• profesyonel film eleştirmeni olmadığım için sanatsal filmlerden bi bok anlamayan orta-üstü bir filmsever olarak birkaç cümle ile hakkında fikirlerimi beyan etmek istediğim bir ikinci dünya savaşı filmidir. spoiler vermeden film eleştiremediğim için bundan sonrasını filmi izlemeyenler okumasın, ya da direk son yoruma geçsin.
    --- spoiler ---
    film tank savaşı temalı olduğu için bu konudan başlayalım
    -öncelikle giriş sahnesindeki tank mezarlığını görünce benim gibi ikinci dünya savaşı ve tanklar konusunda fetişi olan kişilerin yeterince tatmin olacağını düşündüm. nitekim panther ve tiger tanklarının silüetleri bile beni heyecanlandırmaya yetmişti. ancak filmde görebildiğimiz tank modelleri oldukça sınırlıydı. hayır zaten amerikalıların shermandan başka tankı yok onu biliyoruz evet ama alman tankı olarak bir tek tiger görmek üzdü beni. hadi hiç olmadı çalıların içinde birkaç stug ııı-ıv falan görseydik. (ilk kurtarma sahnesinde çalıların içindekiler pak40 mış gibi geldi bana ama kentpark avm sinemaları bu film için benim evdeki televizyonumdan hallice bir perdeyi uygun gördüğü için tam seçemedim)

    -bir tankın içinde neler olup bitiyor, niye 5 personel var gibi soruları olanlar varsa bu film yeterince cevap veriyor. o atmosferi gayet güzel yansıtmışlar, periskoplardaki sınırlı görüş, topun yüklenmesi, boş kovanın çıkış ateşlenmesi vs gayet güzel olmuş. tabiiki daha önce bir shermanın içinde savaşmadığım için gerçekçi olmuş tabirini kullanamıyorum.

    -savaş sahneleri inanılmaz keyifli ve heyecanlıydı, gelen top mermilerinın ıskalaması, sekip gökyüzüne doğru yoluna devam etmesi, veya zırhı delip tankı devredışı bırakması gibi detaylar oldukça gerçekçi görünüyordu. yine bir sahnede en öndeki tankı panzerfaustlu bir çocuk askerin devredışı bırakması ve içinden yanarak çıkan personel gerçekçilik adına olumlu bir detaydı.

    -"sherman tiger'ı alamaz" önyargısı olan arkadaşların saçma bulacağı bir 3 sherman vs 1 tiger sahnesi var evet. birebirde karşı karşıya duran bir sherman elbetteki tiger'a karşı etkisiz kalacaktır. ancak filmde zaten olması gereken oluyor, önce hedeften saklanmaya çalışıyorlar, sonra baktılar hedef yerinden çıkıp saldırıya geçti mecburen hedefin üstüne gidip yakından şanslarını deniyorlar -ki olması gereken de budur. çünkü uzaktan zaten şansları sıfıra sağdan yaklaşmaktadır. bu esnada zaten 3 tanesinden 2 sini (hatta birinin komutanına 88 lik top mermisiyle headshot çektiler) devredışı bıraktılar. ancak diğer ikisi ölürken zaten fury tiger ın yanına kadar gelmişti, manevra kabiliyeti daha iyi olduğu için arkasına dolanıp arkadan ateş ederek tiger'ı avlamış oldu. bu hikayede gerçek olmayan birşey yok. ancak sahnede gerçek olsa bile mantıklı olmayan şeyler var. 1) öncelikle tigerların hareket halinde ateş ettiği pek görülmemiştir (hatta hiç görülmemiştir desek yeridir) çünkü 88 lik topun geri tepmesi o kadar şiddetlidir ki hareket halindeki tankın transmisyon ve hatta motoruna zarar verebilmektedir. 2) sahnede fury dışındaki shermanlarda 76 mm lik top yok, yine küçük ekran olduğu için tam göremedim hangi toplar var ama sanki birinde kısa 105lik howitzer diğerinde de kısa 75 lik varmış gibi geldi, yani bu durumda tiger komutanının önceliği 76 mm lik topu olan fury olmalıydı.

    ikinci olarak filmin genel akışından ve senaryosundan bahsedelim.
    -senaryo bu filmin bence en zayıf noktasıydı. çünkü kahramanlık ön plana çıkarılacak diye birçok gerçekliğin üzeri silinmiş. (evet özellikle son sahneden bahsediyorum) mantık hatalarına gelecek olursak, bir kere film nisan 1945 te geçiyor, yani 8 mayıs 1945'te savaşın bittiğini düşünürsek almanların ölesiye savunma yaptıkları konusu tabiiki gerçek, ancak abd'nin tank konusunda sıkıntı çekiyor olmasına bir anlam veremedim. bir taraftan ruslar berline doğru ilerliyor diğer taraftan abd almanyaya girmiş, ama tank sıkıntısı çeken taraf abd. 2. dünya savaşı sırasında sadece 1942-1943 yıllarında 53.500 sherman tankı üretildiğini düşünürsek bunun gerçekten mantıksız olduğunu anlayacaksınız.

    -filmde bir şehri düşmandan alıyorlar, ancak şehre girdikten sonra o kadar tedbirsiz dolaşıyolarki sokaklarda, bir mg42 askerlerin yarısını biçiyor direk. bana saçma geldi bu kadar tedbirsizlik.

    -yemek sahnesi birçok kişiye gereksiz gelmiş ancak bence gayet başarılı ve kesinlikle olması gereken bir sahneydi. ha sırf piyano çalıyor diye kızın bir anda düşman askerine aşık olması tabii ki mantıksız ancak o sırada sanırım yapabileceği pek birşey de yok. en azından zevk almaya bakıyor galiba. zaten yemek sahnesi bittikten sonra şehre top atışı yapılması ve o kadar bina arasında sadece o binanın yıkılması da sadece ve sadece olaya drama katma çabası olarak gözüme battı.

    -son bölümde paleti kırılmış bir tankla o kadar asker öldürmeleri gerçekten inanılmaz saçmaydı. filmde not kırılabilecek en büyük etken buydu. bir kere tankın arkasına birisi dolansa zaten iş biter, kaldı ki 100 kişi öldükten sonra sanırım tankın içinde birileri olduğunu anlayıp panzerfaust ları çıkarmak akıllarına geldi. onun da bir tanesini 15 metreden ıskaladı zaten. diğeri de zırhı delip yükleyici arkadaşı delmekten başka bir işe yaramadı. ayrıca makineli tüfek için mühimmatın hepsini içeriye almak yerine çatışmanın ortasında dışarıdan içeriye almak ta pek bi mantıksız geldi.tarette dışarıda 0.50 cal makineli kullanan komutanı da baya bir süre vuramadılar, ancak yönetmen de yok artık demiş olacak ki 300 kişinin içinde bir tane keskin nişancı olabileceği aklına gelmiş onun da. ancak sevgili keskin nişancımız o kadar keskin nişancı ki 3 atışta bile bir adamı öldüremiyor. halbuki yanlış görmediysem bir kar98 tüfeği kullanıyordu ki o tüfeğin bir mermisi gayet yeterlidir öldürmek için. 3 mermiden sonra taretin kapağını kapatıp birde içeriden tabancayla adam öldürüyor sevgili wardaddy'miz. içeride patlayan 2 el bombasına rağmen (hatta bir tanesinin üzerine yatmıştı sürücümüz, etti mi 3 el bombası) içeride sağa sola yapışmış vücut parçaları olmaması ve hatta brad pitt'in yine de benden daha yakışıklı olması gerçekten garipti. ancak sanırım kullandıkları tank gerçek ve bir müzeden alınmış olduğu için içini çok yıpratmak istemediler.

    -ben bu saçmalık esnasında arkadan destek geleceğini ve tank personelinden 2-3 kişinin kurtulacağını düşünüyordum, ancak biri dışında hepsinin ölmüş olması az biraz da olsa gerçekçiliğe gönderme olmuş.

    -filmin sonunda ss askerinin kahramanımızı görmezden gelmesi, "alman da olsa o da insan" diyen ender amerikan filmlerinden biri haline getirdi. gerçi bana sorarsanız kahramanımız da aslında iyi bir insan olduğu için bir tür karma durumu vardı orada.

    oyunculara gelecek olursak;
    -brad pitt sadece yakışıklı olduğu için filmlerde oynayan birisi olmaktan çok öteye geçmiş durumda, gerçi uzun yıllardır böyle aslında ama bu filmde de gayet güzel yerine getirmiş görevini. shia lebeuf düşmanı çok insan var biliyorum ama adam profesyonel neticede ve üzerine düşeni de fazlasıyla yapmış. birde takımın pisliği olan arkadaş var (walking dead de oynuyormuş sanırım), şahsen ben en çok onu beğendim, rolü çok fazla değildi ama özellikle evdeki yemek sahnesinde ortamdaki gerginliği çok güzel yönetti.

