le tout nouveau testament
-
hayatımı bundan böyle ikiye ayırıyorum; “deathleaks”ten ** öncesi ve sonrası.
tam şu anda; oturduğun, yattığın, uyuduğun, yemek yediğin, mastürbasyon yaptığın, seviştiğin, ağladığın, hastalandığın, boş boş yerdeki halıya baktığın yerde, sana ne kadar ömrünün kaldığını söyleyen bir mesaj aldığını düşün. (düşünemedi).
pekiiiii, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadığımız bu dünya mı daha kaotik? yoksa öleceğimiz günü bilerek yaşayacağımız o dünya mı? kaç ayımız, günümüz, haftamız, saatimiz, dakikamız, saniyemiz... kaldığını bilseydik, cebimizde kalan zamanımızı gösteren bir kronometre ile yaşasaydık, yeni hayatımıza nereden başlar ve nasıl devam ederdik? şu an’dan daha mı iyi olurdu, daha mı kötü? (hala, düşünemedi)
siz bakmayın benim böyle ağır sorular sorduğuma (tüm bu sorular deatleaks’ten öncesine ait). hiç merak etmeyin; bu film, tüm dokunuşuyla hepimizi hafifletecek, ve çiçekli gökyüzüne doğru uçuracak;
adam parkta öten kuşa sorar; “uçabileceğin onca yer varken, neden bu parktasın?”
kuş adam’a cevap verir; “ben de aynı şeyi senin için düşünüyordum”
son olarak, ben yeni ahit'i şöyle okudum; tanrı bizi bıraksın da, öncelikle kendini kendi yarattıklarından korusun. bizi zaten içimizdeki şarkılar koruyor.
https://www.youtube.com/watch?v=_64nc_nle_i -
bir jaco von dormael filmi.
--- spoiler ---
filmdeki en sevdiğim kare katilin aynadaki kendisine sarılmasıydı. herkesten ve özellikle de kendinden nefret eden bir adam bu yüzden insanları öldürüyor. karşısında öldüremediği bir kız çıkınca da ona aşık oluyor. katil, kızı sevince şunu fark ediyor. artık insanları öldürmek istemiyor. çünkü -filme göre- ancak başkasını sevdiğinde kendinle barışabilir, kendini sevebilirsin. bu tabi jaco von dormael için yeni bir şey.
--- spoiler --- -
hayatımda izlediğim en iyi filmlerden biri... en güzel yanlarından biri de müzikleri.
--- spoiler ---
herkesin bir melodisi vardır.
--- spoiler --- -
-
bu ve diğer benzerleri olan, ne bileyim işte; amélie, the grand budapest hotel, youth, submarine, me and earl and the dying girl, short term 12, boyhood, wristcutters a love story, fantastic mr. fox, the life aquatic with steve zissou, the darjeeling limited, moonrise kingdom, cashback, the fall, big fish, up, entre les murs, flipped, magnolia, franches ha, la science des reves , la grande bellezza, birdman, den brysomme mannen, leolo, before we go, the royal tenenbaums, inside llewyn davis, beasts of the southern wild, dans la maison gibi filmler, beni üzüyor açıkçası. sizi de üzecek. sebebi, yapım aşamasında içinde olamamak. aslında bunun içinde kıskançlık var. okunan bir kaç güzel romandan sonra da bu kıskançlık vuku buluyor. ben yapamadım, yapamayacağım korkusu. neyse, film enfes. diğerleri gibi.
edit: bir kaç film daha eklendi. -
-
son zamanlarda izledigim en güzel filmlerden biri.
--- spoiler ---
"onlara ateş edeceğim. ıskalarsam, bu demektir ki ölmeleri gerekmiyor. vurursam da bu benim hatam değil. ben sadece kaderin eliyim."
--- spoiler --- -
--- spoiler ---
tanrı belgeleri olmadığı için özbekistan'a sınır dışı edildi.
--- spoiler ---
filmin en etkileyici sahnesi de sanırım şuydu: https://media.giphy.com/…ia/m1levfzfo92gq/giphy.gif -
sonu itibariyle iki ayrı okuma yapılabilecek bir film.dünyanın kurtuluşu anaerkilliktedir mesajı ( sonuna kadar katılıyorum ) aynı zamanda bu kurtuluş saflıkta ve masumiyettedir diyen film.
--- spoiler ---
filmin en çok güldüğüm sahnelerinden biri tanrının kilisede bir rahipten dayak yemesiydi.
--- spoiler --- -
bana "tanrı olmak çok eğlenceliymiş ya" dedirten filmdir.
--- spoiler ---
tanrının murphy yasaları gibi yasaları yazdığı kısım çok güzeldi. ekmeğe reçel sürersin ekmek düşer ve mutlaka reçelli kısım altta kalır, gibi.
sabahtan beri düşünüyorum, ister 2 yıl ister 22 yıl ömrümüz kalsa da bir gün öleceğimizi bilmek sanırım ilk anda herkeste aynı etkiyi yapıyor. öleceğimiz gerçeği biz insanoğluna yapılmış büyük bir haksızlık gibi. 90 yaşında da olsa bir insan, ne zaman öleceğini bilmek istemez sanırım... insan yaşamaya kurgulanmış bir varlık sonuçta.
son olarak ben de artık dünyaya bir kadın eli değmesi gerektiği düşüncesindeyim ^^
--- spoiler ---
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap