7 entry daha
  • disk üzerindeki her bir sembol bir sesi, heceyi temsil ediyor. çok basit bir şekilde örneklemek gerekirse kale yazmak isteyen bir yazıcı 'ka' sesi için bir kafa resmi çiziyor hemen ardından 'le' sesi için ise leylek resmi çiziyor. bu şekilde semboller yan yana gelerek kelime ve cümleler kayıt altına alınmış oluyor.

    bu diskin yapıldığı yıllarda yazı çok kısıtlı bir kesim tarafından hesap-kitap ve kayıt işleri için kullanılıyordu, yani herhangi bir edebi değeri yok. şu kadar koyunumuz var, şu kadar tahıl hasat edildi, yan medeniyete şu kadar çömlek sattık gibi.

    muhtemelen yazıcı olarak görevlendirilmiş olan kişi yaptığı işi standartlaştırmak ve kolaylaştırmak için her seferinde tekrar tekrar işlemek zorunda olduğu sembollerin kalıplarını yaptı. kalıpların yapılması için muhtemelen uzun bir süre gerekti ve bunu yapan kişi asıl işinden arta kalan zamanlarda bu kalıpların yapımıyla ilgilenebildi. kalıpları tamamlayıp yumuşak kil tabletlere baskı yaptığında ise sadece "ooo hacım çok iyi yapmışsın da bizim şu yazı işi ne zaman biter" gibi bir tepkiyle karşılaştı.

    o dönemde yazı çok yaygın olmadığı ve kullanılmadığı için maalesef baskı yönteminin değeri bilinemedi. böyle bir yönteme ihtiyaç olmadığı için unutuldu. geleneksel el ile yazıya devam edildi. matbaanın atası olan bu fikrin insan hayatında aktif olarak yer etmesi için 3000 yıl geçmesi gerekti.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap