• romanya'da yasayan zavalli(!) almanlarin haymatlozluk manzaralarini siirsel ve nesnel nesir yoluyla anlattigi icin nobel edebiyat ödülüne layik görülmüs yazar. kadincagiz sasirmis ödülü aldigina, elfriede jelinek gibi. ben de sasirmadim desem yalan olur.
    bilindigi gibi alman ordulari gittigi ülkelerde güller dagitmadi, ciceklerle karsilanmadi. bu hanimefendi yazar kitaplarinin hemen hemen hepsinde romanya'daki alman azinligin hikayelerini anlatir ve onlarin acilarinin nedenini romen toplumuna, siyasi sistemine baglar. peki ablacigim, bu savasi baslatan, 50 milyon insanin canina mal olan kimdir? soruya cevap vermez h. müller.
    ayrica kadin oldugu icin de oy almistir nobel komitesinden.
    simdiye kadar bu ödülü almis bir kac alman isme bakalim:
    thomas mann (1929)
    hermann hesse (1946)
    heinrich böll (1972)
    günter grass (1999)
    yukarida saydigim isimler dünyanin tanidigi ve takdir ettigi büyük yazarlardi; eserleri klasikler arasinda yer almistir, hayattan göc etmis olsalar da (grass yasiyor) hala okunmaktalar. ya herta müller?
    kendi alaninda tek otorite, "literaturpapst" olarak bilinen marcel reich-ranicki'ye "görüsünüz lütfen" diye sormus dpa (alman haber ajansi). aldigi yanit kisa ve öz: "herta müller hakkinda konusmak istemiyorum". türkceye cevirirsek: agzimi acarsam aci elestiririm, en iyisi susayim.

    philip roth'a bu sene de nobel edebiyat ödülünün layik görülmemesi edebiyatseverleri üzmüs, nobel komitesinin hangi kriterlere göre ödül dagittigini bir kez daha gözler önüne sermistir.
  • 1953 romanya doğumlu yazar. romanyada cavusesku zamanındaki securitate isimli gizli servisle işbirliği yapmayı reddedince bir fabrikada çevirmen olarak devam ettiği görevine son verilmiştir. yazar 1987'de almanya'ya göç etmiştir. özgün adı herztier olan ingilizceye "the land of green plums", türkçeye yürekteki hayvan ismiyle çevrilen etkileyici kitabın yazarıdır. türkçeye çevrilen diğer kitabı ise "tilki daha o zaman avcıydı " adını taşımaktadır.
  • beatrix caner'e göre hastalikli bi nefret besledigi komünist rejime karsit bi kitap yazmasi sayesinde nobele layik görülmüs yazar. bati rejimlerinin en kötü haliyle bile, barbar, ilkel ve gaddar olarak nitelendirilen dogu rejimlerine üstün olarak görülmesinin bir baska kanitidir. zira bi kac sene önce de imre kestez alman fasizminin aslinda yasanilabilir bi sistem oldugunu anlattigi romaniyla ayni ödüle layik görülmüstür.
    bir zamanlar cumhuriyet'teki bi yazıda bahsediyordu bundan. linki de şuydu: http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=98482
  • yemisim edebi gücünü dedigim disi soljenitsin. antikomünizm duvarlarin yikimindan 20 yil sonra bile acaip para (yaklasik 1 milyon dolar) ediyor arkadas, ben bunu bir daha anladim. yemisim nobel ödülünü,winston churchill ve hatta o. pamuk a bile verildiginde bana fazla batmayan bu ödülün gözümde üc kurusluk degeri kalmamistir bu saatten sonra.
    dedesi büyük toprak sahibi sömürücü, babasi ii. dünya savasinda wehrmacht in özel timleri sayilabilecek waffen ss e dahil alcak bir katil, anasi azgin bir karsidevrimci olan bu yazar, totaliter romanya da cok acilar cekmis. cektigi o inanilmaz acilari da siirsel bir dille kagida dökmüsmüs, müs...
    ona zorla yüksek okul okutan, akademik bir ünvan edinmesini saglayan sosyalizmin bu toplum mühendisligini iliklerinde hisseden yazarimiz, cevirmen olarak yasamini da sürdürebilmis kötülügün imparatorlugunda. ama kitaplarini anadilinde basmasini engellemeyen bu karanlik cavuesku rejimi o kadar kötüymüs ki, 1987 de siktir olup ana ve babavatani büyük almanya ya gecmesine bile izin vermis bu büyük yazarin. artik sümme hasa ulus devlet biciminde örgütlenmemis reel emperyalist vataninda soydaslarina kavusmus bulunuyor hertha berlin, pardon müller.
    eyhh midem bulandi lan bu kadar samimiyetsizlikten, yalandan, kurgudan!
  • pyncon'u, roth'u, bernieres'i geçtim de, amos oz'u bile ekarte edebildi ya bu sene kendisi, en sevinmesi şart olan odur zaar. peki ben nobel adaylıklarına kadar adını duymuş ya da görmüş müydüm?

    tseeeehh...

    yürügitlan nobel...
  • soluk ve çok gizemli bir yüz ifadesi var. meseleyi hakkaten anlamış gibi duruyor.

    (bkz: #16342708)
  • adını hiç duymadığım yazar. ta ki 2009 nobel edebiyat ödülünü alıncaya kadar. kitaplarına bir bakayım diye idefix'e girdim, yok. sözlükte de iki başlık vardı yazar hakkında sadece. içim rahatladı.

    (bkz: cahilim ama o kadar da cahil değilim diye sevinmek)

    edit: ben baktığımda yoktu kitap idefixte. şimdi varmış
  • yemisim nobelini demeye devam ettigim alman milliyetcisi, pro-emperyalist, antikomünist yazar. sürgün edilmis, zavalli alman azinliga bagli acaip yetenekli bir yazarmis kendisi, biz de bunu yedik. yurdumun elif shafak fanboylari da hemen kosa kosa gelirlermis bu bagyani savunmaya. bu salak fanboylar bu ödülün nezdimizde degerinin olmadigini, illa solculara verilsin diye kivranmadigimizi anlamayacak kadar da cahiller, yada okuduklarini baska organlariyla anliyorlar! ayrica yazilanlarin bir üstteki övgüye yönelik ironi icerdiginden de birhaberlar. savunurken de mide bulandiran yalanlara devam etmekten utanmazlar;
    yalan 1, sürgün edilmemis, kendisi vizesini alip ve evet "siktir olup gitmistir" vaterland ina bu kadin.
    yalan 2, kimsenin cavusesku rejimini yeryüzündeki cennet olarak pazarladigi yok, anlama özürlüler icin tekrar ediyorum, bu kadinin cavesku rejimi altinda inim inim inledigi büyük bir yalandir. ne kovusturma görmüs, ne baskilara ugramistir., karsidevrimci görüslerini de savunabilmis, kitaplarini basabilmistir.
    yalan 3, ve evet mesela alman azinliga degil de gidin romanya daki cingene azinliga cavusesku döneminin ne kadar kötü oldugunu söyleyin! kiciniza kemanlarini sokarlarsa aglamayin ama sonra.
    yalan 4, kaka cavusesku, ama seker nato! hertha müller yugoslavyanin üzerine bombalar yagarken, kendi devletini (alman emperyalizmi) ve o devletin yalanci disisleri bakanini (sol liberal joschka fischer) cansiperane savunmus bir savas cigirtkanidir. ve bu röportajinda kendisinin de zamaninda dört gözle nato ucaklarini romanya göklerinde bekledigini söylemistir! http://www.jungewelt.de/2009/10-12/052.php
    yeter ulan, kusmam geldi bu kadar liberal zirvadan, hümanizm soslu sol düsmanligindan, bati yalakaligindan!
  • 2009 nobel edebiyat ödülünün kendisine verildiği duyurulmadan önce türkçe'de iki kitabını okuduğumuz yazar. bunlardan biri yürekteki hayvan dır ki bu eser türkçe'ye çağlar tanyeri tarafından çevrilmiştir. bir diğer kitabı tilki daha o zaman avcıydı nesrin oral tarafından türkçe'ye aktarılmıştır.
  • osmanlı’nın da iki asır idaresinde kalan, karpatların tuna önlerinde sonlandığı macar ovasını kontrol eden demirkapı geçidindeki yerleşim merkezi ve sınır kenti temeşvar (timişiora)’da suebyalı alman azınlığından dedesi avusturya-macaristan imparatorluğu, babası macar krallığı, kendisi romanya vatandaşı olarak doğdular.
    günümüze kadar yazarın, türkçede, özdemir ince’nin o dönem yayın yönetmeni olduğu telos yayınlarınca, önce, ilk 1994’de hamburg’da basılan herztier adlı yürekteki hayvan (1997) ve arkasından da ilk 1992’de yine hamburg’da basılan der fuchs war damals schon der jäge adlı tilki daha o zaman avcıydı (1998) adlarıyla iki romanı yayınlanmıştır.
    bu iki romanında, geçen yüzyılın ilk yarısında üç ayrı devletin sınırları içinde yer alan bir sınır kentinde, üstelik sonuncusunda konjonktürün dikte ettirdiği reel komünist ve ulus devlet ideolojisi altında marjinal bir azınlık olarak yaşamanın zorluğunu ve duyarlılığını anlatır.
    reel komünizmin ve ulus devlet ideolojilerinin en fazla yükseldiği dönemde, bir sınır insanı ve alman azınlığın üyesi yazar, bu eserlerinde, her dokusunda hissettiği toplum mühendisliğinin; sistemin, her vatandaşını her konuda izleme/düzenleme amacında, memur ve ajanlarının yanında, önceden kendine bağladıklarını da aracı kıldığı otoriterliğini hissettirir, anlatımında.
    bu iki romanıyla yazarı, aldığı edebiyatın bu en büyük ödülü için değerlendirmek doğru olmasa da, bu vesileyle kısa süre sonra türkçede yayınlanacak yeni eserlerinde, edebi gücünü daha fazla tanıyabileceğiz
hesabın var mı? giriş yap