26 aralık 2004 güney asya depremi
-
bizzat felaketi yaşayan bir arkadaşımdan aldığım bir emaili aynen aktarıyorum
merhabalar,
asya'da meydana gelen felaketi birinci elden yasamis
birisi olarak sizleri bilgilendirmem gerektigini
dusundum. beni tanimayanlar icin, ben su an sri
lanka'da staj yapmaktayim.
ben bu felaket gerceklestiginde sri lanka'nin guney
sahilinde matara/mirissa'da tatildeydim. christmas
dolayisiyla tum oteller doluydu, biz ancak sahilde 10
dk yuruyus mesafesi olan ic taraflardaki bir otelde
yer bulabildik. 7 stajyer beraberdik. cumartesi gunu
gayet guzel bir gun gecirdikten sonra, pazar sabah
ciglik sesleriyle uyandik. herkes bizi uyandirmaya
calisiyordu. su geliyor diye bagiriyorlardi. hemen
kalktik, bahceye ciktik. otelimizin onunde yol tamamen
nehir olmustu. biz sansliydik cunku denizden bayagi
uzaktaydik fakat yine de su oraya kadar ulasmisti.
otelde bekleyeme basladik. once bu su yukselmesinin
dolunaydan kaynaklanan medcezirden oldugu dusunduk ama
butun koylulerin kosusturmasi, bagirislar ve olenlerin
oldugunu soylemesi bizi de panige soktu. otelimiz
bolgenin en yuksek yerinde oldugu icin orda beklemeyi
daha guvenli bulduk. bu arada da surekli koyluler
kosusturuyor, haberler getiriyorlardi. sahil
kenarindaki otellerin tamamen su altinda oldugunu,
duvarlarinin yikildigini, insanlarin oldugunu
soyluyorlardi. yarim saat sonra sahil kenarindaki
otellerden kurtulan bir cift geldi. odalarinda kitap
okurlarken, birden cok yuksek bir ses duymaya
baslamislar, sanki odalarinin tepesinde ucak ucuyor
gibiymis. sonra kapinin altindan su girmeye baslamis.
bir iki saniye icinde kapi patlamis ve cok buyuk
miktarda su odaya dolmus. odadan cikmayi basarmislar
ama su cok guclu oldugu icin bir agaca tutunup
beklemisler. yanlarindan bir kadin suyla birlikte
suruklenip gitmis. en sonunda su seviyesi azalinca
bulduklari esyalarini alip kacmislar. kacarken yolda
yasli bir kadinin olu bedenini gormusler. bizim otele
sigindilar, soktaydilar. biz onlarin hikayesini
duyunca durumun ciddiyetini anladik ve hemen oradan
ayrilmaya karar verdik. bu arada baska turistler de
otele geliyorlardi. tamamen islak, camur icinde, ne
buldularsa giymisler filan. hemen bir kacimiz
tanidigimiz sri lanka’lilari aradik, onlar bize
ulkenin ic taraflarina dogru ilerlememizi, kiyidan
uzak durmamizi, endonezya’da deprem oldugunu soyledi.
biz hemen toparlanip, ic taraflara dogru yurumeye
basladik. koylulerin evlerine, tepelerdeki tapinaklara
turistler siginmislardi. ama biz hemen oradan kacmayi
daha uygun bulduk. 1-1,5 saat kadar yurudukten sonra
bir minibus bizi almayi kabul etti. minibusun
soforunun babasi da kayipmis, bu sebeple once babasini
bulmak zorundaydi. biz minibusun icinde onlarla
seyahat ediyoruz tabii. kiyidan kacmaya calisirken,
adamlar tekrar kiyiya gitti babasini aramak icin.
kiyida kayiklar parcalanmis, otellerin evlerin
duvarlari yikilmis, arabalar nehirlere suruklenmis,
ters yuz olmus… neyse adam babasini sapasaglam buldu
da tekrar ic taraflara dogru yoneldik. bu sefer bir
kasabaya geldik, denizden ic taraflar da ama yine de
her yer suydu. sofor biriyle konusmak icin tren
raylarinin neredeyse ustunde durdurdu arabayi. bir iki
dakika konustular, derken birden tum kasaba halki
bagira cagira tek bir yone dogru kosmaya basladilar.
herkes ciglik atiyordu, tabii sri lanka dilinde
(sinhala). bizle birlikte minibuste olan sri
lanka’lilar sinhala bagirmaya basladilar. once kem kum
sinhala’mizla bize arabadan inin dediklerini sandik.
zannettik ki tren geliyor ve biz tren yolunun
ortasinda kaldik. hemen arabadan disari firladik,
cantalarimizi zor kaptik. sonra farkettik ki su
geliyormus ve adamlar bize arabaya binin cabuk diye
bagiriyorlarmis! hemen aynen arabaya geri bindik ama
inanilmaz bir panikle. cunku herkes ciglik cigliga
kaciyordu. biz de feci korktuk, belki 5 sn icinde 7
kisi, koca sirta cantalariyla arabaya tekrar dolustuk
ve hemen ordan kactik! bazilarimiz dua etmeye filan
basladi. o kasabadan da gectikten sonra tepelere
tirmanmaya basladik, yolda oluleri tasiyan
kamyonetleri gorduk, feciydi. hastaneye dogru gittik,
herkes dolusmus tabii. yolda tapinaklara siginan
insanlari, yerlere oturmus aglayan insanlari filan
gorduk. sonra her nasilsa tekrar tren yolunda
durdugumuz kasabaya geri donduk, yine ayni noktada
tekrar su geliyor bagirislariyla karsilastik ve bu
sefer suyun geldigi yone dogru arabayi hizla surerek
diger guvenli tarafa gecmeyi basardik. en nihayet
bizi, arac bulabilecegimiz daha buyuk bir kasabaya
biraktilar. tam da o anda bir kamyon insanlari
topluyordu. hemen 7 kisi kamyonun arkasina atladik ve
sehre otobus bulabilecegimiz bir kasabaya gittik.
ordan elimizden haritalarla en guvenli yol neresidir
diye arastirdiktan sonra ic taraflarda baska bir
kasabaya gitmeye karar verdik. otobus inanilmaz
kalabalikti insanlarin paniginden tabii. dayanilacak
gibi degildi ama mecburduk bir yere ulasmaya. yarim
saat-45 dk otobuste gittikten sonra arkamizdan gelen
bir minibusu farkettik. icinde yabancilar vardi ve
minibus bizi alabilecek kadar bostu. hemen bir kagida
colombo (sri lanka'nin baskenti) yazip cama
yapistirdik, el kol hareketleriyle dikkatlerini
cekmeye calistik. bizi gorduler ve hemen gelin gelin
diye isaret yaptilar. bizi almayi kabul ettiler.
otobusu hemen durdurduk, cantalarimizi kaptigimiz gibi
indik ve minibuse bindik. tabii hepimiz sevincten
bagiriyoruz filan arabada. 5-6 saatlik bir yolculuktan
sonra da adamlar bizi colombo’ya 15 km kala bir yerde
biraktilar. ordan da taksi bulup evimize geldik ama
mahvolmustuk artik. sabah saat 9’dan gece yarisi 2’ye
kadar canimizi kurtarma savasi verdik resmen.
colombo’ya dondugumuz de farkettik ki tum gun hic bir
sey yememisiz. insan cani soz konusu olunca baska
hicbir ihtiyac hissetmiyor gercekten.
hala haber alamadigimiz bazi arkadaslarimiz var. onlar
da baska plajdalardi. iki tanesi bir tapinaga
siginmislar. butun sel magduru bolgelerde sehirden
ayrilma yasagi var cunku herkes panik halinden dolayi
vahsilesmeye baslamis. yoldan gecen arabalara saldirip
sehirden cikmaya calisiyorlarmis. bizim hep gittigimiz
kucuk bir misafir evi yerle bir olmus, sahibinin evi
de yikilmis, amcasi kayipmis. haberlerde gosterilenler
felaket. hala da depremler olmaya devam ediyor. bir is
arkadasim dalgalarin gelisini gormus. once deniz
tamamen iceri cekilmis ve sonra su seviyesi inanilmaz
bir hizla yukselmeye baslamis ve kiyiya vurmus.
dalgalar halinde degilmis, cok yuksek seviyede bir su
kutlesi halinde kiyiya gelmis.
burda milli afet hali ilan edildi, kurtarma ekipleri
bir araya geldi. ben su an colombo’dayim, burasi daha
guvenli sayilir. ama benim icin dun bir film gibiydi
tamamen, tum gun canimiz kurtarmakla gecti. her
saniyesinde yeni bir panik, kacis vardi. neyse ki
sansliydik. en buyuk sansimiz da deniz kiyisindaki
otellerden yer bulamamis olmamizdi. sabah erken kalkip
gunesin dogusunu izleyelim diye planliyorduk, gec
yatiigimiz icin uyanamadik vs... bir cok sekilde
sansimiz yagver gitti ve bu felaketler biz denizden
uzak olan otelimizdeyken oldu.
haberler bu kadar, herkes hayatinin kiymetini bilsin.
kendinize iyi bakin…
=====
oya
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap