• yazdığı kitaptaki tüm erkeklerin başına sardırdığı bir yüzük belası ile alttan alta;

    -- evlenmeyin olm. yüzük bu başa bela. kaç erkek telef oldu.

    mesajı vermektedir.

    mutsuz bir evliliği olabilir.
  • şimdi burada hakkında sikik sikik atılıp tutuluyor, iki kelam etmek isterim o sebeple.

    bak güzel kardeşim, bak cahil arkadaşım, tolkien'ın bu kitapları yazma sebebi, sana mükemmel bi' heyecan yaşatmak değildir. 1951 yılında yayınevinin editörü milton waldman'a yazdığı mektupta, tüm bu kurguları yaratma sebebini açık açık anlatır; diğer halkların mitolojik öykülerini, özellikle de kuzey avrupa'nın mitolojik öykülerini çok kıskandığını, kendi ülkesinin böyle bi' mitolojisi olmaması sebebiyle hep üzüntü duyduğunu, bu yüzden ortaya mitolojik bi' kurgu, devasa bi' tarih çıkartmak istediğini yazar.

    o yüzden bu adam birileriyle kıyaslanacaksa, bu g.r.r. martin değil, mitolojileri yaratan kadim halklar olmalıdır. eserleri "buz ve ateşin şarkısı" gibi serilerle değil, mitolojik öykülerle kıyaslanmalıdır. bu basit gerçeği bilmeden ortaya atacağınız her çamur, onun eserlerinin değerini düşürmek yerine, bize "ağzı olan konuşuyor" deme fırsatı yaratacaktır.

    elma ile araba tekerleğini kıyaslayıp da buram buram cehalet kokan saçma yorumlarınızla adamı ayar etmeyin bi' zahmet.
  • bugün doğum günüdür. doğalı tam 119 yıl olmuştur. dile kolay 119 yıl...

    119 yıl önce doğan bu şahıs şöyle bir cümle kurmuştu:

    "topraktaki bir oyukta bir hobbit yaşardı"

    ve bu cümle dünyanın seyrini değiştirecekti.

    artık tarih, yeni bir fenomeni kollarına almaya hazırdı. sebebi ise, 119 yıl önce doğmuş olan bu adamdı.

    kutlu olsun.
  • george r. r. martin hakkında yapılan "tolkien onun sol taşağı olamaz" yorumunu görse (ve bir şekilde anlasa) "arap sen içme bokunu çıkarıyorsun"'dan farklı bir tepki vermez.

    alık suser: george r. r. martin fantastik edebiyatın peygamberidir.
    george r. r. martin: tolkien'in benim gibi bir peygamber gönderdiğini hatırlamıyorum.

    utanma da kalmamış amk insanlarda.
  • “o zamanlar genç ve şefkatliydim. şimdi yaşlı ve güçlüyüm.” hobbit (smaug cümlesi)

    bu cümleye bayılıyorum. çünkü fark edilmemiş olmasına rağmen tam olarak böyle.

    güç zihindir. zihni eğitmek için en önemli gereklilik zamandır.

    eğitilmemiş bir zihin kolayca dolandırılabilir, dolandırabilir, aldatılabilir ve aldatabilir.

    sadece ama sadece aldatmayan ve aldanmayan zihin güçlü olabilir. şefkat eğitilmemiş bir zihinde çok tehlikeli sonuçlara neden olabilir.

    tolkien'in bu cümleyi, zihnini eğitmemiş, altın ve değerli madenlere karşı fazlasıyla saplantılı ve güçsüz bir ejderhaya söyletmesi de, sarkastik zeka yapısını ortaya koyuyor.

    geride bırakmak, uzatılmaması gereken bir konuyu uzatmamak, görmezden gelmek ve geçmişle barış halinde olmak, gücün göstergesidir ve bunu yine ancak eğitilmiş zihinler başarabilir. diğer taraftan bakınca, şefkatli olmak ve sevmek maskesiyle geride bırakmamak, inat etmek, uzatmak da ancak eğitilmemiş bir zihnin göstergesidir.

    cümle; bilbo, frodo ve gollum üçgenine gönderme yapıyor.

    tolkien ile sohbet edebilmiş olmayı çok isterdim.
  • yakın zamanda hobbit, yüzüklerin efendisi üçlemesi ve silmarillion kitaplarını okuduğum, okurken kitaplarla filmleri kafamda karşılaştırdığım, silmarillion'u okuduktan sonra ise, kendisi hakkında saygımın yüzde yüz arttığı yazar.

    silmarillion'un başında, kitabı ve tasarladıklarını yayıncıya anlatırken yazdığı mektupta da görüldüğü gibi, adam bir din mitolojisi tasarlamış, hatta yeni bir evren tasarlamış, onun tanrısını, o evrenin tanrısının yarattığı yarı tanrıları, onların yarattıklarını ve onlardan sonra gelenleri ve hepsinin bir hikayesini yazmış. hiçlikten itibaren günümüz dünyasına benzer bir dünyaya kadar geçen süreyi adam tasarlamış, ortaya koymuş.

    yaptığı şey basit değil. çoğu kişinin yapabileceği bir şey de değil. sadece bir "yazar" olarak adlandırılması da tolkien'e haksızlık olur. adam yeni bir evren ve din mitolojisi yaratmış. o yüzden kendisine saygım bir "yazar"a olan saygıdan da farklılaşarak büyüdükçe büyüdü.

    kendisi büyük bir insan, büyük bir akılmış. kitapları okuyunca onu anladım.

    ***********

    tabii, bir iki senede bir 6 filmi de baştan sona izleyecek kadar filmleri seven biri olarak, kitapları okurken kitaplarla filmler arasındaki benzerlikler ve farklar da insanın kafasından geçiriyor.

    bir taraftan, peter jacksonhobbit'te yaptığı genişletme için takdir ederken, diğer taraftan çok sevdiğim yüzüklerin efendisi filminin aslında ne kadar konsantre ve büyük bir şeyin küçültülmüş hali olduğunu görerek, "niye üç filme sığdıracağım diye, güzelim hikayeyi değiştirdin, en az altı film çıkacak daha derin bir film yapmadın" diye de kınıyor insan.

    diğer taraftan silmarillion'u okuyunca amazon'un yaptığı lord of the rings*'ın nasıl bir facia ve hikayeye ve kitaplara ihanet olduğunu da görüyor insan. kitaplarda böyle bir hikaye, böyle bir zaman çizgisi, böyle bir kurgu yok.

    bazı karakterlerin, bazı olayların kitapta aslında o kadar da önemli olmadığından, kitapta önemli yer tutan karakter ve olayların filmlerde olmadığına, hatta başkalarının kahramanlıklarının filmlerde hiç var olmamış ya da var olmuş da ismi çok az geçen karakterlere atfedilmesine kadar insan görüp görüp, bazen sövüyor, bazen takdir ediyor.

    filmlerde efsaneleşmiş sahnelerin ve sözlerin bizzat j. r. r. tolkien'in elinden ve hayal dünyasından çıktığını görmek de tolkien'e saygıyı arttıran bir başka olaydı.

    *****************

    --- spoiler ---

    * yüzük yolculuğuna çıkılırken, tom bombadil'li bölümlerde yaşananların, tom bombadil ve karısı altınyemiş ile höyüklü kişilerin filmde olmaması çok kötü.

    * o nehir sahnesinde frodo'yu arwen kurtarmıyor. hatta arwen kitaplarda ancak ek bölümlerde var, genel kurguda bir iki satırdan ibaret.

    * saruman filmde sauron'un adamı gösterilirken, aslında sauron'un kara bilgilerinden etkilenmiş, kendisi için güç isteyen biri ve kitabın sonunda, ancak shire'ı ele geçirdikten sonra, frodo ve arkadaşları köylerine geri döndüğünde, köyden maceralı olaylar yaşandıktan sonra kovulurken öldürülüyor.

