• (bkz: surreal)
    varolmayan, gerçeklik dışı
  • - gerçe? kızım? neden somurtuyorsun sen?
    - küstüm ben size..
    - küstün mü? aaa!! niye ki?
    - bana ne.. bana ne.. küstüm işte..
    - babasıııııı... baksana ayol.. gerçe küstü..
  • "işim gücüm budur benim
    gökyüzünü boyarım her sabah"**
  • gercekin altinda kalmamis olan
  • aslında gerçeğe göre aldığı pozisyona göre sadece yukarıyı değil yatay düzleme de işaret eder; bilinçaltı gibi eklerinde ise yön arzın merkezine kadar uzanabilmektedir. bu durumda gerçekaşırısı demek daha doğru gerekiyor.gerçeklik big ise, o bang dir nitekim.
  • (bkz: salvador dali)
  • kadın "bana gerçeği söylemelisin!" dedi.

    adam "niye bu kadar hırslısın? öğrensen ne olacak, öğrenmesen ne olacak? önemli olan sana karşı hissettiklerim değil mi? görmüyor musun senin için nasıl ölüp bittiğimi?"

    kadın adamın son söylediklerini duymamış gibi "sen anlatmasan da öğrenirim ama…hiçbir gerçek saklı kalmaz!" dedi…

    adam "kalmaz tabi…ama gerçekler acıtır. hatta peşine düşmek yerine kaçmalıyız ondan …yalansız ve gerçeklerden uzak bir aşk olmalı bizimkisi."

    kadın düşündü…şimdiye kadar gerçek diye peşine düştüğü her şey tuzağı olmuştu yolunda giden hayatının…öğrendiği her sır ondan almıştı sevdiği, bağlandığı insanları…yeniden yeniden tutundu hayata…her seferinde tırnağıyla kaza kaza geldiği noktada, gerçek diye karşısına çıkan şey, tırnaklarının arasına dolup canını acıtmaktan başka bir işe yaramadı.

    sonra kendine ait gerçekleri düşündü kadın…adamın söylediklerine hak verdi. zaten ne duymaya ne de anlatmaya gücü vardı. her şeyi olduğu gibi kabul etmek en iyisiydi…"yalansız ve gerçeksiz" ama çok güzel bir aşkı tercih etti…
  • bir sabaha uyanmak ne kadar güzel olabilir ki ışığım içeri dolarak ısıtması o ısının tenin üzerinde bir gregory ateşi gibi gezinmesi ve bundan istesen de kurtulamaman ne kadar güzel olabilir ki yaşadığın insanların neden mücadele ettiğini bilmeden mücadelelerine tanık olman sadece kendilerinin çalışması gerektiği fikrine kaptırmış ve varlıklarını bu yol üzerinde harcayan insanların farkına varmak ne kadar güzel olabilir. bencil insanların olduğu kimsenin kabul etmese yalnızlık kustuğu bu dünyada uyanmanın neresi güzel olabilir. bütün hayatımızın bir yol üzerinde aktığı bazılarının durmayı seçmek istediği bu dünya da uyanmak ve mutlu olmaya çalışmak ne kadar güzel olabilir. sosyal medyanın sosyalleşmeyi arttırarak yok ettiği bu dünya da uyanmak ve bir şeyler güzelmiş yolundaymış gibi davranmak ne kadar güzel olabilir. yeni bir sabahın ışığında uyanıp etrafında hiç olmadığın kadar yalnızlık sancısı içinde var olmak ne kadar güzel olabilir.
  • gecenin karanlığında var olan ejderin ateşten bir nefesi gibi akıyor bulduğu kanallardan aşağı önce yakıyor ama sonra hayatın anlamı ortaya çıkıyor bir şişmek tanrısı beliriyor ciğerlerimde nefesim kesiliyor önce daha sonra aydınlığın verdiği o parıltı ile bir ağaç yükseliyor içimde meyveleri gürüldeyen bir kurbağayı andırırcasına bir şeyler oluyor gecenin karanlığında kimsenin anlayamadığı ejderin nefesi ile başlayan bir karabaşın zehri ile son bulan gecenin karanlığı.
hesabın var mı? giriş yap