa mesafeli seyahatler için revaçtaydı.
    - buharlı ve fosil yakıtlı araçların gürültülü olmalarına, nahoş bir koku yaymalarına karşın elektrikli araçlar kolay kullanımları, kokusuz olmaları ve sessiz çalışmaları nedeniyle özellikle orta-üst sınıf aileleri ve esasta da kadınları arasında hızla popüler hale gelmişti.
    - thomas edison da dahil bir çok bilim insanı, elektrikli araçlarda kullanılan bataryaların geliştirilmesi sürecinin bir parçası oldular.
    - ancak bu araçların bataryaları yeniden şarj edilebilir özellikte değillerdi. bu nedenle sürüş menzilleri kısaydı ve kullanımda birtakım sorunlara yol açıyordu. bu nedenle salt elektrikli araçlar yerlerini giderek, ferdinand porsche (porsche’nin kurucusu) tarafından geliştirilen hibrit araçlara bıraktı.

    ancak 1920-1960 yıllarında benzin fiyatlarının düşmesi, charles kettering’in marş motorunu bulması, amerika’daki yolların iyileşmesiyle uzun menzilli araç ihtiyacının artması, henry ford’un içten yanmalı motorlu araçları seri üretmeye başlaması, araç maliyetlerinin düşmesi gibi nedenlerden dolayı elektrikli araçlara ilgi azaldı ve içten yanmalı motorlu araçlar dünya çapında ilgi odağı oldu. bu olay, 1930’larda elektrikli araçların ortadan kalkmasına yol açtı.

    ne var ki 1900’lü yılların sonlarına doğru içten yanmalı motorların neden olduğu hava kirliliği, bunun iklimsel değişimlere yol açması gibi bir dizi önemli sorundan dolayı, bu araçlar ve motorların tahtı yeniden sallanmaya başladı. aynı dönemde abd, ingiltere, fransa gibi ülkelerde petrol krizinin de yaşanmasıyla, elektrikli araçlara yeniden yönelim baş gösterdi. ilerleyen yıllarda birçok avrupa hükumeti ve abd yönetimi, elektrikli araçlara yönelik teşvik paketleri devreye soktular. bu yeni yönelim, elektrik ve benzin ile çalışan hibrit araçların yeniden sahneye çıkması için zemin oluşturdu. öyle ki 2000’lerde toyota’nın seri üretimini yaptığı prius adlı hibrit modeli, büyük bir satış rakamı yakalamayı başardı.

    bu aşamada sahneye çıkan tesla motors, elektrikli araç yarışının yeniden hızlanmasında lokomotif rolü oynadı. tesla motors; tek şarjla 330 km’den fazla yol alabilecek lüks bir elektrikli otomobil üreteceğini duyurduğunda, ciddi bir yankı uyandırdı. 2008 yılında tesla motors üzerinde çalıştığı tesla roadster’ın lansmanını yaptı. tesla’nın bu başarısı diğer otomobil şirketlerini de, gelecekte piyasayı domine edecek olan elektrikli araç konusunda adım atmaya itti. 2010’ da hibrit bir otomobil olan chevy volt ve tamamen elektrikli olan nissan leaf piyasaya sürüldü. rusya federasyonu gibi, dünyanın önemli bir enerji üreticisi olan ülke bile, elektrikli araçların yaygınlaşması için 2015 yılında önemli bir karar aldı ve tüm benzin istasyonlarına elektrikli araç şarj cihazı yerleştirme zorunluluğu getirdi. aynı sene çin’de hibrit ve elektrikli araç satışları toplamda 200 bini buldu.

    elektrikli araç satış rakamları
    elektrikli araç satış adeti, hiç şüphe yok ki başarılı batarya konusu ile doğrudan ilgilidir. tek şarj ile maksimum mesafeyi gidebilen, batarya ücreti rakiplerinden daha düşük olan, şarj süresi rakiplerine göre daha kısa ve kola olan, batarya teknolojisi ve güvenliğinde önde olan ve bunu tüketiciye anlatabilen firma, koşuyu önde götürmeye muktedirdir. mevcut verilere bakıldığında rakiplerine kıyasla tesla bu konuda zirveyi temsil ediyor. frost& sullivan’s araştırma şirketinin her yıl yayınladığı “global electric vehicle market outlook” raporlarını göre, elektrikli araç satışlarında muazzam bir artış söz konusu: 2007 yılında sadece 100 adet elektrikli araç satılmış olmasına karşın 2017 yılında bu sayı bir milyona, 2/18 yılında yaklaşık 2 milyona ve 2019 yılında 2.8 milyona ulaşmış durumda. (bu rakamlara hibrit araçlar da dahil)
    2018 yılındaki elektrikli araç satışlarının (hibrit araçlar dahil) en fazla olduğu bölge %60.3 ile asya piyasası olmuş, onu %22 ile avrupa piyasası takip etmiş.

