22 entry daha
  • "bir varmış bir yokmuş, zamanın birinde bir medrese varmış. bu medresede avam(halk) lisanı ile konuşmak yasakmış, konuşanlara ceza verirlermiş.
    bir gün talebeler, hocaları ile birlikte bir mesire yerine teferrüce (pikniğe) gitmişler. hoca talebelerinden birisinin "su içtim" dediğini işitmiş. talebeye kızgın bir şekilde:
    - size kaç defa lisan-ı avam ile ifade-i meram eylemeyeceksünüz dedüm. imdi şöyle demelüydün; "bir kadeh-i lebriz-i hoş-güvarı nuş ile, teksin-i ateş-i dil-figar ve iktisab-ı ferah-ı bi-şümar eyledim."
    talebeyi bir güzel fırçalayan hoca bir daha böyle konuşması durumunda cezasının falaka olacağını da ifade etmiş.
    bir müddet sonra hoca, geçmiş mangalın başına. bu esnada bir kıvılcım sıçramış hocanın kavuğuna. biraz önce haşlanan talebe görmüş vaziyeti. koşmuş hocanın yanına telaş içinde, söyleyememiş "kavuk yanıyor" diye, başlamış söze havas lisanı ile:
    "ey hace-i bi-misal ve ey üstad-ı zikemal bu şakird-i pür-kelal size şu vech ile arz-ı hal eyler ki; bir şerare-i cevval, bi hikmet'il-müteal, nar-ı mangaldan pür-tab ile ser-i alinizdeki kavuğu iş'al eylemiştir. " demiş. ama deyinceye kadar da kavuk yanmış.

    kaynak: milli gazete.
628 entry daha
hesabın var mı? giriş yap