charles baudelaire
-
iflah olmaz bir melankoliktir baudelaire. yalnızlığa olan düşkünlüıünü daha küçük yaşlarda keşfetmiş, lyon’daki colege royal’de geçen disiplinli günlerden sonra gönderildiği lousele-grand’da. afyon ve haşhaşa ile sona erdiremediği hukuk öğrenimi sırasında tanışan baudelaire, çok değil, bir çeyrek asır önce lanetli şairler kuşağı’nın üzerinde gezinen fırtına kuşlarına kör bir sapanla saldırarak, belki de türkiye’nin dünya kupası eleme grubu’ndaki maçlarda aldığı galibiyetleri manşetten bildiren türk gazetelerini büyük bir yükten kurtaracak olan “tarih yazma” (!) işini başlatmış. o dize çelen şiir gezegenindeki gönüllü sürgünlük de aynı döneme denk düşüyor. sömürgeli bir kadını, jeanne duval’i, kollarına alışı ve güzelliğin peşine düşen albatrosların telkinlerine kulak kabartması da... bir kömür oğlanının bembeyaz dişleriyle gülümsedi dünyaya hep baudelaire; bu kara aydınlığın sırrına ermesi güç oldu ölümlülerin.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap