1 entry daha
  • ingiltere menşeili taşara sıkıntısını anlatan leziz bir william golding romanı. küçük bir toplulukta hayatın trajedisi ve gülünç yanları demişler kitabın arka kapağında. romanda öyle aman aman kurgusal numaralar yok, bir yönüyle nahif bile sayılabilir; tıpkı salinger'ın gönülçelen'indeki gibi yetişkinliğe geçiş sancıları kitabın ana eksenini oluşturuyor. özetle, golding, o kendine has yalınlığıyla sineklerin tanrısı'nda çektiği büyük fotoğrafın bu kez yan konularına dalıyor; sınıfsal farklılar ve sınıf atlama hırsları bunların başlıcaları bana kalırsa.

    "onlar, yani kadınlar, her evin önünde yükselen demir parmaklıkları yeterli bulmaz, pencerelere de en keskin bakışın bile delip geçemeyeceği perdeler asarlardı. sonra da bu perdelerin gerisine geçer, bugünkü anlayışımla radar dalgası diyebileceğim bir takım dalgalar yayarak kimin ne işle uğraştığını anlarlardı. ancak burada garip bir noktaya da işaret etmek gerekir. yayılan dalgalar -belirli bir ölçüde- perdeleri delip her kadına karşıdaki aileyi iyi kötü görmek olanağı verirken, her kadın aynı kalınlıktaki bir başka perdenin kendini koruduğuna inanırdı."
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap