• "hisse senedi sabır göstermeyi bilen derviş yatırımcıların yatırım aracıdır. hisse senedinde al-sat yaparak para kazanan olmuştur ama zengin olana pek tanık olmadım. ama doğru hissede derviş gibi yıllarca beklemeyi bilen yatırımcıların ise zengin olduğunu çok gördüm. bu yüzden "hisse piyasası, al-satçı yatırımcıdan al-tutçu yatırımcıya para transfer etmek üzre kurulmuştur." diyen warren bufffet'a katılmamak elde değil. - bülent topbaş
  • yatırım araçlarının en çalışılması ve araştırılması gereken aracıdır. diğer yatırım araçları gibi yatarak kazanılmaz. global para politikalarının, merkez bankalarının açıklamalarının ve aldığınız şirketin bilançolarının sıkı şekilde takip edilmesi, istatistiksel olarak teknik analizlerin değerlendirilmesi ve takip edilmesi gereklidir.
    ancak finans dünyasını bir kez takip etmeye başladıktan sonra, tüm dünyanın politik ve ekonomik farkındalılığınız artar. dünyaya başka vizyondan bakmaya başlarsınız.
  • değeri aldıktan sonra düşen, sattıktan sonra artan şey.
    (bkz: bilmece)
  • (bkz: warren buffet) ‘in şu sözünü hatırlatan menkul kıymetler ürünüdür.

    hissenizin %50 değer kaybetmesini paniklemeden seyredecek güce sahip degilseniz hisse senedi piyasasına gelmeyin warren buffett
  • 2020 mart ayinda dip yapan dunya borsalari, aslinda o gunden beridir ciddi bir ralli icerisinde yukari yonlu olarak hareket ediyor. o donemlerde hangi grafige bakarsaniz bakin hepsinin formu uc asagi bes yukaria ayni oldugunu gorecek yatirimcilar. para hisse senetlerinden cikarsa emtialara girer, emtialardan cikarsa bilmem nereye akar gibi genel gorusler bundan 14 ay once tamamen tersi sekilde hareket etti. neredeyse her finansal ensturmanda ciddi satislar geldi. istanbul borsasi 28 gun art arda dusu yapti. daha sonrasinda da fiyatlar cok ucuzlayinca, ayni onune bir kaba sut konmus kedi gibi korkak korkak da olsa yatirimcilar yavas yavas gelmeye basladilar. once dusus trendleri duzlesmeye basladi sonra hafif yukari yonlu bir hareket yapti. her piyasanin olumsuzlari vardir bu sefer onlar is basina gecti, hayir bu bir boga tuzagi dendi, ufak bir teyit aldiktan sonra borsalar tarihi zirvelerinin uzerine cikti. su an turk borsasi momentumunu kaybetmis vaziyette fakat yabanci piyasalarda durum boyle degil. bunun temelinde de hukumetlerin acikladiklari acil ekonomik paketler var.

    biden goreve geldiginde 1.9 tr dolarlik bir paket acikladi ve bu paketin cok buyuk oldugu konusuluyordu. bunun ardindan da 4 tr dolarlik bir altyapi yatirimlari paketi konusulmaya baslandi. bu henuz daha onay almadi fakat muhtemelen bu paket de cikacak. sadece abd degil ab de 1.8 tr euroluk bir toparlanma paketi acikladi. bu kadar ciddi para arzi piyasalarda ciddi bir enflasyon beklentisini de beraberinde getiriyor. simdiye kadar ciddi bir enflasyon gerceklesmedi aslinda. bunun temelinde sebeplerden birisi de globallesme ile gelen asiri rekabetci is dunyasi diyebiliriz. artik abd'deki bir malin cinli bir rakibi var. ozellikle is gucu tarafindaki avantajini cin bu gectigimiz 20 senede cok guzel kullandi. bunun etkisi abd'nin gunluk hayatinda gelir adaletsizligi seklinde gosterdi kendisini. cunku benzer sekilde isci maliyetlerini dusurmek icin abd bu sefer kendisinin asil en iyi oldugu alanda teknoloji yatirimlarinda gosterdi ve dolayisiyla gittikce robotlasan uretimde iscilerin payi azaldi. bunu daha onceki yazilarda da harari'nin dedigi sekilde at arabalarindaki atlara benzeterek yapmistik. bugun geldigimiz noktada ise alim gucunun dusmesi enflasyon seklinde beklenirken aslinda gelirin azalmasi seklinde kendisini gostermeye basladi. bu yardim paketleri de burada bir kez daha ise yariyor aslinda. abd'deki issizligin bir kismi covid yuzunden iken ciddi bir kismi da aslinda iscilere gerek kalmayisindan geliyor. bu sorun bugunlerde kendisini kendisini gostermeye baslamisken, gelecekte bunun nerelere varabilecegine dair de aslinda dunya'nin onde gelen ekonomistleri bu konu uzerinde ciddi calismalar yapmakta. benim de yakindan takip ettigim bir tanesi, daron acemoglu, refah devleti 3.0 soylemiyle one cikiyor. bugun burada bu konulardan ziyade hisse senedi piyasalarinin bu durumdan nasil etkilenecegi hakkinda bir seyler soylemek istiyorum. cunku bu konu kendi portfoylerini olusturan yatirimcilarin cogunun korkulu ruyasi olmaya basladi bile. alim gucunun hem kalici is kaybi hem de enflasyon tarafindan olumsuz etkilenmesi, doalyisiyla sirketlerin cirolarinda dususlere sebep olabilecegi gibi, ote yandan da direkt olarak enflasyondan negatif etkilenmesi soz konusu. peki bu durumda hala hisse senedi piyasalarinda yatirim yapma konusunda nasil hareket etmeliyiz?

    gectigimiz 12 ay boyunca ozellikle ciddi ralli yapan hisse senedi gruplari oldu ya da bunlara belki sektorler desek daha yerinde olur. bunlarin basinda teknoloji sirketleri geldi. bu hem dunya hem de turkiye icin gecerli. tech-giant denen sirketler, microsoft, alphabet, facebook, apple, netflix gibi sirketler, bunlara kisaca faang deniyor, buyuk getiriler sagladi yatirimcilarina. bunun temelinde de aslinda bir anda uzaktan calisma modeline gecilmesi yatiyor. online streaming platformu olan netflix bu donemde en revacta olan hizmetlerden birini sunuyor olmasi, piyasadaki pazar genisligini daha da buyutmesine sebep oldu. benzer sekilde uzaktan erisim cozumelri sunan teamviewer bunlardan biri. bir digeri de belki bu pandeminin parlayan yildizi zoom oldu, online konferans konusunda bir anda herkes zoom uygulamasini kullanir hale geldi.

    bir diger ciddi getiriler saglayan sektor de saglik sektoru oldu. zaten asiyi bulan bontech firmasi pfizer ile anlasinca ve sonrasainda asi tedarigini iyi yapinca hisseleri 60 dolardan 160 dolar seviyelerine geldi, kimi analistlere gore de 240 dolar civarina da cikacagi soyleniyor. turkiye'de de benzer sekilde rta laboratuvarlari borsa istanbul'da resmen tarih yazdi desek yeridir. bircok spekulator tarafindan telaffuz edilen bu hissenin fiyati 3 liradan 60 lira seviyelerine kadar yukseldi. bir baska sektor de gida sektoru oldu. gida sektorunde de benzer rallileri izledi yatirimcilar.

    ozellikle borsa istanbul'da bu cikisin ardindan da bir halka arz cilginligi basladi. bu cilginlik ile piyasaya ciddi miktarda para girmis oldu. genel olarak istanbul100 endeksinin keyifsiz oldugu bu donemde bir de halka arzlar ile tutunmayi denemesi ozellikle yeni gelen yatirimcilari mutlu ediyordu fakat nispeten daha tecrubeli yatirimcilar da ileride pek de iyi gunlerin beklemedigini dusunuyordu. sonrasinda da garip sekilde butun bist100 endeksi iki gun ust uste taban oldu. butun endeks taban oldu. yani borsa daha fazla dusemez hale geldi. maksimum dustu. acikcasi ben serbest marj olsa nereye kadar inebilecegini hala merak ediyorum. cunku boyle anlarda belki butun endeks bir anda %30 deger kaybeder fakat fiyatlar cok fazla ucuzladigi icin de ani alislaar gelir ve bu dalgalanma cabuk atlatilir. bizim borsamizda serbest marj olmadigi icin boyle olmuyor tabii ki. burada kucuk yatirimciyi korumak amacli oldugunu da soylemek gerekiyor bu kuralin arkasindaki mantikta. cunku yabanci yatirimcilar resmen borsayi allak bullak edebilirler.

    bu sekilde ilerlenen surecte bugunlere gelen yatirimcilar simdi bu noktadan sonra hisse senedi yatirimi icin ne dusuneceklerine de cok emin degiller. bu noktadan sonra hisse senetlerinden cikip baska finansal ensturmanlara mi yatirim yapmali yoksa nakitte mi beklemeli yoksa hisse senedi piyasalarinda devam mi etmeliler kafalar bu noktada biraz karisik gibi. tabii ki bu noktada ne tur bir borsa yatirimcisi icin konusuldugu da onemli. cunku uzun vade deger yatirimcisi olan da var temettu emekliligi icin ugrasan da var, trend trading yapan da momentum takip eden de kademe pesinde kosan da. benim konusmalarim genellikle orta-uzun vade yatirimlar konusunda olur. orta vade minimum alti ay uzun vade de 1.5 civarinda degerlendiriyorum.

    bu kapsamda onumuzdeki donemlerde gelecek vadeden sirketleri bulmak asil onemi arz ediyor. bugun artik saglik sirketlerinin cogu fiyatlanmis durumda. benzer sekilde teknoloji sirketleri de oyle. gida sirketlerinin arasinda bazilar hala biraz prim barindiriyor fakat onlarin da nispeten fiyatlandigini soyleyebiliriz. bu noktada hisse senetlerine sektorel degil de direkt olarak sirket bazinda bakmak daha mantikli olacaktir. buyume potansiyeli olan sirketler arasinda bir portfoy olusturmak bana daima mantikli gelir. burada tabii ki ciddi bir temel analiz yapilmasi gerekiyor. bilanco okuyup, faaliyet raporlarina bakmak, sirketin gelecek hakkindaki kendi ongoruleri neler bunlari iyi analiz etmek gerekiyor. bir diger dikkat edilecek unsur da sirketlerin ellerinde islerini arttirip attiramadiklari. bunlarin ozsermaye karliligina donus oranlari nelerdir gibi cok temel unsurlar calisilmali. buradaki anahtar nokta guncel fiyat kazanc oranlari degil de gelecekteki fiyat kazanc orani bugune kiyasla nasil degisir onu ongorebilmektir. yani bugun bir sirketin fiyat kazanc orani 10 olabilir. fakat elindeki yatirimlarla bu onumuzdeki sene 3'e dusme ihtimalini barindiriyorsa bu sirket kabaca 2-3 senelik vadede 3 kat prim potansiyeline sahip olur. malda durulacak kismin ucte biri bu tur yatirimlar icin ayrilabilir.

    ikinci ucte birlik kisim icin de nispeten buyumesini tamamlamis fakat bir sekilde ucuz kalmis hisselere daha kisa vadeli olarak yatirim yapmak olabilir. ornegin gectigimiz ay icerisinde eregli demir celik neredeyse %100 prim yapti. bunun sebeplerinden birisi de artan emtia fiyatlari idi ve hurda demir ayri bir ralli yapti kendi icerisinde bu da sirketin gelirlerinde ciddi beklentielr olusturdu. bu rallide yabanci yatirimcilarin deutsche bank, bank of america, hsbc gibi yabanci yatirimcilarin paylarini arttirdigini gorduk. bunun gibi asil buyumesini neredeyse tamamlamis ama fiyat konusunda nispeten geri kalmis bu sirketlere de bir ucte birlik kisim ayirmak yerinde olur.

    ucuncu ve son kisimda da yine ikinci kisimdaki sirketlere benzer, buyumesini tamamlamis ve artik duzenli olarak kar getiren, yani temettu hissesi diyebilecegimi hisselere yatirim yapmaktir. zaten asil amacimiz bu hisselerin adetlerini arttirmak olmali. yani diger iki kanaldan kazanilan para bu havuza doldurulmali. cok kisa bir ornek vermek gerekirse, bu tur sirketlerden biri olan aselsan, 2002 yilinda bu yana sadece bedelsiz sermaye arttirimlari ile neredeyse 1'e 200 pay vermis. yani 2002 yilinda 1000 lot aselsan alan biri hic ilgilenmese yatirimlariyla bugun 200 bin lot aselsani olacakmis. aselsan bugun 15 liralar civarinda 200 bin lot aselsan ise 3 milyon tl yapiyor. donem donem verdigi temettuleri de hesaba katmiyoruz burada.

