grendel
-
evil simgesi olduğu halde beowulf'un en sevilesi canavarıdır kanımca. beowulf'un savaştığı 3 canavardan birisidir. doğası biraz tuhaftır.
hayvanımsı olarak tanımlandığı, devasa, canavarvari bi yaratık, sürekli öldüren ve öldürülemeyen acımasız bir varlık olarak tasvir edilmiş olduğu halde, gayet insani bi takım duygular tarafından yönlendirilen bi arkadaştır aynı zamanda. kesinlikle bu dizayn bi varlıktan beklenenin üzerinde iç dünyaya ve duyguya sahiptir. toplum dışına itilmiş, tekrar insanların arasına karışmak için yanan tutuşan bi canavardır o. hatta destanın bazı yerlerinde grendel'in öfkesinin sebebinin yalnızlık ve kıskançlık olduğu ima edilir. kendisi farkında olmasa da cüssesiyle müsemma bir iç dünyası ve bilinçaltı vardır elemanın. topluma kazandırılsa böyle olmayacaktı diye düşündürmüştür bana her okuduğumda.
zaten beowulf'taki en net incil göndermelerinden birisi, grendel'in kardeşini öldürerek dışlanmış olan kabil'in soyundan geldiği bilgisidir. daha en başından kötülüğü ve dışlanmayı temsil eder. beowulf'un yaratıcısı da aslında grendel ile ilgili kafasında pek net bi görüşe sahip değildir sanki. hem grendel'in saldırganlığının dışlanmasının getirdiği mutsuzluktan olduğunu ima eder, hem de lanetlenmiş olarak tanımladığı bu yaratığın doğası gereği kötü olduğunu, acıma duygusunun bulunmadığını söyler. halbuki insanları öldürmesi tamamen onların mutluluğuna tahammülsüzlüğündendir*.
bu zavallı yaratığın bi de annesi vardır, canavar manavar, ama annedir işte, yavrusunu kurtarmaya gelir bi yerinde destanın*. yani diyeceğim o ki, canavar deyip dışlamamak lazım. hepsi can taşıyor bunların. -
varolusculuk felsefesini ve nihilism mi siirsel ve mitolojik bir dille anlatan birden fazla kez okunmasi gerektigini dusundugum, roman.
kitap boyunca da kitabin bas kahramani, mitolojik bir canavar olan( daha dogrusu insanlar tarafindan canavar olarak nitelenen), grendel, insanlari ve insanligi anlatmak icin hic duramadan her turlu cabayi harciyor. yuzyillardir ormanlari yikip turlu hayvanin soyunu tuteten insanoglunun ayni zatan guzelliklik ve saflik takintisi olup, her turlu siirlerinde ve mitolojide doga sevgisinden ve hayvan sevgisinden siirsel bir dille bahsetmesi ironisini kitap cok guzel yansitiyor.hatta grendel sole bir cumle ile konuda hakkinda ki goruslerini bildiyor: bulbuller dallarinda mutlu mutlu civildiyor, diye insanlar bir birlerini daha buyuk bir zarafetle mi olduruyor?
anti-humanist bir temaya sahip bir kitap, fakat orneklerle bunu temayi oyle guzel inceliyor ki kitap, kitabi okuyup anti-humanist olmamak elde degil. ozellikle hikayenin insanlar tarafindan canavar oldugu solenen grendel in gozunden anlatilmasi ve grendelin de insanlari canavar olarak gormesi hikaye ye yeni boyutlar kazandirmakla kalmiyor, okuyucunun da kendi hayatini sorgulamasina neden oluyor. -
beowulf eserinde soyunun cain'e dayandırıldığı canavar.
bu nedenle, grendel'ın doğası, hıristiyan bakış açısından diaboliktir, ogreler ve elfler gibi bütün çirkin ve anormal varlıkların belirdiği cain soyunun bir üyesidir. karanlıkta yaşayan bir yaratık olarak tasvir edilen grendel, aynı zamanda bir dev ve yamyamdır.
esasında ise kökü iskandinav folklorüne dayanır.
old norse edebiyatında, grendel tipindeki yaratıklar draugr, ya da zombi gibi canlanmış ölü bedenler olarak belirir. aslında old norse geleneğine göre cairnlerde diklemesine gömülmüş olan sıradan bir ahalidirler. bu inanışa göre, eğer kişinin içinde kindarlık kalmışsa, kişi mezarında sabit durmayı, kımıldamamayı reddeder ve intikamını almak adına geceleri dolaşır. iskandinav hikayelerindeki bu canlanmış bedenler, bir nevi zombiler, prototipin aksine konuşabilen ve öfkeleri son derece belli olan varlıklardır. draugrlar, doğa üstü seviyelerde güçlü ve yaralanamazdırlar, genellikle de ketta denilen (cat-woman) ve çok daha korkunç bir anneye sahiptirler
bu nedenle grendel (annesi de göz önüne alındığında) aslında bir çeşit pagan draugr figürü ile hıristiyan folklöründeki şeytanvari bir yaratığın kombinlenmesidir denilebilir. sözlü edebiyatta, bilhassa pagan zamanlardaki halk masallarında sıklıkla görülen canavar figürünün, hemen hemen ilk defa bir yazılı eserde belirmesidir denilebilir grendel için. daha sonraları ise, canavar figürü olarak hıristiyanlığın etkisi ile ortaçağ dönemlerine kadar ilerlemiş, miracle and morality playslerde de kullanılmıştır.
daha sonrası için
(bkz: frankenstein)
(bkz: jabberwock)
(bkz: dracula) -
marillion'un eski solisti fish'in john gardner'in "grendel" adlı kitabından esinlenerek (grendel, beowulf efsanesindeki canavardır) yazdığı parçadır...
(i) heorot's plea and grendel's awakening.
midnight suns bid moors farewell, retreats from charging dusk,
mountain echo, curfews bell, signal ending tasks
they place their faith in oaken doors, cower in candlelight
the panic seeps through bloodstained floors as grendel stalks the night
earth rim walker seeks his meals
prepare the funeral pyres
the shaper's songs no longer heal the fear
within their eyes, their eyes
wooden figures, pagan gods, stare blindly cross the sea
appeal for help from ocean fogs, for saviour born of dreams
they know their lives are forfeit now, priestly head they bow in shame
they cannot face the trembling crowd that flinch in grendel's name
as grendel leaves his mossy home beneath the stagnant mere
along the forest path he roams to hrothgar's hall so clear
he knows that victory is secured, his charm will testify
his claws will drip with mortal blood as moonbeams haunt the sky
(ii) grendel's journey.
silken membranes span his path, fingerprints in dew
denizens of twilight lands humbly beg him through
mother nature's bastard child shunned by leaf and stream
an alien in an alien land seeks solace within dreams
the shaper's lies his poisoned tongue malign with mocking harp
beguiling queen her innocence offends his icy heart
(iii) lurker at the threshold.
hounds freeze in silence bewitched by the reptile spell
sulphurous essence pervades round the grassy dell
heorot awaits him like lamb to the butcher's knife
stellular heavens ignore even children's cries
screams are his music, lightning his guide
raping the darkness, d-d-death by his side
chants rise in terror, free round the oaken beams
flickering firelight portraying the grisly scene
warriors advance, prepare for the nightmare foe
futile their sacrifice as even their hearts must know
heroes delusion, with feet in the grave
lurker at the threshold, he cares not for the brave, he cares not for the brave
so you thought that your bolts and your locks would keep me out
you should have known better after all this time
you're gonna pay in blood for all your vicious slander
with your ugly pale skins and your putrid blue eyes
why should i feel pity when you kill your own and feel no shame
god's on my side, sure as hell, i'm gonna take no blame
i'm gonna take no blame, i'm gonna take no blame
so you say you believe in all of mother nature's laws
you lust for gold with your sharpened knives
oh when your hoards are gathered and your enemies left to rot
you pray with your bloodstained hands at the feet of your pagan gods
then you try to place the killer's blade in my hand
you call for justice and distort the truth
well i've had enough of all your pretty pretty speeches
receive your punishment, expose your throats to my righteous claws
and let the blood flow, and [let the blood flow], flow, flow, flow. -
marillion'a tapma nedenidir.
-
17 küsür dakika süren, ozellikle son 3,4 dakikasındaki havasıyla kapanışı çok sağlam yapan marillion sarkısı. ayrıca hikayede adı gecen kral hrothgar ile daha sonra grupta vokale gececek olan steve hogarth'ın isim benzerliği, dolayısıyla kaderin marillion'a ördüğü ağlar gözden kaçmamalıdır.
-
ingiliz edebiyatının en eski ve uzun şiirlerinden olan epik beowulf şiirinin kötü kahramanı canavar-ejderha-yaratık.
-
b sides themselves albümünde bulunan fish şaheseri... 17:15 dakika boyunca dinleyenin aklını başından alan, herşeyiyle mükemmel marillion parçası...
-
marillion'un script for a jesters tear öncesi dönemlerinde (1982) çıkardıkları kariyerlerinin başlangıcı niteliğindeki debut single market square heroes'da yer alan muhteşem`parça...
-
marillion'un müzikal anlamda genesis'den, fish'in ise vokal olarak peter gabriel'den ne kadar etkilendiğinin açık kanıtı olan parçadır. dinleyiciye gözlerini kapadığında (yaklaşık 17 dakikalık) bir müzikal izliyormuş hissini veren nadir parçalardandır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap