76 entry daha
  • filmler, diziler çok güzel. ekran karşısına geçiyoruz, bir bakıyoruz müttefikler çıkarma bölgesine doğru cesur bakışlarla ilerliyor. onları bekleyen almanlar ise çıkarma gemileri sahile yaklaşınca basıyorlar mermileri. amerikalı düşüyor, alman mermi yağdırmaya devam ediyor. alman durmuyor. şakkadanak bi' 10 bin mermi atıyor. müttefikler ne olduğunu anlamadan bi' 10 bin mermi daha. amerikalılar şaşırıyor. bu kadar mermiyi ne ara üretti bunlar diyor. makineli tüfeği bir türlü susturamıyorlar. mevzilere giriliyor en son. çil yavrusu gibi dağılmıyorlar tabi. havan atışları başlıyor. bir, iki, üç derken bunker isabet alıyor ve müttefikler sahilden iç kısımlara doğru hareket etmeye başlıyorlar. muhteşem bir zafer. işte normandiya çıkarması böyle yiğitçe kazanılıyor.

    yersen tabi.

    müttefiklerin çıkarma öncesi tripleri çok komik. harekat günü ve saati sayısız kez değiştiriliyor. bir ingiliz askeri ''belki 20 kez operasyon başlıyor diye gemilere bindirilip geri indirildik'' diye aktarıyor bu kararsızlıkları. hava şartları günde 50 kez kontrol ediliyor. en ufak yağmur ve rüzgarda operasyon iptal. bunlar normal bir operasyonda olması gerekenler elbette. ama müttefiklerin elinde 150 bin asker, 4500 çıkartma gemisi, 15 bin tank, 800 taşıma gemisi, 10 bine yakın uçak olduğu ve almanların tüm bu yığını sadece 10 bin askerle beklediğini düşündüğünüzde çıkarmaya ve tüm bu olup bitene bakış açınız değişiyor.

    esasında fiyasko olan bu operasyonun, savaşın akışını değiştiren müthiş bir zafer olarak aktarılması, çıkarmayı yapan tarafın aynı zamanda savaşı kazanan taraf olması ile alakalı. rommel sadece 10 bin kişi ile 150 bin kişilik orduyu neredeyse durduruyordu. sahile döşettiği engeller, dikenli teller, on binlerce mayın ve iyi konumlandırılmış makineli tüfekler, müttefiklerin karaya tek bir tank dahi çıkaramadan, almanlardan daha ağır kayıplar vermesine neden olmuştur. sahilin ardına, daha iç kısımlara paraşütle indirilen müttefik kuvvetlere bağlı askerlerin ise %70'i geri dönememiştir.

    sahil direnişi ağır kayıplarla kırılıp içlere doğru harekete başladıklarında ise, kurulan yapay limanlardan günlük 35 bin asker, 5 bin araç ve 25 ton erzak taşımaya başlamışlardır. bu limanlar kimi zaman hava şartlarından dolayı zarar görmüş ve ikmal zayıflamışsa da genel anlamda müttefikler araç, mühimmat, asker ve erzak sorunu yaşamamışlardır. bu şartlar altında gerçekleşmiş olan bir savaşın muhteşem bir zafer olarak adlandırılması neresinden bakılsa ilginç tabi. daha ilk çıkarma gününde bombalanan caen kentinin ancak temmuz ayında ele geçirilmiş olması bile, çıkarmanın ilerleyişi hakkında az da olsa fikir veriyor. caen'de alman işgalinden kurtulmak için bekleyen fransızların müttefik bombardımanının hedefi olması ve şehrin neredeyse tamamının bu bombardımanla birlikte yok olması ise ayrı bir fiyasko ve ayrı bir ironi.

    bir de normandiya çıkarması'ndan bahsedilirken, çıkarma sonrası iç kısımlarda yaşanan çatışmalar hep arka planda kalıyor. oysa örneğin falaise eyaletinde yaşanan çatışmalar çok şiddetli ve yıkıcı olmuştur. öyle ki, eisenhower falaise'i gördükten sonra ''ölülerin ve çürümüş cesetlerin üzerine basarak kilometrelerce hiç yere basmadan yürümek mümkün'' yazmıştır. filmler ve diziler genelde çıkarmanın yapıldığı sahil kesimi ile ilgilenmiş ve orada yaşananları aktarmaya çalışmıştır ama sahil direnişinden sonraki çatışmalar çok daha kanlı ve sert olmuştur. çıkarmanın bu yönünü es geçmemek gerektiğini düşünüyorum.

    nihayetinde zafer midir? evet. müttefikler galip gelmiş ve istediklerini almışlardır. hatta savaşın gidişhatı da değişmiştir, o da doğru. ama montgomery veya eisenhower, rommel'i fikren yenememişlerdir. sadece ordularının sayısal üstünlüğü sayesinde bu zafere ulaşmışlardır. rommel, afrika'da olduğu gibi normandiya'da da müttefikleri fikren mağlup etmiştir.
67 entry daha
hesabın var mı? giriş yap