9 entry daha
  • 1930'ların bütün karamsarlığını dizelerine ve oyunlarına yansıtmış yazardır...

    "as i walked out one evening"

    bir akşam dışarıda yürürken
    bristol sokağından aşağıya,
    kaldırımdaki kalabalık
    sanki hasat zamanındaki buğday...

    ve gizleyen nehrin kıyısında
    bir aşığı şakırken duydum
    bir tren köprüsünün altında
    'aşkın sonu yok.

    'seni seveceğim canım, seni seveceğim
    çin ve afrika buluşana dek,
    nehir dağın üzerinden atlayana
    ve somonlar sokaklarda şarkı söyleyene dek,

    'seni seveceğim
    okyanus katlanıp kuruması için asılana dek
    ve yedi yıldız göklerde ördekler gibi
    bağırana dek.

    'yıllar tavşanlar gibi koşacak,
    kollarımda yılların çiçeği
    ve dünyanın ilk aşkını
    sarıp sarmaladığım için.'

    ama şehirdeki tüm saat çanları
    hareketlendi ve çalmaya başladı:
    zamana aldanmaman için,
    fethedemezsin ki zamanı.

    'kâbusun en derin anında
    yargı tüm çıplaklığıyla boy gösterirken,
    zaman gölgelerin içinde izliyor,
    ve öksürüyor sen öperken.

    'başağrıları ve endişe içinde
    yaşam sızıp gidiyor belli belirsiz,
    ve zaman istediğini elde edecek
    yarın veya bugün.

    'yeşil vadilerin içine doğru
    sevimsiz kar yolunu bulacak;
    zaman ölçülü raksları kesip
    dalgıcın parlak yayını kıracak.

    'ellerini suya daldır,
    daldır bileklerine kadar;
    çanağın içine dik gözlerini
    ve düşün kaçırdıklarını.

    'buzul tel dolabın kapısına dayanmış,
    çöl yatakta inliyor,
    ve fincandaki çatlak
    ölülerin topraklarına bir yol açıyor.

    'dilencilerin paraları ovuşturduğu yerde
    ve fasulye ağacının tepesindeki dev büyülerken,
    ve beyaz oğlanın cazgırlığında,
    ve küçük kız sırtüstü düşerken.

    'bak, aynaya bak;
    hüznünün içine bak:
    hayat hep kutsal
    ama kutsayamayan sen.

    'dur, pencerede dur
    göz pınarlarına yakıcı yaşlar dolarken;
    sahtekar komşunu seveceksin
    sahtekar kalbinle.'

    akşamın geç vakti, çok geç,
    aşıklar gitmiş;
    saat çanları vazgeçmiş çalmaktan,
    ve nehir akıyor derinden.

    sözkonusu şiirin bir kısmı before sunrise filminde ethan hawke tarafından okunmuştur...
31 entry daha
hesabın var mı? giriş yap