• bazen yanlış anlamalara da sebep olan bir isim.

    1993 veya 1994 yılında iç anadoluda bir ilde, adli yargı adalet komisyonları personel alımı için sınav açmıştı.sınava üçbin civarında başvuru oldu.yazılıda belli puan tutturanlar mülakata çağrıldı.ben de komisyondayım.kıdemli yargıç olarak adaylara soruları genelde ben soruyorum.bir genç içeri girdi.rutin işlemden sonra karşıma oturttum ,sordum :

    "kubilay kimdir ?"

    cevap olarak , kubilay han veya mustafa fehmi kubilay diyecek bekliyorum.gencin gözleri parladı.rahat bir ifadeyle " size çok selamı var " dedi. şaşırdım.böyle bir cevap vereceğini tahmin etmiyordum. "kim selam söyledi,ne selamı ?" dedim. "kubilay bey..." dedi.arkadaşlar gülmeğe başladı." hangi kubilay bey ?" diye sordum."yargıtay'dan kubilay t....." dedi.mesele anlaşıldı.
    meğer, yargıtay hakimlerinden kubilay t....tanıdığı veya akrabası oluyormuş bu gencin.sınav yapılacağını öğrenince ona uğramış.artık torpil tavassut için mi yoksa sadece bilgi vermek amacı ile mi gitmiş bilemem.sanırım kubilay bey de adliyede bir savcı arkadaşı tanıyormuş ve "selam söyle" demiş...

    genç sınavı kazandı mı hatırlamıyorum.
  • kubilay bir deli oğlan;
    her daim neşeli, bencil görünen,
    lakin yufka yürekli bir adam...
    kabına sığmayıp çabucak sıkıldığından;
    kız meselelerinde siz deyin çapkın, ben deyim kararsız olan.
    günlerden bir gün duyduk ki; kubilay bir kızı sevmiş.
    kubilay bu, sevmiştir elbet yine,
    bakalım yarına kısmet kime?
    sonra bir acı haber; meğer bir tümör büyürmüş kızın beyninde, daha yirmi beşinde...
    ameliyat oldu kız; bir süre konuşmadı, yürümedi, gülmedi.

    nice sonra nikah masasına yürüdü bir gün;
    saçlarında papatyalar, kolunda kubilay.
    abartısız gördüğüm en güzel gelindi,
    doktorların fazla yaşamaz dediği...

    güzel günleri de oldu ama tümör hiç peşlerini bırakmadı.
    ardı sıra ameliyatlar, sonu gelmek bilmeyen tedaviler...
    hastane odalarında yaşanan bir evlilikti onlarınki.
    ve;
    bir adam gerçekten severse neleri göze alır'ın canlı kanıtı...

    kubilay bir deli oğlan;
    daha yirmi sekizindeki aşkını,
    bugün sonsuza uğurlayan...
  • anlamı genellikle tarihi kişiliklerle karşılanan isim. ama aslında çok eski bir isimdir ve sözlük anlamı da o ismin sahibini onore edecek kadar güzeldir. "kubilay"; genel kabul gördüğü üzere hun kökenli öz türkçe bir isimdir. fakat ismin aslında moğol kökenli olduğunu, türk ismi gibi algılanmasının da moğol ordularına genellikle türklerin komutanlık etmesinden kaynaklandığını savunan tarihçiler vardır. isim, "kubil" ve "ay" kelimelerinden oluşur. "kubil" gökyüzü anlamına gelir. ay ise güzellik,temizlik demektir. kubilay, gökyüzündeki güzellik(ler) anlamına gelir.
  • yakin arkadaslar arasinda kubi denilesi isim.
  • belli ki çok kimseye bir şey ifade etmiyor ama, söyle bir şeyler de vardır:
    (bkz: mustafa fehmi kubilay)
    (bkz: kubilay olayı)

    menemen sadece bir yumurta yemeği değildir.
  • bir hata edip bu filmi izledim.

    filmi izlemeden önce o miting senin, bu miting benim slogan atan, demokrasi önünde en büyük tehlikenin gericilikten kaynaklandığını düşünen ulusalcı ve cumhuriyetçi bir kişiliktim. şimdilerde ise aktif bir şekilde saadet partisi bolayır gençlik kolları başkanlığını yürütüyorum.

    öyle bir filmdir işte bu kubilay.
  • bu ismin "kub" diye kısaltılmışını hiç duydunuz mu? ben duyuyorum.
  • arkadaş bu ne kötü ve başarısız filmdir öyle. herşeyi geçtim filmin duration'ı uzun olmasın diye bazı sahnelerin apaçık kesildiği hızlandırıldığı belli. bu kadar başarısız prodüksiyonu nerden bulmuşlar anlamıyorum. herhalde yapımcısı bunun prodüksiyonunu evde yaptı.

    türk film tarihine azıcık saygısı olan insan bu filmimsi antika şeyin izlenilmesini ve dağıtılmasını engeller. oyunculuk desen kötü kelimesi yanında muhteşem kalır makyaj desen berbat, kostüm olayına hiç girmiyorum bile.

    filmin diyaloglarına ruh veremeyen duygu katamayan başarısız insanlarla dolu bir film.

    yazık yazık. en azından menemen'de 3-5 esrarkeşe karşı dimdik duran asteğmen kubilay'a yazık.
  • ahahahah şimdi farkettim, başrol oyuncusu yalçın mıhçı'ymış. atatürk karakterini o canlandırmış. ulan diyorum nereden tanıdık geliyor bu adam bana.

    off bıraktım gençlik kollarını, şimdilerde bolayır ve çevre köylerinde kendi adıma bir dergahım var. yalçın mıhçı'nın atatürk karakterini canlandırarak savunduğu cumhuriyeti ben yıkmayayım da ne yapayım a dostlar?

    (bkz: #26471923)
  • eline kalemi alanın senaryo yazdığı ülkemizde oooo hem de 29 ekim'de gösterime sokarız,mustafa kemal,gericiler,aydınlanma falan filan ekler ekmeğimize bakarız mantalitesiyle çekilmiş film.bir hikaye bu kadar yüzeysel mi anlatılır kardeşim.filmin adını kubilay koymuşsunuz menemen isyanı filmin kuş kadar bir süresini işgal etmiş.isyanı başlatan elemanların şahan gökbakar'ın adeta gerçek skecindeki gibi isyan başlatma replikleri.derviş mehmet'in kendimi mehdi ilan edeceğim aha ettim tarzı konuşmaları.hepimizin bildiği ben bu millete uşaklığı öğretmedim mevzusunun anlatıldığı sahnede kadınların garsona ağız dolusu pavyon karısı edasıyla gülmeleri,elini kolunu nereye koyacağını bilemeyen rezalet bir atatürk portresi.yeter ya vallahi yeter fazla geldi.2 gün arayla koskoca salonda tek başıma izlediğim ikinci film oldu.
    diğeri için:
    (bkz: o kul - hayal bile etme)
hesabın var mı? giriş yap