• oyunun geçtiği dünya hakkında temel bilgileri verdiğimize göre yavaş yavaş oyunun hikayesine geçelim. şimdiden uyarayım, bu hikaye bir oturuşta yazılacak yada okunacak bir hikaye değil. bu nedenle fırsat buldukça parça parça yazacağım. entryleri de tek seferde okunacak kısalıkta yazmaya çalışacağım. oyunun hikayesi seçtiğiniz tarafa göre değişiyor. bu nedenle hikayeyi 4 farklı perspektiften teker teker inceleyeceğiz. hikayeleri incelerken bir yandan da öğrenciler arası ilişkilerden bahsedeceğiz. bütün bunları yaptıktan sonra kendi yorumumu katarak kimi haklı bulduğumu yazacağım. oyun mekanikleri de çok başarılı ama benim projemin odağı değil. ben hikayeye ve karakterlere odaklanmak istiyorum.

    bana göre maksimum zevk almak için bu oyunun oynanma sırası şu şekilde olmalı:

    1. blue lions
    2. church of seiros
    3. golden deer
    4. black eagles

    hikayeyi tek bir perspektiften okuyunca sorularınızın hepsine cevap alamayacaksınız. bütün soruların cevaplanması için 4 perspektifi de okumak gerekecek ama her perspektifin kendi açısından tatmin edici bir sonu olacak.

    ama her bir oyunun 50-100 saat arası potansiyel oyun süresi düşünüldüğünde eğer "ben bu oyunu sadece 1 kere oynarım" diyorsanız doğrudan black eagles'ı oynayın ve edelgard'ı koruma yolundan devam edin.

    önümüzde upuzun bir yol var. ben bu başlığa hobi projesi gözüyle bakıyorum. projemi tamamladığımda bu başlık altında ardarda yazılmış muhtemelen 100-150 civarı entry'ım olacak. yazdığım entry'ler belki 10-15 kişinin ilgisini çekecektir. günde maksimum 1-2 entry gireceğim için sol paneli çok da meşgul etmeyeceğimi ümit ediyorum.

    hikayeyi anlatma tarzım sezon ve bölüm formatında olacak. her sezon hikayenin farklı bir perspektiften anlatılmasını temsil edecek. her bölüm ise ya bir ana hikayeye yada karakterler arası ilişkilere odaklanacağız ve bir sonraki ana hikaye bölümünde "previously on lost" tarzında bir hatırlatma bölümümüz olacak.

    sürükleyici, uzun ve tatmin edici sonu olan bir maceraya başlamak üzereyiz. sıkı tutunun ve kemerlerinizi bağlayın!

    sezon 1
    bölüm 1 - rüya : (bkz: #152829481)
    bölüm 2 - tanışma: (bkz: #152835746)
    bölüm 3- profesör (bkz: #161993517)
  • --- sezon 1 bölüm 1 rüya ---

    kardelen... ne yazık ki ömrü kısa olacak. birazdan binlerce şövalyenin ağır zırhlı küheylanlarının ayakları altında ezilecek. piyadeler ve süvari birlikleri ordunun omurgasını oluşturuyor. uçan atlara binen pegasus sövalyeleri sayıca azlar ama stratejik açıdan ne kadar önemli oldukları inkar edilemez.

    binlerce erkek ve kadın, insanoğlunun en eski geleneğini uyguluyor. sorunlarını birbirlerini öldürerek çözüyorlar. bugün kan dökülecek ama günün sonunda içlerinden birisi galip gelecek ve fodlan tekrar huzura kavuşacak.

    iki taraf sayıca birbirine yakın ama heyhat bu adil bir savaş değil. nemesis,kurtuluşun kralı, savaş alanına ulaştı. nemesis... o ki fodlanı birleştirdi, o ki tek başına orduları yok etti. yaratıcının kılıcını kuşanan, alev arması ile savaş alanını cehenneme çeviren büyük savaşçı...

    nemesisin karşısında kim durabilir ki seirostan başka. seiros... yaratıcının kutsal peygamberi. fodlan'daki en güzel, aynı zamanda da en ölümcül kadın.

    bütün savaş bir anlığına durur. karşı konulamayacak bir güç, hareket ettirilemeyecek bir kayayla karşı karşıyadır. nemesis ve seiros. devlerin savaşı.. binlerce askerin ölümünden sorumlu olan iki efsanevi kılıç birbiriyle çarpışır ama savaşın sonunu seiros'un atik hamleleri belirler. nemesis mağlup olur ama öldürmeden önce seiros, nemesis'in gözlerinin içine bakıp ona şunu sorar

    -söyle bana nemesis. kızıl kanyonu hatırlıyor musun?

    nemesis'in göz bebekleri bir anlığına küçülür ve lady seiros acımasızca hançerini nemesisin göğsüne saplar.

    - bunun için öleceksin. öl! geber!

    nemesis ölmüştür ama cinnet geçiren seiros'un hançeri nemesisin cesedine girip çıkmaya devam eder.

    - sevdiğim. her. şeyi. benden. al. dın.

    seiros hıncını aldıktan sonra başını kaldırıp etrafa bakınır. savaş bitmiştir. nemesis öldükten sonra fodlan'da lady seiros'a karşı gelecek kimse yoktur. seiros, dizlerinin üzerinde emekler ve huşu içinde yaratıcının kılıcını yerden alır, yüzüne sürer. yumuşak bir ses tonuyla kılıca fısıldar:

    - o yok artık... anne

    --- sezon 1 bölüm 1 rüya ---
  • --- sezon 1 bölüm 2 tanışma ---

    yeşil saçlı kız başını sol dirseğine yaslamış, tahtında uyuklamaktadır. cecily'nin varlığını hissedince yavaş yavaş gerinir ve gözlerini ovuşturur.

    - sen buraya nasıl girdin? ne kadar da ilginç bir varlık.

    yeşil saçlı kız, uzun uykusundan kısa süreli uyanmasının ardından tekrar tahtına yaslanmış ve uyuklayabileceği rahat bir pozisyon almış.

    - sanırım yeniden gözlerimi dinlendirmemin zamanı geldi.

    ------------

    cecily, jeralt'ın botuna vurduğu darbe ile uyanmış. rüyasından bahsetmiş ama jeralt kızının rüyasınden pek de etkilenmemiş ve cecily'e önlerindeki uzun yolculuğa çıkmadan önce hazırlanması talimatını vermiş. çadırdan çıktıklarında cecily ile hemen hemen aynı yaşlarda 3 genç görmüşler. görünümlerinden üçünün de soylu olduğu belliymiş. uzun sarı saçları, mavi gözleri ve zarif hareketleriyle mükemmel bir centilmene benzeyen ortadaki genç onlardan yardım istemiş.

    - (dimitri): lütfen kusurumuza bakmayın. eğer korkunç bir durumla karşı karşıya olmasaydık sizi rahatsız etmezdik. arkadaşlarımızdan ayrı düştük ve bir grup haydut tarafından kovalanıyoruz. haydutlara karşı kendimizi koruma konusunda bize yardımlarınızı sunacağınızı ümit ediyorum.

    genç sözlerini bitiremeden peşlerindeki haydutlar gruba yetişmiş. jeraltın paralı askerleri, cecily önderliğinde, haydutlarla savaşmaya başlamış. sadece üç öğrenciyle karşı karşı olduklarını zanneden haydutlar, karşılarında fodlanın en elit paralı asker gruplarından birisini bulunca bozguna uğramışlar.

    savaşı kaybettiğini anlayan haydutların lideri öfkeyle edelgard'a doğru koşup baltasını havaya kaldırmış. bu sırada cecily edelgard'ı korumak için kahramanca öne atlamış ama kendisi de haydutun baltasına karşı savunmasız kalmış ve birden bire zaman donmuş... cecily gözlerini açtığında karşısında yeşil saçlı kızı görmüş.

    - ya şaka mı yapıyorsun? bu saçma akrobatik hareketlerle neyi kanıtlamaya çalışıyorsun? anlaşılan kendinle beraber beni de öldürmeye çalışıyorsun, mankafa!

    yeşil saçlı kız derin bir nefes almış, tahtından doğrulmuş ve mutlu bir ruh haliyle:

    - anlaşılan bundan sonra seni doğru yola yönlendirmek de bana düşecek. bana sothis diyebilirsin.

    sothis uykusundan uyanmış olmasına rağmen hafızasında boşluklar olduğunu fark etmiş. tekrar cecily'e dönmüş ve demiş ki

    -genç kızı kurtarmak için kendini bir baltanın önüne atman oldukça cesur bir hareket ama şimdilik her şey yolunda. zamanı durdurdum. eğer zamanı durdurmasaydım çoktan ölmüş olurdun. şimdi zamanı geri alacağım. haydutların ne yapacağını bildiğine göre heralde bu sefer kendini daha iyi savunursun, demiş.

    etraf kararmış ve cecily kendisini bir kaç dakika öncesinde bulmuş. haydutların lideri etrafındakileri itip edelgard'a koşmak üzereymiş. haydutun hareketlerini bilen cecily edelgard'ın önünde mevzi almış ve kılıcının darbesi ile haydutu yaralamış. böylece haydutlar bozguna uğramışlar ve kaçmaya başlamışlar.

    biraz sonra ormandan zırhlı askerler çıkmış. askerlerin komutanı alois,"seiros şövalyeleri geldi. öğrencilerimize saldırmanın bedeli ödeyeceksiniz" diye meydan okumuş. askerlerini kaçan haydutların peşinden yollarken, kendisi de öğrencilerin yanına gitmiş ve o sırada eski komutanı jeralt'ı görmüş. hoşbeş ettikten sonra alois jeralt'a garreg mach manastırına uğraması konusunda ısrar etmiş. jeralt, alois'in ısrarlarına dayanamayarak paralı asker grubuyla birlikte öğrencilere manastıra kadar eşlik etmeye karar vermiş.

    manastır yolunda, alois eski kaptanının kulağını şişirirken; edelgard, dimitri ve claus, kendilerinin aslında imparatorluğun, krallığın ve birliğin varisleri olduğunu cecily'e anlatmışlar ve savaş yeteneklerinden çok etkilendikleri cecily'i kendi taraflarına çekmeye çabalamışlar. yolun sonunda manastır nihayet görünmüş

    manastır ilginç bir yermiş. bir yanda seiros'un öğretilerini paylaşan rahipler, bir tarafta ağır zırhlar kuşanmış seiros şövalyeleri, bir yanda fodlan'ın dört bir tarafından gelen öğrencileri yetiştiren profesörler ve büyük bir burcun üstünde de seiros kilisesinin başpiskoposu. başpiskoposu görünce jeralt içini çekmiş.

    - rhea burada

    --- sezon 1 bölüm 2 tanışma ---
  • hakkında sadece 10 entry olmasını bir türlü kabul edemediğim oyun. elime geçen ilk fırsatta bu oyunun mükemmel hikayesi ve karakterleri hakkında aşırı detaylı, bol spoilerlı bir entry yazacağım.
  • --- arka plan (spoiler yok) ---

    oyunumuz fodlan kıtasında geçiyor. kıtada 3 devlet var: adrestian imparatorluğu, kutsal faerghus krallığı ve leicester birliği. bu 3 devletin kesişme noktasında ise garreg mach manastırı var. garreg mach manastırı seiros kilisesinin merkezi. aynı zamanda da 3 devlet için subay yetiştiren prestijli bir okula da ev sahipliği yapıyor.

    eskiden bütün kıtaya imparatorluk hükmediyordu. kartal ve aslan'ın savaşı sonrasında önce faerghus krallığı bağımsızlığını ilan eder. hilal savaşı sonrasında ise leicester birliği, krallıktan ayrılır ve böylece fodlan üçe bölünür.

    seiros kilisesi bütün kıtaya yayılmış, kendi askeri gücü bulunan ve bütün devletler üzerinde etkili bir yapı ve bu yapının başında baş piskopos lady rhea bulunuyor. rhea'nın sağ kolu seteth ve seteth'in kızkardeşi flayn, seiros şövalyeleri catherine, alois ve gilbert, suikastçi shamir manastırdaki diger önemli karakterler.

    fodlan'a dışarıdan sürekli saldırı yapıldığı için 3 devlet, seiros kilisesinin liderliğinde biraraya gelip müttefik oluyor ve gelecek nesil subayları da birarada yetişiyor.

    oyunun geçtiği dönemin ise şöyle bir önemi var. o yıl subay okuluna imparatorluk prensesi edelgard, krallık prensi dimitri ve leicester dükünün varisi claude katılıyor.

    oyundaki ana karakterimiz byleth (erkek) veya cecily(kadın) paralı bir savaşçı. babası da eskiden seiros kilisesine bağlı olan ama sonradan kiliseden ayrılıp paralı savaşçılık yapmaya başlayan jeralt isminde meşhur bir savaşçı.

    --- arka plan (spoiler yok) ---
  • hakkında entry olmaması çok ama çok üzücü olan,nintendo switch'e özel bir turn-based strateji/jrpg oyunu. aynı zamanda the game awards 2019'da en iyi strateji ödülünü almasının yanında "player's voice" ödülünün de sahibidir.
    benim için ise sekiro shadows die twiceile birlikte 2019'un en iyi oyunudur.
    sıra tabanlı savaşların yanında persona serisinden aşina olduğumuz kısıtlı zamanda karakter geliştirme/karakterin arkadaşıyla ilişkileri geliştirme kısmı benim için oyunun en eğlenceli yanıydı. tüm arkadaşlarım artık benim arkadaşım olmuştu ve hiçbirini savaşta kaybetmek istemiyordum. her karakterin hikayesini dinleyerek onları kendime daha da yakın hissediyordum. oyuna başlayan her erkek gibi tabii ki ben de edelgard'ın hanesini seçtim *. bernedetta'nın kendine güvenini kazanmasına yardımcı oldum, ferdinard'a her şeyin soyluluk olmadığını öğrettim, shamir ile evlendim gibi gibi..
    japon işlerini seven herkesin oynaması gereken bir oyun.
  • geçtiğimiz ay fire emblem engage çıkmadan aldığım ve 45 saatlik oynanışın ardından bugün bitirebildiğim oyun. bana tactiksel jrpg oyunlarını sevdiren bir oyun oldu. rol yapma olayı ve squad yönetme olayını ve karakterler arası sosyal ilişki olayını çok iyi yapmışlar. hikaye olarak da çok sürükleyici ve ilgi çekici.

    daha öncesinde hiç taksiksel jrpg oynamamıştım, bu türde oynadığım ilk oyun oldu. hikayeyi ve oynanışını gerçekten çok beğendim. daha öncesinde wasteland 3 ve divinity original sin 2 gibi classic rpg oyunlarını çok severek oynamıştım, bu oyundan da en az onlar kadar keyif aldım. yakın bir zamanda olmasa da engage ve three hopes'u da oynamayı düşünüyorum.

    şöyle bir zamanda güzel kafa dağıtmamı sağladı.
  • nintendo switch'deki en iyi oyundur. evet, super mario odyssey ve the legend of zelda breath of the wild dahil.
  • o kadar güzel oyun yapmışlar, sonra gidip switche çıkarmışlar. emülatörle upscale etmeme rağmen çamur gibi görsellik. yeminle o kadar uğraştıkları karakter dizaynlarına yazık. bu aletin acilen yasaklanması şarttır.
hesabın var mı? giriş yap