• anime, gorsel ve atmosfer olarak o kadar doyurucu ki cogu izleyen sevmis. lakin madem genel olarak konuyu kavramakta zorluk cekmis insanlar, biraz aciklik getirelim:

    --- hayvanlar gibi spoiler ---

    -lil mayer, monad proxy'nin klonu ancak gecmisini hatirlamiyor. lil'in aslinda insan dna'si tasiyor olma ihtimali de var ancak en azindan kismen monad'in dna'sini tasidigi kesin. daedalus, lil'i kontrol edemeyince monad'i bir kez daha klonladi (re-l) lakin bu sefer monad, gecmisini hatirladi ve gercek monad gibi o da proxy one (ergo proxy?)'a asik. peki bu insanlar ne bok yemeye monad'i kopyaladi? ergo proxy sehri terk edince, sehrin enerji ihtiyacini karsilamak icin monad'i kacirdilar, daha sonra monad yavas yavas guucunu (ve aklini) kaybetmeye baslayinca alternatif arayisina koyuldular.

    -ergo proxy de proxy one klonu. bunu zaten proxy one acik acik soyluyor ama biraz bu olayin derinligine inelim. proxy one, yaratilisina ve yaratilis maksadina isyan etmek icin ergo proxy'i yarattigini ve intikamini aldigini soyluyor. ergo proxy, diger proxylerin aksine gunese dayanabiliyor. bu da boomerang project'i kismen basarisizliga ugratan bir faktor cunku boomerang project'i baslatan gercek insanlar , geri donduklerinde tum proxy ve klon insanlarin olmus olmasini bekliyorlardi. monad (lil mayer), ergo ve bir avuc insan hayatta kalarak plani basarisizliga ugrattilar ve geri donen terranlar ile savasacaklar. son bolumde lil'in bahsettigi savas bu.

    -proxy one, proxylerin azraili, "proxy of death". proxy one'in yaratilis amaci, insanlar dunyaya geri donmeen once tum proxyleri yok etmesi. ergo da proxy one klonu oldugundan, diger proxyler, ergo yakinlarinda oldugu zaman ona saldiriyor. ergo da dogasina uyarak proxyleri katlediyor. lil ile savasmamasinin muhtemel sebeplerinden biri, lil mayer'in insan dna'si tasimasi.

    -boomerang project: insanlarin, yasanilmaz hale getirdigi dunyayi temizlemek icin baslattiklari proje. bu proje kapsaminda domelar ve onlari besleyecek proxyler yaratiyorlar (ki bu proxylerin cogu sonradan zivanadan cikiyor). ayrica insanlari izlemeleri icin entourage'lar var. klon insanlarin da daha sonradan problem olmasini onlemek icin iki onlem var:

    1-klonlarin hepsi kisir.
    2- entouragelarin hafizasinda en basindan beri varolan cogito "virusu" (aslinda programi)

    cogito aslinda yayilmiyor, sadece cogito'ya sahip baska bir entourage yakindayken aktiflesiyor. insanlarla entouragelar arasindaki savas kurgulanmis bir temizlik operasyonu. boylece uzay gemisine atlayip birkac yuzyil surecek bir yolculuga cikmis insanlar geri donduklerinde proxy, insan ve entourage nufusunun buyuk kismi yok edilmis olacakti.

    --- hayvanlar gibi spoiler ---

    aklima gelirse daha da eklerim.
  • 1. bölümde vincent'in mısır gevreğine süt dökerken harflerin "awakening / uyanış" olarak bir araya geldiklerini

    3. bölüm isminin alexander beliaev'in "leap into the void" isimli romanından alındığını;

    10. bölüm açılışında mezar taşlarından birinde senarist dai sato'nun adının da yazdığını;

    cogito virüsü'nün adının, aslında descartes'in "cogito ergo sum / düşünüyorum öyleyse varım" sözünden geldiğini
    bilyormuydunuz ;)
  • hayatımda ilk defa başıma gelen olay için
    (bkz: çizgi film karakterine aşık olmak)
  • izlerken karar vermeyi bir kenara bırakmanız gerekiyor. zira son dakkaya kadar bildiklerinizin aslında gerçeğin sadece kırıntıları olduğu ve arkasında sandığınızdan başka şeylerin olduğunu görebiliyorsunuz. onlarca anime izlemişimdir, ama uzun süredir tatmadığım fullmetal alchemist biterkenki yaşanılan heyecanı hissettim.

    bu anime hellsing gibi izle ve geç değil, işin içine felsefe koymuşlar. ama neon genesis evangelion gibi sıçıp sıvanmadan yapılmış. anlamak için kendinizi zorlamanıza gerek yok, ve işin en güzeli saçma sapan davranışlardan dolayı canınız sıkılmıyor. peki çok mu hayali? bu sizin bakış açınızla ilintili. bana göre çok gerçekçiydi. uzun süredir kendime sorduğum soruların bazılarını animenin içinde de görünce bir hoş oldum, belki ondan bu kadar etkilendim.

    sözlerden, müzikten, tabelalarda yazanlardan ve daha birçok şeyden sizi genel kültür testine tabi tutacak. hazırlıklı olun.
  • ayrica

    zamani gelince (bkz: pino gibi cocugu olsun istemek)...
  • michelanj'ın pasajıyla açılır.

    "bana sevgili olan uykudur,bir taştan daha fazlası olan...
    bu kadar acı ve utanç doluyken içim,
    ne büyük şans kapanması kulaklarımın ve gözlerimin,
    bu yüzden fısıltıyla konuşun,huzurumu bozmayın benim."
  • normalde insanlar bir seriye, sonraki bölümde ne olacağını merak ettikleri için devam ederler... iş ergo proxy'ye gelince devam etme nedeni ergo proxy'nin ne anlattığını anlama merakına dönüşüyor. ergo proxy'de ne anlatıldığını insan kavrayamıyor...

    yine de ilk 10 bölümü bitirip devam edebilmek çok önemli... her şey ilk 10 bölümden sonra hızlanıyor ve doğru düzgün bir hikayeye doğru gittiğini anlıyorsunuz izlediğiniz şeyin ve ne olacağını da merak ediyorsunuz... ama ilk 10 bölüm çok yorucu olabiliyor zaman zaman...
  • animeyi ilk izlediğimde o anki beyin fırtınasının da etkisiyle bir entry'e girişmiş ve yarıda bırakarak kenara yollamışım, her zamanki gibi... elbette bu entry'i siz sevgili pek değerli ekşi sözlük yazarları okusun da animede anlamadıkları bir yer varsa -zira anime biraz karışık- aydınlansınlar ya da animeyi izlemek isteyip biraz bilgi arayanlar için biraz karalama olsun diye yazıyordum(!)

    şu an o entry'i yazmayı yarıda bıraktığım için pek pişmanım zira ergo proxy bana bir halt çağrışım yapmıyor... gerçekte de entry'i yazma nedenim kendini doğrulamış zira animenin karmaşık yapısı o kadar kompleks ki benim geri zekam bilgileri tutmaya bile tenezzül etmemiş... neyse yarım kalan entry'im hala seriye ön bilgiyle giriş yapmak isteyenler için bir tür cevher zira ben bile kendi yazdığımı okuduğumda "bu anime negzel yav böyle izleyeyim ben bir" dedim.

    hasılı kelam bir halt hatırlamasam da güzel bir anime-ymiş(kendimin yalancısıyım)

    işte o entry;
    __________________________________________________________________________________________

    sonunda bitirdim... beynim karıncalanıyor...

    --- spoiler ---

    dünya metan hidrat rezervlerinde oluşan bir patlama sonucu insanların yaşayamayacağı bir gezegen haline dönmüş ve nüfusunun %85'ini kaybeden insanlık son bir çırpınış olarak bumerang projesini devreye sokmuştur... proje ile bumerang isimli bir gemi ile insanlar dünyadan -bumerang gibi geri dönmek üzere- ayrılmıştır.

    dünyadan ayrılmış insanlar daha sonra proxy(vekil) projesini başlatıyorlar bune göre; 300 proxy, dünyayı tekrar yaşanabilir bir yer yapmak için görevlendiriyor ve atmosferi kapandığı için güneş ışığı geçirmeyen dünyaya güneş ışığı tekrar gözüküp proxyleri yok edene dek yollanıyorlar. burada proxyler kubbe şehirler inşa ediyorlar ve rahim odalarında yeni nesil insanları üretirken ayrıca autorevive denilen insansı robotları da yaratıyorlar. her kubbe şehir var olabilmek için bir proxy'ye ihtiyaç duyuyor.

    ne var ki romdo şehri proxy'si proxy one, mosk şehri proxy'sine aşık oluyor ve kendi şehrini donov mayer'in nezaretine, naipliğine bırakarak mosk şehrine, monad ile birlikte olmaya gidiyor.
    yaratıcısının bu ihanetini sindiremeyen donov mayer ise, mosk şehrini yıkıp monad'ı ele geçiriyor ve monad'ı romdo'nun var olması için koma halinde hapsediyor ve üzerinde deneyler yapılmasını sağlıyor.

    anladığım kadarıyla proxy one,

    --- spoiler ---
    _________________________________________________________________19.07.2013 04:19__________

    isyan etmemek elde değil!
    unutmak istediklerimizi sürekli unutmaya çalışıp hatırladığımız için unutamıyoruz, geri kalan her şey ise kumsala yazılmış gibi, ne denli derine kazırsanız kazıyın dalgaların silmesi sadece zaman meselesi!
  • adamlar sanat icin sanat yapmis. biz zavalli halki hic dusunmemisler. pek aciklama yapmayip elit takilmislar.cok begendigim icin yavas yavas izlemeye karar verdim ama son bolumlere dogru eeh yeter diyerek tek oturusta bitirdim ve beynim sikildi. son bolumleri anlayarak izleyenler varsa gitsinler bi yerde din falan kursunlar. geri kalan basit bizler de re-l'i wallpaper yapalim ya da pino'nun kollari iki yanda kosusunu izleyelim.
  • bir felsefi düşünce ürünü olduğunu düşünürsek, entelektüel düşünce sistemini benimsemiş, sanatı irdelemeye başlamayı bir başarı olarak gören ve kendi idealist düşünceleri olan bir insanın, kesinlikle kendisine ait bir parça bulacağı, izleyici kitlesi belli, ama bu kitlede izleyicisini ayırt etmeyen harikulade bir şaheser. bir quentin tarantino sever ile bir ingmar bergman sever yanyana oturup bu güzel eseri baştan sona izleyebilir ve farklı renklerde de olsa epey zevk alabilir.

    öyle çok hikaye var ki içinde, farklı bir yöntemle gizeme dönüştürüp harika bir yolculuk hazırlamış manglobe sanatçıları. izleyicilerden birisi vincent law'ın geçmişi arayışını çok heyecanlı ve etkileyici bulur, birisi daedalus yumeno'nun sahte dünyasının sırlarını öğrenip ruhsal olarak çöküşünü ve aklını kaçırdığını izleyerek mest olur, birisi proxy one'ın oyununun ve yalanlarının günümüz dünyasındaki ikiyüzlülüğe atıfta bulunduğunu düşünüp politik düşüncelere sevk olur, birisi de re-l mayer'ın gerçekliğinin bulanıklığına sebep olan eksik yapboz parçalarını aramasını sürükleyici bulur. algıda seçiciliğe karşı dayanıklı bir anime kendisi.

    objektiftir. taraf seçmenizi istemez. size karakterlerin geçmişini anlatmaz. anlatsa bile "vincent law bir göçmen" der. böylece, tarafsız olarak "o anda olanlara" odaklanırsınız ve karakterleri çözmeye çalışmak yerine aralarındaki ilişkilere odaklanırsınız. sonlarında da karakterlerin aslında kimler olduğunu, amaçlarını, gerçekleri size söyler anime ve izleyici de öylece kalakalır, animeye bir kere daha aşık olur. bir sanat eseridir.

    sirk bölümü de tam bir dr. strangelovedır.
hesabın var mı? giriş yap