9 entry daha
  • the moon is a balloon adında bir otobiyografi kitabı vardır. girişinde de şöyle bir alıntı yer alır: “insanın yapacak başka bir işi kalmadığında otobiyografi yazmasının zamanı gelmiş demektir.” beyefendinin eton college’dan şutlandığını, hayli avare bir delikanlı olduğunu, ilk aşkının bir fahişe olduğunu oradan öğrenmiştim. daha sonra gönülçelen i okurken sıkça bu otobiyografiyi hatırlamıştım.

    edit: sayın moramada, sağolsun haber etti; meğerim bu otobiyografinin büyük bölümü david bey'in kurgusuymuş. yani uydurmuş amcam bunları. klas adamdı rametli; demek bir de böyle kelekçi yönü varmış. şahsen, davin bey’in bir pseudo-otobiyografi olayına girmesini incelikli bir muziplik olarak değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap