• sanırım zamanla sınırları daralıyor bu kelimenin. artık israf deyince musluğu boşa akıtmak geliyor insanın aklına. maliyeti en çok 50 kuruş olan bir bardak kahveye 10 ytl vermek israf sayılmıyor artık. ihtiyaca bile giriyor hatta.
  • israf kelimesinin manidar bir kullanımı da allâh'ın rahmetinden ümit kesmeyiniz kısmı ile bildiğimiz zümer suresinin 53. âyetindeki olsa gerek.

    http://quran.al-islam.com/…ntype=1&nsora=39&naya=53

    kul yâ ibâdiyellezîne esrafû alâ enfüsihim... ile başlayan âyette "ibâdiyellezîne esrafû alâ enfüsihim" kısmı "nefislerine uyma konusunda haddi aşan kullar" şeklinde de, "nefislerine karşı haddi aşan kullar" şeklinde de tercüme edilebiliyor. buradaki esrafû, bizim isrâf** mastarının geçmiş zamanda* 3. çoğul şahıs müzekker hali.
  • fast food kültürü ile had safhaya ulaşmış insanlık ayıbıdır.
    ev yemeği öyle mi? ısıt ısıt ye *
  • eğer doğal yaşamı korumaksa sözkonusu olan, israf katliam ile eşanlamlı da olabiliyor. insanoğlu olarak, başka yaşamlara saygı duymamak fıtratımızda mı vardır nedir, ben anlamıyorum bazen.

    daha az önce yaşadığım taze bir örnek. vergisini ödemek üzere dairemize gelen mükellef, döküman istedi. kendisine rakamı söyleyerek, "isterseniz ödemeyi yapın, kalan borç için döküman vereyim." dediğimde itiraz etti ve de vermek zorunda olduğumdan başlayıp, burada onun verdiği vergi ile oturduğumdan çıkarak neden döküman vermediğimi sordu "kibar" bir şekilde. kendisine cevaben: "yazık günah değil mi, israf ediyoruz. ağaçlar elden gidiyor, çevreyi korumak gerekmez mi?" dedim.
    "gerekirse bütün kâğıtları vereceksin, çevre mevre hikaye bunlar. hep antin kuntin şeyler, çevreci ateistler uyduruyorlar, yok böyle bir şey." dedi.

    şimdi, ülem behey sevgili badem bıyıklı ağabey, ben de müslümanım, ben mi yanlış biliyorum? çevreyi kirletemeyiz ve çevresel hiç bir şeyi israf edemeyiz. yani havayı, suyu, toprağı vs. vs. israf edecek şekilde kullanırsak (kirletirsek, boşa harcarsak ve başkası tarafından kullanılmayacak hale getirirsek) başka hayatların hakkını yemiş oluyoruz. ben böyle biliyorum yani, yoksa olmuyor muyuz?

    israfın azı ya da çoğu olmaz, israf israftır.

    öldürüyoruz, hem kendimizi hem de kendimizden gayrisini.
    soluduğumuz hava bile haram aslında bize...
  • kilolu insanların hepsi bana göre israfın somut halidir.
  • dini/islami kaygılar taşısın taşımasın, emeğe saygısı olan herkesin kaçınması gerekendir.

    tükettiğimiz, ihtiyaçlarımızı tatmin etmek için kullandığımız her şey çeşitli insanların emekleri sayesinde önümüze gelebilmekte, kullanımımıza amade olabilmektedir. onları çöpe atmak, gerektiği gibi kullanmamak o insanların emeğini çöpe atmak, ziyan etmektir.

    emeğe saygı!
  • geri kalmış ülkelerde çok fazlaca görülür.
  • seçim propagandası nedeniyle halkı görüntü ve ses kirliliğine boğmak için harcanan "trilyonlar"!
  • müsrifin eylemidir.
  • görece ucuz yerlerde yerken, biraz daha pahalı -aslında normal- yerlerde yememle gerçek manada tanıştığım ve içimi yakmış şey. iki çatal alındıktan sonra onlarca emeğin -çiftçinin, üreticinin, mutfaktaki aşçının, doğanın, her türlü emeğin- bir anda çöpe gittiğini görünce insanların yiyeceklere para verip satın alabildikleri ve istedikleri gibi muamele edebilecekleri bir şey sanmasını anlamam bende ciddi bir tiksinti oluşturdu. illa kıtlık mı yaşaması lazım bu insanların, bir yerlerde ne halde insanlar olduğundan mı haberleri yok ? bilemedim anlayamadım...
hesabın var mı? giriş yap