the girl with all the gifts

• iç karartan, saçma film.
  
  istanbul'da bile çok fazla salonda gösterimde değildi neden bilmem ama gerekli de değilmiş zaten. mall of istanbul'da izledim ben bunu. salonda iki kişiydik adamlar filmi başlatmadı, gidip uyarmasam başlatmayacaklardı da, ona sinirlendim, yazayım da dursun burada. neyse konumuz bu değil.
  
  --- spoiler ---
  
  ben filmi sevmedim arkadaş. sonunu da sevmedim, senaryoyu da sevmedim, cidden içim karardı. ben sinemaya kafamı dağıtmak için, mutlu sonlar görmek için gidiyorum. tamam "amerika bizi kurtardı yaşasın yehho şimdi huzurlu olabiliriz" klişesi çok var, sıkıldık ondan. ama yine de bir umut arıyorum film bittiğinde.
  
  mesela kız o yeni nesil zombi ağacını yaktığında dedim ki şimdi tahmin etmedikleri bişi olacak, havaya yayılacak olan şey aslında tedaviymiş falan. evet düz insanım. ama olmadı. kız bildiğin zombiliği yaydı dünyaya, bu muymuş bütün sırların sahibi ?
  
  --- spoiler ---
  
  velhasıl filmden hoşlanmadım. müziğinden de nefret ettim çünkü çok etkileyici olmuş. özellikle o ilk sahnede çocukları toparlarken veriyorlar müziği, vallahi korktum şimdi salonu basacaklar beni yiyecekler diye. zaten ilk o müzikle karardı içim, bir daha da aydınlanamadım. keşke storks'a gitseydim de iki mutlu saat geçirseydim dedim.
  
  bugün de storks'u izledim ve evet storks'a bayıldım. seviyorum mutlu filmleri, animasyonları ne yapayım ? dünyada zaten zibilyon tane kötü olay var, her an bir felaket haberi okuyoruz, bari filmler mutlu olsun, mutlu etsin.