• eveeeeet. nasıl başlasam nereden başlasam, bodrum bodrum diyerek açıyorum ağzımı yumuyorum gözümü. öncelikle kurulum aşamasında bir kılavuz olması açısından birkaç önemli noktaya parmak basmak istiyorum. iphone'a aşama aşama nasıl kurdum:

    1- tüm virüs programlarını, güvenlik duvarlarını pasif hale getiriyoruz. modemimizde firewall attack engelleyici varsa devre dışı bırakıyoruz. modem kontrolümüzde değilse, internet cafeye gidip "abi yarım saat daha aç" diyoruz. aksi takdirde 744 mb download bittiği anda "network connection time out" hatası alarak, üzülebiliriz.

    2- iphone'u usb kablosu vasıtasıyla (tek vesait oluyo) pc'ye bağlıyoruz. itunes programı ayarlarıyla oynanmamışsa direkt olarak açılıyor. kurulum sonlanana kadar internet bağlantısı kesilmemeli.

    3- itunes 10.5'i daha önce yüklediyseniz bir sıkıntı yok. yüklemediyseniz, bunun uyarısı çıkacaktır. yükleme onayını veriyoruz. kurulumu bitiyor. itunes'u kapatıp açınca "işletim sisteminin bir üst sürümü olan ios 5 çıktı onu yüklemek ister misiniz?" gibi bir şey otomatik olarak soruluyor. itunes'un ingilizcesini kullananlar ve ingilizce bilmeyenler için söylüyorum. "hello, how are you, i wonder if we could get acquainted, i'm giving you my msn address so that we can get in touch. what do you say?" şeklinde çıkacak. "cancel" diyerek çıkıp işimizi garantiye alıyoruz.

    4- ...'s ,phone olarak telefonumuz gözüküyor. bu yazının üstüne tıklayıp garanti olsun diye önce backup'a basıyoruz, işlemin tamamlanmasını bekliyoruz. daha sonra yine aynı yazının üstüne tıklayıp transfer purchases'e tıklıyor ve işlemin tamamlanmasını bekliyoruz. aynı şekilde iphone'un ayarlarıyla oynamadıysak, iphone'u her bilgisayara bağladığımızda otomatik yedekleme aldığı için bu işlemler çok uzun sürmeyecektir. "benim 10 gb zımbırtım vardı, nasıl bu kadar kısa sürdü, yüklenmedi mi acaba, ben kimim, burası neresi, siz kimsiniz?" demeye hiç gerek yok. üst kısımda bulunan notification'daki hareket bittiyse, işlemler tamamlanmıştır.

    5- ...'s iphone yazısının üstüne bir kere tıklıyoruz. cihazı daha önce kaydetmediysek, register ekranları çıkacak. register later deyip bir sonraki ekrana geçiyoruz. check for update'a basıyoruz. "merhaba havaalanında görevliyim saat ister misiniz?" diye bir yazı çıkarsa inanmayın. ingilizce veya türkçe olarak, "yeni bir sürüm mevcut (ios 5) güncellemeyi şu an yapmak ister misiniz?" diye soracak. kabul ediyoruz. download and update'a basıyoruz. bu saatte sonra önümüze gelen her şeye "continue, ok, apply, oh shit" diyoruz.

    6- download edilecek dosya tam olarak 744,4 mb olsa gerek. 4-8 mbit hızında internet kullanan biri için yükleme süresi 30 dakika civarı. 1 mbit hızda da 2 saati bulur diye tahmin ediyorum.

    7- yükleme bittikten sonra kurulum işlemi başlıyor. önümüze gelen sorgu ekranlarına "yes, evet, wunderbar, deutschland über alles, bundesliga" gibi cevaplar vererek ilerliyoruz.

    8- kurulum bittikten sonra telefon açılıyor. hiç ellemiyoruz. usb kablosunu bilgisayardan çıkarıyoruz. daha sonra tekrar takıyoruz. atıyorum "şimdi, yedekler geri yükleniyor" gibi bir ekran geliyor. bittikten sonra "telefonun bilgisayarla bağlantısını kesin" uyarısı çıkıyor. kabloyu çıkarıp tekrar takıyoruz. yedeklemeler parça parça alındığı için her geri yükleme tamamlandığında (yaklaşık olarak 5-6 defa yapılması gerekiyor) telefonu bu şekilde takıp çıkarmak durumundayız.

    9- tüm yedeklemeler bittiğinde yönlendirmeleri ve tanıtımları takip ederek, önümüze geleni onaylayarak kurulumu onaylıyoruz. "icloud'a güncellemeler otomatik yapılsın" seçeneğini bu kurulum esnasında yapmanızı tavsiye etmiyorum. "cihazla ilgili bilgiler apple'la paylaşılsın" (yer imleri de buna dahil) seçeneğine de "hayır" diyerek ilerlemek mantıklı olacaktır. bu seçenek tamamen apple'ın cihazları geliştirmesi ve istatistik veri elde etmesine yönelik. biz bencil, pislik insanlar olduğumuz için bir problem yok. ne olduğunu kavradıktan sonra yapmak, çok daha mantıklı. onu da yeni sürümdeki özellikler hakkındaki düşüncelerimi belirtirken açıklayacağım. (gelen seçeneklerden birinde "yeni bir iphone olarak ayarla" seçeneğinı değil de diğerini seçmeliyiz)

    10- bir adet ios 5 yüklenmiş ve yedeklemeleri geri yüklenmiş cihazımız karşımızda. biraz seviyoruz, şefkat gösteriyoruz, öpüyoruz kokluyoruz. kurcalamaya başlıyoruz.

    ***
    ***

    gelelim, ios 5'in getirdiği yeniliklere. ios 5'in 2 özelliği ise sadece iphone 4s ve ipad 2 kullanıcılarına açık. yazılımcılar için eylül ayının başında sunulan ios 5, son kullanıcılar (yani cihaz kullanıcıları) için ekim ayının 2. haftasına doğru indirilebilir ve kurulabilir hale getirildi. böylece yazılımı yüklediğimiz anda, yeni özelliklere yönelik uygulamaları kullanabilmemiz hedeflenmiş. bu da güzel bir şey tabi. ios 5'le gelen irili ufaklı 200 adet yenilik var. . bu yeniliklerin bazıları, varlığını yokluğunu pek farketmeyeceğimiz çok ufak yazılımsal değişiklikler, bazıları ise köklü değişiklikler:

    icloud

    en çok ses getiren özelliklerden biri bu. telefonun hafızası dışında 5 gb daha online alana sahip oluyoruz. sadece wi-fi bağlantısı varken kullanabildiğimiz bu özelliğin özeti şu. internet üzerinde apple'ın sağladığı 5 gb'lık alanda ekstra verileri veya yedeklerimizi saklayabiliyoruz. bu özelliği kullanmak için ...@me.com gibi bir id ile kayıt yapıyoruz. ayarlar kısmındaki icloud aktif hale getirildiğinde, yönlendirmeler yoluyla çözülebilir. pek fazla kurcalamadığım için kesin konuşmak istemiyorum. ...@me.com id'mizle giriş yaptığımızda (bilgisayardan veya telefondan) bu verilere ulaşabiliyoruz. fakat yüksek güvenlik isteyen bazı verilerin internet server'larında cirit atmasını istemeyebiliriz. sonuçta, süleyman demirel taklidi yapıp kendimizi videoya kaydeden insanlarız. her ihtimale karşı bu özelliğin belli bir müddet kullanılmaması taraftarıyım. en azından bizim götümüzden güzel götler icloud database'inde yer aldığında, hacker arkadaşlar sistemi kırarlarsa bizim götümüzün fotoğrafı ilgisini çekmeyecektir. ben yine de kullanmak istiyorum, hatta 5 gb yetmiyor diyenlerin elini ceplerine atması gerekiyor. ekstra 10 gb'ın yıllık ücreti 20 dolar.

    `wi-fi vasıtasıyla bilgisayar ve telefonu kablosuz senkronize etmek`

    tam olarak şu anlama geliyor. bilgisayarla telefonu birbirine bağlayıp aktarma yapmak için beyaz usb kablosuna ihtiyaç yok. bilgisayar ve telefonla aynı wi-fi ağına bağlandıktan sonra, ayarlar<genel kısmına giriyoruz. "itunes wi-fi eşzamanlanama" seçeneğine giriyoruz. yönlendirmeleri takip ederek işlemi yapıyoruz. henüz bu özellikle de içli-dışlı olmadığım için artılarını eksilerini çok fazla değerlendiremiyorum. ayrıca, telefonun şarjda olması gerekiyor.

    kamerayı hızlı şekilde açmak

    telefonun power tuşuna dokunarak, uyku modumsu haline getirdiğimizde aniden kamera kullanmak gerekiyordu ve biraz zaman alıyordu. artık home tuşuna 2 defa bastığımızda, ekranda kamera işareti beliriyor. ona tıklıyoruz. iphone'un solunda bulunan ses arttırma tuşuyla da fotoğrafımızı çekiyoruz. safari'de ve diğer uygulamalarda parmağımızı açıp kapayarak yaptığımız büyültme-küçültme işlemini, kamera açıkken yakınlaştırma-uzaklaştırma için kullanabiliyoruz.

    notification center

    telefonda "kilidi aç" kısmını sürükleyip ana uygulamaların ve ayarların olduğu sayfaya geldiğimizde, üstte saatin bulunduğu kısma parmağı koyup aşağı doğru çektiğimizde açılıyor. android kullanıcılarının yabancı olduğu bir şey değil. o anda bulunulan bölgenin hava durumu ve borsa verileri dışında, telefonda alınan son bildirimlerin de görülebilmesi gibi özellikleri var. alttan tutup üste ittirdiğimizde ana ekrana dönüş yapıyoruz. üstten alta çekmek, yukarı ittirmek çok zevkli. belli bir süre sonra alışkanlık yapıyor. ayrıca, herhangi bir uygulamayı kullanırken herhangi bir bildirim aldığımızda ekranın üstünde yatay olarak bunu görebiliyoruz. uygulamadan çıkmamız gerekmiyor. ayrıca, notification center'a hava durumu dışında farklı widget'lar da ekleyebiliyoruz.

    imessage

    bu özelliği çok fazla pasif konuma getirmemek gerekiyor. çünkü her aktif hale getirişte, kullanılan operatör'den ingiltere'deki bir merkeze sms gidiyor. her açışta telefonunuzdan yurtdışına sms gittiğini unutmayın yani. henüz kullanmadım. sağdan soldan duyduğum ve okuduklarıma dayanarak konuşuyorum. wi-fi ve 3g bağlantısı varken kullanılabiliyor. karşıdaki kişi de iphone kullanıcısıysa, yazılan mesaj mavi fontta beliriyor. sms'ten tek farkı, sms ücreti ödemeden bbm'de olduğu gibi mesajlaşılabilmesi. yani radyonun resimlisi gibi bir şey. mesaj iletim raporu ise gelmemiş ama "okundu bilgisi gönder" gibi bir seçenek mevcut.

    fotoğraf düzenleme

    fotoğraf galerisinde herhangi bir fotoğraf seçildiğinde üstte "düzenle" butonu mevcut. ona basınca fotoğrafı kırpma, kırmızı göz düzeltme, blur'lama, yan çevirme gibi özellikler var.

    gazete bayisi

    ana ekrandaki bu uygulamayla günlük gazete-dergi aboneliği gibi şeyler düşünülmüş. hatta app store'da new york times ve birkaç yabancı gazete-derginin ücretsiz uygulamaları mevcut. bunlar yakın gelecekte ücretli hale gelecek.

    safari'de reader

    safari'de okumayı kolaylaştırmak için resimleri ve diğer kısımları kaldırıp sadece yazıyı bırakmak gibi bir özellik getirilmiş. çevrimdışı okumak için sayfaları kaydedebiliyoruz.

    twitter entegrasyonu

    twitter kullanımının iyiden iyiye artmasıyla birlikte birçok uygulamanın içine entegre edilmiş. mesela fotoğrafı paylaş deyince "twitter'da paylaş" seçeneği de çıkıyor. tabi öncellikle twitter uygulamasını açmak gerekiyor. rehberdeki kişi resimleri, o kişilerin twitter fotoğrafı olarak ayarlanabiliyor.

    anımsatıcılar

    ana ekranda bulunan bu uygulama da gayet kapsamlı. konum bilgisi eklemeleri falan yapılabiliyor.

    ipod logosu

    ipod uygulaması tüm cihazlardan kaldırıldı. onun yerine müzik logosu ve uygulaması geldi. videolar ise ana ekranda ayrı bir uygulama olarak göze çarpıyor.

    e-mail

    artık e-mailler'deki yazıları kalın, italik, altı çizilmiş vb. yapabiliyoruz.

    game center

    game center'a avatar eklenebiliyor. android kullananlar buna yabancı değil. ayrıca her kullanıcı oyundaki başarısına bağlı olarak puan alıyor.

    ***

    bunlar dışında ufak diğer özellikler şunlar:

    - sync esnasında cihaz kullanılabiliyor.

    - facetime video kalitesi geliştirildi.

    - son aramalar tek tek de silinebiliyor.

    - cihaz üzerinden şarkı veya şarkı listesi silinebiliyor.

    - app store'daki herhangi bir uygulama daha önce yüklenmişse, uygulama bilgilerine girmeden "yüklü" yazısı görülebiliyor.

    - e-mail eklerken, hotmail seçeneği mevcut değildi. diğer kısmından yapılıyordu. hotmail eklenmiş.

    - 3g üzerinden facetime özelliği getirildi. fakat tam olarak kullanılabilir değil. yeni güncellemelerin beklenmesi gerekiyormuş.

    - sim kart takılı olmadan facetime yapılabiliyor. (wi-fi ile)

    - haritada alternatif rotalar da çıkıyor.

    - hd youtube seçeneği. (sadece 3g ile bağlıyken. ttnet'le anlaşmışlar herhalde)

    - imessage, animasyonlu gif destekliyor.

    - sms okurken, klavye aşağı doğru çekilip gizlenebiliyor.

    - ayarlar>genel üzerinde "yazılım güncelleme" seçeneği var. bilgisayarla senkronizasyon yapmadan, sadece cihaz üzerinden yazılım güncellemesi yapılabiliyor.

    ***

    evet, genel ve ufak tefek ayrıntılarıyla ios 5 bu.
  • neleri getirmesi gerekiyor bir bakalım benim gözümde android alternatifi olabilmesi için. native keyboard değiştirebilme, widget, notification bar, flash, youtube videolarını sinir krizi geçirmeden telefona kaydedebilme, telefonu bilgisayara takmadan synch edebilme (varsa pardon), bütün işlemleri tek tuşta uçurup rami rahatlatabilme.

    htc desire vasıtasıyla yaklaşık bir yıldır androide evde bana ait olmasa da ipad buluması dolayısıyla 1 yılı aşkın süredir ios işletim sistemleri üzerinde ahkam kesebilecek noktaya geldim.

    ipadi yanıma alıp çıkartmışlığım yoktu evden evden ki bu tamamen benden kaynaklanan bir durumdu. oğlum kullan şunu, bak apple ne güzel cihaz yapıyor, come to the dark side tarzı cümlelere maruz kalıyordum babam tarafından. öncelikle son üç haftaya sonra değinmek üzere ipad eve geldiğinden beri ios ile aramda geçenleri anlatayım.

    hali hazırda var olan angry birds, cut the rope, islash felan tarzı oyunları oynuyordum arada sırada ipadde. bir ara arkadaşın gazıyla infinity blade yükledim. güzel olmuş da 1-2 saat oynadıktan sonra gayet net bayıp çıktım bir daha da oyuna girmedim. son üç aydır oynamayı bıraktığım world of warcraft ve benzeri oyunlar oynanabilir hale gelirse tabletlerde bir tek ondan etkilenirim sanırsam. kısaca ipad2 oyunları demek benim için casual oyunlar demek (kötülemek manasında söylemiyorum. bilakis çok keyifli vakit geçirtiyor). oyunlar dışında işte bazı uygulamalarla vakit geçiriyordum. genel olarak gazete ve dergi okumak gibi. uygulamalara fazla edilecek laf yok. gerçekten ios dünyasının bel kemiği. son derece kaliteli uygulamalar var ve de gayet keyifliler. dipnot olarak eklemek gerekirse kullandığım uygulama sayısı ise onu geçmez. yükleyip biraz kurcalayıp ne güzel yapmışlar lan dedikten sonra bir daha girmediğim uygulama sayısı da 25-30 civarındadır sanırsam. uygulamanın iyiliğiyle kötülüğüyle alakalı bir durum değil bu benim için. ne kadar işime yaradığıyla ilgili.

    hali hazırda hiç notebook kullanmadığımı belirtmekte fayda var. devamlı şarja bağlama zorunluluğu, kapağını aç kapa, sistemin yüklenmesini bekle ve benzeri angaryaları yüzünden ve daha saymaya üşendiğim bir çok sebepten ötürü hiç bir zaman notebook kullanmaktan keyif alamadım. daha da önemlisi çalıştığım zamanın çoğunu ev ofis masa üstü bir bilgisayar karşısında geçtiği için notebook kullanmaya fazla da ihtiyaç duymadım. klavye entegreli tabletlerin de yakın zamanda notebook denen kavramı ciddi ciddi gömmeye başlayacağını düşünüyorum. an itibarıyla mobilken ki son üç haftadır yeni gelişen proje sebebiyle fazlasıyla dolaşmam ve dışarda bulunmam gerekiyor ve de cihaz olarak tablet taşımak en mantıklısı geliyor.

    gelelim tabletten ne istediğime. benim için uzak ara en önemli mevzu internet sitelerinde gezinebilmektir. örneğin yeni yapacağım iş için son üç haftada rahat 150-160 tane site gezdim ve her birinde de çok ciddi vakit geçirdim. son üç haftadır aralıksız olarak satmak istediğim ürünlerin firmalarının siteleri, hassas bir ürün olduğundan nasıl kargolanması gerektiği, ürünün çekimini yapabilecek fotoğrafçılar, aklımdaki projenin yurt dışındaki örnekleri ve buna benzer konularda siteler arasında mekik dokumakla meşgulüm. buna ek olarak da tabi yoğun bir e-mail trafiği yaşamaktayım.

    evet sırada ipadle son üç haftadır yaşadıklarıma geçelim. yaklaşık olarak 15-20 siteye hiç giremedim çünkü tamamen flash destekleyen sitelerdi ve malumunuz apple neyi açıp ne açamayağıma sağolsun benim yerime karar veren muazzam bir eko sistem kurduğu için yapabileceğim çok da bir şey yoktu. girdiğim bir çok sitede de saçma sapan boşuklar oluşuyordu flash bannerların gözükemediği alanlarda. flash konusunu cloud browser benzeri yöntemlerle aşabiliyorsunuz ama yüklenmesi çok vakit alıyor, bazen hiç gelmiyor ve sistemin ruh hastalığı yüzünden 3 dolar ödeyip de aldığınız bir uygulamayla bile sorunsuz flash görememek insanda ciddi sinir yapıyor. e-mail yazmaya gelince. malum eko sistem yüzünden jailbreak yapmış bile olsanız sistemin klavyesini hiç bir zaman direk q türkçe yapamıyorsunuz. ç ğ ı ö ü ş harflerini fazlasıyla barındıran kelime ve cümleleri sorunsuz yazabilmenin yolu ise şu bu mükkemmel işletim sisteminde. gene 3 dolar verip aldığınız uygulamayı açıyorsunuz. uygulama içinde yazdığınız yazıyı e-mail, döküman artık ne yapıyorsanız oraya kopyala-yapıştır usülü yerleştiriyorsunuz. android işletim sisteminde ise yazı yazdığınız alana basık tutuyorsunuz. input method > turkish keyboard diyip gerçek bir q türkçe klavyeye kavuşuyorsunuz ve ister arama yaparken, ister e-mail veya döküman yazarken çatır çatır istediğiniz harfe basabiliyorsunuz.

    widget, notification bar, youtube videolarını hafızaya sorunsuz indirebilme gibi konulara detaylı girmek istemiyorum. benim için fazlasıyla önemli noktalar. bir çok android kullanıcısının da olmazsa olmaz diyeceği özellikler.

    başkalarını katiyen bağlamayacak şekilde saf kendi yargılarımdan yola çıkarak ios işletim sistemini android ile karşılaştırarak madde madde özet geçeyim.

    - uygulamalar : çok güzeller lakin benim sürekli kullandığım uygulama sayısı iki elin parmaklarını geçmez ve hemen hepsi android işletim sisteminde de mevcut. olmayanlar da hızlı bir şekilde tıpış tıpış gelecekler. bazı uygulamaları özlerim ama çok da fazla dert edeceğim bir mevzu değil cihazı kullanım amacım uygulamalar olmadığı için. an itibarıyla sadece ios için olan, ciddi ciddi özleyeceğim ve androide de gelsin artık diyebileceğim tek uygulama gördüm . o da yurdumda vücuda getirilmiş casual oyunların en muhteşem örneklerinden biri olan islash.

