me

• taylor swift'in yedinci stüdyo albümünün çıkış şarkısı. panic at the disco grubunun vokalisti (ve tek daimi üyesi) brendon urie ile düet olan şarkının orijinal yazılışı me! (bkz: sözlük formatının izin vermemesi)
  
  şarkı, bir swift klasiği olarak önceki albümlerinden farklı bir sound ve konuyla geldi. swift her çıkış parçasında olduğu gibi bir kez daha "ne oluyor lan?! nereye geldik biz?" tepkisini verdirtmeyi başardı. bütün bunların arasında sıra dışı olan şey ise şarkının düet olması. swift kariyerinde ilk defa bir düet şarkıyı çıkış parçası olarak yayınlıyor.
  
  şu an için şarkının albümü ne kadar yansıttığını tahmin etmek zor. swift'in çıkış şarkıları genellikle albümün en kötü üç şarkısından biri olmuştur ve albümle ilgili çok az fikir verir. bu sebeple uzun dönem fanlar ne bekleyeceğini bilir ve beklentilerini alt seviyede tutarlar. esas beklenmesi gereken şey albümdür çünkü.
  
  şarkının kendisi bir disney filminden fırlamış gibi. özellikle video rahatlıkla bir disney animasyonunun parçası olabilir. bir önceki albümüyle piyasadaki elektronik müzik modasını takip eden swift, bu kez piyasadan tamamen bağımsız davranmış. buradaki esas nokta ise swift'in reputation'ı yayınlar yayınlamaz bu albüme başlaması ve her ayrıntısını ince ince planlaması. şarkıyı muhtemelen bir buçuk yıl önce yazdı. selena gomez, 2017'de swift'in doğum gününü kutladığı instagram göndersinde (me!) yazmış, ne anlama geldiği çözülememişti. bu durum swift'in neden reputation'ı tanıtmaya tenezzül etmediğini ve albümün çıkmasından dört ay sonra single yayınlamayı bıraktığını açıklıyor. tamamen sonraki albüme odaklanmış.
  
  klip de şarkı da çok ince düşünülerek planlanmış. şarkıyla başlamak gerekirse, reputation döneminin en büyük problemi medya ve sosyal medyadaki algıydı. büyük çoğunluğun kafasında taylor'a dair olumsuz bir imaj vardı ve onun "drama queen" rolünü benimsediğini, tüm albümün intikam etrafında şekillendiğini düşünüyorlardı. bu algı tüm süreci etkiledi. albümün kendisi beklentileri tersine çevirse de turne başlayana kadar bu algıyı yıkamadı. özellikle forumlarda "swift'in nefret yaydığı ve kariyerinin en kötü albümünü yayınladığı" söylentisi devam etti. işte şimdi swift tam olarak bunları hedef alıyor. şarkı da klip de tamamen "pozitif bir algı yaratma" amacı taşıyor. şu an rolling stone, independent, variety ve billboard olmak üzere eleştirmenler şarkının iyi olduğunu, swift'in karanlıktan aydınlığa adım attığını, pozitiflik yaydığını ve rengarenk bir albüm döneminin bizi beklediğini söylüyor. bingo!
  
  swift'in bu algı yönetimine bir diğer katkısı ise brendon urie ile düet yapması. kendisi imagine dragons gibi geniş kitlelerce sevilen ve şarkıya swift yüzünden önyargılı olan kişileri bile çekebilecek bir isim. üstelik swift'le sesleri uymuş.
  
  klip ise bambaşka bir konu. look what you made me do'nun klibi yayınlandığında o güne kadar yapılmış en pahalı klip olma unvanını almıştı. swift bir kez daha kendini aşmış ve daha büyük bir prodüksiyonla gelmiş. bir tür wonderland ortamı yaratılan klibin en öne çıkan özelliği -doğal olarak- pozitifliği ve hareketliliği. klibin ilk mesajı swift'in oluşturmaya çalıştığı pozitif algı. ayrıntılarına girdiğinizde her dakikasının ince ince planlandığını görürsünüz. klip reputation'a gönderme yaparak yılanla başlıyor ve yılan kelebeğe dönüşüyor. çoğu kişi burayı "taylor karanlıktan ışığa geçti" olarak yorumluyor ancak esas gönderme yaptığı kısım swift'in brendon ile konuştuğu sahne. zira burada swift "sinirli ve çıldırmış" gibi görünüyor, brendon da ona medyadaki "drama queen" imajına ithafen "dramatiksin" diyor. swift ise kapıdan çıkar çıkmaz modunu değiştiriyor ve neşeli bir şarkıya başlıyor. o odadaki sohbet açıkça swift'in "siz benim bu şekilde olduğumu düşünürken ben keyfime bakıyordum" mesajını taşımakta. konuşmanın fransızca olması ise muhtemelen taylor'ın fransız dinleyici kitlesine yönelik bir hamlesi. avrupa'da en az ilgi gördüğü ülke fransa. republic records'u da arkasına almışken orada popülaritesini artırmaya çalışacaktır. sonraki sahnede yedi çanta, yedi albümüne gönderme olarak düşünülüyor. arka duvarda ünlü country grubu dixie chicks'e ait bir tablo var. taylor'ın dixie chicks'i sevip konserlerine davet ettiği bilinen bir gerçek ama bu sefer bu kadar öne çıkarmasının nedeninin düet olduğu iddiası var. yine şu sahnedeki "lover" albümdeki şarkılardan birinin adı olabilir. şu sahnede arka planda bir saat var ve 8.30'u gösteriyor. 30 ağustos'u işaret ettiği düşünülüyor. klipte gökyüzüne baktığınızda kristal küredeymiş izlenimi veriyor. bunların haricinde ufak tefek birçok ayrıntı var. swift'in iki kedisini kullanması ve üçüncü kediyi de aldığını fanlara göstermesi gibi. bu arada klibin açılışı ve şemsiye sahnesi brendon'ın eski kiliplerine gönderme.
  
  diğer ipuçları ise swift'in tanıtım amaçlı nashville'de bir duvara yaptırdığı resimde bulunabilir. 13 kalbin albümdeki şarkı sayısının olacağı iddia ediliyor ve bu çiçeklerle gökkuşağının albümdeki diğer şarkılarla ilgili olduğu düşünülüyor. bu resim birkaç hafta önce yapılmaya başlandığında fanlar taylor'la ilgili olacağından şüphelenmişti. dün daha şarkının ismi açıklanmadan "me!" yazısı eklenince fanlar toplanmaya başladı. swift sosyal medyadan hiçbir duyuru yapmamasına rağmen oraya gittiğinde şöyle bir kalabalıkla karşılaştı.
  
  bahsi açılmışken, şarkının tanıtımı için swift strreaming platformlarına özel videolar çekip yollamış. sitesinde yeni ürünler satışa çıktı ve fotoğraflar yayınlandı. . . . . . .
  
  taylor çok uzun zaman sonra joseph kahn imzalı olmayan bir video ve max martin/jack antonoff tarafından prodüksiyonu yapılmamış bir şarkıyla geliyor. lorde'un ilk albümüyle adını duyuran joel little prodüksiyonda swift'e yardım ederken, dave meyers videonun yönetmenliğini üstleniyor. videonun sonunda da republic records yerine "taylor swift productions" yazıyor. muhtemel sebebi şarkılarının telif haklarını almış olması.
  
  genel kanı eleştirmenlerin yazılarından, çeşitli platformlarda zirveye oturmasından ve sosyal medyada yazılanlardan anladığım kadarıyla şarkının beğenildiği yönünde. şu ana kadar gördüğüm en ciddi eleştiriler forumlardaki kronik hater'lardan geldi ancak onların da ciddiye alınacak bir tarafı yok. swift havaya üflese "en kötü ses" ilan edecek kesimden bahsediyoruz. hatta bir ara avengers endgame filmini gölgede bırakmak için özellikle bugünü seçtiğini falan iddia ettiler. bir insan aynı gün içerisinde üç dakikalık şarkı dinlerse film izleme hakkını kaybeder çünkü. bir de reputation döneminde swift'i dinlemeye başlayanlar ağır şokta. bu kişilerin durumu ise gayet anlaşılabilir. all too well, style, red ya da blank space gibi şarkıları yazan kişi böyle bir şarkıyla nasıl gelebilir diyorlar. unuttukları nokta şu ki all too well'in dahil olduğu albümün çıkış parçası we are never ever getting back together'dı. "together"ı dinleyen biri albümde all too well gibi bir şarkının olacağını asla tahmin edemezdi. bir de "e ama o çıkış şarkısı bundan daha iyiydi" diyenler var. bu aynı cümleleri "look"tan önce shake it off, ondan önce de "together" için dediler. uzun dönem fanlardan değilse "çıkış parçası harika olmuş, ilk dinleyişte beğendim" diyeni kolay kolay bulamazsınız. bu sebeple 2010'dan beri lead single dönemlerinde hep aynı hikaye dönüyor ki sizi temin ederim hiçbiri red döneminden sonra yayınlanan shake it off şokunu yaşatamaz.
  
  şarkıyı beğenip beğenmediğimi soranlar oluyor. şurada da belirttiğim gibi taylor'ın tarzını o kadar benimsemişim ki ne bekleyeceğimi biliyordum. beklentilerim hiç de üst düzey değildi ve şarkıyı beğendim. özellikle bridge'e kadar olan kısım güzel. me! sanırım taylor'ın ilk gerçek düeti. normalde düetlerinde ya çok büyük çoğunluğu söyler ve diğer şarkıcılara pek pay bırakmaz (breathe, safe and sound, everything has changed) ya da kendi şarkısı olduğunu unutarak şarkının çoğunu diğerlerine söyletir (the last time, bad blood, end game). sanırım bu sefer dengeyi yakalamış.
  
  şarkı şunun gibi birkaç rekor kırdı ve video incelendikçe yeni detaylar geliyor. buraları editlerim.
  
  edit: pitchfork bayağı gömmüş. iyi ki onların görüşlerine tamamen güvenen biriyim. hemen 81 puan verdikleri sweetener’ı dinlemeye gidiyorum.