    * birçok önemli elf kahramanı filmde yer almıyor, yaptıkları başkalarına atfediliyor.

    ve zaman çizelgesi: filmde olaylar birkaç haftada gerçekleşirken, kitapta olaylar onlarca yıl arayla gerçekleşiyor. frodo yola çıkarken 50 yaşında. frodo'nun yüzüğü alıp shire'dan ayrıldığı ana kadar geçen süre 17 yıl civarında... üstelik shire'daki, bilbo'dan kendisine kalan her şeyini sevmediği bir akrabasına satıp savıp gidiyor. başka bir yerden ev falan alıyor, oraya gidiyor. sonra yola çıkıyor.

    ...yaz yaz bitmez farklar var. filmleri izlemek güzel, ancak daha sonra kitapları okuyunca "filmler çok daha iyi olabilirmiş, koskoca yüzüklerin efendisi hikayesi, bütçe düşünülerek üç filme sıkıştırılmadan en az 6 filmden oluşabilirmiş" diyor insan.

    --- spoiler ---

    hobbit kitabı ile filmi karşılaştırınca, olayların yine farklı olduğu, ancak bu sefer filmin çok daha ayrıntılı olduğu söylenebilir. ki, hobbit zaten bir çocuk kitabı olarak tasarlanmış, ancak öncül olarak yine de ortaya çıkacak şeye dair fikirler veriyordu. hobbit konusunda peter jackson övgüyü hak ediyor.

    --- spoiler ---

    silmarillion'dan görüldüğü üzere;

    * asıl kötünün, eru'nun ilk yarattıklarıdan olan bir valar olan melkor diğer adıyla morgoth olması, sauron'un aslında melkor'un ayakçısı olması.

    * ejderha glaurung'un hikayesi, yaptığı şerefsizlikler ilginçti.

    * eru iluvatar'ın birçok şeyi yaratmasından sonra asıl konu elflere geliyor. elflerin şeceresi sayılıp sonunda, silmarilleri çalan melkor'un ardından valinor'u terk eden bazı elf soylarının başından geçenler... feanor ve oğulları ve onların soyları... yarı elf yarı insan karakterlerin başlarına gelenler, beren ve luthien'in hikayesi, nienor ve kardeşi turin'in başından geçenler... yarı tanrılar, elfler, cüceler, insanlar, canavarlar, büyücüler, mücevherler, lanetler, intikamlar, ihanetler, maceralar...

    o kadar ayrıntılı ve çok hikayeden oluşuyor ki, yaz yaz bitmez.

    --- spoiler ---

    sonuç olarak, hobbit, yüzüklerin efendisi üçlemesi ve silmarillion... okumak büyük zevkti.

    teşekkürler j. r. r. tolkien.
  • üç beş yıl önce rowling'le karşılaştırılıyordu. bugün george martin ile karşılaştırılıyor. yarın da denklemin sağ tarafına başkası gelir, ama sol tarafta yine tolkien kalır. şüphesiz ki bunda düşünenler için nice ibretler vardır.
  • 1892 yılında bugün güney afrika'da doğmuş efsane insan tolkien.
    görsel

    tolkien dört yaşındayken, banka müdürü olan babası güney afrika'da öldükten sonra annesi ve küçük erkek kardeşiyle birlikte ingiltere'nin birmingham kenti yakınlarına yerleşti. 1900 yılında annesi roma katolikliğine geçti ve büyük oğlu da bu inancı benimsedi. annesinin 1904'te ölümü üzerine oğulları bir katolik rahibin himayesine girdi. dört yıl sonra tolkien, kurgusal karakteri lúthien tinúviel'e ilham verecek olan bir başka yetime, edith bratt'a aşık oldu. ancak vasisi bunu onaylamadı ve tolkien 21. yaş gününe kadar edith'e evlenme teklif edemedi. bu arada birmingham'daki king edward's school'a ve oxford'daki exeter college'a devam etti (1915 - 1919).

    birinci dünya savaşı sırasında somme'da çarpışmalara katıldı. mütarekeden sonra kısa bir süre the oxford english dictionary'nin (o zamanki adıyla the new english dictionary) kadrosunda yer aldı.

    yetişkin yaşamının büyük bölümünde leeds (1920-25) ve oxford (1925-59) üniversitelerinde eski ve orta ingilizce konusunda uzmanlaşarak ingiliz dili ve edebiyatı dersleri verdi. genellikle akademik görevlerle meşgul olan ve aynı zamanda diğer üniversiteler için sınav görevlisi olarak çalışan tolkien, özellikle sir gawain and the green knight'ın standart bir baskısı (1925; e.v. gordon ile birlikte) ve beowulf üzerine dönüm noktası niteliğinde bir konferans (beowulf the monsters and the critics, 1936) olmak üzere az sayıda ancak etkili bilimsel yayınlar yarattı.

    tolkien beowulf'un çevirisini 1926'da tamamlamış ve ölümünden sonra, bu konuda verdiği dersler, bazı notları ve efsaneden esinlenen orijinal bir kısa öyküyle birlikte beowulf : a translation and commentary (2014) adıyla yayımlandı. ayrıca ancrene wisse'in (1962) bir baskısını da yayımlamıştır.

    tolkien özel hayatında, kendi yarattığı bir dünyada geçen, genellikle karanlık ve hüzünlü, ayrıntılı bir dizi fantastik öykü yazarak kendini eğlendirdi. sonunda silmarillion'a dönüşen bu "legendarium "u kısmen kendi icat ettiği "elfçe" dillerinin var olabileceği bir ortam sağlamak için yaptı.

    ancak arda ve orta dünya hakkındaki hikâyeleri, mitlere ve efsanelere duyduğu sevginin de etkisiyle, hikâye anlatma arzusundan doğmuştur. dört çocuğunu eğlendirmek için daha hafif, canlı ve çoğu zaman mizahi öyküler tasarladı. bu öykülerin en uzunu ve en önemlisi, 1930'larda başladığı, bir ejderhanın hazinesini aramaya çıkan rahatına düşkün bir "hobbit "in (insan'ın küçük bir akrabası) ergenliğe giriş fantezisi olan hobbit'ti.

    the hobbit 1937'de yazarın (başarılı bir amatör ressamdı) resimleriyle yayınlandı ve o kadar popüler oldu ki yayıncısı bir devam kitabı istedi. sonuç, 17 yıl sonra tolkien'in başyapıtı, kahramanlık destanının modern bir versiyonu olan yüzüklerin efendisi / the lord of the rings oldu.

    hobbit'teki birkaç unsur, özellikle de korkunç karanlık lord sauron tarafından dünyaya hükmetmek için kullanılmadan önce yok edilmesi gereken tek yüzük olduğu ortaya çıkan sihirli bir yüzük taşındı. ancak yüzüklerin efendisi aynı zamanda tolkien'in silmarillion öykülerinin de bir uzantısıdır ve yeni kitaba elfler, cüceler, orklar ve insanların zaten yerleşik olduğu bir "tarih" kazandırmıştır.

    eleştirmenler tarafından sıklıkla dile getirilen ifadelerin aksine, yüzüklerin efendisi özellikle çocuklar için yazılmamıştır ve genellikle üç bölüm halinde yayınlanmasına rağmen bir üçleme değildir: yüzük kardeşliği, iki kule ve kralın dönüşü. başlangıçta hacmi nedeniyle ve satmaması durumunda yayıncısının karşılaşacağı riski azaltmak için bölünmüştü. aslında son derece popüler olduğu kanıtlandı. amerika birleşik devletleri'nde 1965 yılında ciltsiz olarak yayınlandığında, üniversite kampüslerinde kült statüsüne ulaştı. bazı eleştirmenler kitabı küçümsese de, 1996'dan bu yana yapılan birçok anket yüzüklerin efendisi'ni 20. yüzyılın en iyi kitabı seçti ve kitabın başarısı diğer yazarların da fantastik kurgu yazarak gelişmesini sağladı. kitap, 21. yüzyıla girildiğinde yaklaşık 30 dilde 50 milyondan fazla satmıştı. yüzüklerin efendisi'nin yeni zelandalı yönetmen peter jackson tarafından 2001-03 yıllarında üç bölüm halinde çekilen film versiyonu dünya çapında eleştirel ve finansal başarı elde etti. jackson daha sonra hobbit'i beklenmedik yolculuk (2012), smaug'un çorak toprakları (2013) ve beş ordunun savaşı (2014) filmlerinden oluşan bir üçleme olarak uyarladı. 2004 yılında yüzüklerin efendisi'nin metni 50. yıldönümü baskısı için dikkatlice düzeltildi.

    tolkien'in yaşamı boyunca birkaç kısa eseri ortaya çıktı. bunlar arasında sahte bir ortaçağ öyküsü olan farmer giles of ham (1949); yüzüklerin efendisi'yle ilgili şiirlerden oluşan `the adventures of tom bombadil and other verses from the red book` (1962); "on fairy-stories" adlı ufuk açıcı konuşmanın ve "leaf by niggle" adlı masalın yer aldığı tree and leaf (1964) ve fantezi türündeki smith of wootton major (1967) sayılabilir.

    tolkien yaşlılığında yüzüklerin efendisi'nin "önsözü" olan silmarillion'u tamamlayamadı ve onu düzenleyip yayınlaması için en küçük oğlu christopher'a bıraktı (1977). daha sonra babasının kâğıtları üzerinde çalışan christopher, unfinished tales of númenor and middle-earth'ü (1980); yüzüklerin efendisi de dâhil olmak üzere efsane kitabının yazılışının çeşitli aşamalarını anlatan 12 ciltlik the history of middle-earth'i (1983-96) ve 2007'de yayımlanan, silmarillion'un üç "büyük hikâyesi "nden biri olan the children of húrin'i (narn ı chin hurin: the tale of the children of hurin) daha uzun bir biçimde yayımladı.

    christopher ayrıca, tolkien'in karısıyla olan ilişkisinden esinlenen ve bir erkekle bir elf arasındaki aşkı konu alan beren and lúthien (2017) ile karanlık bir lordun hükümdarlığına direnen bir elf şehrini anlatan ve "büyük öyküler "in üçüncüsü olan gondolín'in düşüşü'nün (2018) editörlüğünü yaptı; her iki kitap da 1917'de yazılan orijinal versiyonlar da dahil olmak üzere öykülerin çeşitli yeniden anlatımlarını içeriyor.

    tolkien'in ölümünden sonra yayımlanan diğer eserleri arasında the father christmas letters (1976; noel baba'dan mektuplar olarak da yayımlanmıştır), the letters of j.r.r. tolkien (1981), mr. bliss (1982) ve roverandom (1998) adlı çocuk öyküleri ve kuzey efsanelerinden esinlenerek poetic edda tarzında yazılmış iki anlatı şiiri olan the legend of sigurd and gudrún (2009) yer almaktadır.

    the fall of arthur (2013), orta ingilizce morte arthure'den esinlenerek arthur efsanesinin tamamlanmamış bir manzum araştırmasıdır.
  • okullarda ders olarak okutulması gereken bir eser/dünya yaratmış olan insanüstü kişi. öyle ki yeni bir dil, yeni bir harita, yeni ırklar, yeni şehirler kasabalar mekanlar, kıyafetler ve kişilikler yaratmıştır ve bunlar arasındaki ilişkiyi epik bir şekilde kurup muhteşem bir kurguyla birbirine bağlamıştır. bazı zamanlar empati yapıp da acaba yaşarken bu kitabı yazdığı esnada zihninde canlandırdığı dünya nasıldı? diye düşünsem dahi kitlenip kalıyorum. sonuç olarak benim için albert einstein bilimde neyse, j. r. r. tolkien de edebiyatta odur.
  • yazılı eserleriyle dünya çapında pek çok kişiyi etkileyen edebi dehanın, küçük bir çocukken çizmeye başladığı illüstrasyonlar, belki de kitaplarından daha az bilinmektedir. bu çizimlerin yanı sıra sulu boya ve hat sanatında da kabiliyetli olan yazarın, yine kendi sanatsal yeteneklerinden ilham alarak yarattığı kitapları, bizlere büyülü bir fantastik dünyanın kapılarını açıyor.
    conversation with smaug
    the hill: hobbiton-across-the water
    a shop on the edge of the hills of fairy land

    sadece bir yazar değil, aynı zamanda bir ressam ve hattat olan tolkien'in diğer çizimlerini de görmek isteyenler için,
    the morgan library & museum
    tolkien gateway
hesabın var mı? giriş yap