    bu kapsamdan bakildigi zaman sabirli olan yatirimciya borsa daima para kazandirmistir. zaten bu isin arkasindaki mantik da budur. borsalar bu yuzden vardir. bu sistemden iki taraf da kazanc saglar. hangi iki taraf? hem sirketin kendisi hem de yatirimcisi. tabii ki burada hangi sirkete yatirim yaptiginizi bimek de ayri bir onem arz ediyor. bu konuda ciddi mesai harcamak gerekiyor.

    son olarak da yuksek enflasyon ortamlarinda hisse senetlerinin nasil davrandiklari hakkinda bir seyler soyleyerek bu yaziyi da bitirelim. bu konu hisse senedi yatirimcilarinin belali sorusudur. enflasyon adim adim alim gucunu traslarken, dolar karsisinda deger kaybeden tl cinsi varliklar toplamda servetin kaybedilmesine sebep olur. burada isin detaylarina girmeden, ki bunu da anlatirsam yazi daha da fazla uzayacak ben hisse senedi piyasalarinin unlu isimlerinden birinin sozunu buraya birakmak istiyorum:

    david swensen "hisse senetleri enflasyondan kisa vadede olumsuz etkilenirler fakat uzun vadede olumlu etkilenirler" der.

    ama nasil? cok kisaca soyle: yuksek enflasyon ortaminda para sahipleri yeni yatirimlar yapmaktan ziyade nispeten ucuz kalmis hisse senetlerini alip enflasyon ile beraber bir getiri saglama zihniyetine sahip oluyorlar. genel olarak da uzun vadede hisse senetlerinin degerlerini korumasi bu sekilde oluyor. uzun vadeden kasit bu noktada yuksek enflasyon doneminin ardina sarkacak kadar uzun. yani diyelim ki bugun turkiye icin bu icinde bulundugumuz yuksek enflasyon donemi 2 sene surecek, bir 2 sene daha koymak gerekiyor ki bu fiyatlanmalar kendi yerini bulsunlar.
  • bir açıdan şirkete ortak olduğunun da belgesidir

    bir arkadaştan bunu öğrendiğimden beri şirketlere bakış açım değişti. abi her gün işe gitmeden önce starbucks'tan kahve alan biriydim. starbucks hissesi aldıktan sonra götüm başım çok ayrı oynamaya başladı. starbucks'a ne zaman gitsem atölyeye gelmiş patron edasıyla etrafa kısık gözlerle bakıp düşünürken buluyorum kendimi. şuraya yeni masa mı gelse? şöyle olsa daha çok müşteri mi gelir acaba? tezgah arkasına geçip çalışanları motive ederek “evet arkadaşlar daha fazla makiyato” diye bağırsam mı? diye düşünüyorum ara ara. nevrim kaydı. çok acayip bir hismiş. şimdi de midas'tan apple hissesi alıp buluştuğum hatunları apple mağazasına götürerek “işte benim dükkan” diye tanıtasım var. fenalardayım yoldaşlar.
  • bulaşılması gereken. çok genç yaşlarda hem de. çocuğuna, bozuk para biriktireceğine, hisse biriktirmeyi öğret. 15-20 sene biriktirsin sona keyfine baksın.
  • aşık olmamanız gereken bir şey. herhangi bir şirketin herhangi bir hisse senedine asla aşık olmayın, ona fahişeniz gözüyle bakın, fahişenizi sevseniz de onu elbet satan pezevenkleri çıkacaktır. olan geçip giden zamanınıza olacaktır.

    not: not işbu yazı al-sat yapın tavsiyesi vermemektedir.
  • kimseye doğrudan şu hisseyi al diyemem ama herkese yatırımının bir kısmını hisse senedi alarak yapmasını tavsiye edebilirim.

    henüz sadece birkaç aydır çok küçük tutarlarla hisse senedi alıyorum ama verdiği his güzel. on sene önce hisse senedi almaya başlayabilecekken bugün başlamış olmak üzücü ama geç olması hiç olmamasından iyidir kesinlikle.

    yaşamımı türkiye'de sürdürüyorum ve ömrümün büyük bir kısmını da burada geçireceğim. ayrıca türkiye'nin geniş zamanda şu ankinden daha iyi bir noktaya gelebileceğine inanıyorum. eğer bu inanç yoksa o ülkenin şirketlerinin hisse senedini almak bence akıl karı değil.

    hisse senedi almadan önce araştırma yapmak ve bolca okumak gerekiyor. bunu elbette mükemmel şekilde gerçekleştirmek pek kolay değil. bir noktadan sonra kademeli kademeli alış yapmak gerekiyor bir yandan aksatmadan araştırma çalışmalarını sürdürürken.

    genel olarak kısa vade ve uzun vade olarak düşünülerek hisse alınabilir denilebilir. ben uzun vade düşünerek alım yapıyorum. kar getirebileceğini düşündüğüm, duruşunu beğendiğim, gerçek hayatta da yüz yüze iş yapabileceğim insanların yönettiği şirketlerin hisse senedini almaya çalışıyorum. gerçek hayatta müşterisi veya tüketicisi olmak zorunda kaldığım ama memnun olmadığım hiçbir şirketin hissesini kar getirisi olsa bile satın almıyorum.

    hisse senedi alım işlemi sanırım enpara.com gibi internet bankalarına kolay kolay gelmeyecektir. çünkü çok az kişinin kullanacağı bir araç olarak kalacağından bankların karlılıklarını olumsuz etkileyecektir. bu yüzden kullandığınız, güvendiğiniz geleneksel bir bankayı tercih etmelisiniz. benim ziraat bankası ile uzun bir geçmişim olduğu ve hazırda bu bankada aktif bir hesabım olduğu için bu bankayı tercih ettim.

    ziraat bankası'nda bir hesabınız yoksa bir hesap açıp sonra bu hesapta internet bankacılığını etkinleştirip ardından da bir yatırım hesabı açarak hisse alım satım işlemleri yapmaya başlayabilirsiniz.

    https://www.ziraatbank.com.tr/…m-borsa/hisse-senedi

    benim en kafamı kurcalayan soru, temettüden gelen paraları almak için ek bir şey yapmam gerekecek mi yoksa doğrudan hesabıma gönderilecek miydi. düşünsenize şirketin önünde tüm hissedarlar kuyruğa giriyor, şirketin yöneticileri temettüleri dağıtıyor, benim haberim yok, havaya gidiyor benim payım filan. tabii bu kadar olacağını düşünmemiştim ama belki başka bir hesaba filan gider, benim bir şey yapmam gerekir vs. diye aklımdan geçiriyordum. neyse böyle değilmiş, temettü doğrudan borsa hesabınıza geçiyor ziraat'te.

    excell74 şöyle bir bilgi verdi: "bedelli sermaye arttırımlarına dikkat etmek lazım. bedelli sermaye artırımlarında işlemi hisse sahibinin yapması gerekiyor. temettü ve bedelsiz sermaye artırımlarında bir işlem gerekmiyor

    ziraat'in sitesinde de bilgi verilmiş zaten hem temettü hem de sermaye artırımları hakkında:

    https://www.ziraatyatirim.com.tr/…-sermaye-artirimi

    sgön*:

    merhaba,

    bu mesajı sanırım birden çok kişiye attınız veya sadece bana attınız ama yazımdaki "sadece birkaç aydır hisse alıyorum" ifadesini kaçırdınız.

    ben ücreti karşılığı tuttuğum yatırım danışmanım dışında kimseye tavsiye sormam. çünkü bu, o kişiyi zor duruma sokacaktır. ama kitaplardan internet sitelerine her yerdeki bilgilerden yararlanmaya çalışırım. size de bunu tavsiye ederim.

    örneğin ben temettü emekliliğine yönelik yatırım yaptığım için bu yönde planı olan ve güzel yazılar yazan bir kişiyi* takibe başladım.

    size de yatırım olarak size paralel ve sizden daha deneyimli kişileri takip etmenizi tavsiye ederim. onların geçmişte yaptığı hataları belki siz yapmaktan kurtulabilirsiniz böylece.

    kısacası şunu alayım mı, şunu satayım mı diye soru sormayın lütfen. şu hisseden şu kadar para kazandım, birazını harcamayı düşünüyorum gelir misin eğlenmeye gibi sorular sorun sadece. ona da cevabım hayır olacaktır büyük ihtimalle :)
  • satın alana kardan pay alma, ihraç edene tasfiye anına kadar fonları kullanma hakkı saglayan bir finansal varlıktır.
hesabın var mı? giriş yap