• harlem deyip geçmemek lazım. bir tarihte dominos pizza'nın harlem şubesine gittim eşimle.. siparişi verdikten sonra paramın yetmediğini fark ettim. eşime rezil olmayım diye pizanın içine koydurduğum ekstra malzemeleri çıkartmaları yönünde kasiyere kem küm yaparken arkamda sırada bekleyen harlemli zenci arkadaş ne kadar eksiğin varsa ben tamamlayım hayat zor diyerek atıldı... teklifini hem kabul etmeyim hem de nazik davranışı için teşekkür edeyimi bir arada kullanacağım anahtar cümle ağzımdan çıkınca (thank you) adam parayı cebine koyacağına kasiyere doğru uzattı.. öğrendim ki amerika'da bir şeyi nazikçe geri çevirmek istiyorsanız (no thanks) demeniz gerekirmiş. halbuki türkiye'de teşekkür kafi oluyordu... neyse uzatmayım, o gün insanlık hakkında sosyolojik saptamalar yapma fırsatını yakalamanin yaninda az parayla çok yemek yeme sansina da nail oldum. bir insan daha ne ister ki...
  • 1998 yılında yanlışlıkla içine girdiğim, 2 kallavi boyuttaki zenci abiyle karşılaşınca götü kaybettiğimi düşündüğüm, abilerin müslüman olmasından faydalanarak boynumdaki muskayı verip kaçtığım mekan
  • suserlarin artik yokmu$ olm harlemin bi numarasi gel dola$alim diyerek icine dalmamalarini temenni ettigim, 2-3 tane saglam jazz barindan baska bir numarasi olmayan, eger illa gidilcekse dogusuna dogru fazla ilerlenmemesi tavsiye edilen mekan. hele geceleri cok sakat. gece 1de bira almak icin girdigim markette etrafimi saran 7-8 adet zenci abimizle hayatimin pazarligini (bkz: yer misin yemez misin) yaparak gotu kurtarmi$ligim vardir (bkz: hayatin gozlerin onunden film seridi gibi gecmesi). polis var var olmasina ama polis arabasinin hemen yaninda uyu$turucu satan karde$lerimize kari$miyorlar. new york eyaletinin kurali geregi kapali yerlerde sigara icmek yasakken harlem'de kapali ortamlarda esrar icen tiplere raslamak mumkun.
  • amerika'nın tarlabaşısı diyesi geliyor insanın burası için.

    - hey mike bugün o adamlar yine seni sordular dostum
  • new york'da yasayan gurbetcilerin yasayan ruhlarla carpisma ozlemine derman olabilecek tek mekan. elini sallasan hikayeye carpan ortam. ozellikle gece bir saatten sonra dolanmanin sakat oldugu mahallem. ruh gorecem diye gotu kaptirmak olasi bazen, ama beyoglunda gotu kaptirmayan harlemi yer diyorum . yanlis yer yanlis zamandan korunmak lazim yine de. artik olduu kadar.
  • efendim son duyumlara ve tecrübelere göre harlem'in eski olayı biteli baya bi oluyomuş, polis olsun olmasın her türlü beyaz kıçlı girebiliomuş buraya elini kolunu sallayarak. "ee, kara kıçlıların terör estirdiği mekan neresi ozaman?" diye celallenenler olursa onlara da cevabım bronx olacaktır.
  • 1920 lerde zenginleşen new yorklular için yapılmış 1930 krizi ile waspları kaçmış, güzel manzaralı, güzel apartmanları ve town house ları olan jazz mahallesi
  • new york'un manhattan adasinda batida 125inci, doguda 96nci sokaklarin yukarisinda kalan, assaa yukari 160inci sokaga kadar falan giden mahallenin adi. 1920'lerde yasanan harlem renaissance'tan beri cok degisiklikler olmus burada. son yillarda yoksulluk, bakimsizlik ve suc orani azalmaya, binalar renove edilmeye baslandi. beyazlar ve daha "white collar" islerde calisan siyahlar bir taraftan mahalleye tasinirken bir yandan da harlem'in bazi kisimlari da hispanic'lesmeye devam ediyor.

    yeni gelenler manhattan'in baska hicbir yerinde bulunamayacak buyukluk ve guzellikteki evlerde ucuza oturabilmenin keyfini cikarirken eski mahalleli de bir taraftan yeni gelenlerle beraber gelen dukkanlara ve cesitlilige sevinirken bir yandan da mahallenin karakterinin kaybolacagi ve fakirlerin kiralarin yukselmesiyle bu mahalleden disari itilecegi endisesini de tasiyor.
  • aynı adlı bir başka versiyonu da chicago'da bulunan mahalledir. şehrin güney çıkışında tabelaları görür görmez "ahaha harlem diyo lan nası bi yer acaba" diyen beş enerjik genç bir süre batıya doğru gider ve "aa sokak lambasında ayakkabı asılı ne orijinal" diyerek ilerlemeye başlar. saat 00.30 civarıdır, sokaklarda küçük zenci veletlerden başka pek kimse yoktur. o zenci veletler kırmızıda duran arabayı taşlamaya başladığında o beyaz kıçlar oradan kaldırılıp bir yandan da evlerde oturan abiler uyandırılmamaya çalışılarak ışık hızıyla uzar. o geceden hatıra olarak "önümüze biri çıkarsa sakın durma abi, ezelim geçelim" muhabbeti kalır.
  • burada bir yola ters olarak araçla girmiştim. orada yaşayan insanlar aracın önüne abanmışlardı. ne tür bir dayak yiyeceğim belli olmadığı için, ilk önce kaygılandım. sonra plakanın okunmasını engellemek için yaptıklarını anladım. dünyanın her yerinde iyi insanlar var. neye göre iyiyi tanımladığımıza bağlı. bana ürkütücü gelmez harlem. belki ingiltere'de her boş zamanımı peckham'da geçirmek için can attığımdan olabilir.
hesabın var mı? giriş yap