• ancak dünya tarihine meraklı kişiler tarafından seyredilmesi gereken film.

    aksi taktirde seyir esnasında sıkıntılar baş gösterecektir.

    öte yanda, bundan 150 sene önceki abd meclis ortamının, şu anki tbmm kıvamında olduğu gerçeğini de görmemize vesile olan filmdir.
  • filmi izlemeden once amerikan iç savaşı hakkinda bilgi sahibi olmak filmi daha iyi anlamanizi ve sevmenizi saglayacak

    ayrica savastan cekilmis bazi kaliteli fotograflar icin (bkz: http://www.theatlantic.com/…rt-1-the-places/100241/)
  • --- spoiler ---

    do you think we choose the times into which we are born? or do we fit the times we are born into?

    --- spoiler ---

    sabrım olursa bi daha izliycem, ya da onun yerine birkaç kitap okumak lazım diyorum ve konuyu kapatıyorum.
  • hakkında insan kırmaya değmeyecek film.

    poleniğe girmek gibi olmasın, zan altında kaldığımdan cevap hakkımı kullanmak istiyorum sayın hakim.

    1- abd köleliği neredeyse tüm avrupa ülkelerinden daha geç kaldırmıştır. dolayısıyla bunu dünya açısından çok önemli addetmek pek mümkün görünmüyor. kronolojik sıralama: http://en.wikipedia.org/…lition_of_slavery_timeline

    2 - şu filmi beğenmedi diye gidip insanlar hakkında yok tıvaylayt bilmemne diye atıp tutmak yakışıyor mu şimdi güzel kardeşim? nereden biliyorsun benim sinema zevkimi? (çok merak ediyorsan, buyur sabıka kaydım: #23039659) uzun diyalog takip edemeyen instant gratification bağımlısı diye damgalamadan önce, bu diyalogları niteliki bulmadığımı düşünsen daha iyi değil miydi?

    şu oscarları abartmayın arkadaş. bunları nitelikli film diye sayarak, bilerek veya bilmeyerek sinema tarihine hakaret etmiş oluyorsunuz.
  • bu filmi izlerken siyahilere özgürlüğü verme (köleliği kaldırma) tartışmaları bana türkiye'deki kürt meselesi, cemevi, zorunlu din dersi vb. üzerinde dönen sığ tartışmaları hatırlatmıştır. şimdi günümüzden o dönem olan tartışmalara, kişilere bakınca ne kadar sığ, geri ve dar kafalı olduğunu düşünüyoruz.

    ee insanlık tarihi ilerlemeye tekabül etmiyor, tarihsel ilerleme liner de değil. bir çemberin içinde aynı meselelerin farklı formlarını tartışıp duruyoruz.
  • daniel day-lewis'ten daha fazla tommy lee jones'u sevdiğim film.

    --- spoiler ---

    en sevdiğim sahnede yasa tasarısını eve götürdüğü sahneydi.

    --- spoiler ---
  • teknik olarak isigi golgesi sinematografisiyle falan iyi hos film. kostumleri sakallari ne bileyim atmosferi de yapmis adamlar; o kadar para ver ben de yaparim diyecek olan bir suru kisi yapamayabilir de ustelik, oyle sadece yaparim demekle olmuyor. daniel day lewis zaten super, tommy lee jones da ayri super. oscari cristoph waltz'a kaybedecek buyuk ihtimalle yazik olacak ama olsun, cristoph waltz hayvanlar gibi hak ediyor. neyse konuyu dagitmadan gidersem, oyle akmayan bayik bi film de degil, ilgilenenler icin konu guzel. politik film en nihayetinde, feysbukta paylasmalik aforizma da cok, savas kotudur edebiyati da cok, insanlar esittir demokrasi iyidir mesaji da cok, fazla aglaklik gosteris falan yapmadan vermis mesajlari spielberg, gelisme var. falan filan.

    ama, bu paragraf ve aslinda entrynin geneli, koca bir amayla basliyor, zira, bu adamlar boyle 'iyi beyaz adam geldi tum ezilen beyaz-olmayanlari kurtardi' temali filmleri cekmekten bikmadi bi turlu. amerika birlesik devletlerini ic savasa goturen kocaman mevzular filmde yok da abraham lincoln icinden iyilik fiskirdigi icin zencilerin yuzu suyu hurmetine koleligi kaldirmaya karar vermis, bunun icin tum ulkeyi savasa suruklemis, kendi kellesini de ortaya koymus gibi bir havada geciyor film. tarih dersi verecek halim yok, aha baslik: (bkz: amerikan ic savasi)

    tarihten bu kadar kopuk bir tarihi film yapmak da ancak hollywood'un curet edebilecegi bir sey galiba. yalan ne kadar buyuk olursa insanlar o kadar kolay inaniyor.
  • insanlara sıkıcı gelmesinin bir nedeni de çok kısa bir dönemi 2 saatte anlatmasıdır. ama dönem o derece önemli ki, başka türlüsüne imkan yok.
  • tommy lee jones'un mecliste eşitlik üzerine yaptığı tiradıyla aktörlükte akula vuruşu yaptığı film.
  • abraham lincoln denilen kişinin hep aklımda kalmış olduğu imajı görsel olarak veren bir filmdir. esprili, hikaye anlatmayı seven lafa laf oturtmaya bayılan tarzını filmde fazlasıyla görmekteyiz.

    demokrasi denilen en büyük vaadi özgürlük olan ama özgürlük denen şeyin aslında adı konulmamış bir kölelik olduğunu pas geçen bir düzeni anlatan bu film pastanın komplesini değil de bir bölümünü göstermekte ve iyi etmektedir.

    birleşik devletler reis-i cumhurluğuna barrack obama arz-ı endam ettiğinden beri başkanın mensup olduğu ırkı üstün göstermek için bir çok kimse elbirliği yapmaktadır.

    bu gayet normal bir durumdur, çünkü yükselen değerler bunu gerektirir. mesela israil'in politik sahnede popülerliğinin azalması neticesinde artık musevi soykırımı hakkında büyük bütçeli film yapılmamaktadır.

    bütün bunları bir kenara atarsak meclis tartışmaları sahnelerinde belagat sanatının ve hitabetin en nadide örneklerine gösteren eserde demokrasiin nasıl işlediğini ve halk diktatörlüğünün bir takım demagogların ve el altında iş gören ve gördürten kimselerin tekelinde olduğunu görmekteyiz.

    zaten esas demokrasi denilen zımbırtı yunan şehir devletleriyle beraber yok olmuş ve gizli kölelik zagonu ortaya çıkmıştır.

    daha dün alabama pamuk tarlarında kölelik yapan tom amcalar yakın geçmişte gizli köleliğin altında en aşağılık işlerde çalıştırılıp üç otuz paraya çalıştırılmaktadır.

    bu filmi izlerken endüstri devrimini ve bu devrimin nitelikli ucuz iş gücü gerektirdiğini pas geçemeyiz. en ucuz iş gücü güneyde olmakla beraber bu kişiler köle olduklarından cahil kalmışlardır.

    bir her anlamda lokomotif olan angla-sakson kültürü bu insanları iç savaştan sonra evlerinde hizmetçi olarak tutmuş, onları gettolarda yaşamaya mahkum etmiş, ucuz tarım ırgatı olarak istihdam etmiştir.

    oy hakkı verme gibi şeyler güvencesiz kalmış kimseler için gayet lüks şeylerdir. klu klux klan saldırganlarına karşı güvencesiz kalmış olan zenciler mecburen kuzeye hicret etmiş ve şehirlerde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmüşlerdir.

    filmde işlenen 13. maddenin değişikliğe uğramasının neticesi budur.

    bütün bunları bir kenara atarsak eğer sinema sanatının bize ne olduğunu tekrardan anlatan bir filmdir.

    senaryo gayet iyi, oyunculuklar şapka gibi karaktere oturmuş direk anlatımdansa epik anlatım tercih edilip seyircinin kafasının çalıştırılması sağlanmış bir eserdir. ajitasyon yapmadan anlatmak istediğini anlatmış sinemasal trajedi numaralarına yatmayan bu film zannımca olması gerekenleri yapan mütevazi ama çok kuvvetli bir eserdir.

    abraham lincoln kişisine alışmak için şuna bir bakın derim;

    (bkz: #32118443)

    vel hasıl-ı kelam;

    sinema filmi görünümlü çizgi filmleri izlemekten bıkanların derdine deva olacak film.
hesabın var mı? giriş yap