• evanescence fallen'ı çıkaralı on yıl olmuş. ne kadar da çabuk geçmiş zaman. çok net hatırlıyorum televizyonun başında, dream tv'de duygu özçelik'in "o çok istenen klip" diye bring me to life'ı anons etmesini, my immortal yayınlansın da tekrar izleyeyim diye beklemelerimi. yanlış hatırlamıyorsam dört şarkıya klip çekildi. going under dışındakileri çok beğenmiştim, zira going under hala ısınamadığım bir şarkıdır. bu öne çıkanların dışında, biraz daha geri planda kalan* imaginary, tourniquet, taking over me gibi şarkılar da var albümde. hatta albümdeki tüm şarkılar güzel (going under'ı hariç tutuyorum kendi adıma), filler parça yok. bu sayede on yıl sonra bile hala dinleyebiliyorum. ben moody'nin etkisi olması lazım ki artık yeni evanescence'ı dinlemiyor olmam bunu destekler nitelikte.
  • epey bir geç keşfedilmiş bir albümdür tarafımdan. evanescence geç de olsa haziranıma renk katmıştır bu bakımdan, bana yeni bir soluk olmuştur. albümü elimde tutma hikayemin enteresanlığı bakımından da ayrıca kişisel bir öneme haizdir, enteresandır.
  • evanescence'in yıllarca dinlenebilecek güzellikteki albümü.
  • evanescence -fallen tüm şarkılar

    harika bir albüm. içindeki şarkılar şu şekilde sırasıyla ;

    bring me to life
    everybody's fool
    going under
    haunted
    hello
    ımaginary
    my ımmortal [band version]
    my ımmortal
    my last breath
    taking over me
    tourniquet
    whisper
  • hani bazı albümler ve albümlerin kapakları vardır ya, sizi harbi harbi eskiye götürür her dinlediğiniz de, baktığınızda. bu duyguyu en şiddetli yaşadığım gruptur evanescence.

    ilk okul, orta okul zamanlarım, vcd, mavi arka planda sol anahtarı, track1,2,3, unknown artist, düzgün basmayan vcd kumandası, resim defterim, domates peynir ekmek, hüseyin hoca, çocukluk arkadaşlarım, demokrasi caddesindeki boklu arsa, windows 98, tüplü ekran, windows media player, duygu ablanın leke olur diye tüplü ekrana dokundurmaması, 60.yıl i.ö.o, pudralı küt böreği, meyvesuyu, karışık cdler, kız arkadaşımdan world cup 98'e crack yapmayı öğrendiğim zamanlar.

    mükemmel bir evanescence albümüdür.
  • --- spoiler ---
    zanaatkâr gregory hoblit’in fallen (1998) adındaki suç filmi tipik bir piyasa işiyse de dış-ses kullanımı şaşırtıcıdır:

    polis dedektifi john hobbes’un (denzel washington) kılavuzluğunda ilerleyen öykü fantastik düzleme geçtikten sonra da dış-ses kullanımı finale değin sürer. öykü boyunca, azazel adı verilen iblis’in sesini dinlemiş bulunduğumuzu ancak azazel’in açıklaması sonucu fark ederiz. polisiye araştırma prosesi boyunca özdeşleştiğimiz polis dedektifinin sesi ansızın azazel’in sesine dönüşmüştür. klasik özdeşleşim mekanizması altüst edilmiştir ve dolayısıyla seyirci de kendisini bir süreliğine çaresiz hisseder. doğal olarak seyirci öykünün en başına dönerek olan biteni yeniden gözden geçirme ihtiyacı hissedecektir. mevcut tarzda dış-ses kullanımı sinemasal bir hiledir; ama özdeşleşim mekanizmasını deldiği için yaratıcı olduğu kesindir.
    --- spoiler ---
  • diablo 1 ve 2'de yer alan,bir elinde kılınç,bir elinde meşale tutan,kırmızı tenli, saldırgan yaratık.
    ölürken "üüeee" diye bi ses çıkarır.
    ilk darbeyi alınca ölmemişse,seri bi şekilde kaçar;aynı hızla tekrar saldırır.
    diablo 2'de bunlar öldüğü zaman dirilten ve "allegro,donletgo" gibi bişeyler bağıran "fallen shaman" adlı hamileri bulunur.
  • denzel washington'un basrolunde oynadıgı 1998 yapimi fantastik korku filmi, (bkz: seri cinayet senaryolari)
  • biraz shockerdan arak olmasına karşın zevkle izlenen iyi oyunculuk görmek isteyenlere tavsiye edilen gregory hoblit filmi. kendileri primal fear adlı filmiyle hatırlanır
hesabın var mı? giriş yap