3 entry daha
  • serbest cumhuriyet fırkası’nın hangi şartlarda ve neden doğduğunu anlayabilmek için öncelikle 1930’lu yılları incelemek gerekir. bu yıllar sadece türkiye açısından değil aynı zamanda dünya açısından da büyük önem taşımaktadır. bu dönem her şeyden önce iki savaş arası bir geçiş dönemidir. üzerine 1929’da tüm dünyayı sarsan derin ekonomik bunalım da eklenince avrupa’da otoriter ve totaliter rejimlerin yükselişe geçtiğini gözlemliyoruz. en liberal olan ülkelerde bile devletin siyaset ve ekonomi alanına daha fazla müdahale etmek zorunda kaldığını görüyoruz. (ekonomide keynesien ekolün bu yıllarda özellikle büyük bunalımdan sonra etkisini daha da arttırdığını söylememiz mümkündür.)
    1930’ların başına geldiğimizde görüyoruz ki türkiye de tüm dünyayı saran bu dalgadan etkilenmiştir. cumhuriyet kurulmuş ve sadece 7 yıl geçmiştir. bu 7 yıllık süre içinde tepeden inme reformlar, doğuda zor bastırılan bir kürt isyanı yaşanmıştır. devletçi-seçkinci chf belki de yapısı gereği halkla yatay ilişkiler kuramayan bir fırkadır. (1932-1946 yılları arasında 17 milyon nüfus vardır ve bu nüfusun büyük çoğunluğu kırsal kesimde yaşamaktadır.) ülkenin iki tarafı demiryoluyla henüz birbirine bağlanamamıştır. (ahmet kutsi tecer’in “orda bir köy var uzakta” şiiri bu yıllarda yazılmıştır. o yıllarda şair chf ile doğu illerini gezerken kış aylarında yolların kapanması ile erzurum’dan ileriye ulaşamamış, ve bunun üzerine bu şiiri yazmıştır.) 1920-30 arası ülkede güvenlik, iç pazar, hizmet götürme anlamında büyük problemler vardır.

    çetin geçen bu yılların halk üzerinde de bir hoşnutsuzluk yaratması tabii ki çok doğal. serbest fırkanın rolü de bu noktada devreye giriyor. serbest fırka neden kuruldu? mustafa kemal neden böyle bir fırkanın kurulmasına gerek gördü? bunun en önemli iki sebebi olduğunu görüyoruz. bunlardan ilki büyük hoşnutsuzlukların olduğu bu ortamda özgürlüklere yol açarak halkın ayaklanmasını engellemek ve baskıyı azaltarak sorunların "makul" bir yolla dile getirilmesini sağlamak. ikinci sebebi ise ideolojik bir takım hedefler koyarak insanların belli bir ideoloji doğrultusunda örgütlenmelerini ve bu sayede sorunları daha kolay atlatmalarını sağlamak.
    kuruluşa giden süreci incelediğimizde mustafa kemal’in yalova’da scf’yi kurmak için fethi okyar’ı görevlendirdiğini görüyoruz. fethi bey harbiye mezunu, asker, devlet adamı ve tecrübeli bir şahsiyet. 1925-30 arası inönü ile aralarında bir anlaşmazlık olur ve paris’e elçi olarak gönderilir. aslında gazi’nin çok yakınındaki bir insandır. mustafa kemal kendisinden toplumun sorunlarına sözcü olacak bir parti kurmasını istediğinde ilk başta çok niyetli değildir ancak daha sonra mustafa kemal onu ikna eder. karşılıklı güvenceler verilir. fethi bey idarenin parti sorunlarına müdahale etmemesini ister. mustafa kemal ise laiklik ve cumhuriyetten taviz verilmemesini ister. parti kurulur ve adı açıklanır: “serbest cumhuriyet fırkası” peki parti kimlerden oluşmaktadır? kadroya baktığımızda gözümüze ilk çarpan özelliğin mustafa kemal’e çok yakın ama inönü ile geçinemeyenler olduğunu görüyoruz. parti kurulduktan sonra örgütlenmeye başladığında çok daha geniş bir muhalefet cephesini de arkasında toplar. zira halk chf yönetiminden hoşnut değildir. bu geniş muhalefet cephesinin içinde merkezi politikadan memnun olmayan yerel esnaf, devrimden rahatsız olanlar, inönü muhalifleri, daha özgürlükçü bir toplum talebinde olanlar, burjuvazinin bir bölümü... gibi kesimleri görüyoruz.
    parti programına bakacak olursak... program çok basit 11 maddelik aceleyle hazırlanmış bir programdır ve daha çok iktisadi liberalizmi öngörür. basın özgürlüğü, temel hak ve özgürlükler gibi konular normalde liberal bir partinin programında olması gerekirken serbest fırkanın programında yer almaz. ama programın hem diline hem de maddelerine baktığımızda aslında isteneni verdiğini görüyoruz: chf’ye “genel bir karşı çıkış, hafif bir eleştiri” ama daha fazlası değil. yapısı itibarıyle de bu program kendinden bekleneni yapar zira yukarıda bahsettiğim sebeplerden ötürü 30’lu yıllar zaten liberalizmin tüm dünyada çok da tercih edildiği bir dönem değil. bu anlamda scf sınırlı sayıdaki burjuvazi üyelerini, büyük toprak sahiplerini ve eşrafı topluyor arkasında.
    program somut çözüm önerileri getirmiyor lakin chf’ye duyulan hoşnutsuzluk bir anda arkasında geniş bir kitlenin toplanmasına sebep oluyor. kadınlardan scf’ye açık bir destek görülüyor. parti kurulup yüksek oy oranı alacağı anlaşılınca chf partiyi “çapulcuların, gericilerin partisi” olarak basına lanse etmeye çalışıyor.

    bu noktada önemli bir ayrım, scf yöneticilerinin izmir mitingi. izmir fırkanın ortaya çıkışını her yerden daha çok önemseyen bir muhitti. bunun belli başlı sebepleri vardı: öncelikle izmir zengindi. bu sebeple serbest teşebbüsü ve scf’yi ve liberalizmi destekliyordu. izmir aydın bir şehirdi. aydınların ve canlı basının bir kısmı oradaydı. ayrıca izmir türk kimliğini koruyan bir yerdi. bu sebeplerden ötürü fethi bey ve yönetici kadroya sürekli izmir’de teşkilat kurmaları yönünde çağrı geliyordu. zaten bunun üzerine fethi bey ve yöneticiler izmir’e gitmeye karar verirler. limana yaklaşırken coşkun bir kalabalığın onları beklediğini görürler. yolda aldıkları haberden ötürü biraz tedirgin biçimde yaklaşırlar. halk fethi beyi büyük sevgiyle karışılar. ertesi gün mitingden önce bazı provokasyonlar yapılır. olayın çapı büyür. scf’nin seçimlerde çok fazla oy aldığı ortaya çıkınca chf baskısını arttırır ve mecliste şiddetli tartışmalar yaşanır. gazi tarafsızlığını korumaz ve eski partisi chf’yi desteklediğini ilan eder ve scf bunun üzerine kendi kendini fesheder. daha sonra 15 yıl sürecek bir tek parti dönemi başlar.

    edit: imla
52 entry daha
hesabın var mı? giriş yap