• koca murad adıyla anılan ve osmanlıyı devlet haline getiren bu yüzden de sultan olmayı fazlası ile hak eden padişahtır. babası çelebi mehmetin ölümü üzere onyedi yaşında çeşmi cihan amasya'dan hamsi yi kalkanı bırakıp bursaya tahta geçmiştir. hemen akabinde elemanı tıfıl gören amcazade olduğu iddia olunan düzmece mustafa olayı patlak vermiştir. tarihciler mustafanın hala düzmece mi gerçek mi olduğunu tam aydınlatabilmiş değildir. o dönem biometrik kimlik falan hakgetire tabii.

    mustafa edirne de fetbaz bizansın da yardımı ile tahta çıkmış ve tüm rumelini ele geçirmiştir. rumelide kardeşim biri bizi ele geçirse diye bekler durur ne ayran gönüllü toprakmış. murad'ın çelebi mustafa üstüne gönderdiği sadrazamı bayazid paşa komutasındaki orduyu osmanlının o dönemdeki baş belası olan cüneyd bey yardımıyla esir alır. bu cüneyd'inde daha bir beyliği yok serseri bir şeklide ortalıkta dolanmakta. ahir bayazıd paşayı da gene cüneyd'in gazıyla idam ettirir.

    sonrası osmanlı için tarihi öneme haizdir zira mustafa çelebi'nin gözünü hırs bürüyüp bursa'ya yürümek yerine edirne de otursa belki tarih farklı akardı bunun yerine mustafa peş peşe hatalar yapmıştır. öncelikle bizansa söz veriği geliboluyu bizansa iade etmemiştir,sonrasında bursa üzerine yürüyüp tahtı ele geçirip sultan olmak istemiştir. bursa önlerine geldiğinde bizans kendisine sırt çevirmiş,cüneyd kendisine izmir aydınbeyliği teklif edilince mustafayı iyot gibi açıkta bırakıp saf değiştirmiştir. bu durum üzerine ordusu dağılan mustafa kaça göçe edirne'ye geri dönmüşse de peşinden gelen murad'a edirneliler şehri teslim etmiş mustafa'yada devlet hazinesini salla sırt edip tüymek düşmüştür. ve fakat pek uzaklaşamayan mustafa derdest edilip getirilende edirne surlarına güzelce asılarak kemiklerinin trakya güneşinde ısınması sağlanmıştır.

    sultan murad meşhur böklüce ve şeyh bedrettin isyanlarını gençliğinde bastırmış adamdır ama daha onüçünde çocuktur. daha çok gözlemeci statüsü ile gitmiştir asıl işi yapan mustafa'nın astırdığı bayazid paşadır emir de çelebi mehmed den gelmiştir. sabi sübyanın günahı zinhar alınmıya.

    düzmece mustafa ile yolları ayırdıktan sonra murad vay bana oyun eden hain bizans diye soluğu konstantinopolis surlarının önünde almıştı ki kahpe bizans bu sefer de karşısına küçük kardeşi şehzade süzme mustafayı çıkartmıştır. bizans gazıyla ayaklanıp bursayı kuşatan süzme bursa şehrindeki ahilerin oyarız lan biz seni tarzı yaklaşımı üzerine ben de bari izniki işgal edim deyip izniki işgal etmiş ve bu şehirde sultanlığını ilan etmiştir. gene transfer faaliyetleri sonucu önce bu mustafa ile birlik olan lalası şarapdar ilyas abiyi beylerbeyi yapcaz biz seni diye murad kandırınca eleman hamamda yıkanan mustafayı derdest edip murada teslim etmiştir. ahir boğdurulan mustafa sonrasında osmanoğlu bir dönem çocuklara mustafa adını vermemeyi karalaştırmıştır.

    sonrasında petka sıkmayan ve papuçun pahalı olduğunu anlayan bizans ankara savaşında aldığı karadeniz ve egedeki arazileri geri iade etmiştir. şerefsiz cüneyd olarak anılan izmir beyi cüneyd bu arada çeşitli şehzade ayaklanmalarına hatta selanikte ikinci bir düzmece mustafa ayaklanmasına destek vermiştir. venedikliler ile kanka olan cüneyd'e karşı murat cenevizliler ile kanka olup onlara çeşitli deniz üsleri vermiş ve cüneyd'in denizden yardım almasını önledikten sonra abiyi yedi ceddi ile beraber aile kabristanına defn etmişlerdir.

    daha cüneydin helvasını yememişlerdiki macar kralı sigismund arıza çıkartı. tüm sırbistan te şordan şoraya benimdir haaa diye mesaj çekti. bunun üzerine macarlara kafa göz dalacak iken timurun torunu şahruh anadoluya doğru gelmeye başlayınca soluklarını tutan osmanoğullarının dikkati o tarafa yöneldi zaten sigismund da havlayan köpek ısırmaz vari pek bir harekete geçmedi. bu arada o dönem eflak prensininde sonradan roman kahramanı olarak pek bir ünlenecek olan sayısız filmde vampir rollerinin değişmez elemanı karpatların maradonası vlad drakul olduğunu hatırlatalım.

    sigismund'a emri hak vaki olunca ortalık karıştı zira erkek evlat sahibi olmayan sigismund'un ardından taht kavgaları çıktı. sultan murad'da üç yıl rumelide geçirip eflak senin sırbistan benim hepsini osmanlı idaresine bağladı.

    ve karşınızda tarihin gördüğü osmanlının başına bela bir adam daha geliyorişte karşınızda hunyadi yanoş. bu eleman sayesinde osmanlı fetihleri biraz durulur macar tahtında polonyanın da kıralı olan ladislas vardır. ladislas te oradan buralara gelmiyeyim ben diye yanoş'u osmanlıya bela diye atar. biraz başarı gösteren üç beş kale lan yanoşunda gözü kalkınca 1443 yılında ladislas ve sırp despotu ile beraber tuna yı geçip niş ve sofya yı işgal eder. bu arada tuna boyu uzun zamandır doğal bir sınır işlevi görmüştür bu yanoş efendi sınırı aşmış oluyor haçlı ruhuyla beraber. yani aslen haçlı savaşları bitmemiştir sadece alan değiştirmiştir. bu arda konya karaman da etli ekmek yemekte olan murad yetişip izladi denen yerde bu elemanları biraz zorlanarak durdurdu.

    tarihe edirne-segedin anlşması diye geçen anlaşma sonrasında tuna gerçek anlamda sınır oldu. macarlar bulgar topraklarını osmanlıya terk etti,sultan mehmeti edirneye getiren murad yarım bıraktığı etli ekmeği yemek için karamana gitti. o kadar nefisti ki yemekler akşehir ile beyşehiri karamanlılara verdi.

    artık her iki tarafta da barışı sağladım diyen sultan murad o sırada tahtta hak iddia eden çelebi orhan'a karşı oğlu mehmeti tahta geçirip manisaya kafa iznine gitti. ancak ağustos ayında ladislas ben yırttım koçum segedin antlaşmasını deyip tunayı geçince yetiş baba diye geri çağrıldı. ulen bir huzur verin şerefsizler diye ladislasa kafa göz dalan murad bu elemana varna'yı dar edip ordusunu tepelediği gibi geri yolladı.

    baktı asayiş süt liman haydi bana müsade diye gene manisaya gitti.sipil dağında dacha yaptıran murad tam nargileyi forkurdatıyorduki kendisini hala sultan gören çandarlı'nın ön ayak olduğu bir yeniçeri isyanı sonucu yeniden tahta geçmek zorunda kaldı.bizansın elinde rehin olan truva atı orhan çelebinin yanına gitcez biz diye isyan çıkartan yeniçerilerin arkasında ise çandarlı olduğu deniyor. elin ağzı torba değil ki neyse bu isyanı tezgahlayan çandarlıyı sonradan fatih sultan mehmed'in neden sevmediğini anlamışsınızdır herhal. yoksa mehmed bir deli oğlan zağanos paşa ve şahabeddini alıp bizansda alemlere akmak istiyorlar bu çandarlı bırakmadı ki çocukları.

    1444 yılnda tahta geçen murad temelde balkanlar arnavutluk ile uğraştı 1448 yılında yenilen pehlivan güreşe doymaz misali karşısına gelen hunyadi yanoşa da kafayı çaktıktan sonra ki biz buna kosava meydan muharebesi diyoruz 1451 de de artık yatayım diye tunca üzerinde bir adada ayağını uzattı.

    muradiye camii'nde huzur içinde uyumaktadır. saltanatı sırasında osmanlı ankara savaşında aldığı yarayı tamamen iyleştirmiştir. bu arada da beş hanım almıştır üçüncü hanımı hüma hatun fatih sultan mehmet hanın annesidir.
  • "sağlığımda oğlumun* padişahlığını göreyim" diyerek, osmanoğlu hanedanı içinde tahtı kendi arzusu ile bırakan tek simadır, ki güzel adamdır.
  • osmanlı'da bir ara türklüğün altını çizmiş olan padişah.
    üzerinde kayı boyu damgası olan paralar bastırmış ev osamnlı soyunu oğuzlar'ın kayı boyuna dayandırmıştır.
    oysa bunun öncesinde osmanlı'nın kayı boyundan geldiğini işaret eden hiç bir emare yoktur.

    bu türklük vurgusu nedeniyle, bugünün milliyetçileri tarafından türkçü falan diye nitelenir;
    ki o günün şartlarını bilmeyen romantikler için mümmkündür.
    ancak işin aslı hiç de öyle değildir kanımca.
    bence çok akıllı bir devlet adamı olan ikinci murat, sadece ihtiyacı olan bir hamleyi yapmıştır.
    çünkü 2. murat'ın türklüğü ön plana çıkarmasının nedeni, kayı boyu'na gönderme yapması, tamamen dönemin politiğinin gereğidir.
    zira 1402'den sonra anadolu'ya hakim olan moğollar, anadolu'daki türkmen beyliklerine bağımsızlıklarını geri vermiştir.
    osmanlı, zamanında güç bela hakimiyeti altına aldığı beylikleri moğol istilası sırasında kaybetmiştir.
    balkanlar'a yayılınmamış olsa, osmanlı zaten bir daha belini doğrultamayacaktı.
    uzun lafın kısası:
    osmanlı anadolu'daki türkmen beyliklerine karşı ciddi sıkıntılar yaşıyordu ve onların yanında saf tutan türkmen aşiretlerini kendine çekebilmek için türklüğü ön plana çıkarıp türkmenmiş gibi yapmaya çalıştı.
    oysa anadolu'daki türkmenler, osmanlı'nın bizans tarzı bir kozmopolit devlet olma eğiliminde olduğuna, yeniçerilik ve devşirme devlet adamı geleneği ile türkmenlikten uzaklaştığına inanıyordu;
    osmanlı devletinin belirleyici makamlarında artık türkmenlere yer olmadığını düşünyorlardı, keza osmanlı da türkmenler'i devlet yönettirmek için değil, en iyi yaptıkları şey için, yani at koşturmak, savaşa sürmek için yanında görmek istiyordu.
    bu yüzden türkmen kitleler osmanlı'dan uzak duruyordu. dediğimiz gibi, osmanlı'da artık türkmenlerin hakim olması pek mümkün değildi.
    osmanlı ile türkmenler arasında 2. murat bu tarzda hamlelerle yakınlaşma sağlamaya çalıştı.
    tamamen bir politikaydı bu: zira batı'da macaristan'a ulaşabilmiş olan osmanlı, doğu'da bolu'dan sonrasında dayak yemeye başlıyordu.