    --- spoiler ---

    sonuç:
    ben sinemaya gittiğim zaman o filmi izlediğime pişman olup olmadığıma bakarım önce, bu film için kesinlikle "iyiki gitmişim" diyorum. değerlendirmeye gelecek olursak seyir zevki açısından 9/10 veririm, genel olarak 7,5/10 veririm.

    bu arada 2. dünya savaşı ve tank merakı olanlar zaten biliyorlardır ancak world of tanks oyunu bu filmle bir işbirliği içerisinde ve filmde kullanılan sherman (bkz: sherman easy 8) tankını özel tank olarak oyun içinde kullanabiliyorsunuz. her ne kadar oyunda filmdeki kadar etkili olmasa da belki filmden sonra bu konuya ilgi duymaya başlayanlar olabilir.

    ama bana sorarsanız bu filmdeki atmosferi daha gerçekçi olarak yaşamak istiyorsanız war thunder oyununun tank savaşlarını (bkz: war thunder ground forces) deneyin, kesinlikle ve kesinlikle gerçekçilik olarak daha başarılı ancak oynanabilirliği birazcık daha zor. nitekim şu oyun traileri bile filmdeki aksiyon kendisine yetmeyen arkadaşları yeterince tatmin edecektir.
  • ders olarak okutulması gereken bir film.
    film göze sokmadan çok net olarak a) abd kültürel ve sınıfsal yapısını b) kapitalizm arasındaki ilişkileri itin götüne sokuyor.

    savaş sahneleri ağzın sulanarak değil ciddi korku nesnesi olarak sunuyor. bu nedenle "ben savaş sahneleri beğendim" diyen birisine aslında savaşın böyle rezil bir şey olduğunu göstermeyi amaçlıyor. ha izleyici hala anlamadıysa yapacak bir şey yok. bir savaşa gidip ne olduğunu kendisi görmeli.

    --- spoiler ---
    filmin ana meselesini anlatan sahneyi spoiler vermek yeterli.

    alman kasabasındaki yemek sahnesi hollywood western filmlerindeki çiftçi babanın oğlu ile tarladan, davardan geldiği, kadınların yemekleri hazırladıkları ve yemeğe oturdukları sahnelerin özüdür.

    don (brad pit) tankın ve savaşın acemi askeri norman'ı (logan lerman) yanına alıp 2 alman kadına yemek hazırlatır. norman genç almanla yemek öncesinde sevişir. ha sevişmeden önce zaten norman piyano çalarak alman kızı etkilemiştir zaten. don "gençler eğlensinler" diyerek diğer alman kadının sevişmelerini engellemesini engeller.
    bu arada don sıcak su ile savaşın tüm kirini toplayan saçlarını yıkar, tıraş olur.
    norman kızla sevişip masaya geldiğinde don elinde bir gazete ile yemeğin servis edilmesini bekler. (zaten kişisel olarak bende jetonun düştüğü an donun elinde gazete yemek servisini beklediği kare olmuştur)
    yemek başlar bu sırada tankın diğer kadrosu dindar bible (shia labeouf), spanik gordo (michael peña) ve deli fişek coon as (jon bernthal) girer. gordo ve coon as sarhoştur. zaten ikisi don ve norman alman kadınların evine girmeden önce sokakta buldukları fahişeyle birlikte olmuşlardır.
    herkes sofraya oturur ancak gordo ve coon as norman'ın seviştiği alman kıza asılmaya başlar, don bunu engeller.

    don karakteri tam bu sırada tam olarak sam amcadır. protestan, beyaz ırk. ama emri aldında bir tane saf dindar, bir tane spanik, bir tana beyaz ama cahil ve bir tane de eğitimli beyaz (don'a en benzer) karakterler vardır.

    don'un alman kızı koruma müdahalesi ilginç bir tepkiyle karşılanır. evlatlar (!) birden don'un normandiya çıkarmasında masum atları nasıl öldürdüğünü ağlayarak anlatırlar. şefkan dolu baba imajı vahşi baba imajı ile birden yıkılır. zaten gelen emirler herkes yeniden birlikte evden çıkarlar.

    ek-1:filmin en başında norman'a vaftiz edilip edilmediği gibi ilk anda anlamsız bir soru sorulur. filmin sonunda artık düşmanları öldürmeye başlayan norman' machine lakabı verilerek vaftiz edilir. o anda zaten karakterlerin neden lakapla anıldıklarını anlarız.

    ek-2: bir kaç küçük sahne de siyahi askerlere it muamelesi yapıldığı sahneler dikkat çekicidir. çünkü 2. dünya savaşında abd ordusunda siyasi askerler çoğunlukla kamyon şoförü ve istifçi olarak" yer almıştır. (during world war ıı, most african american soldiers still served only as truck drivers and as stevedores... wikipedia)

    şu an hatırlayamadım ama özellikle avrupa'nın işgali sırasında çok belirleyici ve önemli bir ikmal hattında amerikan siyahileri cephe gerisinde ve de tam bir kölelik koşullarında askerlik yapmışlardır. filmin bu duruma ufak dokunuşları ilginçtir.

    --- spoiler ---
  • cok güzel goturulen bir film daha sonra nasıl batırılır, canlı kanlı ornegi.

    --- spoiler ---

    "filmde siritan bolum yok"mus, "çok güzel bir film"miş, "filmden çıktığınız anda, filmi şöyle bir düşünürseniz ne kadar etkileyici noktalar olduğunu anlayabilirsiniz"miş.

    yahu siz dalga mı geçiyorsunuz, yoksa biz başka bir filme mi gittik? sabit bir tankın içinde oturarak, 5 kişinin 200-300 kişiyi öldürebiliyor olması sizce mantıklı mı?

    hayır, bu tarz filmlerde o kadar mantık aramam. ama arkadaş o şarkı türkü söyleyerek gelirken ss grubu, daha ilk sahnede ellerinde bir sürü panzerfaust var ve sallaya sallaya yürüyorlar. ama nedense tank ile çatışmaya başladıklarında kullanmıyorlar, hatta uzun bir süre kullanmayıp, daha sonra sandıklardan çıkarıyorlar. hata olur da, bu kadar abartı bir hata olmaz.

    daha sonrasında tankın içine, 3 tane keskin nişancıdan mermi yemesine rağmen yaşayabilen brad pitt'in hemen dibine 2 tane el bombası atılıyor. sonra bakıyoruz ki, brad pitt'in cesedi bile yakışıklı. dibinde patlayan el bombalarına rağmen sadece yüzünde 1-2 çizik oluşmuş.

    neyse ki amerikan askerlerini tam bir melek olarak göstermiyor film, ki az biraz oradan yırtıyor. ama an itibariyle imdb'de aldığı 8.2 puanı bence hiç hak etmiyor.

    --- spoiler ---
  • son bolumu ile seyircinin zekasina hakaret eden bir film. onun otesinde son kisma kadar fena degil, gidiyor. ama son kisim oyle bir siciyor ki, filmden komple soguyorsunuz.

    buradan gayrisi spoiler icerir"

    battal gazi yapinca oouuvv, hollywood yapinca aferim mi diyecegiz efendiler? olur mu? yakisir mi yigide?

    filmde olan:
    bir tank, gun kararmadan savasa basliyor, baya bi savasiyor, 300-400 kisiden mutesekkil, hatta ellerinde rpg gosterilmis, ss tugayini biciyor.

    gercekte olacak olan:

    ss tugayinin, yanan bir tank ve bir adet ev gordugunde, etrafta baska hic bir catisma izi yoksa, du bakayim lan bunun icinde bir is var diyerek, savas duzeni alarak tanki ve evi kusatmasi. *2 dakika
    tankin kapaklarinin kapali oldugunu fark etmesi. 5 saniye
    tankin atis mesafeindeki piyadenin, siper almasi, 10 saniye
    tankin arkasina 3-4 kisilik piyade grubunun sarkmasi. 3 dakika
    3-4 kisilik piyade grubunun, tankin arkasindan tanka tirmarak, kapagini aralayip, iceri 3-4 el bombasi atmasi. 1 dakika.
    tanki son kontrol, yola devam edis.

    tut ki ss tugayi zokayi yuttu, tank yaniyor diye, etrafindan yurumeye karar verdi, o tanki kim yakmis, kim vurmus, etrafta neden hic baska catisma izi yok diye dusunmedi,

    tankin ilk ates acmasindaki tugayin kaybi : 5 kisi.

    butun tugayin siper almasi, savas pozisyonuna gecmesi.
    rpg li bir erin, tanki imhasi ve kapanis.

    ss tugayinda rpg yoksa,
    ilk senaryodaki tankin arkasina dolanma kismi kafi gelecektir.

    velhasil yonetmen ss tugayi tanka yaklasiktan sonra cikip "ben hepinizin geri zekali oldugunu dusunuyorum uzun uzun sizle tassak gecmektense garip gurup sahnelerle, aha cikip soyluyorum" dese, orada da filmi bitirse, bu kadar agirima gitmezdi. en azindan yarim saat bi sacmalik izlememis olurduk. eyvallah abi der, filmi bitirir kalkar giderdik. bu kadar masrafa da gerek kalmazdi.

    insanlik kaybediyorsa hep bu niyetini talebini dogrudan soylememekle, net olmamakla kaybediyor. neyse artik. canin sagolsun yonetmen. umarim geri zekali oldugumuzu bir dahaki sefer uzatmadan soylersin.
  • en fazla 10 üzerinden 6 verilebilecek bir film

    --- spoiler ---

    o sniper olmasa berline ruslardan önce girerdi bu tank
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    iki asker gelmiş kapıyı kırıp eve girmiş. evdeki bayanlar ilk iki dakika tedirginler ama bir kaç piyano tuşundan sonra romantik boyuta geçiveriyor herkes. sonra kendi rızasıyla birlikte oluyor emma. çünkü amerikanlar good guy...
    --- spoiler ---

    propagandanın bu kadarıda fazla dedirten film.
  • inanılmaz bir mantık hatası barındıran film.

    --- spoiler ---

    ulan tank hareket edemez halde; neden mal gibi saldırıp 300 zayiat veriyor alman subay. hele ki waffen ss???

    geri çekil, etrafından dolaş. yola devam et. sizin hedefiniz başka.

    ha illa indireceksen yolla 4 tane panzerfaust'lu piyadeyi arkadan; adamın bütün makinalıları öne bakıyor. arkaya dönebilen sadece taret, o da 30 metrenin altını vuramıyor. gel arkadan, çak 4 tane panzerfaust, oldu bitti.

    300 adamı cepheden hücuma gönderip biçtirmek niye?

    --- spoiler ---
  • bir tank ve o tankın personeli üzerinden, savaşın insanlar üstündeki psikolojik etkilerine dair iyi çalışılmış bir david ayer filmi.

    --- spoiler ---

    no one gives damn where you're from
    wardaddy (brad pitt), norman (logan lerman) ile tanıştığı sahnede ona sadece ne kadar süredir asker olduğunu sorar. hayatına, geçmişine dair merak ettiği bir detay yoktur. norman hemen arkasından personelin geri kalanıyla tanışır. boyd 'bible' swan (shia labeouf), trini 'gordo' garcia (michael peña) ve grady 'coon-ass' travis (jon bernthal) sırayla norman'ın nereli olduğunu tahmin etmeye çalışırlar dalga geçerek. norman'ın sonunda verdiği cevabın bir önemi yoktur. "bu kimsenin umrunda değil" diyerek bitirirler konuşmayı. bu kimsenin umrunda değildir gerçekten. çünkü tüm personel geçmişini kaybetmiş, fury artık evleri olmuştur.

    i can't be here. i can't be here.
    filmin evdeki yemek sahnesine kadar geçen sürede, norman'ın savaşa ve ekibe uyum çabalarını izliyoruz. birçok insan filmi izlerken, norman'ın düşmana ateş edememesi ya da olaylar karşısında donup kalmasını can sıkıcı ya da abartılı bulabilir. askerliğimi yaptığım birlikte, değil insan, 25 metre ötemizdeki kum dolu çuvallara ateş edemeyen ve komutanın tekmelemeye başlamasıyla ağlayarak şarjörü dağlara taşlara boşaltan bir asker (ki çocuk demek daha doğru belki) tanımıştım. bu nedenle, ordudaki asıl görevi yazıcılık olan norman'ın davranışları logan lerman'ın başarılı oyunculuğuyla oldukça gerçekçi ve bir o kadar da etkileyiciydi.

    and playing house with a couple bitch krauts won't change much, will it?
    yemek sahnesi, filmin söylemek istediği her şeydi sanırım. wardaddy norman'ı o eve, alman bir kızla ilişkiye girmesi için götürmüyordu. bu noktada emma (alicia von rittberg) kesinlikle bir sürprizdi kendisi için. wardaddy irma'dan (anamaria marin) sıcak su isterken ve bu suyla temizlenirken, yemek yerken, piyanoyu ve şarkıyı dinlerken savaşın sonrasına dair hayal kuruyordu. savaş bitecek ve sıcak bir evde ailesiyle olacaktı. irma gibi bir eşi, norman gibi bir oğlu ya da emma gibi bir kızı olacaktı. belki... neden olmasın? "neden olmasın?" sorusuna cevabı, birden eve giren ve gördükleri sahneden oldukça rahatsız olan personelin geri kalanı verecekti. olmazdı. olmazdı çünkü çok fazla ölüm görmüşlerdi. olmazdı çünkü bütün bunlar olup biterken bu masadaki insanlar neredeydi. olmazdı çünkü artık onların tek bir evi vardı ve o da fury'nin kendisiydi. alt metni tamamen bu içerik çerçevesindeki konuşmalar yapılırken bible'nın wardaddy'ye bakarak usulca ağlaması da bu sahnenin tamamen wardaddy'nin hayalleri üzerine kurulu olduğunu gösteriyordu. velhasıl sadece birkaç dakika sonra yemek yedikleri o eve, irma'ya, emma'ya, yemek masasına ve piyanoya bir bomba düşecek ve savaştan sonra bir hayatın olmayacağını wardaddy'ye gösterecekti. tıpkı norman'a, emma için el falında çıkan uzun ve mutlu bir hayatın gerçek olmadığını göstermesi gibi.

    we'll hold this damn crossroad
    finalde, yaşanan onca çatışmadan ve gördüklerinden sonra artık bir hayatı olamayacağını anlayan wardaddy, kazanamayacağı bir çatışmaya girer ve personeli de kendisine katılır. bir ss birliğiyle girdikleri çatışma sahnesi elbette abartılıdır. yüzlerce ss askerine karşı savaşan beş kişinin o kadar uzun süre dayanması elbette mümkün değildir. velhasıl bu bizim için sorun değil çünkü belgesel film değil bir sinema filmi izliyoruz. girişte para verdik ve inanın bu film için elini taşın altına koyanlar, abartılı sahnelerin ne kadar abartılı olduğunu sizden daha iyi biliyorlar. sizden daha iyi bildikleri bir başka şeyse, oldukça yüksek bütçeli bu filmi gişede kurtarmak. finale dair şunu da belirtmekte fayda var sanırım... incil'den yapılan alıntı kusursuzdu. wardaddy'nin ve sonrasında tüm personelin kavşağı tutma motivasyonunu özetliyordu:

    then i heard the voice of the lord saying, "whom shall i send and who will go for us?" and i said, "here am i. send me."
    --- spoiler ---
  • "ölürsem bu mektubu karıma ver ve onu çok sevdiğimi söyle." geyiğinin olmadığı çok nadir amerikan savaş filmlerden biri.

    izli mermiler sayesinde savaş sahnelerinin inandırıcılığı üst düzeyde. bu tarz filmlere merakınız varsa kaçırmayın.
  • askerde tankçıydım. piyade, tanka 10 metreden daha yakınsa o koca tank hiçbir şekilde piyade için tehlike ihtiva etmez. almanların keklik gibi avlanmaları tam bir hollywood işi olmuş.

    tank içindeki en önemsiz personel doldurucu olur. nişancı, tank komutanından sonra gelir. lakin torun gelmiş hemen nişancı olmuş.

    sonuçta beğendiğim filmdir. militarist filmleri severim ben. ne demiştik askerde; yürüyen palet zafere gider. eğer amerikansa yürümese de zafere gider.
hesabın var mı? giriş yap