• "bir omrun ayricaligi kim isen o olmaktir." diyen adam
  • the hero with a thousand faces (kahramanın sonsuz yolculuğu) kitabında kahraman arketipini inceler, gılgamış'tan sigurd'a, buddha'dan kral arthur'a tüm mitolojilerdeki kahramanların nasıl ortak özellikleri olduğunu, serüvenlerinde benzer aşamalardan geçtiklerini vurgular. the power of myth kitabında aynı konuya değinirken yıldız savaşları filmlerindeki luke skywalker karakterini örnek göstermiş, luke'un serüveninde "serüvenin çağrısı", "balinanın karnında", "kahramanın sınanması" gibi aşamaların hangileri olduğunu uzun uzun anlatmış, ben de hayran kalmıştım. sonra george lucas'nın campbell hayranı olduğunu, yıldız savaşları'nı kurgularken the hero with a thousand faces kitabını kendine örnek aldığını öğrendim...
  • kitaplarindan gayri bill moyers ile 6 video kasetten olusan roportajlari vardir. bati kulturunun ve mimarisinin orta cag, 16.,17.,18.,19., ve 20. yy'da gelisimini ve bunun kendi icerisinde olusturdugu mitlerden bahseder. mesela orta cag ve kismen 16-17 yy'larda dinsel mekanlarin en yuksek binalar oldugunu savunur. ve barok kulturunu buna ornek olarak gosterir. st. michel'den koln katedralinden falan bahseder. bunlardan esinlenerek ortaya cikan mitik edebiyati over. akabinde, kismen 17.yy ve 18. yy'da burokrasinin artmasiyla buyuk binalarin artik devlet erkani icun yapildigini iddia eder. zira der, devlet guclenmistir ve demokrasinin ve laisizmin guclenmesiyle birlikte devletin gucu binalara, sanata, edebiyata yansir, diye devam eder.. son olarak, 19. ve 20. yy'da kapitalizmin gelismesiyle binalar daha da uzar fakat bu sefer binalar sirketler, ofisler icun vardir, diye buyurur. bu yuksek binalarin olusturdugu mit ise 11 eylul'den baska nedir ki?
  • mitlerle ilgilenen ve en azından bir şekilde hayal kuran herkesin az da olsa birşeyler borçlu olduğunu düşündüğüm adam. mitler ve mitolojiler ile ilgili yaptığı çalışmalarla birçok kişiyi derinden etkilemiştir. popüler kültürde de etkilerini yoğunlukla görmek mümkündür. george lucas'ın , star wars'u yaratırken ilham aldığı eserin yazarıdır. kingdom come'ı christopher reeve'e adamışlardı, altına da "bizi bir insanın uçabileceğine inandırdığı için" diye çok hoş bir not düşerek. ben de aynı şeyi george lucas'tan , episode 3'te beklerdim. filmin sonunda "joseph campbell'a adanmıştır: bize uzak, çok uzak galaksilere giden yolu gösterdiği için..." şeklinde bir not bekledim. tabii ki öyle bir yazı çıkmadı, onun yerine dakikalarca sponsorlara teşekkür yazısı izledik. zaten sanırım bu hayatta fazla naif beklentiler içinde olmamak gerekiyor.
  • star wars filmleri icin george lucas'in yoda'si olmustur.
  • (1904-1987) cocuklugunda kizilderililere ve kizilderili kulturu ile mitlerine olan olaganustu ilgisi onu tum gencliginde mitoloji konusunda arastirmalar yapmaya itti. ogrenimi icin gittigi avrupa'da arthur schopenhauer, carl gustav jung ve soren kierkegaard, sigmund freud gibi dusunurlerden ve paul klee, pablo picasso, salvador dali gibi sanatcilardan etkilendi.

    bill moyers ile yaptigi roportajlarini iceren videosu george lucas'in california'daki skywalker ranch adli ciftliginde, ciftligin unlu kutuphanesinde kaydedilmistir. yeni dvd versiyonunda bill moyers'in george lucas ile onun hakkinda yaptigi ve olumunden sonra eklenen bir soylesi de bulunmaktadir. campbell bu soylesilerde ilkel caglardan gunumuze kadar tum soylenceleri karsilastirip aralarinda kopruler kurar. destanlar, dini kitaplar ve modern edebiyat eserlerindeki mitler ve karakterleri analiz ederek izleyiciye bilinen tum oykulerin cikis noktalari hakkinda ipuclari verir ve aslinda koklerinin ayni oldugunu ispatlar. yuzyilimizin iki en onemli mit yaraticisi olarak da james joyce ve thomas mann'in isimleri uzerinde durur.

    daha onemli bir kayit olarak, kendisinin ortaya attigi "monomyth" (evrensel ve tek ana mit) fikrini isledigi ve acikladigi, olumunden cok kisa bir sure once verdigi seminerleri iceren "mythos" isimli toplam yaklasik on saatlik video seti onu tanimayanlar icin bulunmaz bir kaynaktir. tum eserlerinin bir ozeti gibi izlenebilir.
  • "rüyalarımız kişisel mitlerimizdir, mitlerimiz ise kolektif rüyalarımızdır.

    artık hepimiz için gecerli, yol gösterici kolektif mitlerimiz yok ama hepimiz her gece uykunun dünyasına çekildiğimizde kendi mitlerimizle başbaşa kalırız."
  • the masks of god adlı eseri, tanrının maskeleri-yaratıcı mitoloji başlıklarıyla dilimize çevrilmiş, yanımda duruyor. selamı var.
  • iyi bir yaşamın kendince anlamını, benzeri bir ilhama daha önce rastlamadığım şekilde anlatmış yazar. aynen şu şekilde:

    "bana göre iyi bir yaşam birbiri ardına kahramanın yolculuğu yapmaktır. yeniden ve yeniden macera diyarına, yeni ufuklara çağrılırsınız. her seferinde problem aynıdır: kalkışacak mıyım? ve sonra kalkıştığınızda tehlike sizi bekler, ve yardım da, ve başarı ya da fiyasko. orada her zaman bir fiyasko olasılığı vardır. ama mutluluk olasılığı da oradadır."
  • bircok kisinin hayatini su sozlerle degistirmistir:
    "you begin to meet people who are in the field of your bliss and they open the doors for you.
    i say follow your bliss and don't be afraid and doors will open where you didn't know they were going to be."
hesabın var mı? giriş yap