• şehir içinde sokakların kenarında küçük su yolu gibi eyler vardır. eğer orada bir turist iseniz bu kanalların içine ayağınızı soktuğunuz takdirde freiburg'dan biri ile evleneceğiniz söylenir.
  • almanya'nın en güzel şehirlerinden biridir. baden-württemberg eyaletinde yer alır. almanya'nın en güneyinin en batısındadır.

    tren istasyonunda hızlı trenler durur (ice haltestelle). basel, berlin (kassel, wolfsburg), dortmund (offenburg, karlsruhe, mannheim, frankfurt, bonn, köln, düsseldorf), amsterdam, varşova, prag, kiel (essen, oberhausen, bremen, hamburg) gibi hemen hemen bütün önemli alman ve avrupa şehirleri tek bir tren ötenizdedir.

    cafe istanbul ve shisha time gibi, tophane nargilesini aratmayan bir cafe'ye sahiptir.

    üniversitesi uni freiburg, almanya'da hemen hemen herkesin bildiği ve saygı duyduğu bir üniversitedir. şehrin nüfusu 250.000 civarındadır, yani almanya'nın ortanın üstü büyüklükte şehirlerinden biridir ve üniversite sayesinde genç nüfusu azımsanmayacak seviyededir.

    alpirsbach, rothaus gibi almanya'nın belki de az bilinen ama en lezzetli biralarını süpermarketlerde bulmanız mümkündür.

    almanya'nın en yumuşak iklimli ve en güneşli yerlerinden biridir ve bu vesile ile güneş enerjisi konusunda avrupa'nın en önemli enstitülerinden biri olan fraunhofer institut yine bu şehirde bulunmaktadır.
  • almanyanın güneyinde yer alan freiburg konumuyla fransa sınırına 3 km isviçre sınırına 42km uzaklıktadır. bu nedenle bu şehire gitmek istediğinizde basel yakınındaki mulhouse euro-airport havalimanına gitmelisiniz. havalimanının hemen çıkışında sizi bekleyen otobüslerle 1 saat içinde şehir merkezinde olabilirsiniz. freiburg üniversiteler şehri olarak da bilinir. özellikle japonyadan çok sayıda öğrenci ile karşılaşmanız mümkün. şehir içinde gitmek isteyeceğiniz her yere tramvay ile ulaşabilirsiniz ancak gencinden yaşlısına herkesin bisikleti olduğunu da söylemeliyim. özellike şehir merkezinde kiraladığınız bisikletleri bırakmak için pek çok özel alan var. yolunuz düşerse schauinslanda mutlaka gidin.
  • şuan yaşadığım şehirdir.
    buraya gelmeden önce ekşiden araştırma yaptım, kendimi ona göre hazırladım geldim ve büyük bir şok yaşadım. benden sonra insanlar bu şoku yaşamasın diye güncel aktarma yapıyorum.

    öncelikle burada çok türk olmadığını okumuştum. şimdi bir berlin'le kıyaslanamaz belki ama var efendim. hem de türk mahalle-leri var, birden fazla yani. her an türkçe küfürler duyup, yakası bağrı açık döşü kıllı insanları boynundaki ay yıldızlı kolyeden teşhis edebilirsiniz. bildiğiniz alamancı dolu burası.

    bir diğer konu da şehrin pahalılığı. gerçi ben düsseldorf ile kıyaslayarak okumuştum, freiburg ucuz diye düşünmüştüm ama burası bildiğin pahalı. hatta almanya'nın en pahalı şehirlerinden biriymiş, sonradan öğrendim. ismine aldanmamak lazım.*

    burada ulaşım tramvay ve otobüs üzerinden dönüyor. öğrenciyseniz semesterticket denen bir kart* var, güncel fiyatı 89€. bir dönem bununla istediğin kadar araç kullanabiliyorsun. ayrıca bu kartın geçerli olduğu bir bölge var, o bölgede de ücret ödemeden gezebiliyorsun. son olarak bu kartla alabileceğin bazı tren bileti türleri var mesela badish24, bu tür biletler daha indirimli oluyor. öğrenci değilseniz durum vahim sanırım.

    ulaşım demişken bisikleti es geçmek mümkün değil tabi, esas olay o aslında resmen 7 den 70e*herkes bisiklet kullanıyorlar. şehir çok küçük olduğundan çok da avantajlı.

    şehir bilindik almanya şehirleriyle çok alakasız bir yerde. almanya'da değil gibi sanki. zaten konumu almanya-fransa-isviçre sınırı, tam kesişme noktası bu 3 ülkenin. o bildiğimiz almanya çoook kuzeyde ve buradan gitmek biraz tuzlu. keza bilindik fransa'ya gitmek de öyle. ama isviçre'de basel ve zürih'e çok yakın.

    benim gibi erasmus öğrencisiyseniz bu şehir çok da erasmusluk bir şehir değil. bir kere esn yok burada, international student tutors diye bir şey var. çok fazla parti düzenliyorlar, geziler çok fazla falan ama çok da iyi değiller işin aslı. gezileri acayip pahalı(bkz: heidelberg gezisi. onların fiyatı 29€, 5 kişilik arkadaş grubuyla kendin gidersen 12€), partilerin girişi ücretli ve çoğu 4€.
    bir diğer problem ise ryanair. en yakın ryanair hava alanı karlsruhe'de, semesterticket ile gitmek 15€+hava alanı ücreti,yani gidiş geliş 30€'dan fazla. ve buradan sadece 8 uçuş falan var. alternatif olarak frankfurt'u kullanabilirsiniz ama havalanı gidiş dönüş 30€ yapıyor, yine ucuz olmuyor. ryanair yerine easyjet kullanabilirsiniz, basel'den. bu da bir alternatif tabi ama ryanair avantajının olmaması çok üzücü.

    havası bildiğin ankara. sıcaklıklar çok yakın zaten, tek farkı burada her yer yeşil olduğundan oksijeni hissederek yaşıyorsun, ankara'daki gibi egzoz solumuyorsun.

    burada insanlar geri dönüşüm ile kafayı bozmuş durumdalar, ellerinden gelse maddenin saf haline kadar ayrıştırıp atacaklar çöplerini. genel çöpler çok az, her yerde en azından kağıt-metal-cam- atık kutuları ayrı.

    insanlar demişken herkes mutlu. birinin yüzüne bakınca gülümsüyor, hemen selamı çakıyor.

    şehirde çekik gözlü sayısı almış başını gitmiş, freiburg üniversitesinin anlaşmaları varmış uzak doğu ülkeleri ile bu yüzden ciddi oranda asyalı var burada.

    biraz olumsuz konuştum gibi geldi ama şahsen master için dönmeyi de düşünmüyor değilim, özellikle mühendislik anlamında başarılı bir üniversite var şehirde. bir de ilginçtir üniversite 1400lü yıllarda kurulmuş. 1400de üniversiteyi ne yapacaksın, git kılıç dükkanı aç değil mi!

    sonuç olarak diyeceğim o ki, freiburg erasmussan kötü, yaşamak ve eğitim için mükemmel bir şehir.
  • almanya'nın güney batısında yer alan, fransa ve isviçre'ye sınır komşusu olan mini minnacık, ülkenin en sevimli, en yaşanılır, en yardımsever, en hoşgörülü insanlarının yaşadığı şehri. küçük olmasına rağmen türkiye'deki o küçük şehir sıkıcılığı yoktur, yalnız başınıza da eğlenebileceğiniz, kafa dinleyebileceğiniz, kendinizi aramanıza izin veren bir şehirdir. hava aşırı sıcak yada aşırı soğuk olduğu günlerde yapabilecekleriniz sadece bir avmye gitmekle sınırlı değildir, şu anda ankara'da yaşayanlar çok iyi bilir bu sorunu, hatta biz türklerin alıştığı anlamda bir avmsi yoktur. fakat bu bir dezavantaj mıdır, aksine. ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz, ki buna lüks ihtiyaçlar da dahildir, mağazalar vardır ama bunların hiç birisi türkiye'dekiler gibi sadece insanı prototipleştiren, oradan oraya dolandıran devasa avmler değildir. oldu da şehirden sıkıldınız, gidin schwarzwald'e(karaorman) bisiklete binin, yürüyüş yapın, fotoğraf çekin, o eski ,şimdilerde çiftlik olarak kullanılan, evlere bakıp hayal kurun, burada kimler yaşadı acaba, neler çektiler, hangi bebekle sevindiler diye düşünün, bol bol oksijen alın, titisee ve diğer muhteşem göllere gidin, europapark'a gidin, hiç biri mi açmadı, strasburg ve bir sürü irili ufaklı şehir bir kaç saatlik uzaklıkta.

    o kadar güzel bir doğası vardır ki, türkiye'de süt içmeyen insana her sabah ve akşam süt içirtir, meyve soymaya üşenene tek tek blaubeere(yaban mersiniymiş) yıkatır. schwarzwald denince ilk akla gelen schwarzwälder kirschtorte'den(karaorman pastası) bahsetmeye lüzum yok sanırsam. ayrıca viyana'dakilerden daha güzel schnitzeller yiyebilirsiniz bu güzel şehircikte. tacheles diye bir restoran vardır, siz deyin 50 ben diyeyim 100 tane schnitzel çeşitleri vardır. ayrıca madem mutfaktan konu açıldı, unicafe'de de flammkuchen yemeden giderseniz çok şey kaybedersiniz. ayrıca şehire gelen her türk gibi ilk bulduğunuz türk lokantasına atlamayın, orası divan olacaktır büyük ihtimalle, hem fazla kazıklar, hem de türk olduğunuzu fark edince kendi aralarında türkçe konuşmalarına rağmen sizle almanca konuşuyorlar, indirim istersiniz fln diye herhalde. onların da işi zor tabi. schlappen en meşhur yerdir, güzeldir de, hele makarnaları mükemmeldir, ama birazcık abartılmış diyebilirim. o'kelly's irish pub daha iyidir mesela. futbol maçı olunca dev ekran maç yayınına geçerler, su isterseniz "musluktan koyiim mi para vermemiş olursunuz" derler. bir de sakın ha schlappen'in çaprazındaki dondurmacıdan, il contro idi sanırım adı, dondurma almadan geçmeyen, hele nutellalı varsa.
    bu şehrin bir sıcaklığı vardır, sizi sarıp sarmalar. kötü anılar da edinseniz, kötü düşünemezsiniz onun hakkında. pazar öğleden sonraları hava 20 derecenin üzerinde ve güneşliyse gider, üniversitenin avlusundaki bankalarda oturur, yatar, müzik dinler, kitap-gazete okursunuz. öyle sevdirir ki kendini, doğduğunuz büyüdüğünüz şehrin yerini alıverir, ondan uzaktayken, oralarda kar yağdığını duyunca kıskanırsınız, siz yokken kimlere gösterecek o karlar altındaki güzelliğini diye. yine de sadık olacağını bilirsiniz, bir gün döndüğünüzde anne gibi kollarını açacak, "nerede kaldın, bekle bekle ağaç oldum!" diye diye tatlı sert mızırdanacaktır.
  • toplamda 3.5 yıldır almanya'da yaşıyorum ve bu tatlı şehri daha bu haftasonu görme fırsatım oldu. şu ana kadar gördüğüm en ekolojik, en yeşil ve en iletişime açık insanların olduğu alman şehri. burda 7-8 sene yaşamış arkadaşlarımın neden 'oldukları gibi' olduğunu anlama fırsatı buldum. bir kere her şey eko olacak. şehrin göbeğinde üzüm bağı, kreuter bahçesi falan var ya. böyle minnak bi şey olabilir mi? yiyecek içecekler bio, fairtrade olacak. minik porsiyonlar olacak, hiçbir şey çöpe gitmeyecek. kompost yapılacak artıklar. çocuklar en pahalı ama yine en kaliteli (ama basit, gösterişsiz) şeyler giyecek. insanlar kabak, kelebekler vadisi tadında hulalop çevirecek, çıplak ayak yürüyecek şehirde mesela (gerçi bunu ben köln'de de yapıyorum bu tam sayılmaz). ayrıca şehrin direkt yanında olmak üzere her yerin dağlık / müthiş bir yeşillik içinde olması, 10 dk içinde doğa yürüyüşüne gidebiliyor olmam bile harika. gerçi köln'de de direkt ormanın yanında yaşıyorum ama yine de küçük ve samimi bir şehirde yaşamak başka bir hayat biçimi. hem kolay hem de zor. kısacası freiburg bana hissettirdiği kadarıyla: oldukça kreatif, alternatif ve ekolojik über tatlı bir şehir.
  • freiburg'un tarihi,turistik ve cografi konumundan bahsedildiğine göre,
    yineleme ihtiyacı duymadan daha alternatif yasam biçimleri
    hakkında özlü bilgiler sunalım o vakit.
    s.u.s.i diye bir wohngemeinschaft örgütlenmeleri var.
    eski fransız askerlerinin kaldıgı garnizonlar solcular tarfından işgal ediliyor ve,
    yuzde ellısınde ögrencilerin oturması sartıyla devletten 90 bilmem kac yıllıgına kiralanıyor.
    burda kocaman odalarda bircok yerdekınden daha ucuza oturma şansın var.
    ayrıca daha kollejtif bir yasam tarzı sürüyorlar bu ve benzeri organizasyonlarda oturanlar.
    efenim şehrimiz isviçre ve fransa sınırlarına ciddi yakınlığı itibariyle,
    turistlerin de haklı akınına ugramaktadır,ol sebepten de accık bahalı bi beldemizdir.
    dar sokakları ve sokaklarından akan suları,köpekleri,bisikletleri,
    hos mu hos kafeleri ve delileriyle de bilinir. (bir alman sehrine oranla)o denli sıcaktır ki,
    komsu sehirlerin sokaklarında yasayan insanların (evsizlerin),kısın buraya göç ettikleri söylenir(ki dogrudur).
    sonracıma diğer bir inanışa göre ise;sehrin içinde suların aktıgı ufak kanalları su yolları var demıstık ya,
    hah işte onlara yanlıslıkla düşerseniz freiburg'da evleneceğinize delalettir derler.
    ben herseferinde düşmeme ramak kala farkederdim.ama mesela bisikletimi iki adımda bir kanala düşürürdüm,
    netekim ben bekar döndüm kendi orda erkek bir sahip buldu ve oturum aldı!
    ekoloji ve ekolojik ürünler delisi tipleriyle de övünürüm ( me too:)
    solar energi sistemleri ve bunlara yönelik araştırma enstituleri vardır.
    schwarzwald denilen ormanlara yakındır,dreisam adlı minik nehir gecer içinden.
    kış sporları için de gayet ideal mi idealdir,biz naçizane kızak kayardık,pek bi keyifli keyifli.
    işte sıcak mı sıcak yeşil mi yeşil,küçük mü küçük kasaba kisvesi altındaki şehirdir,yaşanılasıdır.
    özlenir..
  • universitesinde universite hayatimin ilk iki yilini gecirdigim minik sirin sehircik. baden-wuerttemberg eyaletinin baden kismindadir.
    200 bin kadar bi nufusu vardir. cok ogrenci oldugu icin bu boy bi sehre gore baya aktivite olur. ayrica tum almanya'nin sehirleri arasinda en sicak iklime ve (bence) en guzel yemek ve saraba sahiptir.
  • almanyanın en turistik şehri....türklerin nadir olduğu bir yer...
  • almanya desen almanya değil, fransa desen fransa değil güzel bir yer. fransa'daki muadili colmar'dır kanımca.
hesabın var mı? giriş yap