    - browsing, flash desteği e-mail, synch, video indirebilme ve diğer bilimum şeyleri içeren internet : kimse kusura bakmasın ama ios bu ruh hastası eko sistem mantığıyla android'in yanına bie yaklaşamaz. önümde 9.7" ipad dururken bazı siteleri görebilmek için htc desire kullanmak zorunda kalıyorsam bana kimse flash şöyle kötü, böyle sistemi kasıyor felan gibi cümlelerle gelmesin. o flashı iyi ya da kötü görmem gerekiyor ve göremiyorum. nokta.

    - widget, notification bar, keyboard v.s. : gene android. ilk ikisi zaten iosda yok. klavye konusunu da yukarda detaylı açıkladım.

    - pil ömrü : ios daha uzun dayanıyor. 300 km hızla gidebilecek bir cihazı 90 km hıza sabitlemekle aynı mantık olduğu için zerre umrumda değil. cihaz benim, pil benim. flash kullandırtmıyoruz çünkü pil yiyor hebele hübele gibi bir açıklama yapıyorsan oyun da oynatma cihazında. onlar da pil yiyor bir miktar bildiğim kadarıyla. 8 saat gidip de beni sinirden sinire koşturan bir ios yerine nasıl kullanacağıma çok büyük ölçüde kendim denetleyebildiğim bir android cihazını 4 saat kullanmayı tercih ederim. çok da pile ihtiyacım olursa giderim flash disabled derim ve mevzu kapanır. ha bir de tabi ikinci hatta delirirsem üçüncü, dördüncü pilleri de çantamda taşıyabilirim. cihaz benim ya pilini felan değiştirebilmek. güzel şeyler bunlar.

    eli kulağında bir haftaya kadar samsung 10.1" ve şukela bir donanımla piyasaya girecek. asus klavye entegreli bir modelle hali hazırda girdi. acer, viewsonic, lg, htc de harıl harıl uğraşıyorlar.

    yüksek muhtemel kendime bir adet samsung galaxy tab 10.1 alacam. honeycomb bildiğim kadarıyla 3.0 ve 3.1 arasında ciddi bir evrim geçirdi. işin arkasında da malum sevdalımız google (o fanboylardan biri benim evet) olunca buglarıyla da olsa bağrımıza basacağımız bir işletim sistemi geleceğine dair inancım tam.

    ben 95 yılından itibaren windows işletim sistemiyle boğuşmuş xp ile umutlanıp nihayetinde de windows 7 için olmuş bu diyebilmiş bir insanım. bütün bu süreç boyunca da mac os her daim oyun oynatma konusunda efsane bir kabızlığa sahip olduğu için beni yoldan çevirmek için teklif edilen imac ister misin yavrucuğum gibi cümlelere kulağımı tıkamışımdır. çünkü belli bir dönemde benim için bilgisayar eşdeğerdi oyunlarda fps.

    mac os ve ios yorumlarıyla bitireyim. mac os eh. flash felan destekliyor. widget var. klavye bile değiştirebiliyorsun. ios benim gözümde cicili bicili uygulamalara sahip düz kullanıcıyı tatmin edebilecek basit bir işletim sistemidir. cihazında interneti son damlasına kadar kullanmak isteyen, işletim sistemini sınırlarına kadar kullanmak isteyen insanlar içinse ios parlak ambalajlı bir balondur.

    apple firmasına önce iphone ve ipad ürünlerini çıkarıp teknoloji dünyasında muazzam bir dönemeçlerden birine imza attıkları için teşekkürlerimi sunar hemen akabinde yüzseksen derece dönüp bu iki cillop gibi cihazı boktan bir işletim sistemine sokup benim gözümde teknolojinin bir numaralı dönemeci olan interneti kullanırken kan kusturdukları için de sie demeyi bir görev bilirim ve hayatımda yazdığım en uzun entrynin de sonuna gelirim.
  • ios 5'e geçmemle beraber bütün uygulamalarımın gitmiş olduğunu gördüm. sinirden kendimi sikicem. çözümü varsa lütfen biri ulaşsın.

    edit: kendimi sikmeme kıyamayan sözlük yazarlarına buradan selam ederim.
  • herhangi bir şey indirme ve kurma konusunda oldukça beceriksiz olan beni bile ihya edip gayet kolay kurulan yeni sürüm. abi bu kuramayanları falan cidden anlamadım. bunu kesinlikle dalga geçmek için falan demiyorum. yani cidden nasıl başaramadı bunca insan garip. üstelik ekstra olarak bir şey yapmıyorsun ki. seni hep itunes yönlendiriyor. mesela kendi sürecimi anlatayım;

    - itunes'a girdim, 4. nesil ipod touch'ım takılıydı.

    - orda hemen bi update zımbırtısı oluyor zaten ona bastım.

    - sanıyorum ki hemen böyle update falan edecek. hop bi uyarı çıktı karşıma. nedir o? şöyle diyordu: " yazılımınız için 5.0 sürümü çıkımıştır ancak hemen gaza gelmeyin, önce bi itunes 10.5 indirin, bak sana indir tuşunu da açıyorum hadi bakalım."

    - iyi dedim, bastım tuşa. öyle yavaş yavaş itunes 10.5 indirmeye başladı. gece yatarken indir dediydim o yüzden sabah gördüm. indirmiş. güncellemiş falan öyle kendi kendine. ekranda yine bi uyarı vardı: "bi reset at da kendimize gelelim yeğenim" yazıyordu.

    - peki dedim. reset olayı falan geçti işte. sonra tekrar girdim itunes'a. baktım orda yine update tuşu var. bastım ona. şak, yine bir uyarı penceresi: " amuğagoduğum 3 gün sims'in ek paketlerini yükleyememiş insansın, son aşamaya geldin. yükle ve güncelle tuşuna bas."

    - denilen tuşa bastım. 18 dakika gibi bir sürede yükledi. yükleme işlemi sırasında da bi uyarı verdi, "şimdi ben bunu yüklüyorum ama senin her şeyin silinecek. ben gayet akıllı bir makinayım, o yüzden bunları yedekliyorum. programı yükleyip güncelleştirince tekrar geri atıcam aletine." o an steve jobs için bi fatiha okudum.

    - neyse yüklendi falan. sonra baktım yedekleme yaptığı şeyleri geri yüklüyor ipod touch'ıma. annemi çağırdım. yasin falan oku dedim. bi 6-7 dakika da o sürdü. yasin değil amk, geri yükleme işlemi.

    - her şey tamamlandıktan sonra ipod'un kendi içinde bir kaç işlem yapıyorsun ama tek yapman gereken "ilerle" tuşuna basmak yani.

    sonuç: mikemmel olmuş. görüntülü konuşuyordum, artık mesajlaşabileceğim de. bi siri eksik onu da sonraki güncelleştirmede bekliyorum. yani 4. nesil ipod touch ile daha fazla neler yapabilirim baya merak ediyorum. sonra diyorlar ki apple şöyle apple böyle. lan çok param olsa, apple tuvalet kağıdı çıkarsa onu da alırım.
  • soru: bununla gelen photo stream'daki fotoğrafları nasıl sileceğiz, götümüzün fotoğrafını çektik silemiyoruz?

    el cevap: settingsten photo stream'i "off" yapın, fotoğrafları sileyim mi dediğinde evet deyin. sonra tekrar "on" yapınca stream'deki fotoğraflar uçmuş gitmiş oluyor.
  • iphone 4'de upgrade etmem yaklasik 20dk surdu. sorunsuz. bugun upgrade, yarin deniz.
  • bu güncellemeyi gördükten sonra gaza gelip benim yarı hatta çeyrek smart nokia'yı bilgisayarıma bağlayıp yeni bir download var mı diye baktım. yokmuş. download olmadığı gibi upload yapıyor lan?

    içindekiler de gidiyo galiba.
  • 2011 yılında çıkması beklenen iphone işletim sisteminin adı.

    büyük ihtimalle iphone 3g'lere güncelleme sunulmayacak. bunun yerine 3gs'lere "donanımı yetersiz kalıyor" gerekçesiyle kısıtlı bir destek sağlanacak, iphone 4'e özelliklerin büyük bölümü sunulacak ve 2011'de çıkacak yeni iphone'a ise tam destek verilecek.
  • bugün mesainin geçmemesinin sebebidir. akşam olsa da indirsek. kurcalasak da kurcalasak.

    rahmetli zaten iphone 3gs'leri de ios5'e dahil ederek son kıyağını yaptı bana.

    melek gibi adamdı, nur içinde yatsın.
  • yemin ederim ne olduğunu bilmeden sol framede görünce yeni çıkan bi oyun falan sandım. kafamdan i ye o ya s ye ingilizce anlamlar yüklemeye çalıştım falan.

    fakirlik başa bela azizim.
hesabın var mı? giriş yap