1 entry daha
  • huppert'in canlandırdığı "özgür birey" olmakla başa çıkamayıp sadomazoşist fantazilerine sığının karakter aracılığıyla burjuva toplumunu ve liberalizmi kıyasıya eleştiren,mercek altına yatırıp acımasızca gerçeği gösteren film.bence başyapıt.

    daha evvel hiç haneke filmi izlememiş bir insan olarak kendisinin yönetmenlik vasıflarına hayran kaldığımı söylemeliyim.baştan sona isabelle huppert'in vücudu mizansenin bir parçasıymışcasına,onun duruşuna ve ifadesine göre mizansenini ayarlıyor,sanat yönetimini alkışlatıyor.gerçekçiliği ile şaşırtırken mikrofonu kadrajın ortasından geçirip yarattığı gerçeklik ile dalga geçiyor,izleyicisini yabancılaştırıyor.eğer gerekirse kamerasını saniyelerce seyirciye arkasını dönmüş huppert'in sırtına odaklayıp,sabit tutabiliyor.kamera hareketleri tam anlamıyla kusursuz.müzik kullanımı uçurucu.

    her anlamda istediğini başarmış,hedefine ulaşmış,seyirciyi rahatsız eden,provoke eden,düşündüren bir film.nerde okuduğumu hatırlamadığım "tüketim toplumu sadece hazmedebildiğini tüketir" vecizesine dokundurarak,hazmı zor,sinir bozucu bir başyapıt çıkmış ortaya diyorum.özellikle son zamanlarda seyirciyi düşündürmek yerine,seyirciden katılım talep etmek yerine,zor yolu seçmesi,seyircinin beğenisini takmaması sebebiyle cesur bir film olduğunuda ekliyorum.
    sevmedim,sevilecek bir film değil.ama çok takdir ettim,önemini kabul ettim...
198 entry daha
hesabın var mı? giriş yap