• charles bukowski'nin acik ara en guzel kitabidir. dunya edebiyatinin da en guzel kitaplarindandir. gercekten de bukowski'nin ilk yazdigi romanlara gore bayagi farklidir. cogu bukowski kitabi gibi "sabah kalktim. iki bira caktim kendime geldim" ya da "i liked her legs, those shining legs" ya da "i really put it in to her" tarzindan uzaktir. kucuk bir cocugun asosyalligini, ergenligin en sarsici ve abartili ayrintilarini, fakirligi, baskiyi, ilk genclik tedirginligini boylesine neseli verebilen bir kitap daha bulmak cok zordur. cocukluk-ergenlik arasi donemi the catcher in the rye'i animsatabilir. kitabi sonuncusu orijinalinden olmak uzere, su ana kadar 4 kere okumus biri olarak soylemeliyim ki, turkce cevirisi olaganustudur. hatta orijinalinde ayni tadi bulamadigmi soyleyebilirim. siradan sokak ve argo sozcukler turkceye cevrildiginde daha renkli ve canli hale gelmis belki de. suphesiz ki kucuk bir cocugun "bok doluydum ve dovusmek zorundaydim" demesi "i was full of shit and i had to fight" demesine gore insanin icine daha cok isler (ya da anadili turkce olan birinin mi demeliyim yoksa??) her neyse cevirisi cok cok iyidir sonuc olarak.

    bu roman 82'de yayinlanmistir. yani butun o women, post office, factotum, notes of a dirty old man turu agresif kitaplarindan cook daha sonra. bukowski'nin hayatinin eski bir doneminden kirintilari sonlarda anlatmasi bu anlamda ilginctir. ustelik de bu roman yayinlandigi yillar sanirim unlenmeye basladigi yillar olmali. yani bukowski'nin iyi bir yasamin iyi bir yazini beraberinde getirdigi tezini de destekler. bukowski kitaplari bilindigi gibi kari kaldirmada bunalim ve sorunlu bir havanin etkili oldugu dusuncesini yaymistir kimi yuzeysel genclerde. iste ekmek arasi (israrla turkce ismini kullanmamin nedeni acik saniyorum) bas karakterin hic bir seks iliskisini icermeyerek de farkli bir yon sergiler. yani bukowski'nin kitaplarinin uzerine oturdugu kadin-icki-umursamazlik ucgeninin umursamazlik kosesinin nasil olustugunu anlatan ve ornekleyen kitaptir.

    evet basladigim gibi bitireyim, kaptan yemege cikti ve tayfalar gemiyi ele gecirdi bukowski'nin en iyi kitabiysa, ekmek arasi da en guzel kitabidir.
  • bukowski'nin akıllara zarar çocukluğunu anlattığı mükemmel kitap.
    intiharla ilgili düşünceleri çok matraktır...........................................................................: "üç beş yıllığına ölmek istiyordum ama izin vermezlerdi. intihar? çaba gerektiriyordu.orada oturmuş intihar olasılığını düşünürken birden düşündüm. gideceksen beş, on, hatta yirmi kişiyi beraberinde götür..."
  • bukowksi'nin muhteşem kitabı, bünyeye hoş bir vurdumduymazlık - rahatlık aşılar, aşağı yukarı her sayfada içki ve sigara istetir, hem de "vay ben adam neler yaşamış" dedirtir.. ayrıca çevirisi de kitabın kendisi kadar muhteşemdir.

    --- spoiler ---

    orjinalinde bu kadar komik olması pek mümkün olmayan diyalog:

    igor: şimdi rus ruleti oynayacağız

    henry chinaski : ananın g.tü

    --- spoiler ---
  • insanın düşünce dünyasında yeni yarıklar açan kitap.
  • bu kadar keyifle okunmasında türkçeye avi pardo tarafından çevirilmiş olmasının da payı büyüktür.
  • kitaptaki bazı cümleler müthiştir.

    --- spoiler ---

    * camel sigarası sihirliydi.

    * belki de dedikleri gibi "kaçık" tım biraz. ama içimde gerçek bir şeyler olduğuna dair bir duygu besliyordum. sertleşmiş boktu içimdeki belki, ama onlarda o da yoktu.

    * benden nefret etmeyi sürdürmelerine rağmen nefretin daha iyi bir türüydü bu, benden neden nefret ettiklerinden emin değildiler sanki.

    * insan yok, hiç bir şey yok.

    * güneşin bile babama ait olduğunu, onun evinin üstüne parladığı için benim güneşe hakkım olmadığını hissediyordum. güllerinden farksızdım, ona ait olan bir şeydim.

    * annemin bir deliği, babamın ise sıvı püskürten bir kamışı vardı. nasıl oluyor da böyle şeylere sahip olup her şey normalmiş gibi davranabiliyorlardı, havadan sudan konuşurken arada bu işi yapıp kimseye anlatmıyorlardı. babamın sıvısından olduğumu düşündükçe kusacak gibi oluyordum.

    * dünya dışardaydı ve her şeye kayıtsızdı ama önemi yoktu. milyonlarca insan vardı dışarda, köpekler, kediler, sincaplar, binalar, sokaklar, ama önemsizdi. sadece bir baba, ustura kayışı, banyo ve ben vardım.

    * banyodan çıktığını duydum. banyonun kapısını kapattı. duvarlar harikuladeydi, küvet harikuladeydi, lavabo ve duş perdeleri, hatta tuvalet bile harikuladeydi. babam gitmişti.

    * istedikleri buydu demek: yalanlar. harikulade yalanlar.

    * yapmam gerekeni yapma cesaretinden yoksun olduğumu bilmek çok kötü bir duyguydu.

    * biz böyleydik, başka türlü olmak istemiyorduk.

    * herkes iyi olabilirdi, iyi biri olmak cesaret gerektirmiyordu.

    * kötüysen kötü rolü yapman gerekmez, kötüsündür. kötü biri olmak hoşuma gidiyordu. iyi olmaya çalışmak hasta ediyordu beni.

    * biri bana çirkin olduğumu söyledikten sonra gölgeyi güneşe, karanlığı ışığa yeğler olmuştum.

    * bu içki denen şey cerrahlara yaramıyordu belki ama cerrah olmak isteyen biri kafadan biraz noksandı zaten.

    * bazıları gerçekten yaşar.

    * bir boktan çıkıp başka bir boka giriyoruz sürekli.

    * o kadar yaşlanmıştı ki ölmesinin bir anlamı kalmamıştı.

    * başka birine güvenmekte hesap yoktu. iş yoktu insanlarda.

    * kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım. yalnız yaşamak istiyordum, yalnız olunca daha iyi hissediyordum kendimi, daha temiz, ama onlardan kurtulacak kadar zeki değildim.

    * yaralarım ve çıbanlarım yasaya karşı değillerdi.

    * beni arzulamalarını arzuladım.

    * ilgi duymuyordum. hiçbir şeye ilgi duymuyordum. nasıl kaçabileceğime dair hiçbir fikrim yoktu. diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa. benim anlamadığım bir şeyi anlamışlardı sanki. bende bir eksiklik vardı belki de. mümkündü. sık sık aşağılık duygusuna kapılırdım. onlardan uzak olmak istiyordum. gidecek yerim yoktu ama. intihar? tanrım, çaba gerektiriyordu. beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi.

    * herkes sisteme uyup içine girebileceği bir kalıp bulmak zorundaydı.

    * sarhoş olmayı hep sevmeye karar verdim. sıradanlığı alıp götürüyordu, sıradanlıktan yeterince sık uzaklaşabilirsen sıradan olmazdın belki.

    * harikulade hiçlerdi hepsi.

    * insanın kendini sonsuza dek sersem ve yararsız hissetmesini engelleyen tek şeydi içki.

    * ve hiç birşey ilginç değildi.

    * at boku kadar can sıkıcıydılar.

    * aynı bok çukurunun içindeydik hepimiz. kaçış yoktu...zamanı geldiğinde sifonumuz çekilecekti.

    --- spoiler ---

    kaynak
  • charles bukowski'nin bu kitapta kendisine takma isim olarak henry chinaski'yi seçmesinin nedenleri şunlardır: "henry", yazarın babasının ismidir. "china", yani çin, onun en muhteşem oluğuna inandığı ülkedir, bu ülke amerika'yı yok edecektir. "ski" ise bukowski'den gelen tek parçadır. böylece çocukluğuyla ilgili herşeyi tek bir isimde birleştiren yazarın en muhteşem kitaplarından biri ekmek arası'dır.
    bu kitaptaki anlatım tarzı, yazarın da kitabında bahsettiği john fante'nin anlatım tarzına inanılmaz benzemekle birlikte ondan çok daha üstündür. başına gelen herşeyin, acılarının, sefaletinin, yaralarının, duygularının bir başkası için(de) de aynen yaşanmakta olduğunu görmek onu çok etkilemiştir.
  • bukowski'ye daha yakından bakmak gibi bir şeydir.
    "karyolama oturup kendime bir içki koydum.kapımı açık bırakmıştım.şehrin gürültüsüyle beraber ay ışığı sızıyordu odama: müzik dolapları, otomobiller, küfürler, köpek havlamaları,radyolar...hep beraberdik. aynı bok çukurunun içindeydik hepimiz. kaçış yoktu.zamanı geldiğinde sifonumuz çekilecekti."
  • sivilce tasvirleri ve o sivilcelerin insan ruhunda açtığı kirli sarı, irinli yaraların izdüşümüyle, hayatım boyunca sivilce dendiğinde, henryi, chinaskiyi, bukowskiyi hatırlamama neden olacak sarsan, ürküten hatta korkutan, güçlü kitap.

    --- spoiler ---

    kim öyle bir babaya sahip olup da; karamazov kardeşlerde ivanın "kim babasını öldürmek istemez ki?" dediğini anımsamaz ki?

    --- spoiler ---
  • içinde "kurbağanın kanatları olsa zıplaya zıplaya kıçını eskitmezdi" cümlesini okuyup unutamadığım kitap.
hesabın var mı? giriş yap