8 entry daha
  • filmin vizyona girdiği isim tam olarak häxan: witchcraft through the ages, film cadılığın tarihçesinin anlatıldığı bir belgesel gibi başlarken belirli karakterlerin hayatlarına sadık kalarak ders veren bir belgesel anlatımından ziyade senaryosu olan bir film gibi devam ediyor.

    aslında filmin 1922 yılında çekildiğini göz önüne aldığımızda harika bir belgesel ama tabii şimdi wiccan anlayışı hakkında daha çok şey bilinir, daha karanlık ve daha gerçekçi birçok dizi, film yapılırken haxan geçmişten hoş bir sada gibi kalıyor. mesela filmde cadıların anlayışları ve inanışları hakkında çok fazla bir bilgi olmadığı gibi cadılık kötü, yaşlı, şeytanla anlaşma yapan kadınların uğraşısı olarak gösteriliyor. buna rağmen tarihin tozlu sayfalarından gelen cadı çizimleri ve cadı avlarından bahsedildiği için yine de birtakım şeyler ilgi çekmiyor değil. ayrıca filmde şeytanı bizzat filmin yönetmeni ve yazarı canlandırmış, gördüğüm en etkileyici şeytan tasvirlerinden biri de 1922 yılı yapımı filminde, bu da epey ilginç. adamın duruşu, mimikleri ve vücut yapısı inandırıcı bir şeytanı canlandırmak için çok müsaitmiş:

    https://2.bp.blogspot.com/…ckqclcb/s1600/haxan2.jpg

    https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/…153c6cfdb.jpg

    filmde dokumacı maria adında bir karakter var, gerçekten çok yaşlı bir kadın tarafından canlandırılıyor ve yönetmen filmin sonlarına doğru "dokumacı maria'yı canlandıran yaşlı ve tatlı oyuncum bir gün çekimler esnasında bana dönüp 'şeytan gerçek, onu gördüm, yatağımın başucunda duruyordu,' dedi," diye minik bir anekdot aktarıyor. dekorlar, efektler, zamanına göre o kadar ötede ki, bugün bile izleyince komik görünmüyorlar, filmdeki atmosferin oldukça gotik ve güzel bir havası var. film boyunca arkaplan müziği olarak çok güzel klasik eserlere yer verilmiş, son bölüm moonlight sonata'ya teslim edilmiş mesela.

    zamanında, asılmış bir hırsızın kurumuş parmağının koparılarak bir iksire katılma sahnesi, bir bebeğin kanının akıtılarak bir kaba aktarıldıktan sonra kazanda kaynatıldığı sahne, dokumacı maria'nın işkenceye uğradığı sahneler ve şeytanın çıplak bir kadını etkisi altına alıp mezarlığa çağırdığı sahneler sansüre uğramış. bizim internetten indirerek edindiğimiz versiyonlar anladığım kadarıyla tam çünkü bu sahnelerin hepsi izlediğim versiyonda bulunuyordu ama vizyona girdiğinde bu sahneler izlenememiş.

    sonuç olarak, cadılığı tarihsel belgelere dayanarak anlatan ve zamanına göre çok iyi bir yapım olduğu için mutlaka konuyla ilgilenenler tarafından izlenmeli ama cadılığı "şeytanla anlaşma yapan kadınlar" olarak anlattığı ve hele de sonlarına doğru "hatta hiç de öyle bir şey yoktu, bunların hepsi histeri, şizofreni, gerçek değildi..." dediği için de zayıf bir yapım olmuş. wiccan anlayışı dünya çapında hala inananları olan bir din olarak kabul ediliyor, adı "cadılık" olarak bilinen etkinlikler, paganlığın değişik bir uzantısı olarak özellikle kadınların doğanın ruhunu hissetmesi ve anlayabilmesi, doğayla uyumlu olarak doğadan şifa toplaması ve belli ritüeller gerçekleştirerek doğaya ibadet etmesi olarak hala devam ettiriliyor. cadılığın bu yönüne değinilmediği için filmi "iyi bir belgesel" olarak nitelendirememiş olsam da eh zamanında bu filmlerin vizyona girmesi için kilise onayı falan gerekiyordu muhtemelen.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap