13 entry daha
  • atmosferin 8-12 km yükseklikteki troposfer, ve stratosfer tabakalarının sınırında oluşan yüksek hızlı rüzgarlardır. troposferde yükseklikle beraber sıcaklık düşerken stratosferde bunun tersi olur. yani yükseklikle beraber sıcaklık artar. rüzgarlar buradaki sıcaklık farkı nedeniyle oluşmaktadır. iki türlüdür; polar jetler ve subtropikal jetler.

    polar jetleri, daha düşük irtifalarda ve genellikle orta enlemlere girerek, havayı ve hava durumunu kuvvetle etkiler. polar jet akımı en yaygın olarak 30 ° ve 60 ° enlemleri arasında (60 ° 'ye yakın) bulunurken, subtropikal jet akımları enlem 30 °' ye yakın yerleşir. bu iki jet bazı yerlerde ve zamanlarda birleşirken, bazı zamanlarda ayrılırlar. kuzey polar jet akıntısı, yarım küre ısındığı zaman yavaşça kuzeye doğru ilerlerken "güneşi takip eder" ve soğudukça tekrar güneye doğru ilerler. jet akımları sayesinde soğuk hava kutup dairesi çevresinde hapsolur. güney yarım kürede ise jet akım antarktika'yı çepeçevre sarar.

    bu akımların keşfedilme hikayesi ilginç; bu rüzgarlarla ilk karşılaşan ıı. dünya savaşı sırasında keşif yapmak için havalanan alman keşif pilotu oldu. pilot akdeniz üzerinde uçarken farkında olmadan saatte 350 kilometre hızla esen rüzgara karşı uçmaya çalışmış. bunun sonucu olarak yakıtı bitmiş ve akdeniz'e mecburi iniş yapmak durumunda kalmıştır. aslında, 5 eylül 1862’de ingiliz meteoroloğist james glaisher ve coxwell adlı bir pilot jet akımını keşfetmeye çok yaklaşır. atmosferde ölçümler yapmak için bir sıcak hava balonuyla yükselmişlerdir. koruyucu giysiler vb. olmadan 8.8 kilometrenin üzerine çıktıkları anda düşük hava basıncı ve oksijen miktarı nedeniyle tümüyle fenalaşırlar. coxwell felç olur; ellerini oynatamaz ama dişleriyle balonun vanalarını çevirerek balonu yere indirmeyi başarır. fakat 2-3 kilometre daha yukarıya çıkamadıkları için jet akımlarını keşfedemezler.

    bilim insanları bu olayı araştırırken 1922'de ingiltere'den gökyüzüne bir meteoroloji balonu bırakır. balonun yaklaşık dört saat sonra 966 kilometre doğuda almanya'ya düşmesi kafaları bir hayli karıştırmıştır. bu dönemde alman pilotu gibi dünyanın farklı yerlerinden bazı pilotlar yüksek seviyelerde çok kuvvetli rüzgarlarla karşılaştığını rapor etmiştir. son olarak 4 kasım 1944'de 27 bin ile 30 bin fit arasında tokyo'yu bombalamaya giden amerikan uçaklarının maksimum hızı 90mil/saat olmasına rağmen hızları bir anda 450mil/saate çıktı. bıraktıkları bombalar doğal olarak hedefi bulmadı. askeri açıdan başarısızlıkla sonuçlansa da bu olay bilim adamları için büyük bir buluştu. ayrıca yolcu uçaklarının batıdan doğuya doğru uzun mesafeli uçuşlarında zaman, jet akımları sayesinde daha hızlı geçer. örneğin, istanbul-new york seferi 11 saat sürerken dönüş yolculuğu 9 saat sürer.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap