9 entry daha
  • weber'in marx'in hayaletinden korkusunu en guzel ortaya koyan kitabi. dikkatlice okudugumuz zaman aslinda kitabin marks'a cevaben yazildigini farkedebiliriz. satir aralarinda biteviye bir politik ekonomi elestirisi, ve bunun asla mahut kisilerce dogru kavranamadigi sozleri doner de durur. ilk okudugumda bunu fark etmemistim, ama ikinci okuma sirasinda nasil olup da atladigima sastim. enikonu weber de ece ayhan'in kastettigi sarisin tarihcilerden, prusya devletinin vakanuvislerinden biridir; hem de en yamanidir. bizim resmi tarihcilerimizin de pek guzel yapageldigi gibi isim vermeden, adres gostermeden, aciga cikmadan elestirir; fikirleri kendi nabzinca perte cikarir.
    ha tabii, secici eslesme (elective affinity,ceviri bana ait, turkce nasil cevrilmid bilmiyorum maalesef) denilen gelisiguzel kavrami yersiniz yemezsiniz o ayri. ben tifil ve bir o kadar da saf amerikan lisans ogrencilerime yediremedim, ne ki hem eski kitanin hem de yeni kitanin onde gelen fikriyatcilari bunu yemis, bir de uzerine binbir sos eklemislerdir. o taraklarda bezimiz olmaz....
    ama daha da komigi weber kitabina bati uygarliginin utanmaz bir ovgusuyle baslar; efendim en buyuk mimari eserler bati'dan cikmistir, ilim en cok orada ilerlemis, en baba gelismeler orada vuku bulmustur. bunlari neresinden attigini bilemiyoruz, ama bu laflar soylendigi vakit bile uydurmadir, laf-i guzaftir, hem de safkan demagojidir. weber esas itibariyle somurgeciligin ve emperyalizmin en yilmaz neferidir; ama nasil olmussa olmus turkiyeli sag onu guzide bir dusunur kabul etmistir.
    bu arada bu kitabin talcott parsons cevirisi goz acici, ezber bozucudur; secici bir goz rahatlikla puriten ahlakin ne derece pervasiz oldugunu kavrayabilir.
64 entry daha
hesabın var mı? giriş yap