• toparlamakta fayda var: virüsü vücudunda barindiran her insan bildigimiz anlamda hasta demek degildir, tasiyicidir. bazi tasiyicilar ömür boyu virüsten haberli ya da habersiz, hastalanmadan yasayip giderken; bazilari zayif bünye, yetersiz beslenme, vs vs gibi sebeplerden hastaliga yakalanabilirler. hastaligin kesin tedavisi olmadigi gibi karaciger ile ilgili baska ciddi rahatsizliklara da sebebiyet verebilir. (bkz: siroz) (bkz: kanser)

    örnegin bizim ailemizde sayisiz insanda hepatit b virüsü vardir. cekirdek aile olarak annem, abim ve ben hala tasiyiciyken, yaklasik 30 yil alkol kullanmis olan babam virüsü alip kendiliginden bagisiklik kazanmistir! anne tarafimda neredeyse her kuzenimde var olan virüsten dolayi sadece bir kuzenim hastaliga yakalanmis ve uzun süre hastanede yattiktan sonra nasil desem cok sukur iyilesmistir. (bkz: ateiste cok sukur dedirten anlar)
  • hepatit çeşitlerinden en yaygın olanı... kan ve sex ile bulaşır, hastalığı taşıyan kişi hamile kalırsa hastalığın çocuğa da geçme ihtimali doğar... virüsü taşımıyorsanız aşısını vurunarak bu illetten ömür boyu kurtulmanız mümkündür... virüsü kaptıktan sonra bir tedavisi yoktur; taşıyıcı olarak yaşarsınız ama bazen vücut antikor üreterek hastalıktan kurtulmanıza sebep olabilir... alkol kullanımıyla veya diğer karaciğeri kötü etkileyen sebeplerle birlikte karaciğer kanseri veya siroz olma riski de (bu risk taşıyıcılarda %20'dir) artar... taşıyıcıların sürekli tahlil yaptırıp sonuçların normal çıkması için dua etmesi gerekir; sonuçlar normal çıkmazsa ilaçlar, biyopsiler başlar... dikkat etmek gerekir; bir tane canımız var...
  • önsöz:

    yazi hannover üniversitesi tip fakültesi "kompetenznetz hepatitis" grubunun türkce bilgilendirme kilavuzundan derlenmistir, olasi türkce veya bilgi düzeltmelerine saygi duyarim. ekleyebilecegim tek nokta sudur ki aklim erdiginden beri tasiyicisi oldugum bu virüs, ayni catal bicagi kullanmakla, öpüsmekle, koklasmakla* cok kolay bulasmamaktadir. ayni tabaktan yemek yedigim, ayni bardaktan kola ictigim, beraber yatip kalktigim cocukluk arkadaslarim olsun, atin ölümü arpadan olsun deyip bir öpücük almak isteyen sevgili olsun, yakin temas icinde oldugum bircok insana virüs bulasmadigini söyleyebilirim. ama virüsü tasiyan bir insanla cok yakin yasiyor iseniz her halükarda asiyi yaptirip ondan sonra kafaniz rahat olarak karsinizdakinin pizzasindan bir isirik almanizda, kolasindan otlanmanizda, keyfinize bakmanizda fayda vardir.

    nasil yayilir?

    hepatit b virüsü oldukca kolay bicimde yayilabilir.

    - hem cinsel yol ile hem de kan yoluyla (parenteral) bulasabilir.
    - hamile bir kadindan dogacak olan cocuguna bulasabilir.
    - insan vucudunun disariya attigi tüm sivilardan bulasabilir (örnegin hasta ile ayni catal, bicak, bardak vs. kullanmak son derece sakincalidir).

    önemli: hepatit b virüsünü tasiyan hasta ile ayni evi paylasan insanlarin hastaliktan korunmak icin mutlaka asi yaptirmalari gerekmektedir.

    hastaligin belirtileri?

    ani hepatit b enfeksiyonu da a gibi genellikle belirtisiz gecer. belirti varsa hepatit a ile ayni belirtileri gösterir: halsizlik, mide bulantisi, istahsizlik, ateslenme, kusma, idrarin kararmasi, ciltte sararma. bu virüsü tasiyan her 3 hastadan birinde ani sararma görülür, diger 1/3lük kisimda sararma görünmez ve sonuncu grupta hastalikla ilgili hic bir belirti görülmez. hepatit b virüsünü tasiyan hastalarda siddetli rahatsizliklar da görülebilir (hepatit d virüsü ile birlikte görüldügü zaman). bu enfeksiyon yetiskin insanlarda % 5 oranla kroniklesebilir. cocuklarda ve bebeklerde bu oran % 90‘a kadar cikabilir. bu hastalik görüldügü andan itibaren asi yapilmasina gerek yoktur.

    kronik hepatit b enfeksiyonu cogu zaman su belirtileri gösterir: yorgunluk ve isteksizlik bir cok hastada görülür, ancak gribal enfeksiyon belirtileri benzeri kas ve eklem agrilarina da rastlanabilir. kronik hepatit b'de karaciger enzimlerinde (alat [gpt], asat [got]) yükselme görülebilir. hepatit b virüsünün olup olmadiginin en güvenli yolu kan tahlilini yapip, su degerlerin ölcülmesidir (hbsag, hbeag, anti-hbs, anti-hbc ve anti-hbe). ayrica kandaki virüs oraninin (hbv-dna) ölcülmesi de mümkündür. bu kan tahlili ev doktoru tarafindan da yapilabilir.

    dogurabilecegi faktörler

    sadece hepatit b (+d) ve c virüsleri karacigerde tahribata yol acabilir. bu sürecin gelebilecegi en son noktada karacigerde siroz görülebilir. bu durumda karaciger artik görevini yapmaz ve tüm atik maddeler vücutta birikir. karaciger görevini yapmadigi icin, karinda su toplanmasi (aszit), suur kaybi ve ic kanama meydana gelebilir. bütün kronik hepatit hastalarinda siroz görülmeyebilir ve ayrica sirozun olusabilmesi icin gecen süre cok uzun (20-40 yil arasi) olabilir. karaciger enfeksiyonunu hizlandiran faktörlerin basinda su belirtiler görülebilir: alkol alinmasi ve asiri kilo. kronik hepatitin bir diger tehlikesi de karaciger kanserine yol acabilmesidir. karaciger kanseri en cok asya ülkelerinde görülmektedir, fakat bu hastaligi tasiyan insanlarin sayisi avrupa'da da her gecen gün artmaktadir. hepatit b virüsünde siroz görülmeden de hasta karaciger kanseri olabilir. hepatit c virüsünü tasiyan hastalarda siroz görülmeden karaciger kanseri olma ihtimali cok düsüktür.

    tedavisi mümkün müdür?

    son 10 yil icerisinde hepatit b ve c enfeksiyonun tedavisinde bir cok gelisme kaydedilmistir. temel tedavi yöntemi interferon-_ (ifn) hormonudur; enjeksiyon seklinde verilir.

    günümüzde kronik hepatit b virüsünün tedavisinde de bir cok imkanlar vardir. ifn-_ ilaci disinda hastaligin tedavisi icin tablet seklinde olan diger ilaclar da („nukleosidanaloga ve nukleotidanaloga“) bulunmaktadir. bu tablet grubunda en cok taninan ilac lamivudin'dir; lamivudin hepatit b virüsünün insan vücudunda cogalmasini engeller. lamivudin esasen hiv tedavisi icin üretilmistir, fakat kronik hepatit b virüsünün tedavisi icin de kullanilmaktadir. hastalarda tedavi yöntemi olarak lamivudin kullanildiginda görülmüstür ki kronik hepatit b virüsünü tasiyan hastalarin % 20'sinde virüs 1 sene icerisinde bu ilaca karsi bagisiklik kazanmaktadir, fakat lamivudin kronik hepatit b'nin tedavisi icin kullanilan diger ilaclara göre daha az yan etki göstermektedir.

    ayrica kronik hepatit b virüsüne karsi etkili olan ve yan etkisi az olan bir ilac daha (adefovir) üretilmistir. hepatit b virüsünü tasiyan ve lamivudin tedavisinde basari göstermeyen hastalara adefovir tedavisi uygulanir. lamivudin veya adefovir tedavisi uzun sürmektedir. günümüzde lamivudin veya adefovir tedavisi kandaki virüs orani düsük olan hastalarda kullanilir ve ifn-_ tedavisi kullanilmiyan hastalar icin tercih edilir. karaciger enzimleri yüksek olan hastalar icin ise ifn-_ tedavisi tercih edilir. lamivudin ve ifn-_ veya peg-ifn tedavi sekillerinin birlikte kullanilip ne gibi sonuclar verecegi ise arastirilmaktadir. önemli olan ifn-_ tedavisinin bu konu ile ilgili uzman bir doktor tarafindan yapilmasidir, cünkü bu tedavinin yan etkileri oldukca coktur.

    tedavinin yan etkileri nelerdir ?

    ifn tedavisinde kronik hepatit b ve c virüsünü tasiyan hastalar tedaviye cevap verebilir, fakat buna karsilik ifn tedavisinde bir cok yan etki de görülmektedir. tedavi sonuclandiginda ve ifn tekrar alinmadiginda yan etkiler de kaybolmaktadir. bu yan etkiler genellikle tedavinin ilk asamalarinda görünmektedir (gribal enfeksiyon belirtileri benzeri, yüksek ates, yorgunluk, kas, eklem ve bas agrilari, depresyon, sac dökülmesi ve kanda görünen yan etkiler [leukopenie, thrombocytopenie]). görünen bu yan etkilerin hastayi fazla rahatsiz etmemesi icin, ifn enjeksiyonun hastanin aksam yatmadan önce almasi hastanin yaraninadir. görünen yan etkileri minimum seviyeye indirmek icin, hasta paracetamol kullanabilir. bu enjeksiyonun aksam yapilmasinin tercih sebeplerinden biri ise hastanin daha rahat olmasi ve hijyenik kosullarin daha iyi olmasidir.

    ribavirin tedavisinin bir diger yan etkiside kansizlik (anaemie) yol acabilmesidir. bu sebepten dolayi bu tedavi seklini kullanan hastalara verilen ribavirin miktarinin iyi ayarlanmis olmasi gerekir. ribavirin'e ait yan etkiler ise sunlardir: istahsizlik, mide bulantisi ve kasinti. ribavirin tedavisi hamile hastalarda ve süt veren annelerde kullanilmaz. bu sebepden dolayi tedavi tamamlandiktan sonra ilk 6 ay icerisinde dogacak olan bebegin zarar görmemesi icin korunmak (kondom ile) gerekir.

    lamivudin tedavisi diger tedavi sekillerine göre daha az yan etki gösterir. günlük 100mg lamivudin kullanildiginda yukarda belirtilen yan etkilerin cok azi görülür.

    adefovir tedavisi de günlük 10mg dan fazla alinmadigi zaman diger tedavi sekillerine göre daha az yan etki gösterir. yüksek dozda adefovir alindiginda böbrek yetmezligi görülebilir. bu sebepten dolayi adefovir tedavisi uygulanirken böbrekle ilgili gerekli tahlil ve testlerin yapilmasi gerekir.

    eger kronik hepatit hastasi olan biri ile ayni evi paylasiyorsam nelere dikkat etmem gerekir ?

    eger hepatit b virüsünü tasiyan biri ile ayni evi paylasiyorsaniz, ayni havluyu kullanmamaniz ve ayni tabak, bicak, bardak vs. kullanmamaniz gerekir. sadece kondom kullanarak cinsel iliskiye girmek gerekir. hepatit b hastasi ile yakin temasta bulunan insanlarin mutlaka asi yaptirmalari ve bir karaciger uzmanina (hepatolog) görünmeleri gerekir (yukarda yazili olanlar hepatit d icin de gecerlidir). kronik hepatit c virüsünden korunmak icin ise hijyen kosullarina (ayni tras bicagini, dis fircasini, tirnak makasini vs. kullanmamak) uymak gerekir. hastaliga yakalanma riskini daha azaltmak icin ciftlerin kondom kullanmalari gerekir.
  • illet bir hastalık.

    baştan rahatsız olan herkese geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. ailemde neredeyse herkes pozitif, bende pozitif olduğumu öğrendiğimden bu yana yaklaşık 15 yıldır çok düzenli olmasa da tahlil verip takip ediyordum. zaman zaman değerlerim yükseldiği için ilaçlı tedaviye başlanmamız gerekeceğini söylemişti doktorum. fakat pandemi ile birlikte 3 yıla yakın hiç bir test yaptırmamıştım. çok gergin bir şekilde hastaneye gittim çünkü zaten yüksek olan değerlerimin daha da yükselmiş olabileceğini düşünüyordum. gerekli testleri verdiğimde ise şok oldum çünkü doktorum bende hepatit b olmadığını söylemişti. inanamadım çünkü kronik olan bir rahatsızlığın kendiliğinden yok olacağını aklım almıyordu.

    doktorumun isteğiyle bir ay sonra tekrar kan verdim ve tekrar sonuç negatif çıktı. doktorum ile aklımdaki soruları paylaştığımda son zamanlarda hayatımda bir değişim olup olmadığını sordu. gerçekten de hayatımda radikal değişimler olmuştu. düzenli spor yapıp 20 kg vermiştim ve içtiğim suyu takip eden, aldığım makro ve mikro gıdaları hesaplayan, sağlıklı beslenip düzenli uyumaya çalışan biri olmuştum. doktorum ise bu yaşam tarzının hastalığın negatife dönüşünde etkisi olduğunu söyleyerek, böyle bir bağışıklık kazanımının ancak %5'lik bir azınlık grupta gerçekleşebildiğini ve benim de bu şanslı grupta olduğumu söyledi ve artık kontrole gerek kalmadığını ve normal şekilde hayatıma devam edebileceğimi ekledi.

    rahatsız olan herkese sağlıklı beslenmelerini ve düzenli spor yapmalarını tavsiye ederim. bu illete ne kadar faydası var bilemiyorum ama kendinizi çok daha iyi ve güçlü hissedeceğinizi garanti ederim.
  • dünyada 2 milyardan fazla insan enfekteymiş; 350 milyon da taşıyıcı varmış... aids'den çok daha tehlikeli; çok kolay bulaşır çünkü...
  • türkiye'de sanıldığından çok daha fazla hepatit b taşıyıcısı varmış sözlük. %7 civarı diyor son çalışmalar. bu da neredeyse türkiye'deki diyabet prevalansına eşit. korkabilirsiniz. tavsiyem, bir ara gidip markerlarınıza baktırın, aşı olmuş olsanız bile yeniden olmanız gerekebilir. avrupa ülkeleri içerisinde maksimum hepatit b taşıyıcılığı olan ülkelerden biriymişiz, müslüman ülke bikbik diye düşünmeyin, dikkat edin.
  • hepatit b virüsünü kapmış ve virüsü yenmiş, yani taşıyıcı olmamış biri olarak şunu söyleyebilirim ki; eğer hastalığı akut döneminde farkettiyseniz ve teşhis konulduysa, ortalama 2 aylık bir dinlenme - iyi beslenme safhasından sonra vücudunuzun antikor üretmesi ve virüsü tamamen yok etmesi yüksek bir olasılıktır. doktorunuzun, sen zaten taşıyıcı olacaksın, yapacak bir şey yok, demesine kafayı takmayın, hatta mümkünse doktorunuzu değiştirin, gerekirse bir hastaneye yatıp mis gibi serumunuzu yiyin ki bağışıklık sisteminiz güçlensin, yemenize içmenize dikkat edin, içkiden sigaradan yağlı yiyeceklerden her türlü ilaçtan uzak durun, kayısı kompostosu falan için, evde yatın, tuvaletten öteye gitmeyin. sıkıcı bir süreç elbet ama bunları yaparsanız antikorların zaferi önlenemez ve taşıyıcı olmazsınız.

    belirtilere gelecek olursak, bende sürekli bir mide bulantısı, kusma, halsizlik, ateş vardı. birkaç ay boyunca sürekli grip-nezle falan olduğumu düşünüp bir yığın gereksiz ilaç kullandım. böyle belirtileriniz varsa en iyisi dahiliyeye gidip bir kan tahlili yaptırmak. benim gibi ne yapacağını bilemeyip önce genel cerrahiye, onun yönlendirmesiyle kbb'ye, internet'e belirtileri yazıp "sizde beyin tümörü var" gibi sonuçlara ulaşan anketimsi sitelere kanıp da nörolojiye falan gitmeyin yani. dahiliye candır. hepatit değil de başka bir şeyse o zaten sizi yönlendirecektir.
  • hepatit b virüsü, tüm vücut sıvılarında bulunur. bu virüsün çok fazla bulaşmasındaki en büyük etken, vücut dışı ortama çok dayanıklı oluşudur. dış ortamlarda kan içinde olmasa bile 1 haftaya kadar aktif kalabilir. bu da herhangi başka bir bünyeye girme ihtimalini diğer virüslerden yukarı taşır ve korunmayı daha zor kılar.

    korunmak için yapılacak şey basittir, aşı kürlerini uygulamak. yalnız olay aşı yaptırmakla bitmiyor. arada sırada koruyuculuğunu test ettirmelisiniz. ayrıca yaş ilerledikçe koruyuculuk azalmaya başladığı gibi yaşam tarzınız ve beslenmenizdeki eksiklikler koruyuculuğu etkilemektedir. aşı yaptıracak kişiye önden bir test yapılır. bu testin sonucu 3 ihtimallidir:

    -testte hepatit b hastası olduğunuz gözlenirse aşı vurulmaz. tedaviye başlanır.

    -testte hepatit b taşıyıcısı olduğunuz gözlenirse aşı vurulmaz. bu, bağışıklık sisteminizin virüsü aldıktan sonra geç tepki verdiğini gösterir. bağışıklık sistemi virüs sayısını baskılar. kendisine dikkat ettiği müddetçe büyük ihtimal kişi hiç bir zaman hasta olmaz. taşıyıcının hastalık yayma ihtimali, hasta olan kişilere göre de düşüktür. çünkü virüs serbest bir şekilde çoğalamaz. taşıyıcılara hayatlarında dikkatli olmaları ve kendilerine dikkat etmeleri söylenir. belli aralıklarla karaciğer tetkiklerini yaptırmaları, olası bir hastalığa dönüşü erken yakalamak açısından önemlidir.

    -testte hepatit b antikorları tespit edilip, antijen bulunamazsa aşı vurulmaz. virüsün daha önce vücuda girdiği anlamına gelir. bağışıklık sistemi, virüse anında ve çok güçlü tepki vermiştir. bu kişiler doğal bağışıklık sahibidir ve bu hastalığa yakalanmayacakları kabul edilir.

    -testte hepatit b antikor veya antijeni bulunmayan kişilere aşı kürü başlanır. dozların kesinlikle atlanmaması ve bilhassa aşı dönemi içinde kendinize dikkat etmeniz aşı koruyuculuğunu %100'lere kadar taşır.

    hepatit b aşınız var diye yine de çok rahat davranmayın. yani üzerinizde zırh ve kask var diye mermiye kafa atmaya kalkmayın, siper alın. hepatitli olduğunuz birisiyle birlikte olacaksanız en azından kondom kullanın. unutmayın ki hepatit kapmış birisi, bulaş yolu her ne olursa olsun, başka kan hastalıkları da taşıyor olabilir.
  • taşıyıcısı olmak işten çıkartılma nedeni midir diye merak ettiğim hastalık.

    eşimin çalıştığı şirkette görevli olarak çalışan bir kadın hepatit b taşıyıcısı olduğu için işten çıkartılması düşünülüyor. bilgim olmadığı için soruyorum.. uzun yıllardır bu şirkette çalışıyor, şirketin servisinde bir konuşma sırasında bende hepatit b taşıyıcısıyım dediği ve serviste bunu duyan diğer personel tarafından şikayet edildikten sonra işten çıkartılması gündeme gelmiş.. bu yasal olarak mümkün mü? hepatit b taşıyıcılarının çalışmaya hakkı yok mu? çalışamıyorsa şirketin doktoru çalışamaz raporu verdiyse.. bu kişinin yasal hakları nelerdir? sonuçta çalışamayacaksa nasıl geçimini sağlayacak?

    bunları bilen avukat arkadaşlar varsa bilgi verebilir mi?
  • arkadaşın babası için gittim ataşehir acıbadem hastanesine. neyse gittik verdik kanı filan tansiyon indi çıktı derken ertesi gün telefon çaldı işyerindeyken, açtım acıbadem hastanesinden yeşim hanım, siz gelmiş bir hasta için kan vermişsiniz yarın gelebilirseniz doktorumuz sizinle görüşmek ister dedi. benim doğamda panik yoktur, oturdum ihtimalleri düşünüyorum, ne olabilir diye. yok arkadaş aklma yatacak birşey gelmiyor. hani fiziksel olarak ne fazla kilo, ne bir organda sıkıntı, hayatımda başımın bile ağrıdığı sayılıdır. yaşadığım spor sakatlanmaları dışında hiçbirşey yok kısacası. gittim bugün hastaneye, bankoda bekleyen arkadaşa, durum böyleyken böyle yeşim hanım aradı, bugün geleceğimi biliyor doktorla görüşecekmişim dedim. yeşim hanım kemoterapi bölümünde dedi! yuh, yine panik değil tabi ama kemotrapi ne arkadaş dedim. kafadan yine düşünceler geçiyor, dedim hep sağlıklıyım diye geçiniyordun ya al sana toptan tahsilat herhalde dedim. telefonu kapattı, laboratuardaki yeşim hanımmış ben karıştırmışım dedi hafif gülümseyerek. rahatladım tabi normal olarak. sonra alt kata indim laboratuardaki doktorun yanına götürdüler beni. hayatımın tümünü latince yaşamışım gibi karşımda konuşan bir doktor, bs antijeni filan diyor, hbsag diyor, ben sadece anlamadığımı anlasın diye mal mal bakıyorum suratına. en sonunda dedi b tipi sarılık. tabi kulağa daha yakın geliyor böyle söyleyince. neyse tekrar danışmadan sonuçlarımı almaya gittim, işyerine geldim, departmandaki arkadaşlar soruyor filan, ne diyeyim ki konuyu ben bilmiyorum, nedir bu hbsag pozitif. neyse az çok araştırayım dedim, bi tur attım google filan neyse döndüm ne varsa sözlükte vardır baktım, en sağlam açıklama (doktorların soru&cevap yaptıkları siteler dahil) (bkz: gozellik) tarafından verilmiş. sağolsun artık mal değilim. gittim randevu aldım düzgün bir test yapsınlar bakalım neymiş ne değilmiş. öğrendikçe bende bilgilendirim burayı okuyanları artık.

    büdüt: 2015 yılında yaptırmam gereken testleri oldukça geciktirdim ancak son 2 ay içinde 3 farklı yerde test yaptırdım ve hepsi temiz çıktı. bunun olma ihtimali ile ilgili birkaç yazı okumuştum ancak ihtimal olarak hiç düşünmemiştim. yakın tarihte gidip hepatit teşhisi konulan acıbadem hastanesinde kan verme niyetindeyim. bakalım orada durum ne çıkacak. kısaca bu entry daha nice edit görecek*
hesabın var mı? giriş yap