7 entry daha
  • murat bardakçı'dan:

    "1200'lerin başında, zamanın papa'sı iii. innocentus'un teşvikiyle yeni bir haçlı ordusu toplandı, iv. haçlı seferi'ne girişildi ve askerler venedik gemileriyle istanbul civarına taşındılar. önceden yapılan planlara göre burada fazla kalmayacak ve kudüs'ü kurtarmak için hemen yola koyulacaklardı."

    "ama, işler papa'nın ve hristiyan dünyası'nı galeyana getirenlerin beklediği şekilde olmadı; bizans'ın yani istanbul'un zenginliği o zamanın fakir avrupası'nın dört bir yanından toparlanmış olan askerlerin gözlerini kamaştırdı ve kudüs yerine bizans'ı almayı tercih ettiler! taht mücadeleleri yüzünden zaten bitkin düşmüş halde bulunan bizans saldırılara dayanamadı, 1204'ün 12 temmuz günü haçlı ordusunun eline geçti, istanbul'da yarım asır boyunca devam edecek olan bir latin hakimiyeti kuruldu ve şehir, tarihin en büyük yağmalarından birine sahne oldu."

    "haçlılar, işe evleri yağmalamakla başladılar. yağmaya şahit olan geoffroi de villehardouin, 'askerler elbiselerinin üzerine işlenmiş olan haçın manasını unuttular, kasaplığa ve kundakçılığa giriştiler. evler ateşe verildi, saraylarla resmi binalar tamamen soyuldu. erkekler öldürüldü, kadınlar tecavüze uğradı, en kıymetsiz eşyalar, hatta köylülerin gömlekleri bile yağmalandı.' diye yazacaktı."

    "binaların soyulup soğana çevrilmesinden sonra, sıra zamanın en büyük mabedi olan ayasofya'ya geldi ve ayasofya sadece yağmalanmakla kalmadı, tam bir rezalete sahne oldu. askerler kiliseye katırlarla ve fransız bir fahişeyle girdiler. katırlar yağmalanacak kutsal eşyalar, fahişe de içeride yapılacak alem içindi."

    "yağma sadece birkaç dakika sürdü. işe duvarlardaki kaplamalardan başlandı, hz. isa'nın havarileriyle hz. meryem'e ait olduğuna inanılan eşyalar, mesela hz. isa'nın çarmıha gerilmesinde kullanıldığı söylenen kutsal çivilerden biri ile peygamberin başına takılan dikenli taç, altın ve gümüş haçlar ve kıymetli madenlerden yapılmış ne varsa katırlara yüklendi. kilisede bir taraflara saklanmış olan rahiplerin karınları deşilirken, rahibeler tecavüze uğradı. talana yetişemeyen katolik askerler ise ayasofya'nın şifalı olduğu, böbrek ve göğüs ağrılarına iyi geldiği söylenen sütunlarından parçalar kopartmaya giriştiler. yüklenen eşyaların altında hareket edemez hale gelip oldukları yere yığılan katırlar da kılıçlarla parça parça edildi."

    "istanbul, bu yağmadan sonra bizans'ın yerini alan latin imparatorluğu'nun başkenti oldu ve şehrin üzerine çöken kabus tam 57 sene devam etti. bizans imparatoru viii. mihail paleologos, istanbul'u 1261'de geri aldığı zaman baştan aşağı yağmalanmış bir şehirle karşılaştı. haçlılar her şeyi toparlayıp götürmüş, italya'da ve fransa'da fahiş fiyatlarla satmışlardı."
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap