• ebesi ilk aglamasini duydugunda sesinin guzel olacagini anlamis*. dedemde imzali bir resmi vardi ve ne zaman bu konu acilsa babaannem sinirlenirdi*.
  • memleketin yetiştirdiği ses sanatçılarının ilk beşi sayılsa mutlaka içinde olacağı özel bir sesin sahibidir
    ses yapısı, sese hakimiyeti, yorumu gerçekten muhteşem olan bir insandır. plak kayıtları sırasında nefesini-sesinin şiddetini ayarlamak için karşısında bir mum yaktığı ve o mum alevini titretmeden şarkılarını okuduğu söylenir. bugün küçükçiftlik lunaparkının bulunduğu yerde açıkhava konseri verdiği zaman (mikrofonsuz) okuduğu şarkıların sahilde kayıkçılar tarafından dinlendiği yaygın olarak bilinen bir detaydır. şarkıları, notalarından feragat etmeden, bununla birlikte kendi yorumunu da katarak okuyabilmesi, bugünün sanatçılarında aradığımız ve maalesef bulamadığımız bir özelliktir. bu müthiş sesin kaynagının incelenmesi için ölümünden sonra beynini üzerinde çalışma yapılabilmesi için kendisinden izin alındığı şeklinde bir rivayet de mevcuttur ama doğruluğu bilinmemektedir.
    aktif müzik hayatı sırasında çağdaşı olan ses sanatçıları safiye ayla, müzeyyen senar gibi onun da beyrut, ırak, iran, suriye taraflarında konserleri ve ciddi bir hayran kitlesi vardı..avrupa orayı kana bulayıp bizimle olan bağını koparınca bitmiştir maalesef bu gönül ve müzik bağlarımız
  • bakmıyor çeşm-i siyah feryade şarkısını okurken ilk kez araya gazel koyan ve hacı arif bey'in bu nefis eserini daha da güzelleştiren ses sanatçısıdır. gazeli erkek tekelinden almıştır bu yorumla ve kadınların da gazel okumasının yolunu açmıştır. (nitekim bu şarkı da genelde gazelle okunmaktadır günümüzde). gazeli iyi okumasını, hafız burhan'a olan hayranlığına bağlarlar. rahmetli yüceses gazinoda programa çıktığında, masalarda oturanlardan daha büyük bir kalabalık, trafiğin durduğu caddede toplanır ve kapılardan sızan sesi dinlermiş sessiz sedasız. gazel okuduğunda ise daha fazla dayanamayanlar çılgıncasına alkışlarmış.

    bir gecede 11 konser verdiği bilinen, bbc için özel bir program hazırlayan rahmetlinin bugün ölüm yıldönümü. toprağı bol olsun!..
  • çok iddialı olacak ama bence klasik türk müziğinin görüp göreceği en büyük kadın sesidir.
  • 1915 de doğmuş ve 9 sene evvel vefat etmiş hanendedir. nam-ı diğer ses kraliçemizdir. bakmıyor çeşm-i siyah feryade eserini okurken alışılmışın dışında girişiyle, okuduğu gazelle sesinin kudretini de ortaya koymuştur.
  • selahattin pınar, saadettin kaynak, şerif içli ve artaki candan gibi taşşaklı sanatçılardan ders alarak kendini geliştirmiştir. "makber"i de en güzel yorumlayan sanatçımızdır.
  • eşi, 1942 yılında çanakkale'de batan atılay denizaltısı'nda hayatını kaybeden elektrik başçavuş fethi yüceses'dir.
    (bkz: geç buldum çabuk kaybettim)
  • türkiye'de ilk menajer kullanan sanatçıdır.vefatının 13. yıldönümü nedeniyle 10 temmuz cuma günü saat 17.00 de karacaahmet'teki kabri başında anılacaktır.
  • "makber"i okurken içimizden bir şeyleri de alıp götüren rahmetli sanatçıdır. cızıltılı plaklardan dinlediğim hafız burhan'la kıyasladığımda hangisinin makber'i daha iyi teganni ettiğine karar vermek müşkül, lakin ne gam! tek derdimiz bu olsa keşke. bu "hanfendi"yi kasvetli bir anınızda dinlemek makbul değildir; ama efkarlıyken dinlemeyince de aynı tadı yakalamak zordur.

    hamiyet yüceses, şarkıyı icra ederken "makber"i kendi malı haline getirir ve adeta şairi abdülhak hamit'i kıskandırır. aşk olsun!..
  • 12 aralık 1948 tarihinde cumhuriyet gazetesine şahsen verdiği ilana ("şahsen" diye üstüne basma sebebim sanatçıların ilanlarının genellikle çalıştıkları gazino tarafından verilmesinden, burada ise durumlar karışık) bakılırsa, ismi ile marka olup bu marka da daima müşteri çektiği için eski çalıştığı yerlerdeki tanıtım afişleri, adının yazdığı ışıklı tabelaları özellikle bırakılıp kaldırılmayan bir hânende imiş..

    bu duruma biraz kızmış da: görsel
hesabın var mı? giriş yap