    çin, 1.1 milyonluk elektrikli (hibrit dahil) araç satışı ile en çok elektrikli aracın satıldığı ülke olmuştur. tıpkı daha önceki beş yılda olduğu gibi liderliğini korumayı başarmıştır. bu haliyle çin, dünya elektrikli araç piyasasının %55’ini temsil ediyor.
    bir dizi ekonomik sorun yaşayan tesla motors, bütün bunlara rağmen 2018 yılında pazar lideri olarak 231,850 adetlik (toplam pazarın %11.8’i) satış rakamına ulaşmayı bildi. onu 222,743 adetlik satış ile çin’li byd (toplam pazarın%11.3’ü) takip etti.

    elektrikli araçların yükselişi, lityum piller ve geleceğin ortadoğu’su olarak latin amerika

    elektrikli araçların piyasadaki bu yükselişlerinin devam etmesi bekleniyor. hal böyle olunca yıllardır uğruda ülkelerin işgal edildiği, milyonlarca insanın öldürüldüğü petrol kaynaklarının yerini, elektrikli araç bataryalarında kullanılan lityum gibi maddeler alacaktır. lityum kaynakları bakımından dünyanın en zengin ülkeleri aşağıdaki gibidir:

    1. şili: lityum rezervi: 8,000,000 mt
    2. avustralya: lityum rezervi: 2,700,000 mt
    3. arjantin: lityum rezervi: 2,000,000 mt
    4. çin: lityum rezervi: 1,000,000 mt
    5. zimbabwe: lityum rezervi: 700,000 mt
    6. portekiz: lityum rezervi: 60,000 mt
    7. brezilya: lityum rezervi: 54,000 mt
    8. abd: lityum rezervi: 35,000 mt

    görüldüğü gibi latin amerika ülkeleri olan şili, lityum kaynakları bakımından geri kalan tüm ülkelerden daha fazla rezerve sahip. bu nedenle ((bkz: #97261100)) burada da belirttiğim gibi bütün elektrikli araç üreticisi ülkelerin gözü şili ve brezilya’nın üzerinde ve bu nedenle çin’li byd firması brezilya’da dünyanın en büyük lityum iyon batarya üretim fabrikalarından birisini kurmuştu. zira şili ve brezilya’daki lityum kaynakları hem oldukça zengin ve verimli, hem de çıkartılması oldukça kolay.

    lityum’un dünya pazarına ilişkin de birkaç veri sunmak istiyorum:
    - lityum talebi, 2019 yılında %8.9 oranında arttı.
    - 2019 yılı itibariyle lityum pazarı, 1.7 trilyon dolar dolaylarında oldu.
    - lityum kaynaklarına yönelik en büyük talep asya pazarından.

    lityumun giderek artan önemi ve kazandığı stratejik değer nedeniyle önümüzdeki yıllarda şili, arjantin, zimbabwe, brezilya gibi ülkelerde çok daha fazla iç sorunların baş göstermesi muhtemel. bu bakımdan latin amerika ülkelerini yeni ortadoğu olarak kabul etmek mümkün.

    elbette daha uzun süre kullanım yoğunluğu sürecek olan petrol ve türevi enerji kaynakları için asya, kafkasya ve rusya çevresinde yaşanacaklar üzerinden bu bölgenin de hedef alınacağını görerek bunları söylüyorum. zira ben burada, esas olarak elektrikli araç piyasası ve geleceği üzerinden lityum kaynakları üzerinde cereyan edecek yeni emperyal saldırılara dikkat çekmek istiyorum.

    kaynaklar:
    https://www.energy.gov/…meline-history-electric-car
    https://www.lelandwest.com/…he-electric-vehicle.cfm
    https://ww2.frost.com/…-to-set-new-records-in-2019/
    https://investingnews.com/…ithium-reserves-country/
    https://store.frost.com/…e-market-outlook-2019.html
    http://www.ev-volumes.com/…plug-in-vehicle-volumes/
  • duygudurum düzenleyici olarak sınıflandırılan psikiyatrik ilaç. bipolar bozukluktaki duygudurum dalgalanmalarını ve intihar girisimlerini azalttığı, antidepresan koruyucu etkisinin de diğer alternatif ilaçlardan (depakin, lamictal ve antipsikotikler gibi) daha iyi olduğu çok sayıda çalışma ile gösterilmiştir. nuh nebiden kalma bir ilaç yorumu yapılsa da hücre ici sinyal mekanizmalarina etkisi ile birçok yeni nesil psikiyatri ilacindan daha özgündür.
  • danimarka’da bulunan kopenhag üniversitesi bilimcileri, yaşları 50 ile 90 arasında değişen ve 73.731 tanesinde bunama olan 800.000 kişinin verilerini çözümledi. ekip ayrıca danimarka’daki 151 bölgenin içme sularındaki lityum içeriğini ölçtü. verileri karşılaştıran araştırmacılar, lityum yoğunluğunun yüksek (litre başına 15 mikrogram’ın üzerinde) olduğu bölgelerde yaşayan insanların bunama riskinin %17 oranında daha düşük olduğunu saptadı. çalışma sonuçları jama psychiatry dergisinde yayımlandı.

    yapılan çalışma, ortada istatistiksel bir bağlaşıklık olduğunu gösteriyor. bağlaşıklık her zaman nedensellik anlamına gelmez. yani bunamaya karşı koruyucu etki yapan şey, doğrudan sudaki lityum fazlalığı değil de, bu fazlalığın olduğu bölgelerdeki başka çevresel etkenler olabilir.

    lityumun, beyindeki çok sayıda süreç üzerinde etkisi olduğu biliniyor; örneğin depresyon ve bipolar bozukluk (manik-depresiflik) tedavisinde lityum işe yarayabiliyor. çalışmanın başyazarı olan kopenhag üniversitesi’nden prof. lars vedel kessing, daha önce yaptığı bir çalışmada, ilaçlardaki yüksek lityum düzeyinin, bipolar bozukluk hastalarını bunamaya karşı koruduğunu göstermişti. o çalışmada, uzun yıllar boyunca lityum açısından zengin ilaçlar kullanan depresyon ve bipolar bozukluk hastalarının, alzheimer hastalığına yakalanma risklerinin oldukça düşük olduğu ortaya konmuştu. ayrıca lityumun, intiharları önleme konusunda da oldukça etkili olduğu ve lityum düzeyi yüksek musluk suyu içen kişiler arasında intihar oranının düşük olduğu gösterilmişti.

    yapılan yeni çalışma ile bilimciler ilk kez olarak içme suyundaki lityum oranı ile bunama riski arasında bağlantı kurmuş oldu. fakat araştırmacılar, sonucu kesinleştirmek ve bağlantının gerçekten de nedensel olduğunu netleştirmek için daha fazla araştırma yapılması gerektiğinin altını çiziyor.
  • metallerin en minik olani. enerji yogunlugu bu yüzden öteki metallere büyük fark atar. ayrica bu enerji yogunlugu hücre voltajinin tavana vurmasinda epey yardimci olur. uzun lafin kisasi lityum pili ve aküsü diger sistemlere nazaran epey üstündür. kalbe takilan motorlarda bile artik secim lityumdur.
  • erişkin bir insan bedeninde 7miligram bulunan madde, element.
  • dünyadaki rezervinin %50'den fazlasının bolivya'da bulunduğu, şimdilerde oldukça popüler madde. popüler olmasının nedeni ise amerika'nın yeni yeni petrol'den vazgeçip alternatif enerji*'ye destek vermedir. evet bu lityumdan yapılan piller şu an için yeni nesil elektrikle çalışacak arabalarda kullanılan birincil enerji kaynaklarıdır.
  • ilerde karbon bazlı enerji kaynakları tükendiğinde enerji sektöründe önemi artacağı söylenen madde. öyle ki otomobiller küçülecek lityum temelli aküler bataryalar ile çalışacak deniyor. şu an lityumu cep telefonu, laptop gibi aletlerde aynı amaçla kullanıyoruz zaten. bu madde en çok guney amerika'da var. hadda yanlış hatırlamıyorsam arjantin bu konuda tekel. üçüncü dünya savaşı su için olursa, dördüncüsü lityum için olur heralde.*

    bir diğer konu, eskiden akli dengesinde bozukluk olan kişiler için şifalı sular olurmuş. yerden fışkıran kaynak su. halk arasında bu şifalı sular bilinir, böyle sorunları olan kişilere tamsiye edilerek içirilir, belli bir iyileşme sağlanırmış. daha sonra bu olay bilim insanları tarafından farkedilmiş, bu suların içeriği araştırılmış. lityum yüksek oranda bu sularda bulunmuş. bipolar bozukluk tedavisinde etkisi ispatlanınca da ilaç olarak piyasaya sürülmüş. önce sofra tuzu olarak kullandırmışlar hastalara ama yüksek dozdan ölenler olmuş.
hesabın var mı? giriş yap