horus

• imparator ile olan duellosu sayfalarca anlatilir sanirim... ozetle soyledir ki;
  
  horus gemisinde once sangui ile karsilasir... ve onunla savasmaya baslar... oldururken der ki "sen bana en iyi aninda bile rakip olamazdin simdi bir hicsin" der. (sangui melek gorunumundedir bakan baska bir sey goremez ve ayrica biliyoruz ki sangui daha once buyuk chaos savas tanrisinin avatar deamonun bukup/kirip atmis birisidir). imparator iceri girer.. vahsetşi gorur.. horus sangui'nin kafasini imparatorun onune atar... imparatorla duelloaya baslar. efsaneler yazilir "evrenler sallandi kiliclarin biribirine carptiklari anlarda" seklinde.. tam o sirada duello sirasinda imparator cok kotu duruma dusmusken (hic bir sekilde saldirmamaktir sadece savunmaktadir cunku cok sevdigi horus'a, ogluna kiyamaz) iceri sadece bir adet asker girer... horusa minigunla saldirmaktadir ki horus icin gozunun kirpigidir bu asker... horus onu molekullerine ayirir (psionic)... imparator gozlerindeki nefreti gorur ve oglunun bu olamayacagini dusunur... sonunda sadece bir kere saldirir.. horus alevler icinde yanmaktadir ve suratinda bir pismanlik ifadesi belirir. imparator dusunur eger simdi durursa horus kurtulacaktir ama kendi olmekte oldugu icin bir daha o'nu durduracak bir guc olmayacaktir... ve son hamleyi yapar horusu oldurur. kendi de ancak insanlarin hayat gucleriyle bitkisel hayatta yasayabilecegi (durumu vahim horus kotu patakliyor) ozel bir tahtta yasamak zorunda kalir.. horus efsanesi bitmistir... (bkz: warhammer 40k)
  (hikayede yanlisim varsa duzeltin)