35 entry daha
  • clapton parçayı will jennings ile birlikte yazar. jennings daha önce birçok ünlü film için şarkılar yapmıştır (an officer and a gentleman için up where we belong, titanic için my heart will go on). ayrıca steve winwood'un birçok hit parçası da ona aittir. şöyle anlatır jennings:

    "eric ve ben rush isimli film için bir şarkı yazmak üzere bir araya gelmiştik. filmin sonu için help me up isimli bir parça yazdık... sonra eric filmde bir başka sahneye takıldı ve dedi ki 'oğlum hakkında bir şarkı yazmak istiyorum'. şarkının ilk bölümünü kendisi yazdı -ki bu bana göre şarkının tamamıydı- ama ikinci bölümü benim tamamlamamı istedi ('time can bring you down, time can bend your knees...'). parçanın çok kişisel olduğunu ve tamamını kendisinin yazması gerektiğini söylememe rağmen, benim steve winwood ile yaptığım çalışmalara hayran olduğunu söyleyip isteğini tekrar etti. konunun hassaslığına rağmen bana da onun dediğini yapmaktan başka seçenek kalmadı. bu; çok kişisel, acıklı bir şarkı ve yazım deneyimlerim arasında eşsiz bir yeri var."

    jennings sözleri gözden geçirir ve clapton ile grubu stüdyoya girer. parçanın büyük bir hit olacağı kimsenin aklında yoktur. jennings şöyle anlatır:

    "aklımın ucundan bile geçmemişti gerçekten. konunun hassaslığına kapılmıştım ve şarkının gelecek başarısını düşünmedim bile. yazdığım tüm şarkılara tutkuyla yaklaşırım ama bunun apayrı bir yeri vardı."

    mart 2004'ten itibaren clapton, tears in heaven ve my feather's eyes'ı konserlerde çalmamaya başlar. 2003 kasım ve aralık aylarında gerçekleşen japonya konserlerinde artık bu parçaları seslendiremediğini fark etmiştir (vitiligo ve roger waters yukarıda bahsetmiş). şöyle anlatır:

    "artık kaybı hissedemiyordum ki bu his bu parçaları seslendirebilmenin en önemli parçasıydı. şarkıları yazarken hissettiklerimle olan bağımın kopmaması gerekir. ama şimdi bir şekilde kayboldular ve gerçekten geri gelmelerini de istemiyorum. hayatım şimdi çok farklı. sanırım artık dinlenmeleri gerekiyor."

    clapton, 2007 tarihli otobiyografisinde parçayla ilgili şöyle söyler:

    "yeni şarkılardan en güçlüsü tears in heaven'dı. müzikal olarak her zaman jimmy cliff şarkısı many rivers to cross'un etkisinde kalmıştım ama bunu temelde büyük babam öldüğünden beri kendime sorduğum soruları sormak için yazdım. "gerçekten tekrar karşılaşacak mıyız?" bu şarkılar hakkında derinlemesine konuşmak zor, bu yüzden şarkı formundalar. onların doğumu ve gelişimi hayatımın karanlık günlerinde beni canlı tuttu. kendimi o zamana dönmeye zorladığımda, yaşadığım berbat hissizliği hatırladığımda, korkuyla irkiliyorum. bir daha asla böyle bir şey yaşamak istemem. bu şarkılar hiçbir zaman yayımlanmak ya da tüketime açılmak için yazılmadı, sadece çıldırmamak için yaptığım şeylerdi. onları kendim için çaldım, tekrar ve tekrar, sürekli değiştirerek ve mükemmelleştirerek, ta ki varlığımın bir parçası olana kadar."
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap