• okuma bayramında herkesin bir harf olduğu bölümde benim payıma düşen harf...

    "yumuşak ge
    g'nin şapkalı arkadaşı
    yağ gibi yağmur gibi
    harflerin en yumuşağı"

    diye haykırmıştım üzerimdeki koskocaman yumuşak g kartonuyla....
  • ingilizce'de yoğurda sert g harfiyle "yogurt" denmesinin sebebi kelimenin ingilizce'ye geçtiğinde henüz modern türkçe'deki "yoğurt"a dönüşmemiş olması, türkçe'de de "yogurt" şeklinde okunuyor olmasıdır. (bkz: voiced velar fricative)

    yani yumuşak g zaten bir dönüşümün eseridir, gelecekte belli durumlarda kaybolması da öngörülmektedir. diğer türk dillerinde de yumuşak g'nin istanbul türkçesi'ndeki gibi sadece kendisinden önceki sesliyi uzatacak şekilde dönüşüme uğraması ve kaybolması beklenmekteymiş. kaybolsun da zaten.

    anadolu'da yumuşak g'yi bastıra bastıra hatta g'ye yakın söyleyenleri duyduğunuzda da tarihin en canlı ve gerçek haline tanıklık ettiğinizi fark edin, müteşekkir olun.
  • sesi olmayan harftir. telaffuzu şu şekillerde olur:

    1) hece sonunda veya kelime sonundaysa ğ'den önce gelen ünlü uzatılır. ( örnekleri fonetik alfabeyle vermek isterdim ama mümkün olmadığından yine harfle yazıyorum.)
    örnek: dağdan: daadan, sığ: sıı

    ama ğ'den sonra ön ünlü ( ince ünlü/ i,e,ü,ö) varsa, damaksıl kayıcı yani "y" sesi ğ'nin yerini alır.
    örnek: eğlen: eylen

    2) iki aynı ünlü arasında ise hiçbir harf duyulmaz.
    örnek: sığınak: sıınak, uğur: uur

    3)eğer bu iki aynı ünlü ön ünlü (ince ünlü/i,e,ü,ö) ise yine "y" sesi duyulur.
    örnek: düğün: düyün

    4)iki yuvarlak ünlü yahut bir yuvarlak ünlü ve biz düz ünlü arasında ise genellikle duyulmaz, bazen çift dudaksıl akıcı bir ünsüz ( bu bir tür w sesidir. dudakların ortası açık, yanları hafif kapalı, dudaklar dişlere temas etmeden söylenen "v" benzeri bir sestir.
    örnek: soğuk: souk, soğan: soan / "bazen duyulur" dediğim diğer sesi harf olarak ifade etmem mümkün değil.

    5)'a+ğ+ı' seslerinin ard arda sıralandığı kelimelerde ya "a" sesi uzatılır, "ı" sesi hiç söylenmez yahut da 'ğ' sesinin yerine hiçbir ses gelmez
    örnek: ağır: aır, sağır: saır / ağır: aar, sağır: saar

    6) ı+ğ+a sıralamasında "ı" sesinden sonra hemen "a" sesi duyulur. ğ harfini karşılayan bir ses yoktur
    örnek: sığan: sıan

    7) ğ harfi, e ve i seslerinin arasında ise duyulmayabilir yahut "y" sesi duyulur.
    örnek: değil: deyil, diğer: diyer / deil, dier

    bir de bu durumda 'değil'e özel bir söyleniş var orada da "i" sesi uzuyor. değil: diil

    kaynak: göksel, a. and c. kerslake 2005. turkish: a comprehensive grammar, london: routledge

    -

    edit:

    varlığının sebebi türkçede eskiden var olup şu anda var olmayan artdamaksıl bir sestir.
    varlığının kanıtı ve sesi etkilediğini gösteren nokta da şudur:

    ğ ile biten bir kelimeye ünlü ile başlayan bir ek gelirse, araya bir ünsüz girmez.
    örnek: ağrı dağ-ı

    eğer ğ ünsüz bir harfmiş gibi davranmasa, o halde ağrı [daası] dememiz gerekirdi. ama böyle denmediği için ğ sesini bazen ünsüz gibi algılamış olduğumuz ortaya çıkıyor.

    (bkz: #21949963)
  • özdemir asaf' ın başının -tatlı- belası olan harf.

    >hasan ahmet gökçe' den özdemir asaf ile ilgili bir "yumuşak g" anısı<
    ....
    bilenler bilir, özdemir asaf ‘r’ harflerini söyleyemez, onları hep ‘yumuşak g’ gibi telaffuz ederdi. o gün ‘palmiyeli avant-scéne’e çıkar çıkmaz önce galatasaray lisesi' ndeki bir anısını anlatacağını söyledi: “lisede edebiyat hocamız ismail habib sevük’ tü” dedi, “sınıfta heğkese şiiğ okutuğ sığa bana gelince atlayıp yanımdakine geçeğdi. biğ iki, bu hep böyle süğe gidiyoğ. biğ gün değste pağmağımı kaldığdım ve, ‘hocam,’ dedim, ‘sınıfta heğkese şiiğ okutuyoğsunuz. bana okutmuyoğsunuz?’ ismail habib hoca, bu soğuma şu cevabı veğdi: ‘oğlum özdemiğ, sen şiiğ okumuyorsun. şiiğin canına okuyoğsun...”
  • sadece emre aydının kelime başında kullanabildiği bir harfmiş.

    ğaaağğnneemmm için ğğğğaaannneeeğğğmm için
  • fransız bir arakadaş ile yaşadığım yumuşak sorun:

    - how do u pronounce "g" with the hat in turkish?
    + yyhhhhgggyy
    - ok.. well.. u shouldnt drink more :|
  • gün, onun günüdür.

    (bkz: sözlükte türkçe karakter devrimi)
  • alfabedeki 29 harften bir tanesi kalacak deseler seçeceğim tek harf "ğ" olur. diğer harfler gibi samimiyetsiz değildir, neyse o'dur. nasıl başlıyorsa yalnızlığına öyle bitiriyor. bir akşam vakti işten eve gelmiş, eşi yer sofrasında mercimek çorbası hazırlamış, içine ekmeği banmış ve bağdaş kurmuş gibi bir hali var. birazdan da odun sobasının üstündeki çaydanlıktan çayını dolduracak ve küçük kızı yanına gelerek: "babacığım öğretmenim bana 5 yıldız verdi" diyecek. göğsü daha çok kabaracak "ğ"nin ve kendisini yumuşatmaya çalışanlara bir selam gönderip ince belli bardağından bir yudum çay daha alacak. biten çayı da kızı dolduracak. kız mutlu, "ğ" mutlu. 5 yıldız bile mutlu. yanına da bir "ğ"li yıldız daha.
  • konuşurken uzatılması gereken sesli harflerin hangi kelimelerde olduğunu ana dili türkçe olanlar biliyor, ama yabancılar sürekli bocalıyorlar.

    zamir kelimesindeki a kısa ilen tamir sözcüğündeki a'nın uzatılması gerekli. bunu biz otomatik olarak kafadan yapıyoruz. yabancılara bunu anlatmanın iki yolu var, ya kelimedeki seslileri çiftleyip taamir diye yazmak, ya da tağmir diye ğ eklemek.. çünkü adam, hani sizin dil yazıldığı gibi okunuyordu, aynı harfi bi uzatıp bi kısaltıyorsunuz diyor. orası da doğru, genelde arapçadan gelen sözcüklerdeki sabit, kamil, sakin, mucit gibi uzatılırken türkçe kökenli kağnı, sağrı, çiğdem'de bu harf zaten yazılıyor.

    yabancılar için hazırlanmış türkçe gramer kitaplarına uzatılacak sesliler için ğ kullanılabilir, ya da parantez içine alınarak silik şekilde konabilir.. ta(ğ)mir şeklinde.. bana kalsa normal yazımda da ğ araya konmalı, kağnun, mağvi, tedağvi gibi. ama baktım da çok itici duruyor, toplum buna hazır değil diyoruz, kendi kafamızdan icat çıkarmıyoruz.
  • bulmacalardaki sekiz harfli "turkcedeki bir harf" sorusunun cevabi :)
hesabın var mı? giriş yap