• kralini tanidigim ulkedir.

    su hikayeyi de ne zamandir yazacagim hep unutuyorum. bir tane listem var moralim bozuldugunda baktigim komik anilarin oldugu, orada gordum simdi dedim dur sunu yazayim.

    2017 senesi yazi turkiyeye tatile geldim. tam annemlerle lahmacun gomuyoruz mudurum aradi dedi antonio seni gana'ya yolluyoruz. sharon hamile, sari humma riski varmis gitmek istemiyor sen gideceksin. herhalde beni feda edebilecekleri bir calisan olarak gorduler bilmiyorum artik. neyse sonunda da yonetim kurulu 3 gun sonra, turkiye de yakin sen atla git dedi kapadi telefonu mudur.

    haydi bakalim gittik vizeyi aldik sari humma asisi yaptirdik falan filan derken ben her seyi ayarladim.

    ucaga bindim, indim daha dakika 1 gol 1 almadilar ulkeye hehe. sari humma assisinin 10 gun once yapilmis olmasi gerekiyormus. kaldim kapida.

    neyse bekliyorum falan stres yaptim. dedim siz su sirketi biliyor musunuz, dedim ben onun yonetim kurulu uyesiyim. bizim fon havacilik isinde ve gana'da da o zaman tek havayolu vardi onun ortagiyiz ondan havalimaninda ise yarar diye dusundum. harbiden yaradi, adamlarla orta noktada bir sekilde bulustuk diyim :)

    ulkeye girdim, araba aldi beni gectim otele. ertesi gun toplanti var ona hazirlaniyorum. gana'ya giderken de bir arkadasim bana oranin miss 2017'sinin instasini atmisti sakasina gana marketi boyleymis falan diye. ben de takip etmistim.

    otel'de wifi bir baglandim kiz insta'dan dm atmis hahaha. bu arada kiz bayagi iri kiyim nasil yarisma kazanmis bilmiyorum orada standard o herhalde. ben aksam bir yandan kizla konusuyorum bir yandan da odada sinek ariyorum sari humma riskim var ya huylaniyorum.

    ertesi gun geldi toplantiya gittim. toplantidaki ekip ben, kral, devlet'ten bir burokrat, cinli ortaklar, ceo, coo falan. toplantiya baslicaz kral benle muhabbet ediyor biraz iste senle burada guzel isler yapacagiz genc arkadaslarin gelmesi beni mutlu ediyor falan diyor. eyvallah kral dedim .d valla o tarzda konustuk.

    herkes geldi, baslicaz tam. kral dediki antonio sen musluman misin.

    soruya bak. dedim evet. ooo o zaman sen dua oku dedi. biz hep dua okuyoruz, bu sefer de bir musluman duasi duyalim dedi.

    saka yapmiyorum gercekten bunu istedi benden. ve entry'lerime bakip regresyon yaparsaniz benim dua bilme ihtimalimin 1% den az oldugunu gorursunuz. ızmirliyim bir de yani variable olarak onu eklediginde 0’a iniyor oran. hadi buyur

    burada uzatarak yaziyorum da orada saniyeler icinde gerceklesti her sey ve ben dua bilmiyorum diyemedim. ve basladim dua etmeye.

    valla basladim. ılk basinda bizim nazar boncugunu bir duaya cevirdim. vardir herhalde oyle bir dua dedim kendi kendime. dua'nin bu tarafi su minvaldeydi "bizi kiskananlardan koru. biz cok calisacagiz cok cabalayacagiz ve bizi kiskanacaklar. o kiskananlarin beddualarindan bizi koru".

    boyle bir 30-40 saniye gittim .d

    sonra da o sira cin tarihi hakkinda bir kitap okuyordum. orada bir hikaye varmis adam dagi kaziyormus demisler sen dagi kazamazsin o demis ben sadece basliyorum benim torunlarim onlarin torunlarinin torunlari ve sonra onlarin torunlari bitirecek. bunu da soyle bir seye cevirdim: "biz cabalayacagiz, biz basaramasak da bizden sonraki nesiller bu amaci basaracak. er ya da gec o daglari itecegiz". bir de boyle bir 25-30 saniye devam ettim.

    ama bir sure sonra artik materyal bitmeye basladi. bizi koru, cok calisacagiz, nazar degmesin uclusunde tikandim baska dua edecek sey de bulamadim benchmark’im yok hic ondan tekrar bir kiskaniyorlar biziye vurdurup amin dedim kapadim.

    durdum, bekledim bir 3-5 saniye ve kral dondu dediki “antonio, bu duydugum en iyi duaydi.”

    sonra dondu sekretere, kadin meeting minute’leri almak icin orada. ona dedi ki “bu duayi not al bundan sonra okuyacagim. kiskanclar konusunda haklisin antonio bizi kiskaniyorlar ondan daha da cok calismaliyiz” dedi.

    agreed kral dedim.

    hikaye bu. bu kadar yazmisken ulke hakkinda da bir yorum yapayim; bayagi fakir, cikolatalari guzel, cinliler cok yatirim yapiyor. haydii eyv.

    edit: ben hikayenin onemli noktasi kral saniyordum herkes miss ghana'yi sormus haha. olmadi bir sey merak etmeyin sadece birer icki ictik otelin lobisinde.
  • accra'da uçaktan indiğinizde sıcak yüzünüze vurur. derme çatma havaalanında ilerlerken teninizin renginden dolayı herkes size bakar. gümrük memurları türk pasaportuyla karşılaşınca duraksar, birbirlerine sorular sormaya başlar. sonra bavulları almak için havaalanının ikinci kısmına ilerlersiniz. dolarları gana parasına bozarsınız. eger yüz dolar vermişseniz bir torba dolusu gana parası alırsınız ve bu genellikle çok uzunca bir süre yeter de artar size. paralar pistir, eskimişlikten hamur haline gelmiştir. havaalanından çıkarsınız. sıcak yine yüzünüze vurur. ingilizce billboardlar dikkatinizi çeker. arabaların üstündeki "god bless jesus" tarzı yazılar dikkatinizi çeker. modern bir şehire inmiş gibi hissedersiniz. merkezden uzaklaştıkça yoksulluk ve sefaletle karşılaşırsınız. patika yollar ve sokakların güvensizliği savaş alanını andırır. toz toprak arasından zenci çocukları görürsünüz. hepsi size bakar.

    şehirden uzaklaşırsanız yoklukla karşılaşırsınız. şayet bir köye uğrarsanız çocukların çıplak ayak gezdiklerini ve yırtık pırtık şeylerden kendilerine kıyafet yaptıklarını görürsünüz. arabadan inince tüm gözler size çevrilir. küçük çocuklar sizi karşılamak için koşmaya başlar. köye uzun zamandan sonra bir yabancı gelmiştir. insanların elektrik diye bir şeyin varlığından haberdar olmadığını görürsünüz. akşam karınlarını doyurmak için yaşadıklarına şahit olursunuz. akşam yemeklerinden size bir parça pilav ayırırlar. yersiniz. oranın pirinci meşhurdur. tadı da hiçbir yerdeki gibi değildir. insanların gözlerinde misafir ağırlamanın sevincini görürsünüz. fotoğraf makinesi, kamera, ipod benzeri bize günlük hayatın bir parçası gibi gelen aletlere boş gözlerle baktıklarını görürsünüz. ganalı çocuklar elinizden tutar anlamadığınız bir şeyler söyler ve güler. siz de gülersiniz.

    sonra her şey bitince uçağa binip ülkenize geri dönersiniz. kanepenize uzanıp televizyonu açarsınız, eskisi gibi. fakat bir şey aklınızı kemirir durur. orada hayat devam etmektedir ve buradakine hiç benzememektedir.
  • eskiden o kadar çok uçak yokken güneydeki ve/ya doğudaki illerden dönerdin hani otobüsle. otobüs akşam gibi yola çıkar, bütün gece giderdi. sen uyurdun ama otobüs bir yerde durunca rutin sallantın kesilirdi ve uyanırdın. o zaman gözünü açıp camın dışında uzak bir yerde adı unutulmuş bu anadolu şehrinin adını silik harflerle görürdün. işte gana'ya girdiğin havaalanı o otogar.
  • gana'da beyazlara farklı davrandıkları kesin ama bu farklılık olumsuz davranmaktan çok, hafif korkuyla karışık ezilmiş bir sempati şeklinde gösteriyor kendini. o da nasıl oluyor diyecek olursanız, iki kişinin geçemeyeceği bir yerde karşı karşıya gelirseniz yol veren mutlaka onlar oluyor. ganalı güvenlikçilerin tekme-tokat-cop kullanarak ayıramadığı bir kargaşa, sizin seslenmenizle son buluyor. ve buna benzer durumlar da dahil olmak üzere gördüğünüz istisnasız her ganalı size gözlerinin içi gülerek bakıyor. e yaşama şartlarını, her ne kadar orta ve batı afrika'nın en gelişmiş ülkesi olsalar da içinde bulundukları sefaleti düşününce bu güleryüzde ve uysallıkta da korku ve ezilmişliğin payı olması kesin gibi.

    yine de, başka sebepleri de olsa da, bu kadar zor şartlarda yaşayıp da güleryüzlü olabilen bu ülkenin insanlarından öğreneceğimiz çok şey var..
  • beyazlardan çok çekmiş birçok eski sömürge ülkesi gibi beyaz ırklara önyargı hissedilir derecede mevcuttur. yolları ve trafiği berbat, işportacıları ise, çok değil, 10 sene öncesi türkiye'si ile nerede ise aynı şekilde ve düzeyde.

    ayrıca türkiye büyükelçiliği bugün itibari ile cumhurbaşkanı abdullah gül tarafından açılmış bulunmaktadır.
  • neoliberal ortodoksiye uyup dogrudan yabanci yatirimlari cezbederek kalkinma amaci gutmus, yabanci sermayeyi cekmis ve fakat kalkinma hedefine ulasamamis bati afrika ulkesi.

    dogrudan yabanci yatirimi arttirma hevesiyle altin madenlerini ozellestirip, buyuk capli yatirim girislerinden alinan vergileri de tabana ceken gana bu cabasinin sonuclarini guzelce toplamis, yapilan yapisal degisiklikler yapilma amaclarini gerceklestirmis. bu sektordeki dogrudan yabanci yatirim 1980lerde 5 milyar dolari bulmus ve gana ekonomisinin geri kalaninin cezbedebildigi dogrudan yatirimlarin toplamini geride birakmis. altin uretimi 1985'teki 300,000 ons'tan ziplayip 2001'de 2,336,000 ons'a cikmis, gananin ana ihrac maddesi olan kokoayi geride birakmis [*].

    fakat dunya bankasinin gana altin sektorundeki donusumleri inceledigi 2003 yili raporu amaclanan degisimlerin basariyla icra edilmesine ragmen kalkinma hedeflerine ulasilamadigini teslim ediyor. emek-yogun olmayip sermaye-yogun bir sektor olan altin madenciligi, ganalilara is imkani yaratmadigi gibi, bu sermayeyi gana'ya cekmeyi hedefleyen dusuk vergilendirme ve buna bagli para politikalari sayesinde de gana'nin elle tutulur bir vergi geliri elde edemediginden bahsediliyor. [*]

    sermaye cezbedilmis, uretim artmis, kar kotarilmis ve fakat gana'nin cebine para girisi cuzzi kalmis. kalkinma hedefine ulasilamamis.

    dogrudan yabanci yatirim girisini turkiye'nin her derdine deva olarak pazarlayan koktenpiyasaci, tuccar kafali akp'li ve akp'siz siyasetcilere duyurulur.

    * ferguson, james (2006) global shadows: africa in the neoliberal world order. durham: duke university press.
  • teneke mahallelerinden olusan ulke. taksici buyuk bir gururla bunlar dukkanlar heryer dukkan dolu dedi, dort yani acik sergi yaninda simitci tablasi gibi kafasinda ayakkabi tablasi tasiyan ayakkabici, plantain kizartan mutlu kadinlar, yuvarlak kafali dunyanin en sirin bebeleri ve tarif edilemez fakirlik, fakirligin verdigi caresizlik. kole ticaretinin yapildigi 3 kale var; elmina, capecoast ve fort christiansborg. en eskisi elmina olmasina ragmen ticaret merkezi capecoast. icice gecmis zindanlardan olusuyor, donusu olmayan kapidan gemilerle yollanmadan once bu zindanlarda bekletiliyorlarmis. zindanlarin hava delikleri a4 kagidi kadar, hava isik hepsi buradan. hucrede 10 saniye kalmamiz istendi, 3 kapi uzerimize kapandi, isiklar sondu, 10 saniye basladi ve bitmedi, bitemedi. oysa onlar orada olene kadar bekletiliyorlarmis ac, susuz ve havasiz.
  • dünyanın en büyük elektronik çöplüğüne (e-waste) sahip ülkelerinden bir tanesi. başta çevreci avrupa ülkeleri ve amerika birleşik devletleri olmak üzere bağış adı altında her yıl tonlarca kullanılmış elektronik eşya konteynerlerle bu fakir afrika ülkesine postalanır. fakat ne yazık ki yolladıkları cihazlardan sadece %20'si kullanılabilir durumdadır. arta kalan çöplük ise tabii ki de bir geri dönüşüm tesisleri olmayan afrikalılar tarafından sırf içinden bulabilecekleri 10gr metal için yakılır.çevre ve hava kirliliğinin önüne hiç bir şekilde geçilemez. yüzyıllardır türlü şekillerde afrikaya tecavüz eden beyaz adamlar ise günümüzde de hız kesmeden bu aktivitelerine devam ederler.

    http://www.youtube.com/watch?v=pr1zqrxm_7s&nr=1
  • çikolata yapımında kullanılan kakao çekirdeğinin tüm dünyadaki ihtiyacının beşte birini karşılayan afrika ülkesi. politik afrikanın en stabil ülkesidir aynı zamanda. kapitalist dünyanın emeği sömürülecek ülkelere örnek olarak gösterdiği de denilebilir tabi.
  • afrika'da ilk genel seçimin yapıldığı(1951) ve afrika'nın bağımsızlığını kazanan ilk ülkesi (1957).
hesabın var mı? giriş yap