    ancak bu türkmenlik hamlesi osmanlı ile türkmenlerin arasını ısıtmaya yetmedi.
    bu ayrılık gayrılık 1500'lerin başlarında zirve noktasına çıktı ve 1512'de osmanlı-safevi devleti arasında gerçekleşen çaldıran savaşı,
    etkileri günümüze kadar uzanan (sunni x alevi) ayrışmayı, hatta kopuşu getirdi.
    (çaldıran'da osmanlı ordusunun ezici çoğunluğu sırp, hırvat, macar, bulgar gibi müttefik ya da paralı hristiyan askerlerden oluşurken, safevi ordusunun büyük kısmı (heterodoks) müslüman türkmen askerlerden oluşuyordu. safevilerin yanında, az sayıda hristiyan gürcü beylerini güçleri de vardı bu arada.)

    osmanlı ile yıldızı barışmayan türkmenler, iran'a geçti. safevi devleti'nin yanında yer aldı.
    (bkz: şaha doğru giden kervan)
  • tıpkı babası çelebi mehmet gibi nüzul'den vefat etmiştir. vasiyetinde bursa'daki türbesine kendisinden başka hiç kimsenin gömülmesini istememiş buna uygun olarak defnedilmiştir. 58 yaşında vefat eden ikinci murat, iki defa çekildiği tahta üç defa çıkarak osmanlının süleyman demirel'i olmuştur.
  • istanbulun fethinin fatih kadar etkili adami. cunku fatih sultan mehmete kaymak gibi hazir ortam birakmistir, ayrica bu ikisinin arasinda unlu "hukumdar siz iseniz ordunuzun basina geciniz, eger hukumdar ben isem emrediyorum ordularin basina geciniz" geyigi donmustur. fetihlerin ve yeniden alinan yerlerin sisteme dahil olmasinda, bu degisikliklerin sindirilmesinde etkili olmustur.
  • iktidarı tek cümleyle özetlenebilecek olan padişahtır: (bkz: oğlum bak git)

    adam macar-leh tandemiyle ve venedik’le savaşmak istemiyor, 10 yıllık saldırmazlık anlaşması imzalıyor, ilk fırsatta tahtı ergen oğluna bırakıyor; yavşak ladislas anlaşmayı bozup saldırınca göreve dönüp yeniden tokatlamak zorunda kalıyor.

    tam manisa’da yazlığına dönüp sözcü okumaktayken, oğlu sezar mehmet arnavutluk’ta ve yunanistan’da savaş devam ederken istanbul’u kuşatmaya kalkınca göreve dönüyor. bu sefer balkan halklarından müteşekkil bir orduyu tokatlayıp yine yazlığa dönüyor.

    karamanoğlu ibrahim bey ayrı bir yavşak zaten... onu da istemeye istemeye defalarca tokatlıyor.

    lugatımdaki adı “zoraki muzaffer”dir bu barış yanlısı, emekli olup yazlıkta takılma hastası atamızın.
  • ayni zaman da sair bir sultandir.

    "varalim bir iki gun zikredelim mevlayi
    bize mi ismarladilar, bu yalan dunyayi..."
  • kisilerin haklarina duydugu saygi ve disiplini ile de unlu osmanli padisahi.doneminde , ordu hicbir konaklamada hic kimseye borclu kalmamis , her ne kadar borcu varsa tumunu odemistir diye rivayet edilir.oyle ki sefere cikmadan evvel askerlere dagitilan tebligatlarda "benim ordum kul borcuyla sefere cikmaz.kimin borcu varsa , hazineden borcu kadar miktari alip sahibine iade etsin , ondan sonra orduma katilsin." yazdirdigi soylenegelmistir.
  • diğer tüm osmanlı padişahlarının türbelerinde, sandukalar üzerinde sarık yer alırken, 2. murat'ın sandukası üzerinde bir kalpak yer alır.
  • sâki getür getür yine dünkü şarâbımı
    söyle dile getür yine çeng ü rebâbımı
    ben var iken gerek bana bu zevk bu safâ
    bir gün gele ki görmiye kimse türâbımı

    diyen sultandır. çok da güzel söylemiştir.

    ***
    halil inalcık, şair ve patron.
hesabın var mı? giriş yap