kerem çalışkan

• yayın direktörü olduğu tempo'yla ilgili yazdığı yazılarda on kelimeden sekizinin "temponun birinciliği"ne dair vurgulamalar olduğu kişi. misal son yazısının girişi:
  
  "haftalık dergiler arasında lider tempo. en çok satan tempo. haberleri ve konularıyla gündemi yakalayan ve belirleyen öncü dergi tempo. en cesur dergi yine tempo. başkalarının tabu saydığı türkiye gerçekleri üzerine giden dergi tempo. en bilinen marka tempo."
  
  weya bir hafta önceki yazısından:
  
  "sonbaharla birlikte türkiye'de dergicilik sektörü yeniden yapılanırken, tempo hak ettiği liderlik koltuğuna oturacak (...) tempo kalite iddiasını her alanda daha güçlü bir şekilde ortaya koyacak."
  
  weya bir hafta önceki yazısından:
  
  "mutluyuz, gururluyuz, sevinçliyiz. tempo, türk dergiciliğinde bir yıldız gibi yükseliyor. tempo, bayrağı en önde taşıyor. haftalık haber dergilerinin fiyat düşürerek başlattığı büyük yarışta önde gidiyor. tempo dergisi böylece 18 yıllık tarihinin en yüksek satış rakamlarını yakalıyor. dergi markası olarak bilinirliğini her kesimden ve yaştan okurun gözünde bir kez daha pekiştiriyor."
  
  yaw arkadaşım, tamam anladık... başka şey mi yok anlatacak? bu ne "başarı", bu ne birincilik", bu ne "rekabet" fetişizmidir böyle!