akik

• son yıllarda takı tasarım işinde epey kazanç olduğu fark edilince ve konu çeşitli festivallerle de popüler olunca taşlara epey garip anlamlar yüklenir oldu, ne yazık ki işi abartıp suyunu çıkaranlar yüzünden öyle tevatürlere inanmıyorum; lakin çocukluğumdan beri akik ve kehribara özel bir sevgim var. benim için mücevherin anlamı onlar. birkaç yıl öncesine kadar, gittiğim yerlerden akik taşlar/takılar almaya çalışıyordum, mini minik çapta bir koleksiyon oluşacak gibiydi, sonra hayat boğuşmacasına dalınca ve aksesuarların yoruculuğundan sadeliğe çekilince çoğunu dağıttım, kalanları da paketleyip ortadan kaldırdım. ancak 2005'te medine'de bir türkistanlı amcadan aldığım 20-30 akik kolye arasından seçip kendime ayırdığım (geri kalanları aile ve arkadaşlara hediye etmiştim) akiği boynumda hâlâ muhafaza ediyorum. hakkında söylenilen "şuna iyi, buna şifa" vb. ahkâmlar ne derece doğru bilemiyorum ama, o kolyenin varlığı bana eski bir dost gibi huzur veriyor. bazen aileye espri yapıyorum: tanınmayacak bir şekilde ölürsem kolyemden ve valar morghulis yüzüğümden teşhis edersiniz artık, diyorum.^*
  
  ah, bir de o zaman kolyelerin yanı sıra hediyelik akik yüzük de almıştım, ama o ince ve çabuk kırılıp gidenlerden değil, daha sağlam olanlarından. 100 küsur yüzüğü tek tek güneşe tutup bakmıştım, içlerinde zerrecikler ve damarcıklar olsun ki mümkün olduğunca has akik almış olayım diye. bangladeşli bir satıcıydı o da. türkistanlı amca kadar anlayışlı davranmamış ve fena kızmıştı. o yüzüklerden son kalanlardan birini de parmağımda taşıyorum ama kolyeye dokunduğumda verdiği huzuru veremiyor mesela. satıcıların negatifliği ve pozitifliği de taşlara yükleniyor mudur ki acaba...