43 entry daha
  • dünyanın en gereksiz 4 yıllık lisans programından mezun olunarak elde edilen, dünyanın en sinir bozucu meslek ünvanıdır. (içmimarın kendisi için sinir bozucudur en başta) hiç varolmaması gereken bir bölüm olduğunu düşünüyorum. sebebi de şu ki, içmimarlık eğitimi, sayısal dersleri çıkarılmış (statik ve mukavemet vb), yapı bilgisi yoğunluğu en alta düşürülmüş, eksik gedik, yarım yamalak bir mimarlık eğitiminden başka bir şey değil.
    her ne kadar içmimarlar aksine inanmak istese de, bir mimarın bir içmimardan hiç bir eksiği yoktur. fazlası vardır.

    hiç bir “mimar” iç mekan fonksiyolarını düşünüp planlamadığı bir bina tasarlamaz. arkamdan bir içmimar gelir hepsini halleder diye düşünmez. büyük projelerde ambians, akustik, ışık, renk gibi her olaya hakimdir, bu konularda araştırmasını kendisi yapar, hangi işi kime yaptıracağını, ne konuda kimden yardım alacağını da yine kendisi (ve ekibi) düşünür. bütün bu olaylar içerisinde bir içmimara ihtiyaç duyulmaz. içmimarın yapacağı işi, yetenekli bir mimar rahatlıkla yapar.

    örneğin (bkz: çin)deki guangzhou oprea house mimar : (bkz: zaha hadid)
    şimdi, zaha'nın, bu binanın yalnızca dışını tasarlayıp, içini de başka birinin (bir içmimarın) eline bıraktığını düşünebiliyor musunuz? bundan daha saçma bir şey olabilir mi?
    buyrun binanın dışı
    buyrun içi

    yapı tasarımında iç – dış diye bir uzmanlık ayrımı yoktur, mimar hepsini gözetir, düşünür tasarlar, hatta mobilyasına, lambasına kadar tasarlayabilir, bunun için bir içmimarın yardımına da imzasına da ihtiyacı yoktur. yok yani. bu böyle. gerisi boş dır dır.

    diğer yandan içmimar, ne yazık ki, basitçe “dekoratör”lükten ileri gidemez. yani iç-mimar sözüne aldanmayın, bu bölümün mimariyle alakası yok. daha doğrusu hem dibine kadar var hem yok. çünkü içmimarın, mimari yetkileri yok. zaten içmimarlık programlarında da, o yetkilere sahip olabileceği bilgi ve donanımı sağlayacak dersler de okutulmuyor. ama mimarmışcasına bir bakış açısı öğretiliyor. mimari planları rahatlıkla okuyabilen, kendisi de çizebilen, hatta malzeme, strüktür, taşıyıcı sistem hakkında bile belli bir noktaya kadar bilgisi olan ama mimar olamayan kişiler içmimarlar. o yüzden içmimarlara kızmasın kimse kendilerini mimar sanıyorlar falan diye. aldıkları eğitimin içeriği nedeniyle oluşan bir şey o.

    sözde 2 veya 3 kata kadar imza yetkisi olduğu olduğu söyleniyor ama bu 2 mi 3 mü net değil, ayrıca ülkemizde çoğu belediye bu yetkiyi zaten tanımıyor. belediye tanısa bile, 2 katlı bir villa yaptıracaksanız, mimara mı yaptırırsınız, yoksa içmimara mı? içmimar kimin aklına gelir ki. cem yılmaz'ın "içmimar diye bir şey var, kihkihkih zuhahaa" şeklinde kopması durumu özetliyor zaten.

    bir de master olayı var. çoğu mimarlık yüksek lisans programı içmimarlık mezunlarının başvurusunu kabul ediyor fakat, mimarlık master’ı yapınca mimar olunmuyor, yök bunu da görmüyor ve mimarlar odasına kaydolunamadığından hiç bir imza yetkisi de elde edilemiyor.

    kısacası "mimar" kelimesinin başına "iç" gelmesi, mimari yaratıcılığın önüne aşılmaz sınırlar koyuyor. o iki harf fazlalık, çok şey eksiltiyor.
    çünkü içmimar olmak, mimarlığın sahne tozunu yutup, bilginle, yeteneğinle, hayallerinle, tamamen işin içinde olup, resmi olarak gerçek bir mimar olamamaktan ibaret. tamamen mimari yetenek ve vizyonla donatılmış birinin hiç bir zaman bir gökdelen, ne bileyim yüksek bir apartman, bir stadyum vs. inşa edemeyeceği gerçeğiyle kenarda köşede yazık olması, koltukla, lambayla kendini oyalaması durumu. diğer yandan mimarlık ofisleri de içmimarlara (bkz: teknik ressam) muamelesi yapıyor. bilgisayarda 3d modelleme yapsın, planları çizsin diye alınıyor işe.

    şey gibi, mesela, atıyorum “ameliyat uzmanlığı” diye bir bölüm bitirmişsiniz ve bu cerrah olmadığınız anlamına geliyor. konunuz cerrahi, ama gerçek bir ameliyat yapma yetkiniz yok. ama olur da ihtiyaç olursa, neşter tepsisini düzenleyebilirsiniz. :)
    peki bu durumda nesiniz ? hiç. okuduğunuz bölüm ne? hiç. böyle abes komik bir durum yani.
    bölümün adını hiçmimarlık olarak değiştirmeliler bence. komple yok etseler çok daha iyi ya tabii...

    okumayın yahu içmimarlık, bırakın. ilerde pişman olabilirsiniz çünkü. az matematik kasın mimarlık okuyun. ki onu da öyle güllük gülistanlık bir şey sanmayın sakın, mimarların durumu da pek iç açıcı sayılmaz ama işte çok seviyorsunuzdur, bu işe tutkunuz vardır falan, acılarına da katlanırsınız bilemem. ama içmimarlık bölümü, kesinlikle 4 yıl verdiğiniz emeğe değmez. gerçekten. ama mimariyle ilgilenmiyorum, dekoratör olacağım derseniz, o zaman ok siz bilirsiniz. yalnız içmimarlık bölümünden dekoratör olarak değil "yarım-eksik-mimar" olarak çıkılıyor onu da bilin.

    son olarak, olayın bir köşesinde de kendini çok iyi yetiştirmiş, kendi mimarlık ofisi olan içmimarlar var piyasada. bunlar da içmimar olduklarını çaktırmazlar. imza yetkisi problemini çözmek adına bünyelerinde en az bir adet mimar çalıştırmak suretiyle, yüksek yapılar tasarlarlar, gayet de şahane olur. çünkü içmimar aslında bunu yapabilecek bir tip, ama içmimarlık bölümü sıkıntılı. içmimarlık okuyup, bu konuda yetenekli olanların tümü aslında mimarlık okuması gereken tipler. bu bağlamda bu bölümün varlığı problem.

    not : bütün bunları söyleyen, içmimarlık okumuş biri. onu da belirteyim.

    edit: peki hiç mi olumlu bir şey yok derseniz, şunu söyleyebilirim, içmimarlar odası son yıllarda çabalarının karşılığını ufak tefek de olsa yavaş yavaş almaya başladı. mesela "içmimarlık kursu" vererek sertifikayla içmimar çıkaran garip oluşumlara karşı başlattıkları hukuk mücadelesini kazandılar. şu an içmimarlık kursları tamamen yasadışı. onun dışında çeşitli uluslararası içmimarlık federasyonlarıyla deklarasyonlar imzalamaya başladılar vs. yani mesleğin daha stabil ve geçerli duruma gelmesi için çaba gösteriyorlar. lakin yukarıda yazdığım sebepler dolayısıyla en fazla nereye varabilirler bilemiyorum. yani "her yapı firması bünyesinde x sayıda içmimar bulundurmak zorundadır" ve/veya "inşa edilen her yapı için en az bir içmimar imzası zorunluluğu" gibi yasalar olmadıkça sıkıntılar hep devam eder. ayrıca "içmimarlar odası" yani, işte hemen hemen düğer tüm meslek odaları gibi, ilk amaç tabii ki olabildiğince üye toplayıp hepsinden düzenli aidat almak, çok işler yapıyormuş gibi görünüp aslında kimseye somut bir fayda sağlamamak. şimdi izmir şubesi açıldı yeni koşarak üye olun istiyorlar. siz bilirsiniz.

    ayrıca "içmimar" birleşik yazılır ayrı değil.
51 entry daha
hesabın var mı? giriş yap