• neşet efendi'nin yapıp yapıp da başımıza sardığı, handiyse musallat ettiği bir başka kement, yani türkü demek haksızlık olacak da o bakımdan.
    dolandı mı çözülmüyor meret(ler).
    elinin ayarı, dilinin insafı yok be neşet baba, senin de insafın yok.
    ateş başında demiri tavında döven demirci gibi, kıldan ince, kılıçtan keskince
    yapıp yapıp bırakıyorsun bunları yani kenara.

    bazısı*** kılıç,
    bazısı***iğne,
    na böyle yorgan iğnesi gibi, oooff;
    bazısı***** bıçak ki hem yarimden bile keskin, öyle bir acaip şeyler.

    birbiri ardına dinlemeye zaten gelmiyor hiç bunlar,
    hele şimdi yok cd, yok mp3 vesaire çıktı, seyyar hüzünlere de göç yolları açıldı,
    işin gücün başında da olsan, yerin bin kat altında da olsan, çölü ortasında, umman dibinde de olsan
    her şey dinleniyor ya bir kolay, her dinlenen de işleri kolaylaştırıyor demek değil tabii bu.

    işte bu da onlardan birtanecesi, içlerinden ecesi.
    kapı tıngırtısına oynayan oynaklardan hariç, bir de nota tıngırtısına söyleyen söyleklere göre tam.
    hemen elegeliveriyor, dilegeliveriyor, böyle bir dillenip ortalığa dökülüveriyor.
    toplayaıp kaldıramıyorsun hani ha demeyle.
    ömür bitip gitiyor, türkü bitmiyor demeyle.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap